Sadece Stoktakiler

Araştırma-İnceleme - 24. sayfa

Kalkınma İktisadı
Yükselişi ve Gerilemesi

Kalkınma İktisadı, 1940'lardan 80'lere kadar sadece iktisatçıların değil, "dünya meseleleri" üzerine düşünen hemen herkesin ilgi odağıydı. Özellikle "azgelişmiş" ülkelerde, yani Üçüncü Dünya'da 21. yüzyıla yaklaşırken bu konu kenara itilmiş görünüyor. Oysa Üçüncü Dünyalıların sorunları derinleşerek sürüyor. Dünya nüfusunun yüzde 75'ini oluşturan bu ülkelerin gelişme sorunlarını dert eden iktisatçıların da nesli tükenmiş değil, neyse ki...

Batı'da Bir Nakşi Cemaati
Şeyh Nâzım Kıbrısî Örneği

Nakşibendîlik, nüfuz ve nüfus açısından, İslam tarikatları içinde önemli bir yere sahip; Şeyh Nazım Kıbrısî cemaatinin Londra’daki kolu da Nakşî cemaatleri içinde özel bir yere sahip. Tayfun Atay’ın antropolojik incelemesi bu ilginç vak’ayı, bir Batı metropolünde yerleşik özgül bir İslamî cemaati konu ediniyor; genişledikçe bölünen ve ayrışan çağdaş İslam dünyasından tartışmaya değer bir kesit sunuyor.

Ali Şükrü Bey'in Tan Gazetesi

Araş­tır­ma­cı­la­rın ol­du­ğu ka­dar, ya­kın ta­ri­hi­mi­ze il gi du­yan her­ke­sin “bir şey­ler” bu­la­bi­le­ce­ği, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti’nin ku­ru­luş gün­le­ri­nin da­ha iyi an­la­şıl­ma­sı­na kat kı­da bu­lu­nan önem­li bir kay­nak.

Devlet, Sistem ve Kimlik
Uluslararası İlişkilerde Temel Yaklaşımlar

Soğuk Savaş döneminin sona ermesi, klasik anlamıyla uluslararası ilişkileri altüst ederken, uluslararası ilişkiler kavramı üzerine de yeni tartışmalar başlattı. Devlet, Sistem ve Kimlik sözkonusu tartışmalara katkı niteliğindeki çalışmalardan oluşan önemli ve "yeni" bir derleme. Atila Eralp, İhsan Dağı, Fuat Keyman, Necati Polat, Oktay Tanrısever, Faruk Yalvaç ve Nuri Yurdusev'in makaleleriyle...

Türkiye'de Çizgi Roman

Çizgi romanın sanatsal varlığı artık yüz yılı aşmış bir tarihe sahip. Çoğu Batı ülkesinde çizgi romanın sanat olarak kendine özgülüğü tartışılmıyor bile, ama ülkemizde bu sanat kolu ucuz, okunup atılan, “yoz” ürünlerin kaynağı, az okumanın göstergelerinden biri sayılıyor.

Türkiye'de Tarihin Saptırılması Sürecinde
Türk Sufîliğine Bakışlar

Heterodoks Halk İslâmı’nın farklı kültürleri bağdaştırıcı özelliğini, tasavvufî-mistik karakterinin baskınlığını ve mehdîci niteliğini sergileyen Ahmet Yaşar Ocak, Türk İslâmı’nın dört önemli kişiliğini özellikle ele alıyor: Ahmed-i Yesevî, Mevlâna Celâleddin-î Rumî, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Velî.

Oryantalizm, Hegemonya ve Kültürel Fark

“Batılı” ve “Doğulu” akademisyenlerce kaleme alınmış sekiz makaleden oluşan kitap, Müslüman kadınların peçesine ya da Kuzey Afrika’da uygulanan kadın sünnetine ilişkin Batılı yaklaşımlardan uluslararası ilişkiler kuramına, sinemadan İslamî harekete, hegemonik Batılı söylemlerin yaşadığımız dünyayı nasıl kaplayabildiğini, örtebildiğini inceliyor.

Türkiye'de Milli Şef Dönemi (1938-1945) / Cilt 1
Dönemin iç ve dış politikası üzerine bir araştırma

Koçak’ın iki ciltlik araştırması, Atatürk döneminin son siyasal tecrübelerinden Savaş’ın bitimine dek uzanıyor: Türkiye, dış politika açısından “netameli” ve bir dönemi geride bırakmış; iç siyasal gelişmeler, bugün bile izleri silinmemiş karar, uygulamalarla biçimlenmiş, iktisadî alanda önemli değişimler yaşanmıştır.

Türkiye'de Milli Şef Dönemi (1938-1945) / Cilt 2
Dönemin iç ve dış politikası üzerine bir araştırma

Cumhuriyet tarihinin bütününü kavrayabilmek için bir temel kaynak niteliğindeki Millî Şef Dönemi’nin ikinci cildi, Saydam hükümetinin kuruluşuyla ve önemli bir soruyla başlıyor: İnönü’nün 1939’daki İstanbul Üniversitesi konuşması, demokrasi müjdesi miydi?

Devlet ve İşadamları

Cumhuriyet’in ilk yıllarından 90’lara, Türkiye’nin “girişimcilik” tarihi ve devletle işadamlarının bir türlü gevşemeyen ilişkileri... Holdingleşme eğiliminin köklerinden liberalizmin tanımına ve Türkiye’deki algılanış biçimine, girişimci derneklerinin işlevinden Türkiye’nin iktisat politikalarındaki dönüm noktalarına... Yetmiş küsur yıllık bir süreç üzerine derinlikli tezler...

Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyalizm ve Milliyetçilik (1876-1923)

Lozan Antlaşması’na kadar “azınlık” olarak tanımlanmayan etnik ve dinî unsurlar; çerçeveyi biraz daraltırsak gayrı-müslim Osmanlılar hemen hemen bütün Batılılaşma akımlarında olduğu gibi sol fikir ve hareketlerin yayılmasında da öncülük etmişlerdi: Bugüne kadar ışıkla ve yazıyla gerektiğince buluşamamış, önemli bir tarih kesiti. Zürcher, Feroz Ahmad, Adanır, Dumont, Noutsos, Yalımov ve Ter Minassian'ın makaleleriyle...

İktisatçılar ve İnsanlar

İktisat kuramlarıyla gerçek hayat arasındaki kopukluk, gerçek hayatın bireylerini, “insanlar”ı nasıl etkiliyor? İktisatta yöntem ya da yöntemler ne olmalı ki, iktisat krizleriyle insanî krizlerin paralel seyri engellenebilsin? Ekonomik aklın çok şeye egemen olduğu, hayatın merkezine yerleştiği bir dönemde, iktisattaki yöntem tartışmalarına “insan”ı unutmadan gerçekleştirilen bir katılım, çok yönlü bir araştırma.

1908 Devrimi

Bu kitapta 1908 Devrimi'ne giden yolun hikâyesi anlatılıyor. Türk tarih yazımında kabullenilmiş "2. Meşrutiyet" tanımı, 1908'de yaşanan siyasal dönüşümün çapını yansıtmaktan uzaktır. Zira 1908'de "meşrutiyet" çerçevesini aşan bir siyasal rejim değişikliği olmuştur. Hükümet artık yalnızca halk tarafından seçilmiş bir meclise karşı sorumlu hale gelmiştir. ...

Postmodernite Sivil Toplum Ve İslam

Son yıllarda adından sıkça söz edilip de -çoğunlukla- ne olduğu pek anlaşılamayan bir şey (postmodernizm), genellikle yanlış anlaşılan bir şey (sivil toplum) ve yine genellikle, doğru anlaşıldığından hiç şüphe duyulmayan bir şey (İslam)... Ali Yaşar Sarıbay Postmodernite, Sivil Toplum ve İslam’da, bu üç “şey”i, üç akım olarak değil üç “sosyolojik çözümleme nesnesi" olarak alıp gündelik tartışmaların uzağında olmayan bir çerçevede tartışıyor.

Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği

Japon araştırmacı Arai, Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliğinin önünü açan Meşrutiyet dönemi milliyetçilik akımını inceliyor. Türk milliyetçiliğinin hep laikleşme-Batılılaşma çizgisinde olmadığını, başlangıçta İslamlaşma-‘muasırlaşma’ çizgisinin baskın olduğunu saptıyor. Batılı olmayan ülkelerin çağdaşlaşma tarihine Batı standartlarıyla yaklaşmanın uygunsuzluğunu savunan Arai, bu savına bir özgün kuramsal yaklaşım örneği sunuyor.

Milliyetler ve Sınırlar

Barış ve demokrasiye dayalı bir “yeni dünya düzeni”nin kurulacağı beklentileri, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’daki savaş meydanlarında imha olmak üzere. Kendiyle barışık, çok-kültürlü demokratik toplumların henüz çok uzağındayız. Batılıların “Doğu Sorunu” diye adlandırdığı sorunlar yumağı dirildi. Yerasimos, ’80’lerin ortalarından başlayarak kaleme aldığı jeopolitika yazılarında bu ürkütücü gelişmenin nedenlerini arıyor; Birinci Dünya Savaşı ile birlikte tarihe karışan Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Rus imparatorluklarının dağılmasıyla gündeme gelen uluslaşma ve ulus-devlet sınırlarının çizilme süreçlerini inceliyor.

Ordu ve Siyaset
27 Mayıs - 12 Mart

Ordu-Siyaset ilişkisi, Türkiye siyasetinin “ağırlıklı” bir özgül alanı. Kurtuluş Kayalı, bu alanda ve ilişkide Cumhuriyet’in kuruluşundan 12 Mart sonrasına dek yaşanan gelişmeleri, asker-sivil aydınlar ile halk arasındaki kopukluk açısından irdeliyor.

İslâm, Halk ve Devlet

Zubaida, “politik İslam” akımlarını, Ortadoğu’nun devlet geleneğiyle, siyasi yapısıyla ve popüler kültürüyle ilişkisi içinde inceliyor. İslam’a özgü olmayan bu örüntülerin İslamî hareketin biçimlenmesindeki belirleyiciliklerini vurguluyor. Politik İslam’ın baskın karakteri, ona göre ulus-devlete bağlı bir milliyetçiliktir.

Milli Kimlik

Milliyetçilik sosyolojisinin öndegelen isimlerinden Smith’in kaynak niteliğindeki çalışması, bugünden kadim çağlara, geniş bir tarihî ölçekte millî kimliğin oluşumunu ve biçimlerini ele alıyor. Milliyetçi zihniyet dünyasını zengin tarihî malzemeyle tahlil ediyor. Modern milliyetçi ideolojilerin oluşumunda etnik tarih(ler)in rolünü, farklı millî kimlik ve milliyetçilik türlerinin yol açtığı siyasî sonuçları inceliyor.

Birinci Meclis'te Muhalefet
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Basım

İlk yayımlanışından bu yana -çeyrek asırdır- başvuru kaynağı niteliğini kazanmış, ortaya koyduğu ayrıntılı ve kapsamlı araştırmayla önemini halen koruyan Birinci Meclis’te Muhalefet, gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bu basımıyla da, bizi “sahici” Cumhuriyet tarihimize yaklaştıracak çalışmalardan biri.

Türk Tarihinde İslâmiyet

Türklerin İslamiyet’i kabulüyle başlayan değişim, Türk toplumlarının yerleşik kültürlerini sarsmış, eski dinlerinin yaratmış olduğu sistemi, düşünceden toplumsal ilişkilere uzanan bir yelpazede yenilemiş, Türk toplumsal hayatına bambaşka özellikler kazandırmıştır. Akpınar, bu büyük değişimin ekonomi, hukuk, bilim, felsefe, edebiyat ve güzel sanatlar alanlarında ortaya çıkardığı yeni görünümleri inceliyor.

Osmanlı'da Ekonomik Yapı ve Dış Borçlar

Osmanlı borçlanması, dünya ekonomisiyle bütünleşme babında evrensel bir olgu; ancak tipik bir sömürgeleşme yapısı ortaya çıkarmayışıyla kendine özgülük kazanıyor. Kıray 16./17. yüzyılda Osmanlı’yı borçlanma zorunluluğuna sürükleyen gelişmeleri ve borçlanma dinamiğinin seyrini; borçlanmayla biçimlenen ekonomik yapı ve sınıf ilişkilerini; bu yapı ve ilişkilerin nasıl borçların ödenemeyişine yol açtığını ve bunalımı kronikleştirdiğini ortaya koyuyor.

Türkiye'nin Siyasal Rejimi 1980-1989

Parla’nın, Türkiye’nin siyasal rejiminin yeniden biçimlendirildiği 1980-86 döneminde bu sürece ilişkin tartışma yazılarının, 1980-89 dönemindeki güncel makaleleriyle zenginleştirilmiş yeni baskısı. Parla 12 Eylül sonrasının siyasal tartışma gündemine ışık tutmakla ve “yeni rejim”i demokrasi açısından bütünlüklü bir tarzda eleştirmekle kalmıyor; Türkiye’de devletin ve siyasetin yapısı, anayasal düzen ve gelenek gibi genel konularda önemli tesbitler yapıyor.

AP-Ordu İlişkileri
Bir İkilemin Anatomisi

AP ve önderi Demirel, Türkiye’de ordu-politika ilişkisinin en “canlı” yaşanıp tartışıldığı 1960-80 döneminin baş aktörleri arasında yeralıyor. Demirel’in orduyu bir yandan sınırlayıp hükümete tabi kılmaya, bir yandan “suyuna giderek” yatıştırmaya yönelen ikili söylemi, ordu-politika ilişkisinin cereyan ediş biçiminde başlıbaşına önemli bir etken.