Hegemonya ve Sosyalist StratejiRadikal Demokratik Bir Politikaya Doğru
İlk kez 1985’te yayımlanan Hegemonya ve Sosyalist Strateji, sosyalist düşün dünyasındaki güncel açılımların merkezinde yer alan eserlerden biri. 2001 tarihli ikinci baskıya yazdıkları yeni önsözde Laclau ve Mouffe, 1980’lerden 2000’lere uzanan değişimler silsilesini incelerken, sosyalizmin bitmek bilmez krizlerinin tarihsel izini sürüyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyal DevletSiyaset, İktidar ve Meşrutiyet 1876-1914
Son yıllarda, refah devletinin krizi ve yoksulluk sorunu, dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Refah rejimi, sosyal devlet, sosyal siyaset, sosyal yardım vb. kavramlar yeniden daha geniş bir tarihsel perspektifle ele alınıyor. Osmanlı tarihçiliğinde ise bu meselelere odaklanan ve daha çok monografik nitelik taşıyan çalışmalar, kuramsal ve kavramsal perspektif yoksunluğuyla malûl.
Siyaset Sosyolojisi
Olguları yalnızca anlamak değil, aynı zamanda anlamlandırabilmek için retrospektif kıymeti haiz bir pusula…
Neo-LiberalizmHegemonyanın Yeni Dili
Yazılar, yaşanan süreç esnasında bir karşı çıkış belgesi niteliği taşıyor; neo-liberalizmin etkisinin azaldığı, karşı hareketlerin geliştiği bu dönemde bu kâbustan uyanmak için yeniden okunmayı hak ediyor.
Sol, Sinizm, Pragmatizm
“Solda ric’at sürüyor. Mağlubiyet hissi derinleşti, neredeyse kanıksandı - ama açık yürekli bir muhasebesinin yapıldığını söylemek zor. Sağcılığın ve kapitalizmin kötülüğü, solda durmak için yeter şart, birçokları için. Bazen biraz inadına, namus belâsına. Sahiden de yeter şart olabilir, ona şüphe yok. Mızmız olsa bile, ‘yapıcı’ olmasa bile, sol itiraz, vicdanın sesidir.
Demokrasi Nefreti
Jacques Rancière, demokrasi, siyaset, cumhuriyet ve temsil arasındaki karmaşık ilişkiyi incelerken, günümüzde yükselen demokrasi nefretinin kaynaklarını gösteriyor. Demokrasi fikrinin, başkalarını yönetmeyi kendilerinin doğal hakkı olarak görenlerin huzurunu bozan, düzenlerini karıştıran gücünü hatırlatıyor. “Benim oyumla çobanın oyu bir olur mu?” sorusunu sorduran demokrasi korku ve nefretinin kaynaklarını gösteriyor.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 1 / Tanzimat ve Meşrutiyet'in Birikimi (Ciltli)
Cumhuriyet Türkiyesi’nin siyasi fikirleri ve rejimin ideolojik/kurumsal kanavası, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde örülmüştür. “Yeni Türkiye”nin bütün akımlarının izleri, Osmanlı modernleşmesinin siyasal fikirlerinden, İslamda reform arayışından, Tanzimat ve 2. Meşrutiyet’in tartışmalarından başlayarak sürülebilir.
İmparatorluktan CumhuriyeteTürkiye'de Etnik Çatışma
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında nüfus kompozisyonunda değişikliklere yol açan gelişmeler, 1850-1950 arasında Avrupa’da görülen genel tabloya uygun düşmektedir. Milliyetçilik bu dönem boyunca demografi mühendisliğini biçimlendiren temel faktör olmuştur. Erik Jan Zürcher’in hazırladığı bu derleme, ulus inşası sürecinde etnik politikaların mantığını ve işleyişini gösteren makalelerden oluşuyor.
İsrail SözlüğüSiyonistler, Muhalifler, Tarihçiler, Eylemciler, Yerleşimciler, İsrailliler
İsrail hakkında ne biliyoruz? Ortadoğu’da ABD’nin stratejik müttefiki...? “Bölge”nin nümunelik demokrasisi...? Filistin’i işgal altında tutan “zalim”/“terörist” devlet...? Arap ve Müslüman dünyasının baş düşman imgesi...? Antisemitizm mağdurlarının ve Soykırım’ın kurbanlarının sığınağı...? “Vaadedilmiş Toprak”? İsrail Sözlüğü, tarihiyle, insanlarıyla, tartışmalarıyla İsrail’i anlatıyor.
SiyasetKavramlar, Kurumlar, Süreçler
Siyasal ideolojiler, devlet, siyasal şiddet, demokrasi, toplumsal aktörler, yasama, yürütme, yargı, siyasi partiler ve parti sistemleri, seçim sistemleri, medya ve iktisat, siyasetle ilişkileri çerçevesinde ayrı ayrı ele alınıyor.
Karl Marx
Allen W. Wood, Marx’ın felsefesini teferruatlı ve analitik bir çalışma çerçevesinde ele aldığı bu kitabında yaygın yanlış anlamalar ve hatalı eleştiriler karşısında nesnel bir Marx analizi sunuyor.
Yönetişim ZihniyetiTürkiye'de Üst Kurullar ve Siyasal İktidarın Dönüşümü
Son yıllarda gittikçe daha fazla duymaya başladığımız, adeta “sihirli” bir sözcük: Yönetişim. Ancak “yönetim”, “idare” gibi kavramların yerine kullanılmaya başlanan yönetişimin, tam olarak neleri içerip, neleri dışarıda bıraktığı hiçbir zaman net şekilde ortaya konmuyor.
Ordu ve Siyaset27 Mayıs - 12 Mart
Ordu-Siyaset ilişkisi, Türkiye siyasetinin “ağırlıklı” bir özgül alanı. Kurtuluş Kayalı, bu alanda ve ilişkide Cumhuriyet’in kuruluşundan 12 Mart sonrasına dek yaşanan gelişmeleri, asker-sivil aydınlar ile halk arasındaki kopukluk açısından irdeliyor.
Nar TaneleriGayriresmi Portreler
Dün ile bugün arasındaki örtüşmenin, çatışmanın ve yüzleşmenin anlamlı olabilmesi, sosyalistlerin yakın
geçmişlerinin açığa çıkartılması ile mümkün. Geçmişin bilgisinin ve deneyiminin “sol resmî tarihler”in
kavramlarına terk edildiği düşünüldüğünde, o tarihin hem nedeni hem sonucu olmuş binlerce militanda içerilen
hayatların ve bilgilerin açığa çıkarılması önemli. Nar Taneleri kavramlara, siyasi saptamalara indirgenmiş sol
tarihe, “İnsansız anı yoktur. Var mıdır?” diye itiraz ederek insanileştirilme çabası.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 7 / Liberalizm (Ciltli)
İletişim Yayınları'nın sosyal bilimler alanında büyük ilgi gören ansiklopedik-kitap dizisi Modern Türkiye'de Siyasî Düşünce'nin yedinci kitabı olan Liberalizm, okurlarımızın ilgisine sunuldu. Editörlüğünü Murat Yılmaz'ın yaptığı bu ciltte 50'nin üzerinde yazı var ve 40'ın üzerinde yazar katkıda bulunuyor.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 6 / İslâmcılık (Ciltli)
Türkiye’ye modern siyasal düşüncelerin ilk olarak İslâmcılık kapısından girdiğini söyleyebiliriz. Bu açıdan İslâmcılığın, Türkiye’de siyasal yelpazenin koordinat sisteminin ve “sağ-sol” ekseninin özgül içeriği bakımından da, bu ekseni yatay kesen kimi olguları açıklamak bakımından da özel bir önemi vardır.
Türkiye'nin Linç Rejimi
“Linç, en aşikâr medeniyet kaybıdır. Linçin sıradanlaştığı, kolektif bir utanç yaratmadığı, infiâl uyandırmadığı bir toplum, toplum olma vasfını yitirir.” Kitabın bu yeni baskısında, 6-7 Eylül olayları, popüler linç söylemi ve “Gezi” eylemleri dönemindeki linçlerle ilgili ilave yazılar yer alıyor.
Şiddet Üzerine
Hannah Arendt, en çok tartışılmış kitaplarından biri olan Şiddet Üzerine’de, şiddet ile “söz”ün imkansız birlikteliğinden söz ediyor; savaş ile devrim’i şiddet olgusu üzerinden kıyaslıyor; bir “devrim aracı”, değişim aracı, politika aracı ve doğrudan iktidar aracı olarak şiddet’in anlamını sorguluyor: “Şiddetle değişen bir dünya, ancak daha çok şiddetin varolduğu bir dünya olur."
Grundrisse
Grundrisse, Karl Marx’ın daha sonra yayımlamayı düşündüğü büyük eserine hazırlık niteliğinde doldurduğu defterleri kapsamaktadır. Defterler, Ağustos 1857-Mart 1858 arasında yazılmıştır ve bu halleriyle Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı (1859), Kapital’in ilk taslağı (1861-63), Kapital’in I. ve III. ciltleri (1864-66) ve nihayet Kapital’in II. cildinin (1867-70 ve 1877-78) yazılmasından oluşan dizinin ilk halkasını temsil eder.
Nostalji ile Ütopya Arasında
“Açıkçası, benim itirazım, metinlerin dışında hayat olmaması değil, tam tersine, metinlerin içinde hayat olmamasına yönelik. Hayatla her türlü temasını yitirmiş, soyut değil –hangi yazı soyut değildir ki?- ama son derece soğuk bir yazı yığını içinde eşelenip duruyoruz. Aradığımız, azıcık da olsa bir sıcaklık...” Şükrü Argın, her şeyin metalaştığı bir “şimdiki zaman diktatörlüğü”nde, bu cehennemî labirentte, umutla yolunu arıyor.
Yeni Bir Sol Tahayyül İçin
Birikim'den seçilen bu makaleler, yeni bir sosyalist-sol tahayyül için rehber teşkil etmiyor. Daha çok, yeni bir tahayyülün ufkunu anlık olarak ışıtan işaret fişekleri atıldığını söyleyebiliriz.
Şah'ın Bütün AdamlarıBir Amerikan Darbesi ve Ortadoğu'da Terörün Kökenleri
Ortadoğu’nun, İran’ın ve Batı’nın hem dününü hem de bugününü anlamak için temel bir kitap...
Dış Siyaseti ve Askeri Stratejileriyleİkinci Dünya Savaşı Türkiyesi - 1. Cilt
"Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nda sıcak çatışmaya girmeden savaşın etkili aktörlerinden biri olmayı başarmış, yıkımdan korunmuş ama bir savaş ekonomisinin tüm zorluklarını ve bu zorlukların beraberinde
getirdiği toplumsal sorunları yaşamıştır.”
İLHAN TEKELİ – SELİM İLKİN
Emeğin TevekkülüKonya’da İşçi-İşveren İlişkileri ve Dindarlık
Dindarlık, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkiliyor? Dinsel sosyalleşme, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya elverişli bir zemin oluşturuyor mu? Yasin Durak’ın Konya Organize Sanayi Sitesi’ndeki işçi-işveren ilişkileri örneğinde yaptığı araştırma, bu temel sorular etrafında bir tartışma örüyor.