"Toplum" için arama sonuçları - 8. sayfa

Metaların Kerameti
İktisadiyatın kilit ve “sihirli” kavramı metanın, tarihsel ve çok boyutlu bir analizini yapıyor bu kitap. İlk insan toplumlarında metanın yerine dair tarihin ve antropolojinin bulgularından, klasik felsefede –Aristoteles’te– metanın “kerametine”…
"Dünyada Van"
Van, “Dünyada Van, ahirette iman” veya “Bu dünyada Van, öbür dünyada cennet” gibi özlü sözlerle methedilmiş bir diyar. Kadim bir medeniyet merkezi, bir geçit yeri, çok şeyler görmüş geçirmiş, kimlerin kimlerin yurt tuttuğu veya ağırlandığı bir belde. Bu derleme, Van’ı mümkün olduğunca çok cephesiyle tanımaya dönük bir çalışma.
Türkiye'nin Anayasa Gündemi
Bu ortak yapıt, de jure ve de facto ayrımı çerçevesinde yayılan bilgi kirliliği eşliğinde, siyasal rejimler üzerine toplumda yaratılmak istenen algı operasyonu karşısında uzmanların, “anayasa kamuoyu”nu doğru ve gerçek bilgiye yönlendirme çabası...
Türkiye'nin Büyük Dönüşümü
"Hep özgürlükle eşitliğin birlikte var olduğu bir toplumun iyi bir toplum olduğunu düşündüm." Ayşe Buğra’nın bu temel kaygı etrafında şekillenen sosyal bilim hocalığının ilham verdiği bir kitap bu. Piyasa toplumuna, emek süreçlerine, sosyal politikalara, hep eşitlik ve özgürlüğün hakkını verme kaygısıyla bakan kapsamlı bir derleme.
Narsisizm, Ayartma ve İktidar
Günümüzde medya ve internetin de tahrik ettiği sorunlu narsisizm, hayatın her alanında kendini gösterdiği gibi, politikaya da damgasını vuruyor. Kitabın odaklandığı mesele de, burası: politik narsisizm ve “güçlü lider” karizması etrafında gelişen popülizm. Faşizan bir popülizmin ve yabancı düşmanlığının dünyanın birçok yerinde güçlenmesinin, narsisizm “modasıyla” nasıl bağları var? “Güçlü adama” duyulan özlem, ne gibi narsistik özlem ve yaraları anlatıyor? Narsisistleri bu kadar çekici kılan nedir?
Geleneksel Alevilik
Aleviliğin, gitgide kaybolmakta olan bir katmanını ele alıyor bu kitap: Rıza Yıldırım’a göre, günümüz Aleviliğinin en alt katmanını oluşturan geleneksel Aleviliği. “Yalıtılmış, sıkdokulu, kırsal” ilişkilere dayanan, “mistik ve mitik nitelikli dogmalar”la kendini sözlü iletişimle yeniden üreten bir kültür olarak tasvir edilen geleneksel Alevilik, aktarım kanalları hayli tıkanmış olduğundan, bir tür “gizli kaynak” havası taşıyor.
Labirent
İntihar etmek isteyen genç bir müzisyen, gözünü hastanede açar. Hiçbir şey anımsamaz, şarkılarını bile. Toplumsal bellek ile kişisel belleğin birbirine karıştığı, her şeyin ölü bir tarihin parçası haline geldiği yerde, kuşku duymadığı tek gerçek vardır: Kaburgası kırık bedeni. Kendisine benzeyen bir kentte, unutmanın lanet mi yoksa lütuf mu olduğunu bilmeden, çıkış arar. Saatler, aynalar, deniz fenerleri. Labirent, yüzeyde hüzünle akan, derinde keskin akıntılara kapılan bir yeni çağ romanı.
Milliyetçiliğin Provokasyonu
Yugoslavya’nın bugünü de içeren tarihî hikâyesi, sadece coğrafî bakımdan değil, toplumsal-siyasî meseleler ve en temel insanî duyarlılıklar bakımından Türkiye’nin çok yakınında. Yugoslavya’yı “laboratuvar” gözüyle değil yakınlık duygusuyla izlemek, dünyanın gidişatını anlamak ve o gidişatta bir yer, bir taraf tutabilmek açısından önemli.
Kitle İletişim Kuramları
Alandaki büyük bir boşluğu doldurmaya aday Kitle İletişim Kuramları ders kitabı olarak temel bir kaynak niteliği taşırken, insan-toplum ve medya ilişkisine ilgi duyanlar için de kapsamlı bir rehber.
İlkbahar Selleri
İlkbahar Selleri, Rus edebiyatının büyük yazarı Turgenyev’in keskin gözlem gücünü dönemin Avrupa toplumlarından özgün insan portreleriyle yansıtan bir başyapıt.
Gri Yeşil: İzmit
Roma’ya uzanan tarihiyle, kültür-sanat (özellikle tiyatro) sahnesiyle, toplumsal hayatıyla, yerel basınıyla, tabii pişmaniyesiyle, üniversite ortamıyla, SEKA’nın unutulmayan mirasıyla, emek hareketiyle, depremin acı hatırasıyla, kent kimliği etrafındaki arayış ve tartışmalarla, bir de Değirmendere’siyle… Bir İzmit şehrengizi.
Zorla Yerleştirmeden Yerinden Etmeye
Toplum mühendisliği lafının sosyal bilimlerden günlük politikaya sirayet ettiği günümüzde, bu “mühendisliğin” en etkili araçlarından olan iskân politikalarının pek az dikkat çekmesi, pek az tartışılması, çarpıcı bir çelişki. Şehircilik ve nüfus çalışmalarının ülkemizdeki önemli ustalarından Sema Erder’in kitabı, bu tartışmayı açıyor.
Rus Devrimi, 1917
Yıllarını Rus Devrimi tarihini araştırmaya adayarak birçok çalışma üreten Wade, yeni araştırmalar ışığında tarihin bu kesitinin yeni bir anlatısını, heyecan verici bir üslupla sunuyor. Rusya toplumunu devrime götüren nedenleri son derece akıcı bir şekilde aktarırken aynı zamanda bu devrime dair mitleri çürüterek, odağına 1917’nin bugüne kadar ihmal edilmiş kesimlerini alıyor
“Yeni Türkiye”ye Varan Yol
“Yeni Türkiye”ye Varan Yol, Türkiye siyasal tarihi içinde, siyasal alandan sosyal güvenlik politikalarına, toplumsal cinsiyet alanından kentsel dönüşüme, gelir dağılımından örgütlü işçi hareketine, İslâmcı burjuvazinin yükselişinden dış politika alanına AKP’nin kullanmayı tercih ettiği araçları ve stratejileri ele alırken, kurulmaya çalışılan siyasal hegemonyanın ulaştığı noktayı da ihmal etmeyen makalelerden oluşuyor.
Bir Zamanlar Ermeniler Vardı!..
Türkiye toplumunun büyük ve derin kaybı Hrant Dink’in katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Anısına hazırladığımız bu derlemeye, yine onun anısına hazırladığımız sayıdan ve uğruna kurban edildiği “Ermeni Sorunu”na dair sayının makalelerinden seçtiğimiz yazıları aldık.
Sosyal Yardım Alanlar
Kitap, Türkiye’de sosyal yardım olgusunu, sosyal yardım alanların deneyimine ve yardımlar temelinde ürettikleri ve içerisine girdikleri ilişki biçimlerine odaklanarak anlama çabasındadır.
Kanaatkâr Bolluk Toplumuna Doğru
Serge Latouche “küçülme stratejisi”ni kanaatkâr bolluk toplumu olarak tanımlıyor. Önümüzde bir gereklilik olarak duran iktisadi ve siyasal dönüşümü, enerji kullanımıyla ilgili değişimi gerçekleştirecek bir toplum projesi üzerine düşünmeye davet ediyor.
Şairaneden Şiirsele
Murat Belge, şiirin edebiyat kuramındaki yeri ve bu yere göre değerlendirme kriterleri kadar kişisel tanışıklıkların bıraktığı izleri de hesaba katan, şiiri ansiklopedik bir tür olarak değil de toplumsal kültürle ilişkisi çerçevesinde inceleyen bir tartışma sunuyor.
Türk Romanında Moda ve Toplumsal Değişim (1923-1940)
Çilem Tercüman, modernleşme sürecinin yarattığı özgürleşme dinamikleri ile bunlara verilen tepkilerin moda alanındaki tezahürlerini “yanık ten” modasından “Beyoğlu modası”na, “monokl” modasından “çay modasına”, “kumar” modasından “balo” modasına çeşitli modalar ışığında incelerken Türkçe edebiyat tarihçiliğinde ender rastlanır cinsten keyifli bir inceleme yapıyor.
Otuzundaki Kadın
1831-1842 tarihleri arasında altı bölüm olarak yayımlanan Otuzundaki Kadın’da Balzac, dönemin Fransası’nın toplumsal yapısını, hayat tarzını ve kadın-erkek ilişkilerini Julie’nin hayatından hareketle, ilk aşk, mutsuz bir evlilik, annelik, yasak aşklar, sevgisiz büyüyen çocuklar, aşk, nefret ve intikamla örülü bir kadının hikâyesi ışığında anlatır. Cemil Meriç'in çevirisiyle...
Türkiye'de İktisadi Düşünce
Bu kitap kapsamlı bir Osmanlı ve Türkiye iktisadi düşünce tarihi kitabı değildir. Kitabı oluşturan makaleler Türkiye iktisadi düşünce tarihi üzerine daha önceden incelenmiş konuları derinlemesine ele almaktan ziyade daha önce gündeme gelmemiş konuları tartışmaktadır.
Sivas-Kayseri
Kenan Başaran, erişilebilen bütün kaynakları, yerel ve ulusal basını taramakla kalmayıp, olayın çok sayıda tanığıyla görüşerek, facianın canlı bir hikâyesini anlatıyor. Sadece futbol ortamımızdaki şiddet potansiyelini değil, ülkenin yerel-bölgesel, toplumsal, mezhepsel rekabet dinamiklerini de aydınlatan bir hikâye bu.
Aleviliğin Doğuşu
Rıza Yıldırım, 14.-15. yüzyıl dönümünün büyük toplumsal ve siyasal çalkantıları içinde Anadolu’da Aleviliğin doğuşunun “macerasını” anlatıyor.
Michael
Nobel Edebiyat Ödüllü Elfriede Jelinek, erken dönem romanı Michael’de savaş sonrası ortaya çıkan kitlesel medyanın muzip dilli bir eleştirisini yapıyor.