Lice’den Paris’e Anılarım
Tarık Ziya Ekinci, 1925’te Lice’de başlayan yaşamında, Türkiye’nin yakın tarihinin tanığı ve öznesi oldu. Öncelikle Kürtlerin tarihinin... 1940’lar ve 1950’lerin gergin atmosferinde, “Kürt uyanışı” veya “Kürt aydınlanması” denen süreci yaşadı. 1960’larda ise bir Kürt aydını olarak, bu sürecin devamının aktörlerindendi.
Türkiye Siyasetinde KürtlerDireniş, Hak Arayışı, Katılım
Kürt siyasal hareketleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri Türkiye siyasal hayatında karşılık bulacak bir eylemlilik arayışı içinde. Ama direnerek, itiraz ederek ama ittifaklar kurarak, uzlaşarak ya da kendisini dönüştürmeye çalışarak, “Türkiyelileşme” mücadelesi vererek…
Milliyetçilik ve Toplumsal CinsiyetEdebiyat, Medya, Siyaset
Halkevleri sahnelerinden ve Halide Edib Adıvar, Peyami Safa, Yakup Kadri Karaosmanoğlu romanlarından Turgut Özakman’ın popüler milli hamaset metinlerine ve 12 Eylül filmlerine uzanan tarihsel seyirde, milliyetçiliğin cinsiyet hiyerarşisiyle eklemlenmesinin analizi...
Çokkültürlülük
Antikçağ’dan beri tüm toplumlarda, birlikte yaşamanın imkânı ve koşulları üzerine bir tartışma sürüp gidiyor... Bir tarafta kimlik talepleri ortaya atılıp kültürel özgüllükler savunulurken, diğer tarafta toplumsal uyum ve siyasal iktidar adına bir ve tek olma iddiası daima gür bir sesle yineleniyor.
"Bu öğrencilere bu işi mi öğrettiler?"Öğrenci Muhalefeti ve Baskılar
Araştırmacı gazeteciler Gökçer Tahincioğlu ve Kemal Göktaş’ın incelemesi, 11 yıllık AKP iktidarı döneminde öğrenci hareketine dönük baskı rejiminin bir bilançosunu çıkarıyor. Bütün yönetim kademelerinin kıyıcı hoşgörüsüzlüğünden, polisin daimi “orantısız güç” uygulamasına, yargının “terörist” ve “düşman” muamelesi yapan rutinine kadar…
İfade Özgürlüğüİlkeler ve Türkiye
Demokrasinin ve de bireysel özgürlüklerin vazgeçilmez unsuru olan düşündüklerini açıklama ve yayma hürriyetini, yani ifade özgürlüğünü, bir “turnusol kâğıdı” olarak değerlendirmek mümkün: Bir ülkede demokrasinin, kişi hak ve özgürlüklerinin ne kadar önemsendiği, en net bir şekilde, bu özgürlüklerle kurduğu ilişkilerde tezahür eder.
Umûmî Müfettişlikler (1927-1952)
Umûmî Müfettişlikler, Osmanlı siyâsî/idârî zihniyetinin ve uygulamasının Cumhuriyete devreden mirası olarak kabul edilebilir. Cemil Koçak bu eserinde Umûmî Müfettişlikler’in siyâsî, idârî, sosyal, iktisâdî ve kültürel misyonlarını ortaya çıkarmaya çalışarak, İçişleri Bakanlığı’na sürekli raporlar düzenleyen, memleketin “geri kalmış” bölgelerindeki “ıslah” çalışmalarını denetleyen, Kürt sorunu ile yakından ilgili, memleket sathında örgütlü bir bürokratik ağın gözden ırak bırakılmış/bıraktırılmış varlığına dikkat çekiyor.
Şiddet, Siyaset ve MedenilikKarabasanlar İçinde Türkiye
Şiddeti yok etmek mümkün değilse, o zaman buna teslim olmadan, bu gerçeği nasıl dönüştürebilir, bir siyasal pratiğe çevirebiliriz?
Elinizdeki kitap, şiddet karşıtı siyaset geliştirmek için siyaset ve şiddet üzerine düşünmeye davet ediyor.
Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri
Türkiye’de sağ akımların ideolojik alet çantasında neler var? Türk sağcılığı kitlelere seslenirken hangi imgelere başvuruyor, hangi tahayyüllere hitap ediyor? Hangi psiko-sosyal damarları işliyor, hangi çağrışımları harekete geçiriyor? Bu derlemede, bu sorulara cevap arayan çalışmalar yer alıyor.
Sanat / SiyasetKültür Çağında Sanat Ve Kültürel Politika
Sanat siyaseti içerir mi, dışında mı bırakır? Yoksa sanatınki büsbütün başka bir siyaset midir? Ya da... sanatın, hayatı; hayalgücünün de gerçekliği dönüştürebilme kudreti genelgeçer siyaseti tehdit mi eder? Plato bu yüzden mi şairleri ideal kentinden kovmuştur?
Ortadoğu: Direniş, Devrim, Emperyalizm
Y. Doğan Çetinkaya’nın derlediği bu kitap, Ortadoğu’da son dönemde yaşananları etraflı bir tarihsel-politik değerlendirmenin ekseninde ele alıyor. Bir yanda 18. yüzyılın sonundan bugüne Ortadoğu’da yaşanan isyan, direniş, devrim ve toplumsal/siyasal hareketler tartışmanın bir hattını kuruyor. Diğer hatta İran Devrimi, devrim ve ertesinde yaşanan gelişmelerin ışığında tartışılıyor. Bu iki hattın ortasında ise son dönemin en uzun süren deneyim örneği olarak Mısır, merkeze yerleşerek ayrıntılı bir şekilde inceleniyor; toplum, ekonomi, siyaset, ordu ve muhalefet kapsamlı bir analize tâbi tutuluyor.
"Altın Nesil"in PeşindeFethullah Gülen’de Toplum, Devlet, Ahlak, Otorite
Fethullah Gülen, 1990’lardan itibaren hemen herkesin Türkiye’nin en “etkili kişileri” arasında sayacağı birisi. Din adamı ve kanaat önderi kimliğiyle büyük bir etkiye sahip. Benimseyenler onu “hoşgörünün” teminatı ve “hizmet” faaliyetleri için ilham kaynağı sayıyorlar; endişeyle izleyenler ise sadece yaygın bir toplumsal örgütlenmeyle kalmayıp devlete de gitgide daha fazla nüfuz eden bir “Cemaat”in lideri olarak görüyorlar.
Louis Bonaparte’ın On Sekiz Brumaire’i
Bir buçuk yüzyıldan fazla zaman önce yayımlanmış bu eserde Marx, 19. yüzyıl ortası Fransası’ndaki sınıf mücadelelerini ve bu politik mücadelelerin bir hükümet darbesiyle sonuçlanışını tahlil eder. Bir toplumu vesayet altına alırken, vasat bir adamın “imparator” pelerini kuşanmasını sağlayan bir darbedir bu.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 3 / Modernleşme ve Batıcılık (Ciltli)
Modernleşme / Batıcılık, en doğru ifadeyle “daha iyi ve mutlu yaşamak” hasretinin taşıyıcısı olan “Batılılaşmak/Modernleşmek/Çağdaşlaşmak” kavramlarını değişik açılardan düşünsel/ideolojik bir değerlendirme çabası...
AP-Ordu İlişkileriBir İkilemin Anatomisi
AP ve önderi Demirel, Türkiye’de ordu-politika ilişkisinin en “canlı” yaşanıp tartışıldığı 1960-80 döneminin baş aktörleri arasında yeralıyor. Demirel’in orduyu bir yandan sınırlayıp hükümete tabi kılmaya, bir yandan “suyuna giderek” yatıştırmaya yönelen ikili söylemi, ordu-politika ilişkisinin cereyan ediş biçiminde başlıbaşına önemli bir etken.
Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası
Serbest Cumhuriyet Fırkası, cumhuriyet tarihi boyunca CHF'ye karşı muhalefet odağı olarak farklı araştırmacı ve tarihçilerce incelenmiş bir siyasal deneyimdir. Cemil Koçak, Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası'nda bu deneyimi iktidar ve muhalefet açısından, iktidarın bu muhalif hareket karşısında kendini nasıl gördüğünü/ algıladığını hesaba katarak ve siyasal alanı bu iki partinin ilişkileri açışından okuyarak ele alıyor.
"Yeterince Otantik Değilsiniz Padişahım"Modernlik, Dindarlık ve Özgürlük
Padişah Abdülaziz 1867 Paris Dünya Fuarı’na modernliğin seyrine bakmaya gittiğinde, kendisi de “Şark”ın bir seyirliği olarak karşılanmıştı. Ama “Batılı göz” ona bakınca tasavvurundaki otantik imgeyi bulamadı; yeterince “oryantal” görünmüyordu padişah.Modernlik ve Doğu-Batı karşılaşmaları, bitmez tükenmez bir mesele.
Kriz, Kimlik ve SiyasetKüreselleşme Yazıları
Sermayenin küreselleşmesi dünyanın geleceğini ne ölçüde değiştirecek veya küreselleşmenin yeni aktörleri kimler olacak? Yeni sermaye merkezlerinin ortaya çıkışı, yeni paylaşımlar nasıl gerçekleşecek veya küresel kapitalizmin alternatifi ne olacak?
Diyarbakır 5 No.lu
"İnsanların bütün beklediği bir lokma ekmek, bir bardak su ve ölmeden akşamı getirmekti. Aynı ranzada yattığımız kişiyle bile bazen günlerce bir şey konuşamazdık. Bunun için fırsat olmazdı"
Erkek Millet Asker Millet
Erkek Millet Asker Millet, işte böyle kılcal damarlara nüfuz eden bir çözümlemeye girişiyor. Türkiye’de zorunlu askerliğin Balkan Savaşları’ndan günümüze uzanan tecrübesinin değişik cephelerine, anlatılarına, kültürel temsillerine bakılıyor kitaptaki yazılarda.
Muhafazakârlık
Muhafazakârlıktan ne anlamalıyız? Fransız siyaset bilimci Philippe Bénéton, bu soruyu sorarak başladığı eserinde muhafazakârlığın nasıl doğduğunu, nasıl geliştiğini ve dünya siyaset tarihine etkilerini ele alıyor.
Yeni Muhafazakârlık Nedir?
Yeni Muhafazakârılığın yenilişi ve modernliği, kapitalizmin içinde bulunduğu yeniden yapılanma krizine cevap sunabilme yeteneğinden geliyor ve bu yeteneği sağ düşüncenin kadim unsurlarını maharetle cilalayarak, tazeleyerek sergiliyor.
Analar, Yoldaşlar, TanrıçalarKürt Hareketinde Kadınlar ve Kadın Kimliğinin Oluşumu
“Kadın siyasette özne mi nesne mi? Kadınların siyasete girmesi siyaseti değiştirir mi, kadınları değiştirir mi? Elinizdeki kitap, kadınların siyasette özne olup olmadıklarının tartışıldığı bu dönemde çok önemli bulgularla bu sorulara etraflı bir yanıt verme niteliği taşıyor. Kürt kadınlarının 1980’li yıllardan itibaren önce geleneksel kadınlık rolleri çerçevesinde, ardından siyasal söylemin mümkün kıldığı biçimde, en nihayet de kendi sorunlarına da çare arayıp siyasetin kendisini dönüştürmeye varan siyasete katılım süreçlerini bu kitap detaylı bir şekilde inceliyor.
Türkiye'den Avrupa'yaAlevi Hareketinin Siyasallaşması
Türkiye nüfusunun yüzde 10 ilâ 30’unu heterodoks İslâm inancı teşkil ediyor. Aleviler bu heterodoks nüfusun önemli bir bölümünü oluşturuyor. Yalnızca dinsel inanç alanını değil, siyasal alandaki yönelim ve farklılaşmaları da belirleyen bir dinsel cemaat olarak Alevi nüfusun kendi dinamiklerini anlamak önem arzediyor. Alevilerin varlığı bir yandan laiklik ve Türk ulusal kimliği gibi meseleleri yeniden düşünmeyi gerektirirken, diğer yandan Alevilerin bu süreçte kendi siyasallaşma süreçlerini nasıl gördükleri ve nasıl anlamlandırdıkları da önem kazanıyor.