"Toplum" için arama sonuçları - 7. sayfa

Büyük Plan
Çok zengin siyasi, toplumsal ve tarihî arka plan bilgisini hikâyelerine yedirerek siyasi polisiyeyi “iyice siyasileştiren” Schorlau, bu defa Yunanistan iktisadi krizini konu ediyor.
“Sıkıntı Var"
Son yıllarda Türkçenin en yaygın kullanılan sözcüklerinden biri, “sıkıntı”. En yaygın kullanım şekli de: “Sıkıntı yok”! Kalıbın bu kadar çok tüketilmesi, sıkıntının, sıkıntıların varlığına işaret ediyor olsa gerek. Zamanımızın kronik kriz hali, sıkıntıyı “toplumsal ortak duyu” haline getirmiyor mu? Elinizdeki derleme mekâna/zamana, siyasete, edebiyata ve sinemaya odaklanan dört bölümde, sıkıntının toplumsallığını ve potansiyelini inceliyor.
Bakışın Ritmi
Ahmet Tulgar’dan, “şahsiyat”la değil, toplumsal ruh halimizle uğraşan portreler. Kaygıların, öfkelerin, hayal kırıklıklarının, utançların, kederlerin, beri yandan hayranlıkların, sevinçlerin, tesellilerin, dert ortaklıklarının portreleri. Memleketin bir meşrepler haritası. Huylarımızın aynaları. Başlı başına, edebî zevkle okunacak denemeler.
Çocuk Kalbi
Edmondo de Amicis’in ünlü romanı Çocuk Kalbi’nde, öğrenci Enrico’nun gözünden bir toplumun birbirinden farklı hayatlar yaşayan insanları anlatılıyor.
Marx & Foucault
Marx ve Foucault, eleştirel teorinin görmezden gelemeyeceği iki büyük kaynak; farklı zamanların, birbirine yakın ve bir o kadar farklı meselelerini gündemlerine almış düşünürler... Bu çalışma iki düşünür arasındaki karmaşık ilişkileri aydınlatmak, bu ilişkilere yeni bir gözle bakmak isteyen yazarların düşüncelerini bir araya getiriyor.
Ay Çöreği
Bu kitapta yer alan denemeler, dil, fizik, kimya, biyoloji, bilgisayarlar, toplumsal bilimler, yapay zekâ -ve tabii edebiyat- gibi, ilk bakışta birbirleriyle ilintisiz alanlar üzerinde geziniyor. Ama biyolojik evrimden bilimkurgu geleneğine, olasılıklar kuramından kültürel değişime, sibernetikten bizzat yazma uğraşına dek bütün bu gezi uğraklarının iki anahtar sözcükte odaklandığını söylemek mümkün: Teknoloji ve iletişim
Türkiye'de Laiklik ve İslâm
Elinizdeki kitap, Türkiye’de laiklik ve sekülerleşme süreçlerinin İslâm ile ilişkisini Menemen Olayı ve Malatya Hadisesi gibi vakalar, Türkçe ezan, Alevilik ve Said Nursî hakkındaki tartışmalar üzerinden dönemin gazete ve dergilerine de mercek tutarak takip ediyor. Türkiye’de hâlâ devam eden ve “fay hattı” niteliğindeki bir tartışmanın çıkış noktalarını ve daha önemlisi toplumsal ve siyasi sonuçlarını detaylarıyla ortaya koyuyor.
Beklerken
İktidar ile öznenin ilişkisinde beklemenin, daha doğrusu bekletilmenin, eylemsizliğe zorlayan bir niteliği var. Bununla beraber bekle(til)me deneyimi, yeniden biçimlendirdiği özneyi yeni bir eylemliliğe sevk edebiliyor. Nasıl? Bekle(til)mek insana ne yapar, onu nasıl etkiler? Bekle(til)menin ritmi ve rutini, nasıl duygusal etkilere yol açar?
Zenci Aklın Eleştirisi
Günümüzün önde gelen post-kolonyal düşünürlerinden Achille Mbembe, zenci olma konumu ve ondan kaynaklanan toplumsal tasarımları inceleyerek, yükselen yeni ırkçılık biçimlerinin üzerine ışık tutuyor.
Modern Ortadoğu
Ilan Pappé, Ortadoğu’nun kırsal tarihini, kent tarihini, kültürünü, sanatını, kadınların mücadelelerini titizlikle inceliyor, siyasal İslâm’ın bölgedeki rolünü vurgularken bir tarihçi temkinliliğiyle kesin sonuçlara varmaktan kaçınıyor, bu tarihsel coğrafyaya “anlayarak” bakmanın imkânı üzerinde duruyor.
Ben û Sen
Ahmet Çakmak, Ben û Sen’in her zaman dönemin toplumsal ve siyasî havasıyla dolu olan renkli ortamını anlatıyor. Kendi çapında efsaneleşmiş anılarını, rivayetlerini, müdavimlerini, özel tiplerini hikâye ediyor.
Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak
Emniyet kemerlerinin tasarımından geliştirilen ilaçlara, oda sıcaklığının ayarlanmasından yargı sistemine kadar uzanan çok geniş bir ölçekte dünya adeta erkeklerin çevresinde dönüyor. Erkekler bu avantajlarının tadını çıkarırken dünyanın her yerindeki kadınlar, dil, din, ırk, sosyal statü fark etmeksizin ücret eşitsizliği, cinsel şiddet, ayrımcılık, ev içi emeğinin görünmezliği gibi yüzlerce sorunla tek başlarına mücadele etmeye çalışıyorlar. Catherine Mayer, bu sorunların ve sonuçlarının aslında yalnızca kadınları etkilemediğini, toplumsal cinsiyet açısından gerçek eşitliğin yaratılacağı bir dünyanın herkesin menfaatine olacağını göstermeye çalışıyor.
Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Muhalif Ege
Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Muhalif Ege, 1908’de “Hürriyet’in İlanı” sırasında gözlemlenen heyecanı hatırlatan bir kıpırdamaya yol açan SCF’nin Ege’deki faaliyetlerini ele alıyor. Erken Cumhuriyet dönemi muhalefetinin toplumsal tabanına ilişkin bilgi eksikliğini Ege Bölgesi örneğinde dolduruyor.
20. Yüzyılda Köylü Savaşları
Eric R. Wolf, 20. Yüzyılda Köylü Savaşları adlı bu kitabında Küba, Cezayir, Vietnam, Çin, Rusya ve Meksika örneklerine yoğunlaşarak köylülüğü genelgeçer tanımların ve kriterlerin ötesinde ülke bağlamlarında ve farklı toplumsal formasyonların içerisinden ele alarak önemli bir katkı sunuyor.
Türkiye’de Cinsiyet Kültürleri
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi tarafından 2010 yılından beri verilen Dicle Koğacıoğlu Makale Ödülü’nü kazanan eserlerin arasından seçilerek derlenen bu kitap, Koğacıoğlu’nun çalışmalarında ön plana çıkan hukuk sosyolojisi, cinsiyet çalışmaları, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi kavramların altını çiziyor.
Yamaç
Ölümsüz Oblomov tiplemesinin yaratıcısı olan Gonçarov, son romanı Yamaç’ta 19. yüzyıl Rus toplumunu detaylı bir şekilde resmediyor.
Açık Yaranın Sesi
Hem Türkiye’deki toplumsal mücadelenin müzikle ilişkisine bakan hem -biyografik olmasa da Ahmet Kaya’nın hayatının arka planına mercek tutan, okurken mutlaka eşlik edilecek şarkılar bulunacak bir kitap.
İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri
1964 yılında İstanbullu Rumlar büyük bir felaket yaşadılar. Evlerini terk etmek zorunda bırakıldılar ve bilmedikleri bir dünyaya sürgün edildiler. Yabancı statüsüne alınmaları, bir bavulla vatanı terk etmeleri, hukukla korunan tüm haklarının bir anda ellerinden kayıp gitmesi gibi, bu trajik olayda yaşanan travmalar ve zorluklar bugüne dek birkaç araştırmanın ve filmin konusu oldu. İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri, konunun derinlemesine incelenmesi için sözü bu acının muhataplarına bırakıyor.
Türkiye Toplumunun Bunalımı
Türkiye toplumunun son yıllarda yoğunlaşmış olarak yaşadığı derin bunalımın hem tarihî köklerini hem güncel nedenlerini aydınlatmada ilk adımın, bütün projektörleri ve gözleri devlete doğru çevirmek olduğunu ileri süren yazar, temel sorunsalı açısından ö-nem taşıyan, İslâm karşısında devlet, laiklik, milliyetçilik, Türk siyasî partileri... konularını ele alıyor, yakın tarihe dair somut analizler yapıyor.
Dindar Nesil Yetiştirmek
Elif Gençkal Eroler, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının eğitim politikalarında eğitimi araçsallaştırıcı “toplum mühendisliği” yaklaşımının yanı sıra, “tehdit paradigması”nda da “Cumhuriyet geleneği” ile bir devamlılık arz ettiğini gözlüyor çalışmasında. “Millet” ve onun “düşmanları” hakkındaki tasavvurun, bu format içinde nasıl yeniden tanımlandığını gözlüyor.
Kayıp Bir Devrimin Hikâyesi
Faruk Eren, Haliç’in kıyı semti Hasköy’ün 70’li yıllarını adımlıyor, gözaltında “kaybedilen” abisinin, Hayrettin Eren’in hikâyesini anlatıyor bize. Bu dönemde komşuluğun, ahbaplığın, gündeliğin nasıl deneyimlendiğinden, semtin siyasi-toplumsal tarihine, insanların nasıl devrimcileştiğine dair eşsiz izlenimler sunuyor.
Türkiye'nin 1950'li Yılları
Türkiye’nin her açıdan kabuk değiştirdiği bir dönem olan 1950’li yıllardaki zamanın ruhu üzerine kapsamlı bir kılavuz.
Teknolojik İş(lev)sizlik
Nasıl oluyor da insanlığın en büyük başarısı aynı zamanda en büyük belası haline geliyor? Bu sözdeki kasıt elinizdeki kitabın da ana konusu. En büyük başarı, üretken emek süreci içinde en arzu edilmeyecek ve insanları ezen işlerin otomasyon teknolojileri ile gerçekleştirilmesi. En büyük bela ise özgürleştirici olması gereken bu teknolojik olanakların neden olduğu işsizlik.
Rus Devrimi'nin Kısa Tarihi
Çar yönetiminden mutsuz bir kitlenin benzersiz bir örgütlenmeyle harekete geçerek gerçekleştirdiği 1917 Rus Devrimi, tarihin ilk komünist devletinin kurulmasına neden oldu. Peki bu devrimin öncülleri nelerdi? Örgütlenme nasıl gerçekleşti? Fikir önderleri kitleleri nasıl etkiledi ve yol gösterdi? Rusya toplumunun düşünce yapısı devrimde ne kadar etkili oldu ve bu toplumun hangi kesimleri, nasıl roller üstlendi? Geoffrey Swain bu kitabında yeni bir bakış açısıyla devrimi tekrar ele alırken bu soruların cevaplarını arıyor.