Geçmişin İzleriAltmışlı ve Yetmişli Yılların Kolektif Belleği
Özge Özdemir Geçmişin İzleri’nde kapsayıcı, özgün bir anlatı kuruyor. Dönemin tanıklarının gözünden hayatın ritmini paylaşıyor. Burada mini etekler, İspanyol paçalar, gür bıyıklar ve kulaklara dolan türlü müzikler de var, Yassıada yargılamaları, sokak çatışmaları ve kavgalı yılların okul anıları da... Sağcılar ve solcular da var, siyaseti hiç hayatına sokmamış olanlar da... Kadınlar da var, erkekler de...Geçmişin İzleri sadece nostaljik bir bellek anlatısı olmanın ötesine geçen, altmışları ve yetmişleri kültürün, siyasetin, sosyal yaşamın birçok alanını kuşatarak anlatan özgün bir çalışma olarak öne çıkıyor.
Cumhuriyet'in Diplomatı OlmakErken Cumhuriyet Dönemi Büyükelçileri Üzerine Prosopografik Bir İnceleme
Müzeyyen Ezel Ünal, erken cumhuriyet dönemi diplomatlarının bu misyon içindeki karakteristiklerini inceliyor. Batılı eğitim almış, iyi yabancı dil bilen, Mustafa Kemal’in ve yakın çevresinin güvenini kazanmış kişilerden oluşan bu zümrenin mesleki ideolojisinin ve habitus’unun oluşumunu ve kendi içindeki gruplaşmalarını görüyoruz. Yeni Türkiye’nin modern kadınının dış dünya gözündeki temsilcileri olma misyonunun yüklendiği “sefireleri,” yani büyükelçi hanımlarını da ihmal etmeden...
Gönüllü ÇocuksuzlukAileyi Baştan Tanımlayan ve Yeni Bir Bağımsızlık Çağı Yaratan Hareket
Amy Blackstone, çocuk sahibi olmama kararının da tıpkı olma kararı kadar doğal olduğunu, bu kararı alan insanların bencil damgası yemelerinin haksızlık olduğunu ve aslında genel kanının aksine gönüllü çocuksuzların da çocukları sevdiklerini, hatta onlara çocuklu ailelerden daha fazla zaman ve imkân tanıyabildiklerini hem kendi deneyimlerinden yola çıkarak hem de bulgulara dayanarak anlatıyor.
Kayıp HalkGünümüzde Yoksulluk Halleri
Necmi Erdoğan, yoksulları “yeniden dinliyor” bu kitapta: 2001’deki Yoksulluk Halleri çalışmasıyla mukayese içinde, Türkiye’de yoksulluğun değişen ve değişmeyen çehrelerine dair gözlemlerini sunuyor.
Şekâvet, Hıyânet, İsyanGeç Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Eşkıyalık
Şekâvet, Hıyânet, İsyan’da 19. yüzyıl Osmanlısı’ndan Cumhuriyet’e uzanan dönemde, genel olarak eşkıyalık olarak adlandırılan, kaçakçılık ve isyan hareketlerini de içeren pratikler ve söylemler ele alınıyor.
Boğaziçi’nin Büyülü SesiDenizkızı EftalyaDönemi, Yaşamı ve Çevresi
Bilen Işıktaş, kapsamlı araştırması Denizkızı Eftalya’da Türkiye’nin ilk assolistinin yaşam öyküsündeki sis perdesini aralıyor, birçok yeni belge ve bilgiyi gözler önüne seriyor: Bir Rum kızı nasıl en büyük yıldızlardan birisi haline geldi? Nasıl bir müzik çevresine sahipti? Osmanlı’nın çözülüşünden Cumhuriyet’in modernleşme sürecine uzanan günlere nasıl tanıklık etmişti? Dönemin sosyal, kültürel arka planında, gündelik yaşamında neler oluyordu?
Türkiye'de Balkanlar
Bu çok yönlü derlemede, Türkiye’deki Balkan etkisi ve varlığı enine boyuna ele alınıyor: “Muhacir” sözcüğüyle neredeyse özdeşleşmiş Balkan muhacirleri ve göç politikası... Bu uzun göç tarihinin hafızadaki izleri ve nostaljisi... Kadınların evlilik tecrübesiyle kesişen, çocukları yalnızlığa iten kendine mahsus göç hikayeleri... Ticari ilişkiler... Türkiye’deki Balkanlı dernekleri... Rumelili-Anadolulu gerilimi... Türkiye’nin Balkanlar politikası... Müzik... Gastronomi... Balkan coğrafyası ve halklarıyla ilgili geniş bilgi içeren bir kaynağa kitaptaki karekodla erişme imkânı veren Türkiye’de Balkanlar, bize Türkiye’nin başka bir çehresini gösteriyor, Türkiye’yi anlamanın başka bir anahtarını veriyor.
Fetvayla Yol GöstermekAlo Fetva Hattı, Vaizeler, Gündelik Hayat Tavsiyeleri
Fetvayla Yol Göstermek, İslâmî feminizmin, ataerkil ideolojiye ve geleneksel fıkıh’a karşı kaynakları yeniden yorumlama çabasından ilham alıyor. Ayrıca, Türkiye’de “dinî” ile “seküler”in karşıtlıklarını ve “karışımlarını” yeniden düşünmek için verimli bir örnek sunuyor.
Fötr Şapkalı ŞıhCumhuriyet Sekülerleşmesi ve Taşra
Fötr Şapkalı Şıh, devlet-toplum ilişkilerine taşradan bakmanın analitik olanaklarını ortaya koyması bakımından da önemli. Taşrayı tamamen tabî konumda, taşradaki aktörleri tamamen pasif ve güçsüz olarak tasavvur etmenin yanlışlığını gösteriyor. Keza, sekülerleşme bağlamının dışında, genel olarak, popüler gündelik direniş stratejilerine dair değerli bir malzeme sunuyor.
Eğlencesiz EğlenceErken Cumhuriyet Türkiyesi'nde Eğlence ve Siyasal iktidar
Mehmet Kendirci, Eğlencesiz Eğlence’de erken cumhuriyet döneminin eğlence politikasını analiz ediyor. Sefahat içinde yozlaşmış, Bizans kalıntısı olarak görülen İstanbul’a karşı, temiz ruhlu ve yozlaşmamış “Türk” sayılan Anadolu’yu (ve Ankara’yı) yücelten bir anlayış var bu politikanın arkasında. Eğlence hayatını, kurulmakta olan “yeni Türkiye”ye uygun ve “modern” bir şekilde “disiplinli ve düzenli” kılma arayışı var.
Türkiye’de Refah Devleti ve SiyasetSiyasi Elitler Arasındaki Rekabet ve Toplumsal Hareketler Bir Refah Devletini Nasıl Yarattı?
Erdem Yörük’ün Türkiye’de Refah Devleti ve Siyaset kitabı ise istihdam temelli sosyal güvenlik politikalarından gelir temelli sosyal yardım politikalarına doğru bir geçişi tespit ediyor. Fakat bunu tespit ederken refah politikalarının anlamlandırılmasında taban siyasetini merkeze alan akademik geleneğe yaslanıyor. Dolayısıyla refah sistemlerinin dönüşümünü (yapısal unsurlara indirgemeden), enformel proletaryanın politik talepleri ile siyasi elitler arasındaki rekabeti dinamik bir ilişki olarak kurgulayarak anlamaya girişiyor. Bu yönüyle sosyal yardımların genişlemesinin politik anlamına dair daha derin bir kavrayış sunuyor.
Türklük: Hüzünlü Bir BağUlus-Devlet, Milliyetçilik, Etnik Kimlik: Bir Çaykara Etnografisi
Milli kimlik inşasının sadece tepeden aşağı bir iktidar tasarrufu değil, yer yer direnişlerle, yer yer pazarlıklarla biçimlenen dinamik yönünü gösteriyor kitap. “Türklük hali”nin veya “halleri”nin, toplumsal yaşam deneyimi içinde nasıl şekillendiğinin keşfine çıkıyor.
"Suriyeliler Her Yerde!"Yerliler ve Göçmenler
“Suriyeliler Her Yerde!”, Suriyeli göçmenler hakkında doğru bilinen yanlışların son derece canlı örneklerini ortaya koyuyor. Göçmenler ve “yerliler” arasındaki karşılaşmaların, etkileşimlerin çok yönlü dinamiğine ışık tutuyor.
Eleştirel PsikolojiYaklaşımlar, Gündemler, Tartışmalar
Eleştirel Psikoloji derlemesindeki yazılar, kurama ve yönteme eğiliyor; eleştirel yaklaşımların ve eleştirel gündemlerin ayrıntılı bir taramasını yapıyor. Marksizm-psikanaliz diyaloguyla, postkolonyal teoriyle ve Fanon’la, Foucault’yla, feminizmle, neoliberalizm eleştirisiyle düşünsel ilişkiler üzerinden, alanın kuramsal etkileşiminin ufkunu önümüze seriyor.
PrekaryaYeni Tehlikeli Sınıf
Standing, “küreselleşmenin çocuğu” dediği prekarya olgusunun oluşumunu, dünyasını ve çelişkilerini büyük bir sarahatle tasvir ediyor kitabında. Prekaryanın iç ayrımlarını, tâbi olduğu sömürü mekanizmalarını zengin bir örnek dökümüne dayanarak inceliyor. Yeni bir emek hareketi için ipuçları çıkartmaya da yarayan bir analiz bu.
Balkanlar'ı Tahayyül Etmek
Balkanlar’ın 21. yüzyılda yaşamakta olduğu değişimi de ele alan yeni bir sonsözün ilave edilmesiyle güncellenen Balkanlar’ı Tahayyül Etmek, pek çok açıdan klasik sayılan, önemi tartışılmayan bir başyapıt.
Erdoğan’ın Başkanlık Rejimiİstisnai Cumhuriyetten Parsellenmiş Devlete
Zafer Yılmaz, Erdoğan’ın Başkanlık Rejimi: İstisnai Cumhuriyetten Parsellenmiş Devlete kitabında, Erdoğan rejimini çelişkileriyle birlikte anlamanın yollarını arıyor. Farklı mecralarda yayımlanmış yazılarını bir araya getirdiğimiz bu kitap, böylece kurumsal yıkım, olağanüstü iktidarın inşası, stratejik yasallık, yurttaşlığın marjinelleştirilmesi gibi rejimin farklı bileşenlerine odaklanmayı mümkün kılıyor. Bunun yanında, cumhuriyetçi demokrasi kavramını öne sürerek bir reçete değilse bile yeni bir başlangıcın toplumsal motivasyonunu rejim tartışmasına dahil ediyor.
Türkiye'de Yerel Siyasette KadınlarDışlanma Döngüleri
Türkiye’de Yerel Siyasette Kadınlar’da Lucie Drechselová, farklı sosyo-politik özelliklere sahip illerde yaptığı saha çalışmasının ve görüşmelerin zengin malzemesine dayanarak, Türkiye’de kadınların yerel siyasette var olma mücadelesini enine boyuna inceliyor.
Ekmek, Dükkân, Devlet: Türkiye’de EsnafPerşembe Pazarı Örneği
Müge Neda Altınoklu, Ekmek, Dükkân, Devlet’te Türkiye’de esnafın sınıfsal konumunun 1980’lerden itibaren hızlanan dönüşümünü inceliyor. Haksız rekabet ve mağduriyet duygusunun ağırlaştığı, “Dayanacak gücümüz
kalmadı” serzenişinin rutinleştiği bir süreçte, esnafın kendisini nasıl konumlandırdığına bakıyor. Bir zamanlar “Hırdavatın Paris’i” denen İstanbul Perşembe Pazarı örneğinde, somut deneyimi gözleyerek...
Eleştirel Güvenlik ve TürkiyeUluslararası İlişkilerde Alternatif Yaklaşım
Eleştirel Güvenlik ve Türkiye, dış politikada güvenlik çalışmalarına çok boyutlu bir eleştirel yaklaşım geliştiriyor. Bu eleştirinin temelinde, güvenliğin “teknik” veya siyaset-üstü değil pekâlâ siyasi bir mesele olduğu kabulü ve devlet-merkezli bakış açısıyla ve askerî sorunsalla sınırlanamayacağı fikri yatıyor.
Türkiye’nin Milli Güvenlik DevletiKökeni, Gelişimi, Dönüşümü
Türkiye’nin Milli Güvenlik Devleti’nde Zeynep Şarlak, “milli güvenlik devleti” kavramını, bilhassa karşılaştırmalı siyaset bilimi perspektifini kullanarak, Türkiye’de Soğuk Savaş döneminden itibaren tedricen tesis edilmiş bir rejimitanımlamak üzere ele alıyor ve Soğuk Savaş döneminden itibaren Türkiye tarihine bu kavram üzerinden bakmayı öneriyor.
İstanbul Karaim CemaatiTevrat'ın Kadim Takipçileri
Banu Yılmaz Kolankaya’nın, daha önce antropolojik açıdan ele alınmamış olan İstanbul Karaim Cemaati’ni incelediği kitap, kendilerini Tevrat’ın kadim takipçileri olarak tanımlayan ve bugün İstanbul’da sayısı elli kişiyi geçmeyen bu cemaatin üyeleriyle yaptığı görüşmelere dayanıyor. Ortadoğu’dan göç edenlerin, Sefarad, Kırım ve Rum kültürlerinin yanında bazı Türk ve İslâm geleneklerinin de izini taşıyorlar. Kırım ve başka ülkelerdeki Karaim topluluklarıyla arasında dil, âdetler ve tören gelenekleri açısından önemli farklar olan İstanbul Karaileri, geride kalan az sayıda cemaat üyesinin ifade ettiği gibi belki “son demlerini yaşıyor”.
Cumhuriyet ve HissiyatFalih Rıfkı Atay'da Modernlik, Ulus ve Duygular
Çağrı Yardımcı, Cumhuriyet ve Hisssiyat’ta, Türkiye’de Cumhuriyet’in kuruluş döneminde duygu siyasetinin nasıl tasavvur edildiğine bakıyor.
Çalışma AcısıEmek ve Eziyet Deneyimleri
Aç kalmamak, ailesini geçindirmek için hem fizikî hem manevi olarak zorluklarla mücadele etmek zorunda kalan çalışanların hikâyelerini bir araya getiren Çalışma Acısı - Emek ve Eziyet Deneyimleri hem “sınıf mücadelesi”nin bugününü daha iyi analiz edebilmek hem kapitalizmin çarpık yüzünü net biçimde görmek için sahici insan hikâyeleriyle dopdolu bir çalışma.