Rakının ÜlkesindeOsmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21. Yüzyıllar)
Rakının Ülkesinde - Osmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21. Yüzyıllar) İslâm’la yönetilen bir ülkede alkolün hiçbir şekilde yerinin olmayacağına dair genel kanıyı çürütecek biçimde Osmanlı İmparatorluğu’nda alkolün izini sürüyor.
Mutlakıyetçi Devletin Kökenleri
Batı ve Doğu Avrupa’nın toplumsal yapılarının birbirinden ayrılan ve birbirini tamamlayan niteliklerinin karşılaştırmalı tarih perspektifiyle ele alındığı Mutlakıyetçi Devletin Kökenleri, devletlerin doğa ve yapılarının evrimindeki çeşitliliği benzerlik ve karşıtlıklarının açığa çıkarılması yoluyla inceliyor. Antikiteden Feodalizme Geçişler’in izinden giden bu klasikleşmiş çalışma, iktisadi yapıyla toplumsal ve siyasal yapı arasındaki ilişkilerden yola çıkarak çok boyutlu bir yaklaşım sergiliyor. Avrupa ile sınırlı kalmayan Anderson, “Asya Tipi Üretim Tarzı” kavramsallaştırmasının geçerliliğini İslâm dünyası, Japon feodalizmi ve Çin örneği üzerinden tartışırken, birbirinden ayrı olay ve bütüncül yapıların benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyuyor.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Seferberliği
Mehmet Beşikçi, Osmanlı ordusunun Birinci Dünya Savaşı’nın gerektirdiği yoğun insan gücü seferberliğini nasıl yürüttüğünü, kapsamlı arşiv taramasını zengin bir süreli yayın ve anı-hatırat literatürüyle harmanlayarak araştırıyor. Seferberlik koşullarının devlet-toplum ilişkilerini yeniden şekillendirici bir etki yaptığını savunan Beşikçi, bu süreçte Osmanlı devleti bir yandan daha merkezî, otoriter ve milliyetçi bir eğilime girerken, diğer yandan toplumun seferberlik politikalarına karşı tepkiler verebileceği bir alanın da açıldığını gösteriyor.
Doğu Hıristiyanları NesturilerTarih, İnanç, Ritüel
Doğu Hıristiyanları Nesturiler: Tarih, İnanç, Ritüel; Part, Sasani, Müslüman ve Moğol yönetimlerinin gölgesinde gelişen Doğu Kilisesi geleneğini, hem Hıristiyan dünyasında hem de geniş doğu coğrafyasında yaşanan siyasal-toplumsal gelişmelerle bağlantılı olarak anlatıyor. Teolojik tartışmalar etrafında çok temel soruları ele alıyor: İsa Mesih’in şahsında ilahi ve beşeri tabiatlar nasıl birleşti? Kutsal Ruh neye işaret eder? Vaftiz, Kutsal Haç, oruç ve dua törenlerinin anlamı nedir? Kitap, tüm bu soruların cevabını ararken Hıristiyanlık içindeki ayrışmaların kökenini de ayrıntılı biçimde tartışıyor.
Weimar Kültürü
Peter Gay’in Weimar Kültürü kitabı, bir sanatsal arayışa ve uyanışa eşlik eden bu kültürün canlı ve akıcı bir anlatımını sunarak Weimar deneyiminin saklı hazinesini okurlarına teslim ediyor.
İktidar TohumlarıOsmanlı Çevre Tarihi Üzerine İncelemeler
Geniş topraklara yayılmış Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi araştırılırken ihmal edilen alanların belki de en başında
çevre tarihi geliyor. Onur İnal ve Yavuz Köse’nin derledikleri İktidar Tohumları-Osmanlı Çevre Tarihi Üzerine İncelemeler, alanında yetkin birçok ismin katkılarıyla değerli bir kaynak sağlamayı hedefliyor. Uzun süre hüküm sürmüş Osmanlı İmparatorluğu’nun çevre tarihine birçok farklı açıdan, kapsayıcı bir anlayışla bakıyor.
Osmanlı‘dan Erken Cumhuriyet‘eHayvan Katliamları ve HimayeKediler, Köpekler, Kargalar
Ömer Obuz, Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e Hayvan Katliamları ve Himaye: Kediler, Köpekler, Kargalar adlı kitabında, II. Mahmud döneminden erken Cumhuriyet dönemine kadar ele aldığı süreçte, “arıza” olarak görülerek medeniliğe aykırı olduğu gerekçesiyle damgalanıp bir imha politikasına tâbi tutulan kedi, köpek ve kargaların izini sürüyor. Bu izi sürerken, esasen hayvanların Osmanlı toplumunun daha önceki dönemlerinde ne kadar değerli kabul edilip himaye edildiklerine de eğiliyor.
Salgın Döngüsüİnsanlığın Bulaşıcı Hastalıklarla Bitmeyen Savaşı
Charles Kenny, günümüze dek getirdiği Salgın Döngüsü’nde insanlığın bulaşıcı hastalıklarla, salgınlarla mücadelesinin canlı, kapsamlı, özlü ve kolaylıkla anlaşılır bir dökümünü sunuyor. Tarihsel ilerlemeler, ekonomi, küreselleşme, kültür, halk sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar arasındaki ilişkinin haritasını çıkaran Kenny, alınacak derslerle dolu olduğu kadar gelecek için önerileri de içeren bir bakış sunuyor.
Dünya Devriminin GezginleriKomünist Enternasyonal'in Bir Global Tarihi
Dünya Devriminin Gezginleri, bir yandan, Komünist Enternasyonal’in (Komintern) bellibaşlı “harekâtlarının” hikâyesini anlatıyor: Bakü ve Taşkent üzerinden devrimi Doğu’ya taşıma girişimi; uzun süren Çin devrimi girişimi; İspanya iç savaşı... Bu süreçte, Komintern’in anti- emperyalist “görevinin” nasıl serpildiğini de gösteriyor.
Moğolların Kısa Tarihi
George Lane, Moğolların Kısa Tarihi ’nde Moğolların önüne çıkan her şeyi yıkıp geçen fetihçi ve yenilmezler ordusu değil, büyük ölçüde gittiği yerlerdeki koşullarla ilişkilenmeyi bilen, örgütlenme becerisiyle öne çıkan, dinî ve kültürel çoğulculuğu benimseyen, ticaret bilen gelişkin bir topluluk olduğunu öne sürüyor. Genişleme ve büyüme becerisini, satır aralarında beliren gelişmelerde arıyor.
Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (16.-18. Yüzyıllar)
Osmanlı İmparatorluğu’nun çokdinli, çokdilli ve çokuluslu yapısından bahsedilirken genellikle “hoşgörü,” “toplumsal huzur” ya da “uyum içinde birlikte yaşayabilme” gibi olumlu kavramlar kullanılır. Peki sahiden de durum bu kadar tozpembe miydi? Gerçekten Osmanlı toplumunun önemli belirleyici bir özelliği hoşgörü ve uyum içinde olması mıydı? Hakan T. Karateke, H. Erdem Çıpa ve Helga Anetshofer’in derlediği ve birçok tarihçinin katkı sunduğu, Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (16.-18. Yüzyıllar), bu romantik bakış açısına daha realist yaklaşımlar geliştiriyor.
Sovyetler'de Fetret Devri (1923-1924)
Edward Hallett Carr, Lenin’in ölümüyle sonlanan bu kitapta, bu dönemi adım adım izliyor. Ekonomik krizlerden, bilhassa tanınma hususunda diğer ülkelerle ilişkilere, Almanya’daki devrim potansiyelinin gerçekleştirilmesi için çalışmalardan, içerideki iktidar mücadelesine ve parti içi muhalefetin susturulma çabalarına dek uzanan bir perspektifte Sovyetler’deki dönüşümü takip ediyor.
Osmanlı Yenilgi KültürüBalkan Savaşları ve Sonrası
Eyal Ginio Osmanlı Yenilgi Kültürü kitabında, savaş kaybeden bir toplumun ürettiği kültürle meşgul oluyor, bir “yenilgi kültürü” tahliline girişiyor. Osmanlı’nın Balkan Savaşları deneyimi üzerinden toplumsal hayatın çok çeşitli yönlerini, savaştaki bir imparatorluğun ürettiği yanıtları (intikam, diriliş, yenilenme çağrıları, iktisadi gelişme, gelecek nesillerden beklentiler) ve bunların politik çıktılarını inceliyor.
Hilal ile Haç Arasında HayatlarOrtaçağ Akdenizi'nde Ticaret ve Tüccarlar (1260-1291)
Ortaçağ Akdenizi’nde Memlûk Sultanlığı’nın, Kilikya Ermeni Krallığı’nın ve Bizans İmparatorluğu’nun etki alanındaki tüccarların faaliyetlerini, tüccar grupları ve siyasal yapılar arasındaki ilişkileri merkeze alan Hilal ile Haç Arasında Hayatlar, farklı siyasal güçlerin birbirleriyle kurdukları diplomatik ilişkilerde ticaretin rolünü, etkisini, bu etkilerin tüccarlar üzerinden ilerleyen dinamizmini Akdeniz’in olanca canlılığıyla aktarıyor.
Osmanlı’da Marksizm ve SosyalizmYeni Kuşak Çalışmalar
Son dönem Osmanlı sosyalist ve işçi hareketi üzerine çalışan akademisyenlerin çabalarıyla biçimlenen Osmanlı’da Marksizm ve Sosyalizm, hem imparatorluk “tebaası”nın sosyalizm ve Marksizmle kurduğu ilişkilerin ayrıntılarına yöneliyor hem de tarihyazımı açısından alanın katettiği mesafeyi tartışıyor.
Arapların 1915'iSoykırım, Kimlik, Coğrafya
Arapların 1915’i - Soykırım, Kimlik, Coğrafya, Ermeni soykırımı çalışmalarına yeni bir bakış açısı kazandırıyor, soykırımın tarihlendiği 1915 ve sonrasını Arap coğrafyası açısından ele alıyor. Bunu yaparken tarihi de dahil ediyor, 1915’i “sabitlik”ten çıkarıp, daha öteye bakmamıza olanak sağlıyor.
Almanca Seyahatnamelerde Osmanlı Şehirleri (1850-1912)
Aysel Kaya, Almanca Seyahatnamelerde Osmanlı Şehirleri 1850-1912 ’de, 19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başı arasında farklı amaçlarla Osmanlı İmparatorluğu’nu ziyaret etmiş Alman ve Avusturyalı seyyahların izini sürerek alana önemli bir katkıda bulunuyor.
Osmanlı İmparatorluk İdeolojisiKlasik Dönemde Din, Toplum ve Kültür (1451-1603)
Osmanlı İmparatorluk İdeolojisi, 1451-1603 yılları arasındaki eserlerden hareketle dönemin ayırt edici özelliklerini tespit etmeyi hedefleyerek edebiyat eserlerinin sosyal bilimler alanındaki çalışmalarda dikkate alınmasının önemine işaret ediyor.
Tarihin Hakikatleri
Ferdan Ergut, Tarihin Hakikatleri’nde tarih tartışmasını edebiyat ve felsefeyi de yardıma çağırarak “yöntem” üzerinden kurguluyor. Hakikati bir mutlaklık olarak değil, “kolektif bir diyalog zemini” olarak kavrayan eser, böylelikle tarihin sosyal bilimselleşmesine, aynı zamanda sosyal bilimlerin de tarihselleşmesine katkı sunuyor ve böylece, hem tarih öğrencileri hem de sosyal bilimler ile meşgul olanlar için “başka bir tarih”in mümkün olduğunu göstererek yurttaşlık bilincinin ortak yaşamımıza yapacağı katkı üzerine de düşünmeyi öneriyor.
Ortadoğu ve Modern Dünyanın İnşası
Cyrus Schayegh, Ortadoğu ve Modern Dünyanın İnşası’nda bugün Suriye, Ürdün, Lübnan ve İsrail/Filistin’in yer aldığı, Bilad’üş-Şam (Büyük Suriye) olarak bilinen bölgeyi, 20. yüzyılın başındaki olağanüstü dönüşümüyle ele alıyor. Bölgenin geçmişine uzanarak coğrafyaya farkını katan kentlere odaklanıyor önce. Bu kentlerin arasındaki iktisadi, sosyal ve siyasi bağları, bu bağları etkileyen faktörleri, sömürge devletlerin etkisini ve Osmanlı sonrası oluşan ulusdevletlerin bölgede yarattığı değişiklikleri birbirleriyle etkileşimi çerçevesine yerleştiriyor. Kentlerin, bölgelerin, devletlerin iç içe geçtiği, mekânın dönüştürücü güç olarak asıl aktör haline geldiği Ortadoğu’yu inceliyor.
İmparatorluğun Son Aşiret SayımıFihristü'l AşâirYorumlar ve Çeviriyazım
Fihristü’l Aşâir, imparatorluğun son döneminde merkezî devletin kendi sınırları içindeki aşiretlerin dökümünü bize sunuyor. Suavi Aydın ve Erdal Çiftçi, fihristin dökümünü yaparken aynı zamanda Osmanlı sınırları içindeki aşiretlerin kadim geleneklerine, var olma biçimlerine, geçimlik ekonomilerine, siyasi güç olarak potansiyellerine hem tarih hem de antropoloji literatürlerinin geniş kapsamı içinde yaklaşarak, ayrıntılı bir tartışma da ortaya koyuyorlar.
Talat Paşaİttihatçılığın Beyni ve Soykırımın Mimarı
Hans-Lukas Kieser, Talat Paşa, İttihatçılığın Beyni ve Soykırımın Mimarı’nda, etno-milliyetçilik ve siyasal İslâmla güç kazanan, radikal “çözüm”lere ve şiddete açık bir adamın dönemini anlatıyor. 1908 Jön Türk Devrimi’ndeki rolünden, sürgüne ve orada öldürülmesine kadar uzanan bir aralıkta hayatını ele alıyor, Talat’ın önceden fark edilmemiş gücüyle imparatorluğun fiili lideri olma yolunu izliyor. Savaş dönemi İstanbulu’nu yansıtmanın yanı sıra Talat’ın başvurduğu yöntemlerin nasıl felaketle sonuçlandığını, Ermeni soykırımının korkunç boyutlarını ve Talat’ın aslında modern Türkiye’nin siyasi öncüsü olduğunu öne sürüyor.
Şimdiki Zamanın Tarihini YazmakTarih, Tarihçi ve Çağdaşlık
Henry Rousso, Şimdiki Zamanın Tarihini Yazmak’ta, yakın tarih araştırmasının tartışmalı bir alan olarak görülürken tarih disiplini içinde bugün nasıl hâkim konuma yerleştiğini, çelişkilerini, sorgulamalarını ve paradigmalarını ele alıyor. Sadece tarihçilerin değil, yakın geçmişe ilgi duyan herkesin yararlanabilecegi bir kaynak sunuyor.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu
Peacock, Ortadoğu ve Orta Asya’da, 11. ve 12. yüzyıllarda hüküm süren Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun demografik yapısını, veraset sistemini, Selçukluların yalnızca İslâm’la değil, diğer dinlerle de olan ilişkisini ve tebaasındaki gayrimüslimlere yaklaşımını, izlediği toplumsal ve politik yolu ve benimsediği bozkır geleneğini ortaya koyuyor.