Bugünün Kitapları - 12. sayfa

Uluslararası Af Örgütü

Uluslararası Af Örgütü’nün Fransa Şubesi’nin eski başkanı Léaud, 1961’den beri bütün dünya devletlerini, polislerini, müesses zulüm makinelerini rahatsız eden, elinden geldiğince onların tekerlerine çomak sokan, ağırbaşlı ama inatçı bir örgütü tanıtıyor. Çeşitli örneklerle, örgütün felsefesini, faaliyetlerini, işleyişini ve çarpıcı deneyimlerini anlatıyor.

Haritanın Yırtılan Yeri

Ersöz’ün, 80’ler/90’lar dönümünde Türkiye’nin toplumsal haritasının ‘katlanma yerlerini’ yansıtan izlenimleri... Beş röportaj: Hapis sonrası hayatla başa çıkma uğraşındaki sosyalistler; “Ateş Altındaki Ülke”nin, “ora”nın, ölümle içiçe insanları, ‘sokaktaki’ Kürtler; üniversiteli ‘yeni’ gençler; medya üzerine Ahmet Oktay; İslamcılar, piyasa ve modernizm.

Postmodernci Kapıyı İki Kere Çalar

Coca-cola kutusu bir laleden daha tanıdık hale geldiyse bundan kim sorumludur? Birine “seni seviyorum” demek niçin bu kadar kolay ve bu kadar zordur? Barthes ve Eco’nun mirasında kendine pay gören yazar, mizahla yüklü bir kültür eleştirisine girişiyor. Bundan payını alanlar arasında Rambo ile birlikte Andy Warhol, Woody Allen, Fred Çakmaktaş, Rock grupları, Mickey Mouse, Jodie Foster ve Mona Lisa da var.

Kültür

İnsanların üzerinde en çok konuştuğu alanlardan biri olan ‘kültür’ konusunda uzmanlığı tartışılmaz bir isim: Raymond Williams. Bilinen en eski ozanlık düzenlemelerinden günümüzün sanatçı derneklerine, telif hakkından insan yaratıcılığının kendini dışavurduğu zengin biçimlere, toptancı indirgemeci kültür teorilerinden metropollerin sokak aralarına, sınıf fraksiyonlarından asi, aykırı gruplara, kültür piyasasından entelektüellere... konunun gerektirdiği bütün köşe bucağı dolaşıyor.

Hayat, Bir Emrin Var mı?

“Muhalefet, edinilmiş, parlatılmış ya da keskinleştirilmiş, kazanılmış bir tavır değil Cezmi Ersöz’de; muhalefet, Cezmi’nin kendisinde ve yazısında bir töz olarak vardır.

Yuppieler, Prensler ve Bizim Kuşak

Dünyada ve Türkiye’de “başarı ve kazanma”nın, paranın, “business”in, statünün, kariyerin “yükselen değer” oluşuyla ortaya çıkan ve bu gidişatın simgesi olan Yup-pieler... Yuppieliğin, Yup- pielerden daha zenginleri de daha yoksulları da saran “havası”... Yuppielerin hası ve bürokrasideki koçbaşı olarak “Prensler”.

ABD, İsrail ve Filistinliler
Kader Üçgeni

2. Dünya Savaşı sonrasının en ağır ve kronik uluslararası sorunlarından biri olan Filistin Sorunu hakkında yazılmış en derinlikli eserlerden biri... Çığır açıcı bir dilbilim kuramcısı olarak saygınlık kazanan, ama muhalif tutumu nedeniyle akademik elitten ve medyadan dışlanan Chomsky; ABD-İsrail-Filistinliler üçgenindeki iktidar ilişkilerini, stratejileri, dengeleri müthiş bir titizlik ve ayrıntı zenginliğiyle ortaya koyuyor.

Medya Dünyası

Gazeteci, televizyoncu, radyocu, reklamcı; hepsinin eleştiricisi, okuyucusu, dinleyicisi, seyircisi için bir temel kitap. 17 kişilik bir yayın kurulu tarafından, çeşitli ülkelerden 100’ü aşkın araştırmacının katkısıyla hazırlandı.

Dünyanın En Eski Medyası
Dedikodu ve Söylenti

Bu adam iletişim ve reklam üzerine araştırmalar yaparmış. Dedikodu ve söylenti için “uydurma bilgi” dendiğini duymuş. Konunun üzerine varmış. Diyormuş ki: “Halkın olan biteni anlamak isteyip de resmî cevaplar alamadığı yerde söylenti vardır.” Dedikodu ve söylentinin kaynaklarını, taşıyıcılarını, toplumsal kesimlere göre farklılaşan saiklerini, adının kötüye çıkmasının nedenlerini araştırmış diyorlar.

1980'lerden 90'lara Türkiye ve Starları
Cilalı İmaj Devri

Türkiye’nin 1980’lerdeki toplumsal değişiminin gündelik hayatta ve popüler kültürde hakim kıldığı değerlerin, mitosların tahlili; “yaldızların” kazınması. Toplumsal adaletsizliğin aldığı yeni boyutlarla, “yeniliklerin” takdiminde sergilenen marifetlerle “günümüz”ü temsil eden şöhretler. Kozanoğlu’nun kitabı, haklı olarak, “Türkiye’nin ne hale geldiği” üzerine kafa yoranların ciddiye aldığı ve sayesinde eğlendiği kitaplardan biri oldu.

Tanrının İntikamı
Din dünyayı yeniden fethediyor

Çağdaş İslami hareketler üzerine yetkin bir uzman olan Fransız araştırmacı Kepel, kısa sürede pek çok dile çevrilen kitabında, 1970’lerden itibaren büyük tek tanrılı dinlerin canlanmasını yorumluyor. Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi toplumlarında “aşağıdan yukarıya yeniden dinselleşme”nin özgül dinamiklerini ele alıyor; yeni dinsel radikalizmin, modernlik karşısındaki gerilimini tartışıyor.

Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski

“Çok katlı” bir çalışma. Hem Gencebay’ın eserlerini salt “mesaj”ıyla, “imaj”ıyla değil müziğiyle, nağmesiyle, iç anlamıyla önümüze seriyor hem aydınların arabesk müziğe bakışını, sol teorideki popüler kültür tartışması çerçevesinde sorguluyor. Gencebay’la yapılmış uzun sohbet, Türkiye’nin toplumsal-kültürel yapısına “teşhis” koymakla ilgilenenlerden “Orhanseverlere” kadar geniş bir kesim için ilginç.

Mafya Ahlâkı
Kapitalizmin Ruhu

Adının Max Weber’in ünlü başyapıtı Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu’nu çağrıştırması boşuna değil: Arlacchi’nin araştırması, mafyanın özgün toplumsal işleyişinin, “aslında” bağdaşmadığı kapitalizmin mantığına nasıl uyarlandığını son derece ilginç örneklerle tahlil ediyor. Kitap, filmlerde, romanlarda, gazetelerde binbir suretiyle boy gösteren mafya vak’asının kaynağından canlı kesitlerle dolu.

Keşfedilmemiş Kıta
Gündelik Yaşam ve Zihniyet Kalıplarımız

“Anlaşılan 19. yüzyıla sıkı sıkıya bağlıyım. Ama yaptıklarına değil, umutlarına. 20. yüzyılı hep hayal gücü fukarası olarak kabul etmiş; 19. yüzyılın düşlediklerini, tasarladıklarını çoğu kez tersinden anlayarak uygulamaya geçirmekten öte bir beceri gösterdiğine inanmamıştım. Sığ mühendislik ve çiğ gerçekçilik yüzyılında yaşıyorum. O yüzden 21. yüzyılı özlüyorum...”

Kimya Güzeldir ...
Ama Fizik de Biyoloji de

Kitabın bilimsel bulgular ile gündelik olgular arasında kurduğu canlı köprü, pozitif bilimcilerle “normal” insanları yakınlaştırıyor. Kitap, arasıra duyduğu “entropi”, “enzim”, “termo-dinamik” gibi terimlerin teknik dile boğulmadan izahını bulamayanlar veya lise yıllarından sonra bunları hemen unutanlara tam bir acil yardım.

Ben Frankfurt'ta Şöförken

Türkiye’deki başarılı tiyatroculuk ve gazetecilik kariyerine, 12 Eylül’den sonra siyasi mülteci olarak yaşamını sürdürmek zorunda kaldığı Almanya’da geçim uğruna taksi şoförlüğünü ekleyen Aydın Engin’in taksicilik anıları. Otuz yılı bulmasına rağmen hala tamamıyla kurumlaşmayan, dolayısıyla “macera” boyutu bitmeyen “Almancılığa”, Doğulu insana ve ve Batılı insana dair, hicivle yüklü gözlemler.

Kadın Bakış Açısından 1980'ler Türkiye'sinde Kadın

Türkiye’den yirmi kadın araştırmacının, 1989 Nisan’ında Almanya’da düzenlenen bir sempozyuma sunduğu bildiriler. 1980’lerde Türkiye’nin toplumsal-siyasî hayatında etkin bir odak haline gelen kadın hareketinin açtığı canlı, özgüvenli tartışma zemininin ürünü sayılabilecek olan metinler.

Gündelik Hayatta Perestroyka

Perestroyka’nın kurumlarla, bürokrasiyle, iktisadî işleyişle ilgili bir resmî yüzü var. Bir de gündelik hayatta, “sıradan” insan ilişkilerinde yansıyan yüzü... Yorumlanması, sonuç çıkarılması belki henüz zor. Fakat çok canlı bir gözlem kaynağı. Alman gazeteci Geiges, Perestroyka’nın bu yüzünü hayatın içine karışarak izlemiş.

Bir Kuşağın Son Temsilcileri
"Eski Tüfek" Sosyalistler

Bir dönemin yükünü omuzlarında taşımış “eski kuşak” sosyalistler artık hepsi birer anı olan sırlarıyla birlikte günışığına çıkıyor. Türkiye sosyalist hareketinin tarihi, eski kuşağın yaşayan temsilcileriyle birlikte tartışılıyor, anlatılıyor. Yazarın amacı, iddialı bir “tarih eseri” meydana getirmek değil, tarih araştırıcılarına başlangıç noktaları sunmak.

Hepsi Bu Mu?

Afrika’da açlık çeken insanlara yardım için rock ve pop dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirerek dev “Live Aid” organizasyonunu düzenleyen İrlandalı rock şarkıcısı Bob Geldof’un kaleminden “sivri” ve esprili bir dille bu kampanyanın öyküsü.

Gençlik ve Altkültürleri

Punk’lar, dazlaklar... bu tuhaf kılıklı adamlar vahşi müzikleriyle ne yapmak istiyor? Bir zamanların Hippi’lerine ne oldu? Jazz, reggae ve rock. Egemen kültürün kıyısında serpilip gelişen bu üç müzik tarzının farkları ve birbirleriyle ilişkileri nedir? İngiliz Marksist Hebdige Marksizm’den olduğu kadar çağdaş göstergebilimden de esinlenerek bu gibi sorulara cevap arıyor.

Aydınlanmamış Cinayetler

“12 Eylül öncesi” diye adlandırılan dönemin “aydınlatılamıyor” diye gölgede bırakılmış, oysa dönemin siyasî gidişatını derinden etkilemiş planlı cinayetleri. Doğan Öz, Cevat Yurdakul, Ümit Doğanay, Cavit Orhan Tütengil, Necdet Bulut, Kemal Türkler ve başkaları... Bir siyasî-polisiye araştırma.

Briç

“Bir briç şampiyonu kendi sistemine iyice sahip olmalıdır. Aksi halde şu veya bu deklarasyonunun anlamını sık sık araştırmanın bedelini ödeyecektir.” Ünlü usta Lebel’in kaleminden briççilere kendilerini geliştirebilecekleri teknikler. Basit bir elkitabı değil, ileri aşamalara ulaşmanın yolları.

Türk Olmak Kolay Değil

Yazarın Nokta dergisinde çeşitli tarihlerde çıkan makalelerinden bir derleme. Bhopal’den Gökova’ya, Ege’nin rengine, Özal’ın adamlarına, ’80’li yıllardan ‘Yar bana bir alternatif’ çağrısına... Altı ana başlık altında toplanan yazıların karikatürlerini Salih Memecan çizdi.