Politika/Siyaset - 24. sayfa

Türkiye'de Sol Akımlar 1908-1925 (Cilt 1)

İlk dönem Osmanlı-Türkiye sol hareketi, 1908’de kurulan meşruti monarşinin verdiği sınırlar içinde çeşitli etnik-dinî kimliklerin bir arada bulunduğu, “enternasyonalist” bir ruhla biçimlendi. Bu ruh,1908’den İttihat ve Terakki iktidarına, milli iktisat politikalarından Birinci Dünya Savaşı’na ve savaş koşullarıyla biçimlendirilmiş bir ulus-devletin kuruluş evresine çeşitli sarsıntılarla nakloldu.

Yüzeybilim Fragmanlar

Ulus Baker, noktalar ve konumların değil çizgilerin olduğu, sezgiyle hareket eden, toplumsal mücadelelerle, sanatlarla, bilimlerle bağlantılar kurarak ilerleyen bir düşünce geliştirdi... Elinizdeki kitap, onun düşünce akış şebekesidir.

İngiliz Marksist Tarihçiler

Maurice Dobb, Rodney Hilton, Christopher Hill, E.J. Hobsbawm ve E.P.Thompson... Yarattıkları gelenekle çağdaş tarih ve sosyal bilim kuramları arasında özgün bir yer edinen bu isimler 20. yüzyılda Marksist felsefeyi yeniden şekillendirdiler. İngiliz Marksist Tarihçiler bu isimlerle birlikte pek çok önemli kuramcıyı da ele alan kapsamlı bir değerlendirme.

D’nin Halleri
Din, Darbe, Demokrasi

Türkiye’nin özel bir dönemini oluşturduğunu söyleyebileceğimiz son otuz yıllık yakın dönem tarihinin etrafında döndüğü başat kavramlar arasında şu üçünün olduğuna şüphe yok: Din, Darbe ve Demokrasi. İslâmcılık ve AKP formlarında dinsellik; 12 Eylül 1980’den başlayarak süreğenleşen darbeler ve darbe teşebbüsleri; kamusal bir aydınlanmanın esas dayanağı olarak demokrasinin darlıkları ve imkânları…

Bölünmüş Kıbrıs (1964-2005)
Taksim!

Türkiye ile Yunanistan arasındaki tarihsel çatışmanın etkileri, 1960’tan beri bağımsız bir ada olan Kıbrıs’ta daima hissedildi. Her iki ülkenin milliyetçi akımları zamanla, Kıbrıs halkları arasında saldırganlığın tırmanmasına yol açtı.

Kavramlar Tarihi
Politik ve Sosyal Dilin Semantiği ve Pragmatiği Üzerine Araştırmalar

Usta tarihçi, Almanya, İngiltere, Fransa tecrübelerini karşılaştırarak, modernliğin kavramlarının değişim süreçlerini inceliyor. Bu antropolojik ve semantik inceleme, “yaşanan tarih” ile “yazılan tarih” arasındaki diyalektiği de gösteriyor bize. Sözcükler ve kavramlar üzerinden, modernliğin siyasal tarihini yeniden yazan bir başyapıt...

İmparatorluklar
Eski Roma’dan ABD’ye Dünya Egemenliğinin Mantığı

– Profesör Münkler, yoksa siz bir emperyalist misiniz? – Hayır, ‘emperyalist’, fazlasıyla olumsuzluk yüklü bir kavram. Fakat kavrama binen ahlaki yük, soğukkanlı analizin önüne geçmemeli. Bunun için bu incelemede, imparatorluk kavramıyla bağlantılı olumsuz önyargıları bir kenara bırakarak işe başladım. Herfried Münkler, 2005’te Almanya’da yayımlanan bir gazete mülakatında, İmparatorluklar kitabı hakkında konuşmaya bu sözlerle başlıyor.

Çokkültürlülük

Antikçağ’dan beri tüm toplumlarda, birlikte yaşamanın imkânı ve koşulları üzerine bir tartışma sürüp gidiyor... Bir tarafta kimlik talepleri ortaya atılıp kültürel özgüllükler savunulurken, diğer tarafta toplumsal uyum ve siyasal iktidar adına bir ve tek olma iddiası daima gür bir sesle yineleniyor.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 9 / Dönemler ve Zihniyetler

Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce dizisi Dönemler ve Zihniyetler cildi ile tamamlanıyor. 19. yüzyılda başlayan Osmanlı-Türk modernleşmesi ve bunun siyasal düşünce âlemi üzerindeki etkisi farklı kaynak tartışma, aktör ve hareketlerle ortaya konuyor. Dönemler ve Zihniyetler bu süreç içerisinde yaşanan farklı tartışmaları ve bu tartışmaların aktığı farklı mecraları bir araya getirirken, siyasal düşünce dünyamızın zenginlik, farklılık ve “araz”larının bir dökümünü sunuyor.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 9 / Dönemler ve Zihniyetler (Ciltli)

Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce dizisi Dönemler ve Zihniyetler cildi ile tamamlanıyor. 19. yüzyılda başlayan Osmanlı-Türk modernleşmesi ve bunun siyasal düşünce âlemi üzerindeki etkisi farklı kaynak tartışma, aktör ve hareketlerle ortaya konuyor. Dönemler ve Zihniyetler bu süreç içerisinde yaşanan farklı tartışmaları ve bu tartışmaların aktığı farklı mecraları bir araya getirirken, siyasal düşünce dünyamızın zenginlik, farklılık ve “araz”larının bir dökümünü sunuyor.

Avrupa’nın Müslüman Komşuları
Türkiye, Bosna, Fas, Mısır

Elinizdeki kitapta Avrupa Parlamentosu’nun iki üyesi, Joost Lagendijk ve Jan Marinus Wiersma’nın Balkanlar’da, Türkiye’de, Mısır’da ve Fas’ta İslamcılık üzerine önemli siyasetçilerle yaptıkları görüşmeler canlı bir şekilde anlatılıyor.

Arayışlar
Bilim, Kültür, Üniversite

Hasan Ünal Nalbantoğlu’nun dili, bilhassa kavramları “karşılamadaki” ve açmadaki titizliği, başlı başına bir sosyal bilim tecrübesidir: “Kitsch”leşmeye razı gelmeyen bir düşünsel özenin ve tutkunun örneği. “Bilimcilik oynamak yerine bilgi üretme…” Aslında bu sözleri özetleyebilir, Hasan Ünal Nalbantoğlu’nun Arayış’ını.

Kapitalizm ve Modern Sosyal Teori
Marx, Durkheim ve Max Weber’in
Çalışmalarının Bir Analizi

Yaşayan en etkili toplumsal kuramcılardan Anthony Giddens, Kapitalizm ve Modern Sosyal Teori’de sosyolojinin seyrini temelinden etkilemiş üç büyük ismi etraflı bir inceleme altına alıyor. Marx, Durkheim ve Weber’in sosyolojik düşüncelerinin titiz ve kapsamlı bir analizini yapan Giddens, özellikle Marx’ın karakteristik görüşleri ile diğer iki yazarın görüşleri arasındaki bazı temel farklılıkları inceliyor.

Kan ve İnanç
PKK ve Kürt Hareketi

2007’de ABD’de yayımlandığında büyük ilgi gören ve PKK konusunda bugüne dek yazılmış en nesnel ve kapsamlı çalışma olarak nitelenen Kan ve İnanç, Aliza Marcus’un yıllara dayanan emeğinin ürünü. PKK militanlarıyla görüşen ilk Batılı gazetecilerden biri olan Marcus, 1989’dan beri Güneydoğu’daki gelişmeler, Kürt sorunu ve PKK hareketi hakkında haberler yapmış, makaleler yazmış ve hatta bunlardan biri dolayısıyla yargılanmış bir isim.

Dehşetli Zamanlar
Amok, Terör ve Savaş

Wolfgang Sofsky, ürpertici bir soğukkanlılıkla ve sosyal teorinin zengin bakış açısıyla, modern zamanlarda şiddetin görünümlerini inceliyor. Şiddetin rasyonel şemalara sığmayan “doğasına” bakıyor.

17. Yüzyılda Ayntab
Osmanlı Kentinde Toplum ve Siyaset

Osmanlı İmparatorluğu’nda payitaht ile taşra arasında, tarihyazımını da etkileyen bir mesafe her zaman söz konusu olmuştur. Osmanlı tarihçileri payitahta, oradaki siyasi, iktisadi ve kültürel hayata odaklanırken, uzun süre Osmanlı taşrası ihmal edildi.

Türkiye'nin Linç Rejimi

“Linç, en aşikâr medeniyet kaybıdır. Linçin sıradanlaştığı, kolektif bir utanç yaratmadığı, infiâl uyandırmadığı bir toplum, toplum olma vasfını yitirir.” Kitabın bu yeni baskısında, 6-7 Eylül olayları, popüler linç söylemi ve “Gezi” eylemleri dönemindeki linçlerle ilgili ilave yazılar yer alıyor.

Işık Doğudan Gelir

Işık Doğudan Gelir, siyasî, felsefî, dogmatik herhangi bir inancın peşinde olmayan, başka milletlere, başka fikirlere, başka düşünce ve duyma tarzlarına sonsuz bir tecessüs besleyen bir Cemil Meriç klasiği, tüm diğer eserleri gibi.

Şirket ve Parti
Genç Parti ve ‘Yeni Siyaset’

Genç Parti, Türkiye’nin yakın dönem siyasal hayatının en ilginç olaylarından biri. Parti, Uzan şirketler grubunun kuruluş yıldönümü kutlama konserlerinin devamında, “halka ilişkiler” organizasyonuna benzeyen bir süreçte ortaya çıktı. Dört ay sonra girdiği 2002 genel seçimlerinde ise seçim barajını zorlayacak noktaya ulaştı.

Nietzsche’nin İdeası

İspanyol felsefeci Fernando Savater’den, yaklaşık çeyrek yüzyıldır tutkuyla okuduğu, tartıştığı, yorumladığı Friedrich Nietzsche üzerine, kendi deyimiyle “ne akademik ne de bilimsel” denilebilecek bir eser Nietzsche’nin İdeası. 20. yüzyılın düşünce dünyasını etkileyen, rotasını belirleyen en önemli figürlerden biri olan Nietzsche’ye dair çalışmaların sayısı düşünüldüğünde, geleneksel kalıplar içinde yeni bir şey söylenebileceğini iddia etmek zaten mümkün değil.

Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler?

Ulusun tanımı, anlamı ve varlığı sosyalistler arasında her zaman tartışılmıştır. Ulusa dair tartışmalar Marx’tan Lenin’e, Stalin’den Hobsbawm’a uzanan bir tarih içerisinde şekillenmiş, kimi zaman siyasal, kimi zaman stratejik yaklaşımların konusu olmuştur. Ulus, millet ya da halk kelimeleri arasında süregiden çekişmelerin, sosyalistlerin konuyu ele alışlarında belirli bir netlik veya kolaylık sağladığı da söylenemez.

Ergenekon’a Gelmeden
Türkiye’de Devlet Zihniyeti

Siyasî hayatımız bizi hep şaşırtıyor; bazen umutsuzluğa bazen isyana sürüklüyor. Çünkü toplumu ”devlete ait” sayan ve bizim için birtakım yaşam kalıpları öngören birileri, devlet uğruna topluma kıyıyor. “Susurluk”, toplumumuz için bir aydınlanma terapisi olmuştu.

Modern Türkiye’nin Şifresi
İttihat Ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918)

Yirminci yüzyılın başı, Osmanlı İmparatorluğu’nun etnik haritasının çizildiği, tebaanın etnik kökenlerine göre hesaplandığı, yerleşim alanlarının nasıl yeniden biçimlendirileceğinin sorgulandığı bir dönemeçtir. İttihat ve Terakki, Osmanlı Devleti’nin dinsel cemaatlere yönelik olarak kullandığı takibat metotlarını geliştirip “modernleştirerek” etnik kimlik temelli araştırmalar haline getirdi.

Türklüğe İhtida
1870-1939 İsviçre’sinde Yeni Türkiye’nin Öncüleri

Kıyametvârî bir “çağ dönümü” ikliminde, ancak en güçlülerin hayatta kalmaya imkânı ve hakkı olacağına inanıyorlardı. Devleti ve milleti yok olmaktan kurtarmak için, “hastalıklı uzuvları” kesip atmak, “mikropları” topyekûn temizlemek gerekliydi. Ve tabii milleti, milletin öncülerini bu gerekliliğin kesin inancıyla donatmak.