"Toplum" için arama sonuçları - 11. sayfa

Türkiye'de Siyasal Şiddetin Boyutları
İttihat ve Terakki’den Cumhuriyet’e ordunun özerk rolü ve şiddet üretme kapasitesi, 1915, Kürtler, Demokrat Parti, siyasal hareketlerin -sağın, solun ve İslâmcılığın- şiddetle ilişkisi, kapitalizmde zorun rolü örneği olarak 12 Eylül, bir özel şiddet hali olarak “doksanlar”, akademi sahasında tecessüm eden simgesel şiddetin tarihi ve ataerkil zihniyet şiddeti… Türkiye’de Siyasal Şiddetin Boyutları, “şiddet”le analiz edildiğinde sorunlarımızın ne kadar çarpıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
Uzak Akrabalar
Uzak Akrabalar, faşist-totaliter rejimlerle liberal-demokratik rejimleri aynı kaba koymaksızın, 1930’lardaki şaşırtıcı ortak noktalarını gösteriyor bize: Topyekûn savaşa ayarlanmış toplum ve ekonomi düzeni; kitleleri “avcunun içine almaya” dönük propaganda teknikleri; lider kültü; dev ekonomik projeler; anıtsallığa olan düşkünlük; kır-kent, bahçe-şehir idilleri ve toprağa dönüş mitolojileri…
Petersburg Öyküleri
Yayımlandığı dönemde Gogol’ün büyük toplumsal tepkiyle karşılaşmasına sebep olan öyküler, Çarlık Rusyası’nda yaşanan sosyal sınıf çelişkisini zekâ dolu bir alaycılıkla yansıtıyor.
Hollanda Altın Çağı'nda Sanat ve Ticaret
Michael North bu kitabında Hollanda Altın Çağı’nın ekonomik ve toplumsal yapısını ve ticarileşmenin sanat alanı üzerindeki etkilerini araştırıyor. Dönemin özel ve kamusal sanat koleksiyonlarını analiz ederek, sanat eserlerinin Hollanda toplumunda nasıl bir işlev gördüğünü gözler önüne seriyor. Sergileri, eser satışlarını, müzayedeleri ve koleksiyonculuk pratiklerini inceleyerek bu dönem Hollanda sanatının (ve Batı sanat piyasasının) ekonomik ve toplumsal tarihini ortaya koyuyor.
Diriliş
Bireysel vicdanın uyanışını anlatırken hukuk sisteminin adaletsizliğini, imkânsız bir aşk öyküsünü resmederken Hıristiyanlığın kalıplaşmış yanlışlarını ele alan Diriliş, Tolstoy’un hem bireyi hem toplumu eleştirdiği en acımasız romanıdır.
Muhteşem Gatsby
Birinci Dünya Savaşı sonrasında hızla zenginleşen ABD toplumunda yaşanan dönüşümü ele alan Muhteşem Gatsby, zenginlik, aşırılık, gösteriş ve beraberinde gelen değerler çöküşünün toplumsal güncesi gibidir. Fitzgerald’ın başyapıtı kabul edilen ve birçok defa tiyatroya ve sinemaya uyarlanan roman, 20. yüzyıl Amerikan edebiyatının da en parlak örnekleri arasında sayılır.
Müslüman Milliyetçiliği ve Yeni Türkler
Türkiye tarihinde İslam ve millet kavramlarının ilişkisini ele alan Jenny White, Türkiye’nin toplumsal ve siyasal kutuplaşmasının ekseni olan korkunun iki anahtar simgesi olarak nitelediği misyonerliği ve başörtüsünü inceliyor. Türk kimliğinin yeniden üretilmesinde sınırların ve saflığın rolünü değerlendirirken, “düşman” tanımlarına karşılık nüfusu “aynı”laştırma çabasının, sınırların ihlali korkusunu ve tabuları nasıl canlı tuttuğunu gösteriyor.
İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi - 1. Cilt
"Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nda sıcak çatışmaya girmeden savaşın etkili aktörlerinden biri olmayı başarmış, yıkımdan korunmuş ama bir savaş ekonomisinin tüm zorluklarını ve bu zorlukların beraberinde getirdiği toplumsal sorunları yaşamıştır.” İLHAN TEKELİ – SELİM İLKİN
Savaş ve Barış (2 Cilt)
"Edebiyat tarihinin en büyük savaş romanı.” Dünya edebiyatının en büyük on eserinden biri olarak kabul edilen Savaş ve Barış, savaş ve tahakküm sorunsalına, savaşların sonucu olan insanlık durumlarına derinlikli bir bakış sunuyor. Napolyon’un Moskova’yı işgali sonucu Fransız ve Rus askerlerini karşı karşıya getiren Borodino Napolyon’un Savaşı, toplumda büyük bir kargaşaya sebep olur. Kazananın belirsiz olduğu bu muharebede iki ordu da büyük kayıplar verir. Edebiyat tarihinde benzersiz bir yer biçilen savaş sahneleriyle akıllarda yer eden Savaş ve Barış, aynı zamanda bu büyük savaşın günlüğü olarak da okunabilir. Büyük bir karakter zenginliği içinde, savaş altındaki Rus toplumunun sosyal ve ekonomik koşullarını ele alan roman, aşk, hırs, düşmanlık, ölüm gibi temaları tartışıyor.
Çağdaş Temel Kuramlar
Çağdaş Temel Kuramlar, 20. yüzyılın ikinci yarısında, bilhassa Anglosakson toplumbilim geleneğine hâkim ampirik ve pozitivist yönteme itiraz olarak ortaya çıkan yaklaşımları ele alıyor. Doğa bilimlerinin, toplum bilimlerinin pratiği için uygun bir model sunduğu varsayımı karşısında ortaklaşan bu yaklaşımlar, “beşeri bilimlerde Teori’ye geri dönüş” olarak inceleniyor.
Edebiyatta Ermeniler
Murat Belge Edebiyatta Ermeniler’de, toplumsal hafızada takılıp kalan, edebiyat aracılığıyla ortaya çıkan “Ermenileri” inceliyor. Hangi dönemde, hangi romanda Ermeniler nasıl yer aldılar? Toplumun olağan bir parçası iken ne zaman “düşman” oldular?
"Bin Atlı Akınlarda Çocuklar"
Şiirin derinlemesine okunmadığı ve yüzeysel bir ilgi gördüğü, gündelik yaşamın parçası haline hiç elemediği, şiir kitaplarının satın alınmadığı Türkiye’de aslında öğrencilik yıllarından itibaren şiire temas etmeyen bir toplumdan söz edemez miyiz?
Dersim'i Parantezden Çıkarmak
Birçok edebi anlatı, sözlü tarih çalışması, inceleme, belgesel ve müzik çalışması, Dersim’in hakikatiyle yüzleşmeye katkıda bulundu. 2010’da yapılan 1. Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu, bu çalışmaların oluşturduğu çok yönlü birikimi ortaya koymak açısından anlamlıydı. Elinizdeki kitap, bu sempozyuma yansıyan birikimi damıtan bir seçkidir.
Yurttaşını Arayan Demokrasi
“Siyasi mekanizması konusunda daha bilinçli, herkes için daha âdil ve daha yaşanılır bir demokrasi bir adım ötemizde duruyor. Bunu gerçekleştirmek bizim elimizde.” Marcel Gauchet
Sözde Terörist
Çoğulcu demokrasiyi, örgütlü toplumu, özgür bireyi ve eleştirel aklı hedef alan “devlet terörü” eliyle, yasal hakları kullanmak bile terör suçu sayılıyor. Sonuç ortada: ÖYM’lerde yargılanan sekiz bini tutuklu yetmiş bin sanıkla Türkiye, 12 Eylül mahkemelerinin rekorunu bile geride bıraktı.
Sefiller (2 Cilt)
“Sefiller bir merhamet kitabıdır, kendisine fazlasıyla sevdalı ve ölümsüz kardeşlik yasasını pek az dert eden bir topluma sersemletici bir hizaya gelme çağrısıdır … yoksulların savunusudur.” CHARLES BAUDELAIRE
Durkheim'ı Anlamak
Durkheim’ın çalışmalarını Birinci Dünya Savaşı öncesinin toplumsal ve siyasal çerçevesinde inceleyen Jacques Coenen-Huther, modernliğe geçiş sancıları çeken bir dünyayı, değişimin etkisini derinden hisseden bir aydının gözünden yansıtıyor.
Milyonluk Manzara
Kentsel dönüşüm kenti nasıl dönüştürüyor, neye dönüştürüyor? Kentsel dönüşümün ortaya çıkardığı manzara nedir? Hem mecazi anlamıyla, nasıl bir manzara: Nasıl bir mekânsal düzen, nasıl bir sosyal ilişki örgüsü, nasıl bir sınıfsal-toplumsal doku? Hem de düz anlamıyla, nasıl bir manzara: nasıl bir peyzaj, nasıl bir coğrafya, nasıl bir kent resmi?
Dünya Altüst Oldu
"Kısa bir süre için sıradan insanlar, kilisenin ve toplumsal üstlerinin otoritesinden, daha önce olduğundan ve -uzunca bir süre için de- daha sonra olacağından çok daha özgürdüler."
Sanat-Mimarlık Kompleksi
Hal Foster, “yıldız mimarlar”ın çalışmaları ve sanatı yeni alanlara açan sanatçıların eserleri üzerinden, “sanat-mimarlık kompleksi” adını verdiği bu kaynaşmanın tarihini ve günümüzdeki etkilerini inceliyor. Küresel gösteri kültürünün yarattığı sahte öznelliğe ve toplumsallığa direnmenin yollarını araştırıyor.
Çağdaş Sanat ve Kültüralizm
“Demir Perde”nin yıkılıp Soğuk Savaş’ın son bulmasını izleyen küreselleşme döneminde, dünya bir “kültür dönemeci”ne girdi. Toplumsal, ekonomik, siyasal hayat ve düşünce giderek kültüre tercüme edildi. Modern zaman ve mekân, tarih ve coğrafya, ruh ve bilinç; bütün bunları kuran mitler ve metafizik geride kalıyor, modernlik sonrası bir çağa geçiliyordu: endüstri ve Fordizm sonrası; tarih ve ideoloji, komünizm ve kolonyalizm sonrası; hatta modern öznenin parçalanmasıyla birlikte, insan sonrası. İşte bu sonraki “post” zamanlar, artık kültürün biteviye şimdiki zamanını ya da çağdaşlığını ifade ediyor.
Kuramlar ve Kuramcılar
Antik dönem düşüncesi ve edebiyatı, Batı kültürünün temelinde yer alan büyük bir birikimdir. Eğitimde, toplumsal örüntülerde ya da gündelik hayatın içinde ona dair zihniyet ve referanslarla sıklıkla karşılaşırız. Antik edebiyat kuramcısı Louise A. Hitchcock, bu kitapta antik edebiyatı konu edinmiş çağdaş kuramcıların izini sürüyor.
Sosyal Forum'dan Öfkeliler'e
Yavuz Yıldırım, ’68 hareketinin mirasıyla da ilişkilendirerek, son yirmi yılın bu çarpıcı olgusunun analitik bir tasvirini sunuyor. Bir küresel kamusal alan kurmaya yönelen Dünya ve Avrupa Sosyal forumlarından, “Öfkeliler” ve “İşgal Et” eylemliliklerine yönelen süreç, toplamda geleceğin politikasına dair önemli ipuçları veriyor bize.
Kürt Kadınların Penceresinden
Handan Çağlayan’ın 2006-2011 yılları arasında yaptığı çalışmalara dayanan makaleler, milliyetçilik, resmî kimlik politikaları ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişkiyi irdelerken, direnç noktalarımızı ve kördüğümlerimizi apaçık ortaya koyuyor.