İletişim Klasikleri

Orlando

Virginia Woolf’un deneysel yapıtlarından Orlando, edebiyat tarihine getirdiği yeni solukla modernist romanın doruklarından biri.

Bir İdam Mahkûmunun Son Günü

Bir idam mahkûmunun son gününde hissettiklerini ve düşündüklerini içtenlikle aktararak okuyucuyu derin bir empatiye davet eden Victor Hugo, bu eseriyle adaletin, merhametin ve insan haklarının önemini vurgulayan güçlü bir mesaj iletir. İdam cezasının acımasızlığını ve insanlık dışılığını gözler önüne sererken, aynı zamanda bireyin özgürlüğe, umuda ve yaşama dair özlemlerini etkileyici bir dille anlatır. Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, sadece Victor Hugo’nun edebi dehasını değil, aynı zamanda insanlığın ortak vicdanına seslenen evrensel bir çağrıyı temsil eder.

Kırmızı Leke

Amerikan edebiyatının başyapıtlarından Kırmızı Leke, yasak bir aşkın ve toplumsal yargıların kıskacında kalmış bir kadının destanını anlatıyor.

Swann'ların Tarafı
Kayıp Zamanı Ararken • Cilt 1

Marcel Proust’un anıtsal çalışması Kayıp Zamanı Ararken’in ilk cildini oluşturan Swann’ların Tarafı hafızanın gizemli gücüyle dokunmuş bir şaheser. Duyarlı bir çocuğun ailesi ve komşularına dair izlenimlerine; arzularına tutsak yetişkinlerin zaafları ve kırılganlığına; aşk, cinsellik ve kıskançlığın pençesinde kıvranan bir genç adamın kâh dokunaklı kâh gülünç kâh trajik hallerine; 19. yüzyıl sonu Parisi’nden insanlık manzaralarına en ince ayrıntılarına kadar ışık düşüren Swann’ların Tarafı duygusal karmaşaların, tutkuların ve geçmişin derinliklerine iniyor. Proust’un ustalığının her satırında parladığı Swann’ların Tarafı zengin ve etkileyici bir atmosfer yaratan, çağlar boyu okunacak ölümsüz bir eser.

Kutup Yazı

Eşi ve kayınvalidesiyle İtalya’ya gitmek üzere yola çıkan Martin, yolculuğun başında büyük bir ölüm tehlikesi atlatır: Basel Garı’nda, demiryolunun kenarında ayağı kayar ve trenin altında kalmaktan Clesant tarafından kurtarılır. Pek mühim olmayan bu kaza, birbirinin tam karşıtı bu iki karakterin hayatını derinden etkileyecek olayların başlangıcı olur. O günlerin ardından yolları ayrılan zıt kutuplar İngiltere’de tekrar bir araya gelecek ve bu kez yardıma ihtiyaç duyan taraf Clesant olacaktır. E.M. Forster bu tamamlanmamış kitabında dahi, mükemmel biçimde birbirine bağladığı fragmanlarıyla ne kadar usta bir yazar olduğunu gösteriyor.

Martin Chuzzlewit

Dünya edebiyatının dev yazarı Charles Dickens, Martin Chuzzlewit’te hırs ve ikiyüzlülük gibi insanlık hallerine keskin bir mizah duygusuyla ışık tutuyor.

Granit ve Gökkuşağı

Yazarın ölümünden sonra kocası Leonard Woolf tarafından hazırlanan Granit ve Gökkuşağı, genç yaşlardan itibaren birçok deneme kaleme alan Virginia Woolf’un külliyatından seçilmiş edebiyat ve biyografi yazılarından oluşuyor.

Kendine Ait Bir Oda

Kendine Ait Bir Oda, çağdaş yazının en etkili feminist metinlerinden ve kadın hareketinin klasikleşmiş manifestolarından biri.

Drakula

Drakula, vampirlerin ve vampir avcılarının dehşetli bir rüyayı andıran dünyasını her detayıyla resmeden bir korku edebiyatı başyapıtı.

Netoçka Nezvanova

Netoçka Nezvanova, fakir bir evde çilekeş annesi ve başarısız bir müzisyen olan babasıyla yaşayan Netoçka’nın acıklı çocukluk hikâyesiyle başlar, ilk gençlik ve gençlik anlatılarıyla devam eder. Yarım kalan bir romanın parçaları olan bu üç hikâyedeki temalar, Dostoyevski’nin sonraki yıllarda vereceği büyük eserlerin habercisi gibidir.

Vişne Bahçesi
OYUNLAR • CİLT 2

Vişne Bahçesi, tiyatro tarihinde Shakespeare’e denk bir etki yaratan Anton Çehov’un üç unutulmaz oyunundan oluşuyor.

Yıllar

Virginia Woolf’un en uzun romanı olan Yıllar, bir ailenin üç nesillik öyküsünü kusursuz bir dönem resmi içinde sunar.

Dışa Yolculuk

Virginia Woolf’un ilk romanı olan Dışa Yolculuk, yolculuk “tema”sını keskin bir zekâ ve güçlü bir sanatçı duyarlılığıyla işliyor.

İnsancıklar

İnsancıklar, St. Petersburg’da bir devlet dairesinde çalışan orta yaşlı ve alçak gönüllü kâtip Makar Devuşkin ile uzaktan akrabası, yirmili yaşlarının başında genç bir kadın olan Varvara Dobroselova arasındaki mektuplaşmalardan oluşan bir eserdir. Dostoyevski’nin henüz 24 yaşındayken kaleme aldığı; yoksulluk, dostluk ve sanat sevgisi gibi temalarla örülü bu roman, dönemin eleştirmenlerince adeta göklere çıkarılarak yazarın edebiyat çevrelerine bir yıldız gibi girmesini sağlamış ve çok parlak bir “toplumsal roman” olarak nitelendirilmişti.

Üç Gine

Yaklaşan faşizm ve savaş tehdidi altında yazılan Üç Gine, Virginia Woolf’un kadınları erkek egemen düzene başkaldırmaya çağıran en cesur yapıtlarından biri.

Mrs. Dalloway

Mrs. Dalloway, bilinç akışı tekniğini büyük bir yetkinlikle kullanarak edebiyat tarihinde çığır açan unutulmaz bir yapıt.

Perde Arası

Virginia Woolf’un son romanı olan Perde Arası, İngiliz tarihini kırsal yaşama dair lirik ve şiirsel bir anlatımla ele alan karnavalesk bir başyapıt.

Zamanımızın Bir Kahramanı

Lermontov’un tek romanı olan Zamanımızın Bir Kahramanı unutulmaz Peçorin karakteriyle, bugün dünya edebiyatının başyapıtları arasında sayılıyor. Psikolojik çözümlemeleriyle 19. yüzyıl Rus romancılar kuşağına ilham veren roman, iyilikle kötülüğün, masumiyetle kirlenmişliğin çatışmasını derinlemesine bir şekilde ele alıyor.

Stepançikovo Köyü ve Sakinleri

Dostoyevski’nin Sibirya döneminde kaleme aldığı Stepançikovo Köyü ve Sakinleri yazarın gizli kalmış güldürü yeteneğini gözler önüne seren, gerilimli ve esprili bir taşra hikâyesidir.

Dalgalar

Birçok okuru tarafından Virginia Woolf’un başyapıtı olarak kabul edilen Dalgalar, modernist edebiyatın en yoğun ve şiirsel romanlarından biri.

Jacob'ın Odası

Jacob’ın Odası, Virginia Woolf’un yazarlık hayatında geleneksel anlatıdan modernist deneysel anlatıya geçişi simgeleyen bir kilometre taşı.

Deniz Feneri

Deniz Feneri, Virginia Woolf’un geçmişin bellekte bıraktığı kalıcı izleri eşine az rastlanır bir yoğunlukla sergileyen en başarılı romanlarından biri.

Ayı

Nobelli yazar William Faulkner Ayı’da, insanların kendi varoluşlarını sürdürmek uğruna doğayla kurdukları netameli ilişkiyi ele alıyor.

Uğultulu Tepeler

Gotik ve Romantik edebiyatın unutulmaz eserlerinden Uğultulu Tepeler, İngiliz kırsalında yankıları birkaç kuşak boyunca süren sarsıcı bir hikâyeyi anlatıyor.