Kimlik DenklemleriTürkiye’nin Sosyo-Kültürel Anlam Haritası Üzerine
Din, milliyetçilik ve kimlik sorunları üzerine, gündelik tartışmaların harareti ve yerleşik tasnifler içinde alışkanlıkların esiri olmuş kavramları “özgürleştiren”, serinkanlı bir analiz... Elisabeth Özdalga, kitaptaki yazılarında özellikle hem dinî ve millî kimlik arasındaki, hem İslâmcı ve milliyetçi ideolojiler arasındaki örtüşme dinamiklerini ele alıyor.
“Benim Milletim...” AK Parti İktidarı, Din ve Ulusal Kimlik
Millet”ten kimi anlıyoruz? Türkiye’nin son on yılında, AKP iktidarı döneminde, ulusal kimlik tanımı nasıl değişti? Din, ulusal kimlik tanımı içinde nasıl bir yer ve anlam edindi? Büke Koyuncu, bu soruların cevabını ararken sadece genel politik söyleme bakmıyor, bir dizi özgül konuyu ve pratiği mercek altına alıyor.
Hacı Bektaş Veli'nin Evlatları“Yol”un Mürşitleri: Ulusoy Ailesi
Hacı Bektaş Veli’nin Evlatları, Ulusoy ailesinin kan bağı ile elde ettiği kutsal otoriteyi, taliplerle kurulan ilişkileri, ailenin içinde yaşanan dönüşümleri, mürşitlerin değişen toplumsal rollerini, Hacıbektaş ilçesi ve Ulusoy ailesi arasındaki dinamikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yaşanan kırılmalar boyunca ele alıyor.
Sessizliği SöylemekDindar Kadın Edebiyatı, Cinsiyet ve Beden
İslâmcılık, tesettür, muhafazakârlık, kadın, toplumsal cinsiyet, gündelik hayat ve birçok toplumsal-politik meseleyi, edebiyatın dünyası içinden tartışan bir kitap.
Cumhuriyet'in Diyarbakır'da Kimlik İnşası (1923-1950)
Cumhuriyet döneminde girişilen Türkleştirme ve sekülerleştirme politikalarına dayanan yeni kimlik inşası, devletin ideolojik ve baskı aygıtları aracılığıyla gerçekleştirildi. Cumhuriyet devletinin bu amaçla en fazla mesai harcadığı yerlerin başında Kürt coğrafyası geliyordu.
Canım Sana FedaYeni Zamanların Kutsallık Biçimleri
Dünyanın “büyüsü” bozulunca dinselliğe ne oldu? Modern milliyetçilik ve “halk” fikri içinde dinsel düşünce varlığını nasıl sürdürüyor? İnsan hakları nosyonu dinsel düşüncenin kutsallık imzasını nasıl taşıyor? “Kendi olma” idealinin kurban vermeyle ilişkisi nedir? Saime Tuğrul, günümüzün temel toplumsal sorunlarını tarihsel bir perspektifle ele alıyor: Egemenliğin yeni biçimlerinin tarih içinde izlerini sürerek, “çıplak hayatlar”ın ortaya çıkış mekanizmalarını gösteriyor.
Türkiye'de Siyasal Şiddetin Boyutları
İttihat ve Terakki’den Cumhuriyet’e ordunun özerk rolü ve şiddet üretme kapasitesi, 1915, Kürtler, Demokrat Parti, siyasal hareketlerin -sağın, solun ve İslâmcılığın- şiddetle ilişkisi, kapitalizmde zorun rolü örneği olarak 12 Eylül, bir özel şiddet hali olarak “doksanlar”, akademi sahasında tecessüm eden simgesel şiddetin tarihi ve ataerkil zihniyet şiddeti…
Türkiye’de Siyasal Şiddetin Boyutları, “şiddet”le analiz edildiğinde sorunlarımızın ne kadar çarpıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
"Öğrenci İşi"Üniversite Öğrencilerinin Gündelik Hayatı: İstanbul Örneği
İstanbul’a, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en büyük kentlerinden birine “okumaya” gelmek… Sadece derslerle, hayat gailesiyle değil bir metropol olan İstanbul’la da mücadele etmek… A. Çağlar Deniz, “Öğrenci İşi”nde İstanbul’a okumak için gelen üniversite öğrencilerinin uyum sağlama “taktiklerini” tespit etmeye çalışıyor. Bu taktiklerin gençlerin sosyal ve kültürel sermayelerine göre değişip değişmediğini, ideolojik veya dinî gruplara üye olunmasıyla farklılaşıp farklılaşmadığını, etnisite yahut cinsiyet değişkenlerine göre ayrışıp ayrışmadığını etraflı şekilde değerlendiriyor.
Uzak Akrabalar
Uzak Akrabalar, faşist-totaliter rejimlerle liberal-demokratik rejimleri aynı kaba koymaksızın, 1930’lardaki şaşırtıcı ortak noktalarını gösteriyor bize: Topyekûn savaşa ayarlanmış toplum ve ekonomi düzeni; kitleleri “avcunun içine almaya” dönük propaganda teknikleri; lider kültü; dev ekonomik projeler; anıtsallığa olan düşkünlük; kır-kent, bahçe-şehir idilleri ve toprağa dönüş mitolojileri…
Kimlik OyunuVideo Oyunları, Yeni Medya ve Kimlik
Bilgisayar oyunları, yeni medyalar, yeni zamanlarda insanların hayatında çok yer kaplıyor. Kimlik inşalarına ve benlik sunumlarına etkide bulunuyor. Umut Yener Kaya, kitabında, kimlik kurgusunun bu yeni dinamiğinin boyutlarını araştırıyor.
Ekmek ve Haysiyet MücadelesiGünümüz Türkiyesi’nde Üç İşçi Hareketinin Etnografisi
Alpkan Birelma’nın çalışması, işçi hareketine gerçekten bambaşka bir bakış getiriyor. Alışılagelen sendikacılık tarihinde, grev dökümlerinde, eylem günlüklerinde bulamayacağımız, ta içeriden bir gözlem… İşçileri harekete geçiren, onları sınıfsal bilinçlenmeye götüren gerçek saikleri, öfkeleri, hayalleri hesaba katan bir analiz.
Camın İşçileriPaşabahçe İşçilerinin Sınıf Olma Öyküsü
Camın İşçileri, işçi sınıfının, Türkiye tarihindeki bütün evreleri nasıl, ‘hangi bilinçle’ kat ettiğini alabildiğine canlı bir şekilde görmemizi sağlıyor. İşçilerin tek parti dönemini, DP iktidarını, 27 Mayıs’ı ve 1960 sonrası sola kayma sürecini nasıl yaşadıklarını, nasıl anlamlandırdıklarını izliyoruz tarihsel sosyolojinin cam küresinde.
Yeni İslâmî BurjuvaziTürk Modeli
Yeni İslâmî Burjuvazi bir siyasal hareketin, yeni bir burjuva sınıfının ortaya çıkma koşullarını nasıl yarattığını incelerken, siyasal İslâm açısından bu tarihsel dönüşümün neden ve sonuçlarını ele alarak, bu süreçte, dinden, muktedir bir sınıfsal gösterge yaratılmasına da dikkat çekiyor.
Akdeniz'de Kadın İstihdamının Seyri
Akdeniz’de Kadın İstihdamının Seyri, dünya sistemi yoğun bir değişimden geçmesine rağmen sabit tutulmaya çalışılan kadının konumu hakkında açıklayıcı ve geleceğe dair önemli ipuçları sunan bir çalışma.
Osmanlı Sosyalist Fırkası ve Yayınları
İştirak, İnsaniyet, Sosyalist, Medeniyet gibi yayınları yasaklanıp kapatıldıkça yeni dergiler yayımlamaktan vazgeçmeyen, bir tür demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren OSF’nin toplam 38 sayılık külliyatının
tamamını sadeleştirerek anlatan Gürsoy, özellikle partinin ve dergilerin arkasındaki isim olan “İştirakçi” Hilmi hakkında doğru sanılan yanlışları da sergiliyor. İştirakçi Hilmi’nin kahramanlarından olduğu bir piyesin ilgili bölümleri de yine ilk defa bu kitapta yayımlanıyor.
Ülke Deneyimleri IşığındaKüresel Kriz ve Yeni Ekonomik Düzen
Ülke Deneyimleri Işığında Küresel Kriz ve Yeni Ekonomik Düzen, krizin bütün boyutlarıyla anlaşılmasını amaçlıyor. Kriz öncesi dönemi, krizin etkilerini, alınan ve alınamayan önlemleri, kriz sonrası senaryoları inceliyor. Değişen güç dengelerine ışık tutuyor. Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı “yükselen piyasalar”a ilişkin ayrıntılı ülke araştırmalarına yer veriyor.
Müslüman Milliyetçiliği ve Yeni Türkler
Türkiye tarihinde İslam ve millet kavramlarının ilişkisini ele alan Jenny White, Türkiye’nin toplumsal ve siyasal kutuplaşmasının ekseni olan korkunun iki anahtar simgesi olarak nitelediği misyonerliği ve başörtüsünü inceliyor. Türk kimliğinin yeniden üretilmesinde sınırların ve saflığın rolünü değerlendirirken, “düşman” tanımlarına karşılık nüfusu “aynı”laştırma çabasının, sınırların ihlali korkusunu ve tabuları nasıl canlı tuttuğunu gösteriyor.
Hamidiye Alaylarıİmparatorluğun Sınır Boyları ve Kürt Aşiretleri
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde oluşturulan Hamidiye Alayları, hedefleri ve etkileri bakımından ilgi çekici bir tarihî vakadır. Somut etkileri 1890’dan Kurtuluş Savaşı’na kadar izlenebilirken, tarihî ve siyasi etkisi günümüze uzanan izler bırakmıştır. Janet Klein, ortaya koyduğu kapsamlı bir araştırma ve geniş bir tartışmayla Hamidiye Alayları’nı, bu alaylarla sınırlı olmayan bir perspektifle ele alıyor.
Rejim KriziTürkiye’de İki Partili Siyâsi Sistemin Kuruluş Yılları (1945 -1950) Cilt 3
Türkiye’de tek-parti rejiminin sona ermesi, genellikle demokrasiye ya da çok-partili hayata geçiş dönemi olarak adlandırılır. Cemil Koçak, “Türkiye’de İki Partili Siyâsî Sistemin Kuruluş Yılları (1945-1950)” adlı kitap dizisinde, yerleşik sayılan tarihsel kabulleri tartışmaya açıyor ve bu adlandırmayı sorguluyor.
1970'lerde Türkiye Solu
Vehbi Ersan, bu kitapta ele aldığı parti, örgüt ve hareketlerin 1980 sonrası yaşadıkları değişim, dönüşüm
ve yeniden partileşme süreçlerine değinerek, Türkiye’de solun tarihinin daha geniş bir perspektiften ele alınmasını sağlıyor.
Türkiye Kurulurken Kürtler (1916 -1920)
Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının yeniden çizildiği Mondros Mütarekesi’nin ardından Erzurum, Van ve Bitlis vilayetlerinden büyük çaplı bir Kürt göçünün yaşandığı 1916-1918 yılları ile Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı Nisan 1920 arasındaki süreci inceleyen Türkiye Kurulurken Kürtler, sonuçları günümüze yansıyan tarihsel bir dönemeci, aktörlerinin bakış açısından aktarıyor.
Dersim'i Parantezden ÇıkarmakDersim Sempozyumu’nun Ardından
Birçok edebi anlatı, sözlü tarih çalışması, inceleme, belgesel ve müzik çalışması, Dersim’in hakikatiyle yüzleşmeye katkıda bulundu. 2010’da yapılan 1. Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu, bu çalışmaların oluşturduğu çok yönlü birikimi ortaya koymak açısından anlamlıydı. Elinizdeki kitap, bu sempozyuma yansıyan birikimi damıtan bir seçkidir.
Resmî İdeoloji SahnedeKemalist İdeolojinin İnşasında Halkevleri Dönemi Tiyatro Oyunlarının Etkisi
“Halkevi sahnelerinde yalnız milli tezleri müdafaa eden piyesler temsil edilir. Bizim mevzularımız, umumi Türk tarihi ile milli mücadelenin her biri bir millete ebediyen şeref ve iftihar sermayesi olabilecek sayısız safhaları, Türk’ün güzel ahlâkı, yüksek faziletleri, Türk ruhundaki maddi manevi sonsuz kudretler gibi membalardan alacaktır.” (Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip)
Hayali Kahramanlar Hakiki ErkeklerÇizgi Roman ve Fotoromanda Erkeklik Temsilleri Üzerine Denemeler
H. Bahadır Türk, neredeyse yarım asır öncesinin bilinen, okunan ve satan popüler anlatılarına, onların erkeklik hallerine odaklanıyor. Altmışlı yılların Bahadır, Tolga, Tarkan gibi tarihî çizgi romanlarını ve sahiden
alelacayip bir fenomen olan sado-erotik fotoroman Killing’i anlatıyor.