Sadece Stoktakiler

Bugünün Kitapları - 7. sayfa

"Öl Dediler Öldüm"
Türkiye’de Şehitlik Mitleri

Serdar M. Değirmencioğlu’nun hazırladığı derleme, sosyal bilimlerin bu önemli ve tabu konu karşısındaki sessizliğini bozarak, şehitlik mitolojisinin türevlerini ve yansımalarını inceleme amacı güdüyor. Kitapta, şehitlik kavramının farklı dönemlerdeki ve farklı bağlamlardaki kullanımları ele alınıyor: Çanakkale Savaşı, 27 Mayıs… İslâmcılıkta, Alevilikte ve radikal solda şehitlik kavramının yeri ve dönüşümleri...Şehitlik söylemi nasıl yeniden üretiliyor...Şehitlik mitolojisi kamusal alanı nasıl çatışma belleğinin hâkimiyetine sokuyor?

Esas Duruşta Cinayet

İsmail Saymaz Esas Duruşta Cinayet’te, çeşitli örnekleriyle asker ölümlerini mercek altına alıyor. Tahkir, kötü muamele, dayak, eziyet, intihar ve cinayet sebebiyle hayatlarını kaybeden askerlerin başlarına gerçekte ne geldiğini araştırıyor, ölümlerin gerçek sebeplerini ve bunların üzerinin nasıl örtüldüğünü ortaya koyuyor. Başka canların sorumsuzca feda edilmesine göz yumulmasın diye…

Muktedir
Türk Sağ Geleneği ve Recep Tayyip Erdoğan

H. Bahadır Türk, bu kitabında Erdoğan’ın analitik siyasal portresini çiziyor. Onun bütün konuşmalarını, bütün siyasal deneyimini mercek altına alan, olağanüstü titiz çalışılmış bir portre bu. “Özgün” ve “yeni” tarafı yanında, Erdoğan’ı merkez sağ geleneğin uzun tarihi içinde yorumlayan bir portre… Menderes-Demirel-Özal’la benzerlikleri ve farklarına bakarak…

Şiddet, Siyaset ve Medenilik
Karabasanlar İçinde Türkiye

Şiddeti yok etmek mümkün değilse, o zaman buna teslim olmadan, bu gerçeği nasıl dönüştürebilir, bir siyasal pratiğe çevirebiliriz? Elinizdeki kitap, şiddet karşıtı siyaset geliştirmek için siyaset ve şiddet üzerine düşünmeye davet ediyor.

Türkiye ve Ermeni Hayaleti
Soykırımın İzinde Adımlar

Her ikisi de gazetelerinde Türkiye muhabirliği yapan Guillaume Perrier ve Laure Marchand, röportaj ve araştırmalardan oluşan bu derlemede, bir yüzyıl aradan sonra soykırımın hâlâ capcanlı olan gerçekliğini ve soykırımın inkârının “hasta” ettiği Türk ve Ermeni toplumları üzerinde yarattığı sonuçları keşfe çıkıyorlar. Adları değiştirilmiş, evleri, kiliseleri yıkılmış köylerde, soykırımda canını kaybetmiş, yahut bir şekilde kaçmış, kurtulmuş insanların çocuklarını, torunlarını bulup konuşturuyorlar. Resmî tarihin karşısına, onların hikâyelerini, onların tarihlerini koyuyorlar.

Sandıkla Meydan Okumak
Türkiye’de Kürtlerin Siyasi Yolculuğu

Watts, tüm yıldırma girişimlerine rağmen siyasetten vazgeçmeyerek hem devletin resmî anlayışına hem de bir yanıyla silahlı mücadeleye “meydan okuyan” Kurdî politikacıların 1990-2008 arasında ülkedeki siyasi kurumları, mekanizmaları kullanmalarını ve çalışmalarının etkilerini kapsamlı şekilde inceliyor.

O Gün

Doğu’daki kırsal kalkınma çalışmalarına hâkim olan mantığı, Kavar’daki deneyiminden hareketle sorguluyor Nurcan Baysal: “Kim ‘kalkındıracak’? Niye biz ‘kalkındıranız’? Kim demiş masada yemek yemenin daha iyi olduğunu? Ya kalkınma adına yaşamın çeşitliliğini yok edersek? Kim tanımlamış yoksulluğu? Kim kime göre yoksul? Kalkınma adına mı döşeniyor bu otobanlar? Kalkınmayı nasıl insanileştirecektik? Adalet ve eşitlik olmadan kalkınma olur mu? Dili, kimliği ve kültürü görmeyen bir kalkınma olur mu? Onurlu yaşam hakkı kalkınmanın neresinde? Eşitsizlikleri göz ardı eden bir kalkınma neye yarar?”

Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler
Zihinler Altında 20.000 Fersah

Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler, yıllardır süren bir arşiv ve bağlam çalışmasının ürünü olan Zihinler Altında 20.000 Fersah serisinin ilk kitabı. Toklucu, yıllara yayılmış silik bağlantıların izini sürerek nev-i şahsına münhasır memleket hallerini birbirine bağlayan bir “Zihniyet Haritası” çiziyor.

Diasporada Türk-Kürt Sorunu
Almanya ve İsveç’te İkinci Kuşak Göçmenler

İsveç ve Almanya, Kürt diasporasının Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmelere en fazla etki ettiği iki ülke olmuştur. Bahar Başer, bu iki ülkeye bakarak ve Türklerle olduğu kadar –hepsi bir şekilde ‘seferber olmuş’– Kürt gençleriyle de konuşarak, Avrupa’daki Kürt ve Türkler arasındaki ilişkilerin daha önceki araştırmalarda gördüğümüzden daha karmaşık bir tanımını ve analizini sunuyor. MARTIN VAN BRUINESSEN

Erkeklik Ofsayta Düşünce
Futbol, Eşcinsellik ve Halil İbrahim Dinçdağ’ın Hikayesi

“İlk hakemlik yıllarımda çok agresiftim. Aileme küfür edildiğini duyunca tribüne dönüp cevap veriyordum. Hakemi aslana, sahayı kafese, seyircileri de kediye benzetiyorum. Kediler maç boyunca aslana kafa tutuyor. Ama maç bitince aslan kafesten çıkıyor, seyirci hiçbir yerde yok. Olgunlaştıkça hiç umursamamaya başladım. Bana ‘ibne’ demeleri beni sadece güldürür. Ben eşcinselim, ‘ibne’ değil. Seyircinin de ‘ibnelik’ten anladığı zaten entrika çevirmek…”

Bir Daha Asla!
Geçmişle Yüzleşme ve Özür

Elinizdeki kitabın odak noktası, devletlerin geçmişte işledikleri suçlar için diledikleri resmî özürler. Uluslar arasında yaşanan çatışmalar, azınlıklara/muhaliflere karşı işlenen ihlaller, etnik çatışmalar ya da savaşlarda işlenen insanlık suçları, savaş suçları ve soykırımlar için dilenen bu özürler barış, demokrasi ve insan haklarına saygılı bir siyasal kültür oluşmasına hizmet ediyor. Ayrıca yaşananların “bir daha asla” yaşanmaması için alınacak önlemlerin de yolunu açıyor.

Kafesteki Türkiye
Hıristiyanlar Neden Öldürüldü ?

Dava dosyalarını titizlikle inceleyen Sibel Hürtaş, Malatya cinayetlerinin arkasında olan biteni ilmek ilmek örerek beş gencin buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu ortaya koyuyor, gayrimüslim karşıtı kampanyanın cinayetlere ve Malatya katliamına doğru nasıl yol aldığını masaya yatırıyor.

"Bu öğrencilere bu işi mi öğrettiler?"
Öğrenci Muhalefeti ve Baskılar

Araştırmacı gazeteciler Gökçer Tahincioğlu ve Kemal Göktaş’ın incelemesi, 11 yıllık AKP iktidarı döneminde öğrenci hareketine dönük baskı rejiminin bir bilançosunu çıkarıyor. Bütün yönetim kademelerinin kıyıcı hoşgörüsüzlüğünden, polisin daimi “orantısız güç” uygulamasına, yargının “terörist” ve “düşman” muamelesi yapan rutinine kadar…

Sözde Terörist
Bir Demokrasi Polisiyesi

Çoğulcu demokrasiyi, örgütlü toplumu, özgür bireyi ve eleştirel aklı hedef alan “devlet terörü” eliyle, yasal hakları kullanmak bile terör suçu sayılıyor. Sonuç ortada: ÖYM’lerde yargılanan sekiz bini tutuklu yetmiş bin sanıkla Türkiye, 12 Eylül mahkemelerinin rekorunu bile geride bıraktı.

Kurban
Arnavutluk'un Kalbinde, Siyasetin Dikenli Yollarında

2005’ten beri Arnavutluk Sosyalist Partisi’nin liderliğini de yürüten Rama, Kurban’da her ne kadar belediye başkanlığı döneminde yaşadıklarını, Arnavutluk siyasetinin iç yüzünü anlatıyorsa da aslında dünyanın her yerindeki “siyasi arenalarda” yaşanan entrikaları, yozlaşmaları, çarpıklıkları, vizyonsuzluğu cesurca ele alıyor.

Diyarbakır 5 No.lu

"İnsanların bütün beklediği bir lokma ekmek, bir bardak su ve ölmeden akşamı getirmekti. Aynı ranzada yattığımız kişiyle bile bazen günlerce bir şey konuşamazdık. Bunun için fırsat olmazdı"

Arkadan Müdahale
3 Temmuz Şike Davası Süreci

Kenan Başaran, Arkadan Müdahale’de başından beri yakından izlediği “Şike Davası” sürecini tüm boyutlarıyla aktarıyor: İddianame, yargılama süreci, sanık ve tanıkların davranışları, “kriz yönetilirken” Futbol Federasyonu içinde yaşananlar... Sadece duruşma salonlarında doğrudan tanık olduklarını aktarmıyor Başaran, mahkeme tutanaklarını da titizlikle inceleyerek olan bitenin arka planını netleştirmeye çalışıyor.

"Özgürüm Ama Mecburiyet Var"
Diyarbakırlı ve Muğlalı Gençler Anlatıyor

Leyla Neyzi ve Haydar Darıcı, Diyarbakırlı ve Muğlalı gençlerle yaptıkları derinlemesine söyleşilerde, birbirini anlamanın haritasını seriyorlar önümüze. Önyargıların, kaygıların, öfkelerin, kitlenmelerin ama aynı zamanda empatinin, dostluğun, alış verişin haritası…

Kürt Kadınların Penceresinden
Resmî Kimlik Politikaları, Milliyetçilik, Barış Mücadelesi

Handan Çağlayan’ın 2006-2011 yılları arasında yaptığı çalışmalara dayanan makaleler, milliyetçilik, resmî kimlik politikaları ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişkiyi irdelerken, direnç noktalarımızı ve kördüğümlerimizi apaçık ortaya koyuyor.

Türkiye'de Anarşizm
Yüz Yıllık Gecikme

Kökleri iki asır öncesine uzanan anarşizm, Türkiye’de ancak 1986’da yayımlanan Kara dergisiyle ve peşi sıra şekillenen anarşist hareketle varlık kazanabildi. Neden? Anarşizm Türkiye’de neden bu kadar geç tanındı, yayıldı? Cumhuriyet tarihi boyunca, nasıl oldu da bir tane bile anarşist aydın çıkmadı?

İyimserin El Kitabı / Karamsarın El Kitabı
Umutlu Yaşama Rehberi / Kasvetli Bir Yaşam İçin Gerekçeler

Bir taraf iyimser, bir taraf karamsar. Bir taraf “Hayattan başka servet yoktur,” diyen John Ruskin; diğer taraf “Evrenin yapıtaşı aptallıktır,” diyen Frank Zappa. Shakespeare’den Balzac’a, Marx’tan Nietzsche’ye kadar ünlü isimlerden iyimserlik ve karamsarlık anlatıları bu kitapta sırt sırta veriyor. Aynı temalarda farklı renkler, farklı sesler bir araya geliyor

Yıkılsın Bu Düzen! / Fel Yaskut Ennizam!
Arap Ayaklanmaları ve Sonrası

Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi, 17 Aralık 2010 tarihinde Sidi Bouzid valiliği önünde kendini ateşe verdi. Amacı kendisini hırpalayan ve meyvelerine el koyan zabıtaları protesto etmekti. Ancak Buazizi’nin kendi bedeninde yaktığı ateş kısa sürede büyüdü ve önce ülkesini, sonra bütün Arap coğrafyasını kaplayacak kitlesel bir harekete dönüştü.

Mezopotamya Ekspresi
Bir Tarih Yolculuğu

Su gibi akıp gidiyor Mezopotamya Ekspresi. Öylesine bir tarih yolculuğu ki, hem yüreğimizin, hem aklımızın kilidi biraz daha açılıyor her istasyonda. Cengiz Çandar gerçeği sergilerken, göz yaşartıcı duyarlıkları da hissettirir insana. Kürt sorununu yüreğinizde hissetmeden anlayamazsınız, hele barış yolunu hiç açamazsınız.

Dersim'in Kayıp Kızları
“Tertelê Çêneku”

Nezahat ve Kazım Gündoğan, yıllarca uğraşarak, sebatla, Dersim’in bu kayıp kızlarının izini sürdüler. Kendileriyle, yakınlarıyla konuştular. Bu kitapta, yüzü aşkın ‘vaka’ yer alıyor: Ailesinden, kökünden koparılmış insanların çile dolu hikâyelerinden parçalar… Annelerin çocuklarından, hatta bazen kendilerinden sakladıkları sırların hikâyeleri…