Aşkı Yeniden İcat EtmekPatriyarka Heteroseksüel İlişkileri Nasıl Sabote Ediyor?
Mona Chollet, Aşkı Yeniden İcat Etmek’te patriyarkanın heteroseksüel ilişkileri nasıl manipüle ettiğini, hem kadınları hem de erkekleri koşullandırdığını, aşkı ve arzuyu yaşamamıza engel olduğunu anlatıyor. Kadın-erkek ilişkisinin hakiki ve eşit bir ilişkiye dönüşebilmesi için öncelikle kadınların kendi seslerini bulması gerektiğini söylüyor.
Eşyaların PatriyarkasıDünya Kadınlara Neden Uymaz?
Rebekka Endler Eşyaların Patriyarkası’nda, içinde yaşadığımız maddi dünyaya hükmeden erkek egemen tasarımın izini sürüyor: Sadece ofis mobilyaları ya da kot pantolon gibi günlük eşyaların değil, kamusal alanı oluşturan mimari, altyapı ve ulaşım düzenlemelerinin de, hatta Batı tıbbında uygulanan teşhis ve tedavi yöntemlerinin bile erkeklere göre belirlendiğini gösteriyor.
Türkiye'de Yerel Siyasette KadınlarDışlanma Döngüleri
Türkiye’de Yerel Siyasette Kadınlar’da Lucie Drechselová, farklı sosyo-politik özelliklere sahip illerde yaptığı saha çalışmasının ve görüşmelerin zengin malzemesine dayanarak, Türkiye’de kadınların yerel siyasette var olma mücadelesini enine boyuna inceliyor.
Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar
Zor Bir Ailede Büyümek ve Zor Anneler kitaplarından tanıdığımız Susan Forward, Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar’da, mizojinizmin damga vurduğu yıkıcı ilişkilere sıkışmış kadınları ve erkekleri ele alıyor. Örnek vakalar eşliğinde istismar kısırdöngüsünü kırmanın ve yaraları iyileştirmenin yollarını gösterirken, okurlarına yeniden sağlıklı ve sevgi dolu birliktelikler yaşamak için cesaret aşılıyor.
Kadın ÇalışmalarıTemeller
Kadın Çalışmaları: Temeller, geçmişte ve günümüzde toplumsal cinsiyet konusunda yapılan disiplinlerarası çalışmalara bir giriş niteliğinde. Bonnie G. Smith, Kadın Çalışmaları’nın doğuşunu ve gelişimini, eleştirmenlerin yaklaşımlarını da hesaba katarak ele alıyor, alanın temel meselelerini anlaşılır bir dille aktarıyor, günümüzdeki durumunu inceleyerek yeni tartışmalara genişçe yer veriyor.
Ne Olmuş GüldüysekEvrim Alataş Kitabı
Ne Olmuş Güldüysek’te Karakaş, Evrim Alataş’ın kendine has üslubunu, yaşama hevesini ve mücadelesini en yalın haliyle
anlatıyor, onun sesini aktarıyor.
Kadınca Bilmeyişlerin Sonu1960-1980 Döneminde Feminist Edebiyat
Duygu Çayırcıoğlu, Türkiye’de feminizmin henüz adının anılmadığı, anılsa da olumsuz şekilde anıldığı bir dönemde, feminist duyarlılığın edebiyatta yol alan güçlü dip dalgasına dikkat çekiyor bu kitapla. Kadınların siyasal ve toplumsal hareketliliğinin, görünürlüğünün arttığı fakat özerk seslerinin henüz gür çıkmadığı 1960-1980 döneminde, edebiyat evreninde bir ön-feminizmin geliştiğini gösteriyor.
İradenin İyimserliği2000'lerde Türkiye'de Kadınlar
İradenin İyimserliği, 2000’lerin Türkiyesi’nde kadınların varoluşunun cephelerini anlatıyor. Emek pratiklerinde, sanatta, sporda... sanal âlemde... milliyetçi ve muhafazakâr muhitlerde... edebiyatta, sinemada ve televizyon dizilerindeki temsillerinde... ve elbette feminist siyasi etkinliklerinde... kadınlar hakkında yazılan hikâyeler ve kendi hikâyelerini yaratan kadınlar...
Bir Avazda!Hamilelik Söyleşileri
Bir Avazda, kadınların deneyimleri; değişik hamilelik algılarının, doğum öncesi ve sonrası ritüellerin, doğum kutlamalarının, batıl olan-olmayan itikatların zengin (ve sahiden acı-tatlı!) dünyasını göz önüne seriyor.
Feminizm Kendi Arasında
Aksu Bora’dan feminizmin tartışma gündeminde yolculuk yapan yazılar.... Geze geze, baka baka. Türkiye’de kadın hareketinin ve feministlerin 1980’lere uzanan deneyimini hatırlayarak... Kadınların temsili meselesinde “bütün kızlar toplandık” havasının dışına çıkarak... Kadın “tiplemelerini,” kadın “karakterleri” ve kadınlarla ilgili bütün “tasnifleri” kurcalayıp, neyi anlattıklarına veya neyi anlatamadıklarına bakarak... Dünyanın dört bir yanından bambaşka kadınların deneyimlerine neşeli bir merakla açılarak...
Türkiye'de KürtajAKP ve Biyopolitika
Kadınların hayatlarına, bedenlerine, özgürlüklerine ve cinsiyet eşitliği fikrinin her türlü tezahürüne karşı saldırıların hız kazandığı bir dönemde, kürtajın feminist tartışmasına dair bu kapsamlı çalışma, zihin ve ufuk açıcı.
Bugünün CadılarıKadınların Yenilmez Gücü
Ataerkil düzen sadece “fıtratına” karşı gelen, sivrilen kadınları değil, bu sistemi farkına dahi varmadan içselleştirmiş kadınları da hedef tahtasına koyuyor; hatta belki onları daha fazla… Mona Chollet Bugünün Cadıları’nda cadılık yaftasını sahipleniyor. Tüm bu hikâyeyi popüler kültürden ve günümüz dünyasından verdiği örneklerle cüretkâr bir şekilde dillendirerek tabuları yerle bir ediyor, feminist olsun olmasın tüm kadınlara sesleniyor.
OyuncuYeşilçam Yıldız Sisteminde Bir Anti-Yıldız: Adile Naşit
Hiç başrol oynamasa da yıldız sisteminin dışında bir “anti-yıldız” olan; “çarpık bacakların ve bücür boyunla asla başarılı olamazsın” denilse de önce kendini, sonra seyircisini yaratmayı başaran; hafızalarda anne rolleriyle yer etmesine rağmen aslında “başka türlü” bir oyuncu olabilecek Adile Naşit’e saygı duruşu niteliğinde bir kitap.
Tıpkı Bir Yaprak GibiDonna J. Haraway ile Söyleşi
Tıpkı Bir Yaprak Gibi, “primat”, “konumlu bilgiler”, “siborg”, “teknobilim” gibi kavramlarla konuşan, feminizm-bilim ve siborg-beden ilişkisini yeniden düşünmeyi öneren Donna J. Haraway’in özel yaşamından, teoloji ile ilişkisinden eylemciliğine, üniversite deneyiminden öğrencileri ile ilişkisine, biyolojiden vampir kültürüne kadar çeşitli yaşam kesitleri ve meşgaleleri hakkında tatlı tatlı anlattıklarından oluşuyor.
Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak
Emniyet kemerlerinin tasarımından geliştirilen ilaçlara, oda sıcaklığının ayarlanmasından yargı sistemine kadar uzanan çok geniş bir ölçekte dünya adeta erkeklerin çevresinde dönüyor. Erkekler bu avantajlarının tadını çıkarırken dünyanın her yerindeki kadınlar, dil, din, ırk, sosyal statü fark etmeksizin ücret eşitsizliği, cinsel şiddet, ayrımcılık, ev içi emeğinin görünmezliği gibi yüzlerce sorunla tek başlarına mücadele etmeye çalışıyorlar. Catherine Mayer, bu sorunların ve sonuçlarının aslında yalnızca kadınları etkilemediğini, toplumsal cinsiyet açısından gerçek eşitliğin yaratılacağı bir dünyanın herkesin menfaatine olacağını göstermeye çalışıyor.
Kadın EmeğiSeçme Yazılar
Kadın Emeği, Ferhunde Özbay’ın 1979-2011 arasında yayımlanmış makalelerinden oluşuyor. Dostları, meslektaşları, öğrencileri ve çalışmalarından etkilenmiş araştırmacıların sunuşları ve açıklayıcı notları, Özbay’ın uzun yıllara yayılan araştırmalarının, onun arzu edeceği şekilde kolektif bir biçimde okurla buluşmasını sağlıyor.
DüzcinselHeteroseksüelliğin Şaşırtıcı Derecede Kısa Tarihi
Hanne Blank, heteroseksüelliğin tarihinin izini sürüyor ve bu tarihin, şaşırtıcı biçimde sandığımız kadar da uzun olmadığını ortaya koyuyor.
İstanbul'da Bekâr Kadın Olmak
Ceren Lordoğlu, mekâna feminist açıdan bakan çalışmasında, İstanbul’da farklı sınıfsal ve kültürel konumlardan bekâr kadınların bu meseleyle nasıl baş ettiklerini inceliyor. Nasıl taktikler geliştiriyor, arkadaş, aile, komşuluk, mahalle ilişkilerini nasıl kuruyor ve nasıl hissediyorlar?
Yeni Bir Hayat KurmakKadınlar Anlatıyor: Babalık,Evlilik ve Boşanma
M. Esra Yıldırım, Türkiye’nin çeşitli illerinden kadınlarla yaptığı bire bir görüşmelerle boşanma deneyiminin kadınlar üzerindeki etkilerini teorik ve pratik olarak sergilemeye girişiyor.
"Nasıl Korunabilirdik?"Şiddete Uğrayan Kadınlar ve Çocuklar
Çalışma, ev içi şiddeti bir deneyim olarak inceliyor: Şiddetin “takvimi” nedir, nasıl başlıyor, nasıl işliyor, nasıl bir döngüsü var? “Nedenler” neler - “gerçek” nedenlerden öte, “bulunan”, “tutunulan” ve algılanan nedenler? Mağdurlar, uğradıkları şiddeti nasıl yorumluyor ve anlamlandırıyorlar? Baş etme mekanizmaları nelerdir, nasıl işliyor?
Aynanın Önünde Cımbızın UcundaKuaför Kitabı
Kuaförde geçen hayata, rengârenk bakışlar var elinizdeki derlemede. Esasen kadınların deneyimleri üzerinden; “horoz”undan “kırığına”, pavyon kuaförlerinden gelin başı yapanlara ve tesettür modasına, “salaş doğal”dan ”üzüm salkımlı topuz”a, türlü marifetleri, türlü tipleri, türlü huyları, türlü hikâyeleriyle, kuaför “realitesi”…
Yengeler Cumhuriyeti
Yenge… Ne kadar sık duyduğumuz bir hitap, bir ad. Kadını evlilik ilişkisi üzerinden tanımlayışıyla, onun “sahipli” olduğunu vurgulayarak “korumaya” almasıyla, ataerkilliğin bir alâmeti. “Yengelik realitesi” üzerine zevkli denemeler…
Kaynana Ne Yaptı, Gelin Ne Dedi?Ailedeki Kadınlar ve İlişkileri
Dikmen Yakalı Çamoğlu’nun Kaynana Ne Yaptı, Gelin Ne Dedi? ile mercek altına aldığı ilişkiler, bireysel güç arayışının toplumsal konumlara ve imkânlara göre şekillenişini göstermenin yanı sıra aile hikâyelerinin nasıl kurulduğu, kimlerin “ayrıkotu” gibi görülerek aile hikâyelerinden dışlandığı, anısı kuşaktan kuşağa aktarılanların hangi tarzda aile üyeleri olduğu gibi soruların cevaplarını da gözler önüne seriyor.
Canların CinsiyetiAlevilik ve Kadın
Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul… Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor.