Linç, Toplum ve Devlet
Diler Bulut, Türkiye’de linç olgusunu, gerek sosyolojik açıdan, gerek devlet rejimi açısından enine boyuna analiz ediyor. Hukuki pratiğe, faillerin ve mağdurların algılarına, açıklama ve meşrulaştırma biçimlerine eğiliyor.
OsmanlıÖrgüt- İnanç- Davranış'tan Hukuk - İdeoloji'ye
Ümit Hassan, vazgeçilmez başvuru kaynağı niteliği taşıyan Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler’inden sonra, Osmanlı Devleti’nin kuruluş “felsefesini” ele alıyor. Bunun için, Osmanlı’nın devlet örgütlenmesinde ve meşruiyet üretiminde eski/kadim Türk yönetim zihniyetinin ve otorite figürlerinin izini sürüyor. “Atadan gelme” Töre-Yasa(k) sürecinin, devletlû-sultanî Kânun/Kânunnâme’ye nasıl vardığını inceliyor.
"Bu soyadı alınmamış ise..."Ulus İnşası ve Soyadları
Soyadı “siyaseti”, milli kimlik inşasının bir aracı. Meltem Türköz, kitabında öncelikle “soyadlandırmanın” bu yönüne odaklanıyor. Türk kimliğinin inşasında ve asimilasyon stratejilerinde Soyadı Kanunu’nun işlevini inceliyor. Gayrimüslim ve “yabancı” sayılan isim-soyadların durumuna ve Kürtçe isim meselesine değiniyor.
İnkılabı Nakşedecek ResimlerTek-Parti Döneminde Resim ve Siyaset
Bengü Aydın Dikmen, İnkılabı Nakşedecek Resimler’de, Cumhuriyet’in kuruluş ve inşa dönemindeki resim politikasına eğiliyor. Bu vesileyle, dönemin farklı estetik anlayışlarının bir resmi geçidini de koyuyor ortaya. Arka planda, Türkiye’de modern resmin “ağabey” ve genç kuşakları arasındaki rekabeti de görüyoruz.
Türkiye'nin 1980'li YıllarıCiltli
Türkiye’de ‘80’ler, siyasi, iktisadi ve büyük bir toplumsal dönüşümün miladıdır. Travmaların, yeni bir insan ve toplum tipinin, arayışların olduğu kadar kayboluşların, dahası yeni bir “dünya”nın habercisidir...
Mahalleyi YönetmekMuhtarlar Üzerinden Türkiye'de Devlet-Toplum İlişkileri
Kapsamlı bir saha çalışmasına dayanan Mahalleyi Yönetmek, muhtarların muğlak konumlarını, hangi rolleri üstlendiklerini, nasıl çalıştıklarını, usulleri kimi zaman devlet kimi zaman da mahalle sakinleri lehine nasıl esnettiklerini, daha genel olarak da devlet ile yurttaş arasındaki ilişkilerin biçimlenişini araştırıyor.
Devletin Güvenliği AdınaTürkiye'de Milli Güvenlik Siyaseti
Devletin Güvenliği Adına, Türkiye’de milli güvenlik siyasetinin bir panoramasını çiziyor. Soğuk Savaş döneminden günümüze, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne... ABD’nin milli güvenlik anlayışının yansımalarına ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın oluşumunda dış etkilere... Ordunun rolünden olağanüstü hal rejiminin biçimlen- mesine... Manisalı gençler davası, 12 Eylül darbesi ve “terörist”-öznenin inşası, AKP iktidarının “devlet sırrı rejimi” gibi, milli güvenlik kavramının soy kütüğünü çıkartmamızı sağlayan vakalara... Sağ ve sol ideolojilerdeki milli güvenlik anlayışlarından, bu kavramın feminist okumalarına...
Gecekondu Site RezidansBursa'da Sınıf ve Mekân
Kemal Temel, Gecekondu Site Rezidans’ta, Türkiye’de inşaat sektörünün artan ivmesi ve kentsel dönüşümün de etkisiyle ortaya çıkan üç parçalı kentsel deseni analiz ediyor: İşçi siteleri, gecekondular, orta-üst sınıf “lüks” konutlar (veya rezidanslar). Bu üç kesit arasındaki çatışmaların, karşılaşmaların ve geçişlerin nasıl cereyan ettiğini inceleyen kitap, sınıf kimliklerinin inşa sürecinin canlı bir cephesini önümüze seriyor.
Küresel Siyasete GirişUluslararası İlişkilerde Kavramlar, Teoriler, Süreçler
Türkiye’deki farklı üniversitelerden genç kuşak akademisyenlerin ortak ürünü olan bu çalışma, üniversite öğrencileri için bir kaynak kitap olmasının yanında, uluslararası ilişkilerin küresel siyasete dönüşüm serüvenini izlemek isteyen bütün okurlara keyifli bir yolculuk imkânı sunuyor.
Cumhuriyet'e Giderken Kürtler (1920-1923)
Sinan Hakan, Cumhuriyet’e Giderken Kürtler kitabında sonuçlarını bugün de gördüğümüz pek çok sorunun hangi tarihsel gelişmeler neticesinde oluştuğunun izlerini sürmeye devam ediyor. Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla noktalanan (1916-1920) önceki kitabından sonra (Türkiye Kurulurken Kürtler), bu kez Kürt aşiret liderleri ve politik aktörleri ile uluslararası alanda da kazanımlar elde ederek meşruluğu gittikçe güçlenen BMM arasındaki gerilimli ve gelgitli ilişkiyi dönemin önemli aktörlerinin resmî yazışmalarından, askerî arşiv kaynaklarından, gazete arşivlerinden faydalanarak Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar getiriyor.
DemokrasiKavram, Kurum, Süreç
Düyada demokrasinin güç ve itibarının sarsıldığı, demokratik rejimlerin sayısının azaldığı bir otoriterleşme dönemindeyiz. Demokrasi -Kavram, Kurum ve Süreç- başlıklı bu kitap, demokrasinin düşünsel kökenlerini, inişli çıkışlı gelişimini, kurumlarını, içinde taşıdığı gerilimleri ele alırken, aynı zamanda, içinde Türkiye’nin de yer aldığı, günümüz demokrasisizleşme eğilimlerini aydınlatıyor. Türkiye’den otuz bir bilim insanının katkısıyla gerçekleşen ve bir referans kitabı olarak tasarlanan bu kapsamlı çalışma, ülkemizde bütün zorluk ve engellere rağmen demokrasiye adanmış bilgi birikimi ve akademik kapasiteyi sergiliyor.
Kuruculuktan Daimi MuhalefeteCHP'nin 100 yılı
Kuruculuktan Daimi Muhalefete: CHP’nin 100 Yılı’nda, CHP’nin uzun siyasi ömrünün evreleri ayrı ayrı inceleniyor: Tek parti dönemi, DP dönemi, Ortanın Solu akımı, 12 Eylül sonrası arayışlar (Halkçı Parti, Sosyaldemokrasi Partisi), Sosyal Demokrat Halkçı Parti deneyimi, Ecevit ayrılığı ve Demokratik Sol Parti, Baykal ve Kılıçdaroğlu dönemleri... CHP etrafındaki tartışmalar, “Kurultaylar partisi, hizipler partisi” lâkapları... Partinin 100. yılında içinden geçtiği kriz de, tarihsel bağlam içinde tartışılıyor.
Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler
Ümit Hassan bu anıtsal çalışmasında Türkoloji literatürünü eleştirel bir süzgeçten geçirir. Türk mitolojisinin motiflerini tarihsel bir kanavaya işler. Han, Tengri, Töre, Kut gibi sihirli bir hâleyle kuşatılmış kavramların arkeolojisini yapar. Anahanlığın, şamanlığın, “kolektif aksiyon” dinamiğinin dönüşümünü ve kadim-ilksel devlet geleneğinin oluşumunu inceler.
Hilafeti Yeniden DüşünmekOsmanlı Siyaset Düşüncesinde Tasavvufi Dönüşüm
Hilafeti Yeniden Düşünmek, Osmanlı siyaset düşüncesinin evrimi ile hilafet düşüncesinin dönüşümünü, iç içe geçen iki süreç olarak, ince ince işleyerek inceliyor.
İşçi Denetimi Mücadelesiİşgal, Direniş, Üretim!
Fabrika işgal eylemlerini mevcut mülkiyet ve çalışma ilişkilerine bir müdahale olarak değerlendirerek teorik zemine oturtan Gürler, 20. yüzyılda görülen işçi denetimi ve fabrika işgal hareketlerini gerek tarihî gerek ekonomik yönleriyle ortaya koyarak çeşitli dönemlerden örnekler sergiliyor. 20. yüzyıldan 21. yüzyıla toplumsal hareketlerde yaşanan paradigma değişimini inceleyerek günümüzdeki örneklere uzanıyor: İşgal fabrikalarının ve hareketinin ortaya çıkışına zemin hazırlayan koşullara odaklanarak neoliberal küreselleşmenin işçi sınıfı üzerindeki etkilerine değiniyor. Arjantin, Brezilya, Uruguay, Venezuela gibi Latin Amerika ülkelerindeki deneyimler başta olmak üzere Yunanistan, Türkiye, İtalya, ABD, Mısır, Endonezya gibi farklı ülkelerde yaşananlara göz atıyor.
Türkiye’nin Yeni Rejimi: Rekabetçi Otoriterlik
Berk Esen, Şebnem Gümüşçü ve Hakan Yavuzyılmaz, bütün dünyadaki demokrasiden uzaklaşma eğiliminin bir parçası olan Türkiye’nin otoriterleşme deneyimini rekabetçi otoriterlik kavramıyla analiz ediyorlar. Yargının ve yasamanın yürütmenin yörüngesine girdiği, düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, muhalefetin baskı altına alındığı, medyanın muhalefetten olabildiğince “temizlenip” iktidar propagandasının bütün mecraları kapladığı bir ortamda, seçim, demokrasinin tek soluk borusu haline geliyor, bu rejimde. Ancak bütün siyasal oyun alanı gibi seçimlerin de “tek kale maça” göre düzenlenmiş gayri adil yapısı, bu imkânı da tıkıyor.
Mukaddesatçı Anti-Kemalizmİslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet Algılarının Sosyolojisi
İslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet algılarının sosyolojik bir analizini yapmayı amaçlayan Mukaddesatçı Anti-Kemalizm, tarikatlarda ve mukaddesatçı aydınlar (son Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Eşref Edip, Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti) arasında anti-Kemalist söylemin temalarını, motiflerini, üslubunu ayrıntısıyla inceliyor.
Ulusaşırı Adaletin Sınırları
Dilek Kurban, Ulusaşırı Adaletin Sınırları’nda uluslarüstü mahkemelerin, etno-politik çatışmalar bağlamında, azınlıklara fiziksel şiddet ve politik baskı uygulayan otoriter rejimleri etkili bir şekilde denetleyebilmek için sahip oldukları olanakları ve önlerindeki engelleri sorguluyor. Bu amaçla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’de devam eden Kürt çatışmasıyla ilişkisini ele alıyor.
Kırılgan UmutTürkiye'de Göç ve Aidiyetin Sınırları
Ayşe Parla, Kırılgan Umut’ta tam da bu süreci mercek altına alıyor. Doğu Bloku’nun çöküşünden sonra, ekonomik sebeplerle Türkiye’ye göç etmeyi seçen Bulgaristanlı göçmenlerin deneyimlerini yansıtan Parla, onların makbullük hiyerarşisi içindeki yerine bakıyor ve devletin bu hiyerarşiyi var eden kriterlerine dikkatimizi çekiyor. Umudun ve güvencesizliğin ontolojisine eğilirken göçmenlerin kendi sesine, sözüne yer veren Kırılgan Umut, hem farklı göçmenlik kategorileri hem de aidiyet hissi üstüne düşünmek için yeni bir zemin, incelikli bir bakış açısı sunuyor.
Devletin Subayı, Subayın DevletiCuntalar, Darbe ve İktidar Savaşı (27 Mayıs 1960)
Nesimi Gökşen’in Devletin Subayı, Subayın Devleti kitabı, 27 Mayısçıların ama onun da ötesinde 27 Mayıs’a giden yolda asker içerisindeki öbekleşmelerin temel motivasyonunu anlamaya çalışıyor.
Cumhuriyet: Asırlık Bir Muhasebe
Cumhuriyet: Asırlık Bir Muhasebe, özlü bir hesap özeti. Yedi başlık altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin yoğunlaştırılmış bir değerlendirmesi.
Yeni Nesil Popülizm ve Kentsel GerilimPendik Örneği
Yeni Nesil Popülizm ve Kentsel Gerilim’de Sema Erder, yaklaşık 25 yıl önce yaptığı Pendik araştırmasını yenileyerek, capcanlı bir kentsel değişim hikâyesi anlatıyor. Bu hikâye üzerinden, Türkiye’nin toplumsal değişim dinamiklerine dair keskin gözlemlerde bulunuyor.
Geçmişin İzleriAltmışlı ve Yetmişli Yılların Kolektif Belleği
Özge Özdemir Geçmişin İzleri’nde kapsayıcı, özgün bir anlatı kuruyor. Dönemin tanıklarının gözünden hayatın ritmini paylaşıyor. Burada mini etekler, İspanyol paçalar, gür bıyıklar ve kulaklara dolan türlü müzikler de var, Yassıada yargılamaları, sokak çatışmaları ve kavgalı yılların okul anıları da... Sağcılar ve solcular da var, siyaseti hiç hayatına sokmamış olanlar da... Kadınlar da var, erkekler de...Geçmişin İzleri sadece nostaljik bir bellek anlatısı olmanın ötesine geçen, altmışları ve yetmişleri kültürün, siyasetin, sosyal yaşamın birçok alanını kuşatarak anlatan özgün bir çalışma olarak öne çıkıyor.
Cumhuriyet'in Diplomatı OlmakErken Cumhuriyet Dönemi Büyükelçileri Üzerine Prosopografik Bir İnceleme
Müzeyyen Ezel Ünal, erken cumhuriyet dönemi diplomatlarının bu misyon içindeki karakteristiklerini inceliyor. Batılı eğitim almış, iyi yabancı dil bilen, Mustafa Kemal’in ve yakın çevresinin güvenini kazanmış kişilerden oluşan bu zümrenin mesleki ideolojisinin ve habitus’unun oluşumunu ve kendi içindeki gruplaşmalarını görüyoruz. Yeni Türkiye’nin modern kadınının dış dünya gözündeki temsilcileri olma misyonunun yüklendiği “sefireleri,” yani büyükelçi hanımlarını da ihmal etmeden...