Tekliğin Türküsü
Tekliğin Türküsü, Sevgi Soysal’ın kitaplarına girmemiş hikâye, çeviri, eleştiri yazısı gibi edebi metinleriyle kendisiyle yapılmış söyleşi ve soruşturmalardan oluşuyor. Bu farklı türdeki metinler arasında bütünlük ve devamlılık kurmak başta zor gibi görünse de, dikkatli bir okumayla, bu yazıları Sevgi Soysal’ın bir tür edebi biyografisi gibi değerlendirmek mümkün.
Venüslü Kadınların SerüvenleriTRT Günleri
Venüslü Kadınların Serüvenleri Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazılarını bir araya getiriyor.
Türkiye'nin Kalbi, Kabul GünleriGazete Yazıları
Türkiye’nin Kalbi, Kabul Günleri 12 Mart 1971 askerî müdahalesini izleyen günlerde, Sevgi Soysal’ın farklı gazetelerde yayımladığı köşe yazılarını bir araya getiriyor. Bu yazılar 12 Mart’ı yoğun kişisel tecrübelerle yaşayan yazarın döneme dair ilk izlenimleri olarak görülebilir.
Radyo Konuşmaları - Hoş Geldin Ölüm
Sevgi Soysal’ın ilk kez okur karşısına çıkan metinleri: BBC radyosunda yaptığı konuşmalar. Yazarın kanser tedavisi için gittiği Londra’da yaptığı bu konuşmalar da, tıpkı son romanı Hoş Geldin Ölüm gibi yarım kalmış...
Tutkulu Perçem
Tutkulu Perçem, gerçekliğin sıkıcı ve bunaltıcı kurgusuna düpedüz “dil” çıkartarak başkaldıran, önüne çıkan her şeye bir tekme atar gibi yaparken aslında hepsine takılan, düşecekken yazıya tutunup yürüyen ve çaktırmadan giden Sevgi Soysal’ın yola çıkış öyküsüdür.
Bakmak
Sevgi Soysal Bakmak’ı, Politika gazetesinde yayımlanan yazılarından derlemiş. 70’li yılların Ankarası gibi karanlık bir ortamda kaleme alınan bu yazılar, yurdunun sorunlarına duyarlı herkes için hâlâ kalıcı değerdedir.
Barış Adlı Çocuk
Sevgi Soysal'ın 1968-1976 yılları arasında yazdığı öyküleri arasından kendi seçtiği on üç tanesini topladığı kitaptır Barış Adlı Çocuk.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, 1976 yılında Politika gazetesinde tefrika olarak yayımlandığında, gerçekçiliği ile Sevgi Soysal'ı 12 Mart'ın simge yazarı yapmıştı.
Şafak
Sevgi Soysal’ın Şafak’ı yazmasını mümkün kılan koşullar, bu romanına yansıttığı tanıklıkları, biliyoruz ki ülkenin sırf 12 Mart dönemi diye geçiştiremeyeceğimiz, bir türlü geride bırakılamayan gerçekleri. Yine de bunlara karşı yüreği dayandırıp, hâlâ okumak gerek bu başyapıtı. Karşılıklı güven duygusu ilmek ilmek çözülen bir toplumda, slogan kolaycılığına sapmadan farklı kesimleri anlamaya çalışan, en koyu bağlılıkların bile barındırabildiği çelişkilere cesaretle bakabilen, beden, ben ve öteki üçgeninde özgürlüğün imkânına dair çok samimi bir sorgulamanın romanı çünkü Şafak.
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Sevgi Soysal, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanan Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nde, çok boyutlu bir toplumsal kesiti sanki hiç zorlanmadan edebiyata aktarmış gibidir. Gözlemlediği alabildiğine gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi duran hayatlarından alıp, zekice bir kurguyla buluşturur.
Yürümek
Yürümek, Sevgi Soysal’ın yazarlık çizgisinde bir eşik olarak nitelendirilir. Elâ ve Memet’in hayatta kesişmelerini ve ayrışmalarını anlatan bu romanında Sevgi Soysal, toplumca çizilen erkeklik, kadınlık sınırlarını ve sınıf değerlerini bireyin gözünden sorgular.
Tante Rosa
İlk yayımlandığında "yerli" olmamakla eleştirilen Tante Rosa, Sevgi Soysal'ın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseridir.