Politika - 2. sayfa

Neşeli Militanlık
Toksik Zamanlarda Direnişi Örmek

Nick Montgomery ve carla bergman, Neşeli Militanlık’ta, zamanımızın tükenmişlik, kaygı, şüphe, ahlâkçılık, utanç gibi güçsüzleştirici eğilimleri derinleştiren boğucu atmosferinde, gerçekten etkili ve gerçekten insanlara iyi gelecek bir direnişin yolunu yordamını arıyorlar. “Sekter radikalizm” dedikleri tutuma karşı, neşeli militanlığı öneriyor yazarlar.

Post-Post-Kemalizm
Türkiye Çalışmalarında Yeni Arayışlar

Post-Post-Kemalizm, konuyu hem siyaset bilimi, kadın çalışmaları, dış politika ve tek parti dönemi çalışmaları bağlamında sosyal bilim disiplinleri açısından; hem liberal söylem, kültür politikası, laiklik, vesayet eleştirisi, İslâm ve siyasal partiler bağlamında tematik olarak ele alan makalelerden oluşuyor.

Sünniler ve Şiiler
Bir İhtilafın Siyasi Tarihi

Ortadoğu üzerine çalışmalarıyla tanınan siyaset bilimci Laurence Louër, uluslararası camiada başvuru kaynağı olarak kabul gören kitabında Irak, Pakistan, Suudi Arabistan, İran, Yemen ve Lübnan gibi farklı ülkelerin kendilerine has siyasi koşullarını ve toplumsal yapılarını göz ardı etmeden, serinkanlı bir Ortadoğu panoraması ortaya koyuyor.

Karanlık Zamanlarda İnsanlar

Karanlık Zamanlarda İnsanlar’da, Arendt’in Walter Benjamin, Bertolt Brecht, Hermann Broch, Isak Dinesen (Karen Blixen), Waldemar Gurian, Randall Jarrell, Karl Jaspers, Gotthold Ephraim Lessing, Rosa Luxemburg ve Angelo Giuseppe Roncalli hakkında denemeleri yer alıyor.

Göçmen Figürü

Thomas Nail Göçmen Figürü adlı kitabında, bu toplumsal kimliği durağınlıkla değil, devinimle tarif ediyor. Kimsenin göçmen doğmadığını, göçmen olunduğunu belirterek bir siyasi özne olarak gördüğü göçmenin felsefi tarihini yazıyor. Ufuk açıcı bir kavramsal çerçeve çizerek cadı avlarından Zapatistalara, toprak parsellemeleri sonucu yersiz yurtsuz kalanlardan barbarlara ve göçmen proletaryaya uzanan bir yelpazede göçmen figürünü bölgesel, siyasi, hukuki ve iktisadi açıdan irdeliyor.

Demokrasiyi ve Anayasayı Korumak
Kelsen Schmitt’e Karşı

Weimar döneminde yaşanan bir kamu hukuku tartışmasının bugün bir güncelliği var mıdır? Dünyanın popülist sağ siyasetlerin eksenine kaydığı, anayasanın ve kamu tarifinin “kişisel ihtiyaçlara” göre sündürüldüğü, demokrasinin pekâlâ siyasal “mugalata” olarak ele alınabildiği bir dönemde kuşkusuz bu sorunun yanıtı “evet”tir! Berke Özenç Demokrasiyi ve Anayasayı Korumak’ta içinde yaşadığımız çağın siyasal tartışma başlıklarından -belki de- en önemlisini, Weimar döneminin ışığında kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

Brütalizm

Brütalizm, dünyanın kamplara bölündüğü, sınırların aşılması imkânsız duvarlara çevrildiği, insanın yersiz yurtsuz kaldığı, tüm canlılarla birlikte dünyanın da yağmaya teslim edildiği çağımızdan çıkış yollarını sorgulayan, bir onarım siyaseti öneren, sarsıcı bir eleştiri sunuyor. Tüm canlılarla dayanışma içinde, yıkılanı yeniden inşa etmenin mümkün olup olmadığı sorusunu canlı biçimde ortaya koyuyor.

Çocuk Düşmanlığı
Çocuklara Karşı Önyargıyla Yüzleşme

Elisabeth Young-Bruehl, Çocuk Düşmanlığı’nda ailedeki, okuldaki, arkadaş çevrelerindeki, ikili ilişkilerdeki ve siyasilerin dilindeki “çocuk düşmanlığı” biçimlerini anlamaya, görünür kılmaya, diğer ayrımcılık biçimleriyle ilişkisini göstermeye çalışıyor. En önemlisi de bunu çocukları önceleyerek, yetişkinliklerinde onlardan dinledikleriyle, çocuklara kulak vererek yapıyor.

Narsisistler İktidarda

Daha önce Manevi Taciz: Gündelik Hayatta Sapkın Şiddet kitabıyla geniş okur kitlesine ulaşan yazar, sosyoloji ile psikolojinin kesişim noktasında yeşeren çözüm ihtimaline işaret ediyor ve narsisizm kuşatmasından kurtulmayı sağlayacak çıkış yolları öneriyor. Ortak geleceğimiz üzerine kafa yoran herkes için vazgeçilmez bir kaynak.

Kurtuluş Paradoksu
Seküler Devrimler ve Dinî Karşıdevrimler

Michael Walzer, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan üç bağımsız devleti, Hindistan, İsrail ve Cezayir’i ele aldığı Kurtuluş Paradoksu’nda ulusal kurtuluş hareketlerinin vaatlerini, kazanımlarını ve toplumları içerisindeki algılanma biçimleriyle birlikte paradokslarını, çıkmazlarını ve çelişkilerini de gösteriyor.

Veganizm

Valéry Giroux ve Renan Larue, veganizmi mercek altına alıyorlar. Vegan felsefesinin ne olduğunu, veganizmin tarihini, günümüzde geldiği noktayı araştırıyorlar. Kimi zaman alay konusu olan, çoğu zamansa sanayicileri ve hayvan sömürüsünden kâr elde edenleri kızdıran veganizmi hayvanlara eziyet etmeme çerçevesinin yanı sıra, doğaya, dünyaya, bizzat insanlara olan faydaları açısından da düşünerek bu felsefeyi daha geniş bir bağlama yerleştiriyorlar.

Harro ile Libertas
Bir Aşk ve Direniş Hikâyesi

Nazi iktidarına karşı yürütülmüş bir direniş mücadelesi... Yasadışı bildiri dağıtarak, anti-faşist müttefik güçler için istihbarat toplayarak, hayati tehlikede olanlara yardım ederek rejime direnen, daha sonra “Kızıl Orkestra” diye adlandırılacak bir grup... Son derece esnek, karmakarışık bir ilişki ağı: Muhafazakârlar, milliyetçiler var, liberaller, sosyal demokratlar, komünistler var, belirli bir siyasi fikre bağlı olmayanlar var. Aristokratlar, akademisyenler, sanatçılar, memurlar, subaylar, işçiler var. Yaşlılar var, gençler var. Kadın-erkek, yaklaşık yarı yarıya.

Yeni Despotizm

Keane, yeni despotizmin otoriterlik, totalitarizm, faşizm ve gönüllü kulluk gibi kavramlara sığmayan, “yediği şokların ardından hızla kendini toparlayabilecek kabiliyette bir hâkimiyet” türü olduğunu, bugün “demokrasi” sınıfında anılan rejimlere sızma kabiliyetiyle sahneyi kendiliğinden terk etmesinin de mümkün olmadığını hatırlatıyor. Kitap bu yönüyle, direniş biçimleri üzerine yeniden düşünmeye de bir çağrı niteliği taşıyor.

Genel Sosyoloji
Collège de France Dersleri (1981-1983)

Pierre Bourdieu sosyolojisini tanımak, anlamak ve uygulayabilmek için eşsiz bir kaynak niteliğinde olan Genel Sosyoloji, aynı zamanda sosyal bilimlerle ilgilenen herkese seslenen bir düşünce alıştırması...

Faşist Kimdir?

“Faşizme dönüş, Umberto Eco’nun ‘Ebedi Faşizm’ başlıklı makalesiyle, büyük bir sükseyle yeniden tedavüle girdi. Bu makalenin okunma biçimi, yazarın, ‘ebedi faşizm en masum kisvelere bürünerek geri dönebilir’ ve ‘görevimizin onun maskesini düşürmek ve dünyanın her yerinde her gün ortaya çıkan yeni biçimlerinden her birine dikkat çekmek’ uyarısını yaparken söylediklerinin tam tersi etkiler yaratabilir diye düşünüyorum.” Emilio Gentile

Düşünümsel Sosyolojiye Davet

Türkçedeki ilk basımı Düşünümsel Bir Antropoloji İçin Cevaplar adıyla yayımlanan kitabın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş versiyonu niteliğindeki Düşünümsel Sosyolojiye Davet, Bourdieu’nün eserlerine mükemmel bir giriş niteliği taşıyor.

Yeryüzünün Lanetlileri

1961’de, Cezayir Savaşı’nda sömürgeci şiddetin zincirlerinden boşandığı bir dönemde yayımlanan Yeryüzünün Lanetlileri, o günden beri sömürgecilik karşıtı mücadelenin başyapıtlarından biri oldu. Frantz Fanon’un, sömürgeleştirilmiş insanın yaşadığı travmayı inceleyen ve bir tür siyasal vasiyeti mahiyetindeki bu eseri, Üçüncü Dünya devrimi ütopyasına da ışık tutuyordu. Fransa’da ilk yayımlandığında birkaç kez yasaklanan bu kitap, günümüzde postkolonyal çalışmaların temel referans kitabı olmaya devam ediyor.

Faşist Yalanların Kısa Tarihi

Federico Finchelstein Faşist Yalanların Kısa Tarihi’nde günümüzdeki otoriterleşme ve faşistleşme eğilimini anlamaya çalışırken, hem Hitler ve Mussolini’nin “sıradan” yalanlar olarak görülemeyecek “mitsel” yalanlarına dair tarihsel ve felsefi bir okumaya girişiyor hem de yalanının bir hükmetme ve zulmetme aracı olarak bugünün otoriter popülist liderleri tarafından nasıl devralındığının izini sürüyor.

Yasa'dan Buyruk'a
Hak Kuramları ve Aleviler

İnsan hakları kuramlarının imkânlarıyla Aleviliğe bakmaktan ziyade, Aleviliğin tarihsel deneyimi üzerinden insan hakları kavramına ve kuramlarına bakıyor bu kitapta Hüseyin Kırmızı. İnsan hakları, hak ve yasa kavramlarının sağlamasını yapıyor. Böylelikle, iktidar ve devlet kavramlarının da bir sorgulamasını yapıyor. İnsan ile devlet arasındaki ilişkiyi, insan ile “yüce olan” arasındaki ilişkiyi düşünmeyi derinlere inerek kışkırtıyor.

Diktatörlük Sendromu

Ülkemizde Yakupyan Apartmanı romanıyla bilinen el-Asvani, Diktatörlük Sendromu adlı bu kitabında liderlerin yükselişinin şekillendirdiği siyasi ortamda, diktatörlüğe evrilme potansiyelinin nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor, toplumların bu liderlere karşı nasıl “bağışıklık” kazanabileceğinin tahliline girişiyor.

Popülizmin Küresel Yükselişi
Performans, Siyasi Üslup ve Temsil

Benjamin Moffitt, bu kitapta, popülizm etrafındaki temel tartışmaları okuyucuya sunuyor ve bunun yanında, popülizmin “bugüne” dair ne tür izler taşıdığını titizlikle keşfe çıkıyor. “Siyasi üslup” kavramını zenginleştirerek popülizmin çağdaş biçimlerini anlamaya ve günümüz popülizmine özgü özellikleri açığa çıkarmaya çalışıyor.

Düşmanlık Politikaları

Eleştirel düşüncenin çağdaş kalemlerinden Achille Mbembe Düşmanlık Politikaları’nda, tüm gezegeni içine hapseden, gündelik ilişkilere dek sızan ve insanları esir alan bir düşmanlık ilişkisinin çağımızın kuralı ve kurucu normu haline geldiğini ileri sürüyor.

Hayat Yaşamaya Değer

Büyük Erdemler Risalesi ile geniş bir okur kitlesine ulaşan André Comte-Sponville, bu defa Hayat Yaşamaya Değer’de entelektüel gelişimini, düşüncesinin köşe taşlarını, yalın bir üslupla anlatıyor.

İkili Devlet
Diktatörlük Teorisine Bir Katkı

Totaliterlik, otoriterlik ve faşizm araştırmalarında klasik değeri kazanmış bir eser.