Büyük Yol AyrımıNeoliberalizme Son Noktayı Koymak
Gérard Duménil ve Dominique Lévy, halk sınıflarıyla yöneticiler arasında, solda yeni bir uzlaşma başlatmanın ve kapitalizmi kademeli olarak aşmanın bu yeni ittifakın oluşmasına bağlı olduğu tezini savunuyorlar.
Schmitt'le Birlikte Schmitt'e KarşıPolitik Felsefe Açısından Carl Schmitt ve Düşüncesi
Özgürlükçü bir politik realizm mümkün müdür sorusuna cevap arayan Ertan Kardeş, yaygın politika felsefelerini eleştirirken, Schmitt’in eserlerinin sunduğu imkânlardan yararlanıyor. Schmitt’in; Machiavelli’den Hegel’e, Marx’tan Sorel’e kadar, önemli düşünürlerle ortak ve karşıt yanlarını ele alıyor.
Dünyayı Politik DüşünmekAgonistik Siyaset
Chantal Mouffe, Dünyayı Politik Düşünmek’te, neo-liberal projeler karşısında sözünün hükmü yok derecesine indirgenmiş ‘muhalifler’ için politik bir mücadele sürdürmenin imkânlarını tartışmaya devam ediyor.
Totalitarizmin Kaynakları 3 / Totalitarizm
Hannah Arendt’in kapsamlı eseri Totalitarizmin Kaynakları’nın Türkçe çevirisi, üçüncü cilt Totalitarizm ile tamamlanıyor. Arendt’in anti-semitizm ve emperyalizm tartışmalarını ele aldığı iki cildin ardından, esere doğrudan adını veren bu ciltte totalitarist düşüncenin kökenleri, örgütlü hareket haline gelişi, kurumsallaşması, propaganda ve manipülasyon araçları etraflıca inceleniyor.
Toplumsal Sözleşmeveya Siyasal Hukukun Prensipleri
Toplumsal Sözleşme, 1762’de yayımlandığında, halk egemenliği ve genel irade ilkelerini gündeme getirerek, yeni bir çığır açtı. Hakkında çok konuşulan ama gerçekte az okunan Toplumsal Sözleşme, üzerinden 250 yıl geçmiş olmasına rağmen, güncel siyasal tartışmalarımıza ışık tutmaya devam ediyor.
Ortadoğu: Direniş, Devrim, Emperyalizm
Y. Doğan Çetinkaya’nın derlediği bu kitap, Ortadoğu’da son dönemde yaşananları etraflı bir tarihsel-politik değerlendirmenin ekseninde ele alıyor. Bir yanda 18. yüzyılın sonundan bugüne Ortadoğu’da yaşanan isyan, direniş, devrim ve toplumsal/siyasal hareketler tartışmanın bir hattını kuruyor. Diğer hatta İran Devrimi, devrim ve ertesinde yaşanan gelişmelerin ışığında tartışılıyor. Bu iki hattın ortasında ise son dönemin en uzun süren deneyim örneği olarak Mısır, merkeze yerleşerek ayrıntılı bir şekilde inceleniyor; toplum, ekonomi, siyaset, ordu ve muhalefet kapsamlı bir analize tâbi tutuluyor.
İslâmî Feminizmler
“İslâm” ve “feminizm”… İslâm’ın kadına baskı dini olarak tasavvur edildiği bir dünyada, bu imkânsız bir birliktelik midir?İslâmofobi bütün dünyada yükselişini sürdürürken, bundan kendi payına düşeni alan dindar kadının mücadelesi feminizme dahil edilebilir mi?
Demokrasi Nefreti
Jacques Rancière, demokrasi, siyaset, cumhuriyet ve temsil arasındaki karmaşık ilişkiyi incelerken, günümüzde yükselen demokrasi nefretinin kaynaklarını gösteriyor. Demokrasi fikrinin, başkalarını yönetmeyi kendilerinin doğal hakkı olarak görenlerin huzurunu bozan, düzenlerini karıştıran gücünü hatırlatıyor. “Benim oyumla çobanın oyu bir olur mu?” sorusunu sorduran demokrasi korku ve nefretinin kaynaklarını gösteriyor.
Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı
Yakov M. Rabkin, bu kapsamlı kitapta Siyonizme yönelik Yahudi muhalefetini tüm yönleriyle ortaya koyuyor: Siyonizme karşı Musevi geleneğin içinden gelen muhalefetin yapısını inceliyor, “Museviliğe yönelik bir tehdit” olarak görülen Siyonizme direnişin tarihçesini sunuyor.
Geleceği EskitmekAKP ve Türkiye
Neoliberalizm fenomenini hesaba katan fakat AKP’yi neoliberalizmin Türkiye bayiliğine indirgemeyen; İslâmcılığın dönüşümlerini incelerken ezbere tasniflerle yetinmeyen bir analiz… Gezi protestosu tecrübesine ve AKP’nin güncel çatışma partneri olarak Gülen Cemaati’ne de bakarak…
Şiddet ve MedenilikWellek Library Konferansları ve Diğer Siyaset Felsefesi Denemeler
Şiddet ve Medenilik, siyasetin şiddetle kurucu ilişkisinin hukuk, kurumlar ve ideoloji tarafından düzen içine sokulamadığı; aşırı şiddetin normalleşmiş şiddete dönüştürülemediği farklı bir sahne üzerine düşünmeye davet ediyor. Vahşetin topografisini çıkarmaya çalışıyor.
Faşizmin Anatomisi
Robert Paxton, Faşizmin Anatomisi’nde faşist parti ve hareketleri İtalya ve Almanya başta olmak üzere ele alıyor. Her ülkede çeşitli korku ve kriz durumlarına karşı teyakkuzda bulunan faşizmin “birinci aşama”sıyla iktidara giden yolda siyasi merkezin, toplumun ve fikirler dünyasının faşizmin meşruiyetini tesis ettiği “ikinci aşama” örnekleri ayırıyor ve faşizmi “iş başında” ya da kenarda hazır beklerken tahlil ederek okurlarını uyarıyor: “Ön uyarılara karşı hassaslaşırsak, gerçek bir faşizmi ortaya çıkma aşamasındayken fark edebiliriz belki.”
Garibanlara Merhamet Yokİşsizlik Üzerine İktisadi Teoriler
Hem bir çalışma ekonomisi ders kitabı hem de iktisadın ana konularından biri olan istihdamı ve işsizliği anlamak için herkesin okuyabileceği bir dille yazılmış, günümüzün yakıcı bir sorununa ışık tutan bir kitap.
Faşizmin Doğası
Faşizmin sosyo-tarihsel ve ideolojik yapısı hakkında akademik dünyanın önde gelen isimlerinden biri sayılan Roger Griffin Faşizmin Doğası’nda, ayrıntılı örneklerle Avrupa’dan Asya’ya, Japonya’dan Latin Amerika’ya kapsamlı bir faşizm dökümü ortaya koyuyor.
Hukuk DevletiKökenleri ve Küreselleşme Çağındaki İşlevi
Hukuk Devleti: Kökenleri ve Küreselleşme Çağındaki İşlevi hukukun maddi içeriğinin, onu üreten ve uygulayanlardan bağımsız olarak düşünülemeyeceğini vurgulayan kapsamlı bir tartışma sunuyor.
Cinsellik, Aşk ve Ölüm
“Aşk en ilgi çekici konudur. Neredeyse her zaman ve neredeyse herkes için...”
İletişim Yayınları okurlarının daha önce iki kitabıyla tanıdıkları André Comte Sponville, yolumuzun sık sık Montaigne, Descartes, Platon, Aristo, Schopenhauer, Rochefoucauld, Blaise Pascal gibi düşünürlerle kesişeceği felsefi bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.
AnarşizmlerAnarşizmin Geçmişi ve Tarihleri
“[Bu çalışma] salt kendi ‘anarşizm şudur versiyonu’nu önererek değil, bugüne kadar anarşizmin neliğini, anarşizmin nasıl temsil edilegeldiğini, anarşist geçmişin hangi yollarla anarşizm tarihlerine dönüştürüldüğünü ve anarşizme dair bilginin yapılması sürecini nasıl ‘anarşizan’ bir hale sokabileceğimizi araştırarak gerçekleştirmeyi deniyor.”
Çağdaş Temel Kuramlar
Çağdaş Temel Kuramlar, 20. yüzyılın ikinci yarısında, bilhassa Anglosakson toplumbilim geleneğine hâkim ampirik ve pozitivist yönteme itiraz olarak ortaya çıkan yaklaşımları ele alıyor. Doğa bilimlerinin, toplum bilimlerinin pratiği için uygun bir model sunduğu varsayımı karşısında ortaklaşan bu yaklaşımlar, “beşeri bilimlerde Teori’ye geri dönüş” olarak inceleniyor.
Yurttaşını Arayan Demokrasi
“Siyasi mekanizması konusunda daha bilinçli, herkes için daha âdil ve daha yaşanılır bir demokrasi bir adım ötemizde duruyor. Bunu gerçekleştirmek bizim elimizde.” Marcel Gauchet
LTINasyonel Sosyalizmin Dili
Nasyonal sosyalizm kendisini Roma İmparatorluğu mirasını sürdüren Üçüncü İmparatorluk olarak tanımlıyordu. Latincesiyle Tertia Imperii. Üçüncü İmparatorluğun Dili (Lingua Tertii Imperii, LTI) adını taşıyan bu kitap, Nazi rejimi ve ideolojisiyle ilgili literatürde bir klasik kabul ediliyor.
Toambapiklerde EkonomiGerçekçi Bir Masal
İktisat bilimi ille her zaman asık suratlı olacak diye bir kural yok ya! Laurent Cordonnier, Toambapiklerde Ekonomi adlı kitabında, iktisadın belli başlı fenomenlerini kurgusal bir ada topluluğu üzerinden hikâye ederek anlatmayı deniyor.
Direnmenin Estetiği
Almanya’da politik tiyatronun bir altbaşlığı olarak alınabilecek “belgesel tiyatro”nun öncülerinden ve teorisyenlerinden biri olan Peter Weiss, Direnmenin Estetiği’nde, 1937-1944 yılları arasındaki anti-faşist direnişi ve bu direnişin içinde yer alan gerçek kişilerin öykülerini/yaşantılarını merkez alarak, isimsiz bir Ben Anlatıcı’nın (sınıf bilincine sahip aydın bir işçinin) bakış açısıyla, tarihi, Antik Yunan’dan bu yana sanat ve siyaset düzlemlerinde yeniden kuruyor.
Biyopolitika
Biyopolitika, 11 Eylül’den sonraki teröre karşı savaş, neo-liberalizmin doğuşu, ırkçı ideolojiler ve soykırım politikaları, çevre meselelerinin idaresi, kök hücre araştırmaları, insanı kopyalama ve insan genom projesi türünden biyotıbbi ve biyoteknolojik yenilikler gibi oldukça farklı konular üzerine düşünmek için bir araç oldu.
Zaman ve Uzam Kültürü (1880-1918)
Titanic neden hatırlanıyor? Bu büyük facia, tarihte benzeri yaşanmamış biçimde, üstelik eşzamanlı olarak tüm dünyada duyulmuştu. Telsizler, telgraf operatörleri, gazeteler an be an bu dramdan haberdar olabilmişlerdi. Gemiyi batarken izleyen yüzlerce kazazede tanıklıklarını anlatacak, Titanic’in hikâyesi yine eşzamanlı bir ivmeyle her yerde bilinir olacaktı.