Araştırma-İnceleme - 18. sayfa

Mekteb-i Hümayûn
Osmanlı İmparatorluğu'nun Son Döneminde İslâm, Devlet ve Eğitim

İkinci Abdülhamit’in uzun hükümdarlığı pek çok veçhesiyle tarih araştırmalarına konu olmuştur. İmparatorluğun çözülmesinden önceki bu son siyasi istikrar çağı, Batı kaynaklı yeniliklere; ekonomik, kültürel ve siyasi hamlelere reaksiyon gösterilen bir dönemdir. Mekteb-i Hümayûn, bu reaksiyonu Abdülhamit dönemi orta öğretimi üzerinden inceliyor.

Global İşletme, Yerel Emek
Türkiye'de İşçiler ve Modern Fabrika

Globalleşme sürecinin temel önemde bir paradoksu: Sermaye globalleşir, dünyanın her yerinde serbestçe dolanır ve birörnek uygulamaları yerleştirirken, emek ve emeğin örgütlenmesinin yerel koşullara tâbi kalması... Theo Nichols ve Nadir Suğur, ülkenin teknolojik olarak en gelişkin ve en büyükleri arasında yer alan yedi firmada/fabrikada yaptıkları araştırma bu paradoksun Türkiyede'ki görünümü hakkında ayrıntılı bir resim çiziyor.

Mekân, Kültür, İktidar
Küreselleşen Kentlerde Yeni Kimlikler

Günümüzde büyük metropoller, küresel/yerel eksende yeniden şekillenen iktidar ilişkilerinin ana halkasını oluşturuyor. Küreselleşme diye adlandırılan çapraşık ve çok yönlü iktidar ilişkileri ağı büyük metropollerde düğümleniyor, kendini yeniden üretiyor, derinleşip yayılıyor. Elinizdeki kitapta yer alan çalışmalar, küreselleşmenin öteki yüzünü, aşağıdan, yerelin merceğinden görünenleri aktarıyor.

Avrupa'da Radikal Sağın Yükselişi

Haider, Le Pen, İtalyan neofaşistleri, “Kuzey Ligi”, Berlusconi, Neonaziler... “Oturmuş” ve “ılımlı” bilinen Batı ve Kuzey Avrupa’nın siyasal sistemleri, 1980’lerden beri “aşırı” sağ akımın hamleleriyle sarsılıyor. Bir yandan, eski marjinal sağ partilerden bazıları serpiliyor. Diğer yandan, sadece ‘kariyerleriyle’ değil söylemleriyle, yöntemleriyle de yeni olan partiler/hareketler çıkıyor.

Doğmamış Bir Devletin Tarihi
Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti

Elinizdeki kitap, Kıbrıs’ta neden bir ortak devlet kurulamadığının tarihsel ve siyasi nedenlerini ele alıp, sorguluyor. 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin arkasında bir siyasi iradenin olmaması, devletin uzun soluklu olamayışına yol açtı. Ortak devlet kurma yönündeki bu irade eksikliği, 2004 yılında bir kez daha baskın çıktı. Dış koşullar uygun olduğu halde "Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti"nin doğması mümkün olmadı.

Başkalarının Kiri
Kapıcılar, Gündelikçiler ve Kadınlık Halleri

Gül Özyeğin, öncü niteliğindeki bu çalışmasında, ev işlerini zamanın içine çekiyor – zamanın, tarihin, toplumsallığın. Bunu yaparken, gündelik hayatın ince kıvrımları içinde yol alıyor, gündelikçiler ve hanımları arasındaki mahrem ilişkileri birer iktidar ilişkisi olarak inceliyor. Modern orta sınıf ev kadınlığının ayrılmaz bir parçası olan ücretli ev hizmetlerinin kadınlar arası ilişkilerle olduğu kadar, toplumsal iktidarla ve ataerkiyle bağlantılarını ortaya koyuyor.

Emek
Kaybolma Yolunda Bir Değer mi?

Çalışma, hem söylemde hem gerçeklikte, ulus için ürün zenginliğini artırma, birey için gelir sağlama, kapitalist sınıf için de kâr etme yolu oldu hep. Maddeyi insanın kullanabileceği ürünler haline getirmenin, doğayı dönüştürmenin, dünyayı insanlaştırmanın aracı olmanın yanında, emek, bireyi topluma bağlayan en önemli unsurlardan biridir.

Belgelerle
Heyeti Mahsusalar

Heyeti Mahsusalar, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinin karakteristik olgularından biridir. 1923 sonbaharında, Millî Mücadele’ye düşmanca tavır alan veya katılmayan ya da Türkiye’nin yeni sınırları dışında kalan ülkelerin “ahâlisi”nden olan ve o ülkeyle bağını sürdürme eğiliminde bulunan subayların tasfiyesi amacıyla oluşturulmuşlardı.

İmparatorluktan Cumhuriyete
Türkiye'de Etnik Çatışma

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında nüfus kompozisyonunda değişikliklere yol açan gelişmeler, 1850-1950 arasında Avrupa’da görülen genel tabloya uygun düşmektedir. Milliyetçilik bu dönem boyunca demografi mühendisliğini biçimlendiren temel faktör olmuştur. Erik Jan Zürcher’in hazırladığı bu derleme, ulus inşası sürecinde etnik politikaların mantığını ve işleyişini gösteren makalelerden oluşuyor.

"Baraka"dan Gecekonduya
Ankara'da Kentsel Mekanın Dönüşümü: 1923-1960

Bu klasik önemdeki çalışmada, “Modern Türkiye”nin karakteristik olgularından biri olan “gecekondu”nun oluşum süreci, belki de en çarpıcı bir biçimde yaşandığı yerde, Ankara örneğinde inceleniyor. Çarpıcı; çünkü başkent Ankara, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren ‘numunelik’ olmak üzere planlanmış bir kent. Kitapta, siyasal-ekonomik ortamdaki ve kentsel yaşantıdaki dönüşümlerin ve toplumsal farklılaşmaların, mekâna nasıl yansıdığına dair çok boyutlu bir bakış açısı sunuluyor.

"Makbul Vatandaş"ın Peşinde
II. Meşrutiyet'ten Bugüne Vatandaşlık Eğitimi

Türkiye’de devletin istediği vatandaş tipi nasıldı? Bunun için, okullarda nasıl bir “vatandaşlık terbiyesi” verildi? Füsun Üstel, II. Meşrutiyet’ten günümüze uzanan süreçte bu soruların cevabını arıyor.

1 Mayıs Mahallesi
1980 Öncesi Toplumsal Mücadeleler ve Kent

Toplumsal hafızada “12 Eylül 1980 öncesi”nin simgelerinden biridir 1 Mayıs Mahallesi. O yılları devlet otoritesinin acze düştüğü bir terör ve kaos dönemi olarak görenler için, bu olumsuzluğun simgesi. 1960-1980 döneminin siyasal ve toplumsal hareketliliğinde devrimci bir durumun alâmetlerini görenler için ise, bu umudun simgelerinden biri.

"Gürbüz ve Yavuz Evlatlar"
Erken Cumhuriyet'te Beden Terbiyesi ve Spor

Günümüzde eğlence endüstrisinin dev bir kolu olarak öne çıkan spor, 20. yüzyıl ortalarına kadar, ağırlıklı olarak başka bir işleve sahipti. Biyo-politika işleviydi bu; modern devletin nüfusu ve hayatı yönetme projesinin bir boyutuydu. Elinizdeki kitap, Türkiye’de ‘Erken Cumhuriyet’ döneminde bu politikanın nasıl işlediğini inceliyor. Yeni Türkiye devletinin beden terbiyesi ve spora yüklediği işlevleri ortaya koyuyor: Sosyal devletin gelişmesinin bir boyutu... Nüfus ve sağlık politikalarının bir parçası... Öjenik hedefler (ırk hıfzıssıhhası)... Bir sosyal disiplin yöntemi... Toplumun militaristleştirilmesinin bir aracı...

"Ben Kimim?"
Türkiye'de Sözlü Tarih, Kimlik ve Öznellik

“Ben Kimim?” Herkesin kendine bir ara ya da ara ara mutlaka sorduğu soru değil mi bu? Belki de insanın “asıl” sorusu… Leyla Neyzi’yle yaşam öykülerini paylaşan insanlar da bu soruyu soruyorlar, bu “asıl” sorunun ve cevaplarının izini sürüyorlar.

Devlet, İdeoloji ve Devrim
İran, Nikaragua ve Filipinler Devrimlerinin Karşılaştırmalı Analizi

Kalkınmakta olan ülkeler, otoriter-totaliter rejimler, dengesiz büyüme, ekonomik kriz... Ve tüm bunların karşısında toplumsal hareketler, devrimler... Dünyanın üç ayrı köşesinden üç farklı deneyimin kitabı bu: İran, Nikaragua ve Filipinler. Misagh Parsa, Nikaragua ve İran’da devrimci toplumsal dönüşümün, Filipinler’de ise siyasal altüst oluşun kodlarını deşifre ederken, devrimci sürecin öznelerine, onların katılım biçimlerine, ittifaklara, çatışmalara, uluslararası politikanın gücüne odaklanıyor ve karşılaştırmalı bir analiz sunuyor.

Orta Asya ve İslâm Dünyasında Kimlik Politikaları
20. Yüzyılda Milliyetçilik, Etnisite ve Emek

Milliyetçilik literatürü Doğulu ve Batılı milliyetçilikler arasında ayrım yapmak konusunda her daim iştahlı davranmıştır. Son yirmi yılın tartışmaları bunu alabildiğince deşmeye, eleştirmeye, milliyetçilik konusunda var olan benzerliklerin ve beslenmelerin altını çizmeye dikkat etmiştir. Schendel ve Zürcher’in derlediği Orta Asya ve İslâm Dünyasında Kimlik Politikaları, anlatılarda ismen zikredilen, içerisinde birbirinden çok farklı kültür ve tarihleri barındıran Doğu’nun farklı ulus-devlet deneyimlerine ve milliyetçiliklerine dikkat çekiyor.

Osmanlı Bürokrasisi ve Modernleşme

Osmanlı Devleti’nin klasik bürokratik yapısı, modernleşme sürecinin etkisiyle 19. yüzyılda köklü bir değişim geçirmişti. Daha önce yayınladığımız Para Pul Oldu: Osmanlı’da Kâğıt Para, Maliye ve Toplum adlı kitabıyla bankacılık ve finans tarihi yarışmasında birincilik ödülü kazanan Ali Akyıldız, Osmanlı Bürokrasisi ve Modernleşme’de derlenen yazılarında 19. yüzyıl boyunca Osmanlı bürokrasisinde yaşanan merkezîleşme, genişleme ve reform sürecini ayrıntılarıyla ele alıyor.

Modern Devlet ve Polis
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Toplumsal Denetimin Diyalektiği

Polisin ordudan ayrışarak, ayrı bir ‘iş’ ve aygıt olarak kurumlaşması, modern devletin temel önemde bir veçhesidir. Zira polis, devletin, toplumu üstünden/dışından değil ona nüfuz ederek denetleme yeteneğinin gelişmesinde kilit işlev taşır. Tepkici-bastırıcı olmaktan ziyade ‘önleyici’ nitelikteki bu denetim mekanizması, devlet iktidarının modern niteliğini oıluşturur.

Adalet Partisi
İdeoloji ve Politika

Adalet Partisi (AP), 27 Mayıs 1960 sonrasından 12 Eylül 1980’e dek Türkiye’nin siyasal hayatına damgasını vuran bir olgu. Bu dönemin önemli bir bölümünde iktidar veya iktidar ortağıydı AP. Dönemin siyasal ve ideolojik tartışmaları içinde mayalanan sağ-sol kutuplaşmasının bir tarafıydı. DP’nin selefi ve ANAP/DYP (hatta devamında AKP) çizgisinin halefi olarak, AP’nin, Türkiye’de sağcılığın inşasını gerçekleştirdiği söylenebilir.

1908 Osmanlı Boykotu
Bir Toplumsal Hareketin Analizi

Meşrutiyet’in ilanı Osmanlı İmparatorluğu’nda kamuoyunun ilk kez vücut bulduğu olaylarla gerçekleşti. Eylemler, mitingler, toplantılar ve durdurulan grevler... Daha sonra 1908’e canlılığını veren kamuoyu, Bosna-Hersek’in Avusturya tarafından ilhakı ve Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine bir kez daha sokağın gücünü ve kendiliğindenliği ele geçirdi.

Devlet ve Kuzgun
1990'lardan 2000'lere MHP

Devlet Ocak Dergâh adlı kitaplarında ülkücü hareketin 12 Eylül 1980 sonrasındaki yaklaşık 10 yıllık krizli dönemini ele alan Tanıl Bora ve Kemal Can, Devlet ve Kuzgun’da, MHP’nin 1991 sonrası bu özel dönemini inceliyorlar.

Mesafeyi Aşmak
Barış Mücadelesinde Kadınlar

Savaşlar ve çatışmalar, etnik gruplar arasındaki kadim düşmanlıklara bağlanır genellikle. Böylelikle etnik kimlikler ve kategoriler, tarihten ve toplumsal gelişmelerden koparılarak değişmez özlere indirgenir. Cynthia Cockburn Mesafeyi Aşmak’ta, bu basmakalıp yaklaşıma ve köklü önyargılara meydan okuyarak harekete geçen kadınların mücadelelerini inceliyor.

Armağan Dünyası

Jacques T. Godbout kitabında gündelik yaşantımızın ve özel günlerimizin önemli bir parçası olan armağanların aslında verilen kişi ile armağan eden kişi arasında bir nesne olmanın ötesinde bu iki kişi arasında karşılık verme yükümlülüğünün doğurduğu güçlü bir sosyal bağ oluşturduğunu anlatıyor. Her ne kadar biz onları nesneler olarak görsek de armağanlar dünyanın işleyişini anlamak için bakılması gereken bir kaynak belki de.

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Siyasal Muhalefet
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
(1924-1925)

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın siyasal sürecini anlatan bu kitapta, usta tarihçi Erik Jan Zürcher, okurlara, bu partinin kökenleri ve eylemlerinden yola çıkan bir inceleme sunuyor. Cumhuriyet tarihinin bu ilk çok partili yaşam denemesinde, savaştaki rolü nedeniyle önemi ve saygınlığı tartışılamayacak olan bir lidere karşı ve ona rağmen muhalefet olmaya çalışmanın ve daha sonra iktidar için verilen mücadelenin detaylarını bulacaksınız.