Türkiye Kurulurken Kürtler (1916 -1920)
Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının yeniden çizildiği Mondros Mütarekesi’nin ardından Erzurum, Van ve Bitlis vilayetlerinden büyük çaplı bir Kürt göçünün yaşandığı 1916-1918 yılları ile Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı Nisan 1920 arasındaki süreci inceleyen Türkiye Kurulurken Kürtler, sonuçları günümüze yansıyan tarihsel bir dönemeci, aktörlerinin bakış açısından aktarıyor.
1970'lerde Türkiye Solu
Vehbi Ersan, bu kitapta ele aldığı parti, örgüt ve hareketlerin 1980 sonrası yaşadıkları değişim, dönüşüm
ve yeniden partileşme süreçlerine değinerek, Türkiye’de solun tarihinin daha geniş bir perspektiften ele alınmasını sağlıyor.
Dersim'i Parantezden ÇıkarmakDersim Sempozyumu’nun Ardından
Birçok edebi anlatı, sözlü tarih çalışması, inceleme, belgesel ve müzik çalışması, Dersim’in hakikatiyle yüzleşmeye katkıda bulundu. 2010’da yapılan 1. Uluslararası Tunceli (Dersim) Sempozyumu, bu çalışmaların oluşturduğu çok yönlü birikimi ortaya koymak açısından anlamlıydı. Elinizdeki kitap, bu sempozyuma yansıyan birikimi damıtan bir seçkidir.
Yurttaşını Arayan Demokrasi
“Siyasi mekanizması konusunda daha bilinçli, herkes için daha âdil ve daha yaşanılır bir demokrasi bir adım ötemizde duruyor. Bunu gerçekleştirmek bizim elimizde.” Marcel Gauchet
LTINasyonel Sosyalizmin Dili
Nasyonal sosyalizm kendisini Roma İmparatorluğu mirasını sürdüren Üçüncü İmparatorluk olarak tanımlıyordu. Latincesiyle Tertia Imperii. Üçüncü İmparatorluğun Dili (Lingua Tertii Imperii, LTI) adını taşıyan bu kitap, Nazi rejimi ve ideolojisiyle ilgili literatürde bir klasik kabul ediliyor.
KurbanArnavutluk'un Kalbinde, Siyasetin Dikenli Yollarında
2005’ten beri Arnavutluk Sosyalist Partisi’nin liderliğini de yürüten Rama, Kurban’da her ne kadar belediye başkanlığı döneminde yaşadıklarını, Arnavutluk siyasetinin iç yüzünü anlatıyorsa da aslında
dünyanın her yerindeki “siyasi arenalarda” yaşanan entrikaları, yozlaşmaları, çarpıklıkları, vizyonsuzluğu cesurca ele alıyor.
Kültürden İrfana
"Kültür, irfana göre, katı, fakir ve tek buutlu. İrfan, insanı insan yapan vasıfların bütünü. Batı, kültürün vatanıdır. Doğu, irfanın."
Toambapiklerde EkonomiGerçekçi Bir Masal
İktisat bilimi ille her zaman asık suratlı olacak diye bir kural yok ya! Laurent Cordonnier, Toambapiklerde Ekonomi adlı kitabında, iktisadın belli başlı fenomenlerini kurgusal bir ada topluluğu üzerinden hikâye ederek anlatmayı deniyor.
CHP, Sosyal Demokrasi ve SolTürkiye’de Sosyal Demokrasinin Kuruluş Yılları (1960- 1966)
CHP’nin arayışları ile dönem solunun (TİP, Yön ve sürgündeki TKP) siyasal talepleri kesişti mi? Toprak reformu, anti-Amerikancılık, anti-emperyalizm ve planlı ekonominin CHP politikalarının belirlenmesinde nasıl bir etkisi oldu? CHP’nin örgütü, ideolojisi ve siyaseti böylesi bir dönüşüme ne kadar hazırdı?
Direnmenin Estetiği
Almanya’da politik tiyatronun bir altbaşlığı olarak alınabilecek “belgesel tiyatro”nun öncülerinden ve teorisyenlerinden biri olan Peter Weiss, Direnmenin Estetiği’nde, 1937-1944 yılları arasındaki anti-faşist direnişi ve bu direnişin içinde yer alan gerçek kişilerin öykülerini/yaşantılarını merkez alarak, isimsiz bir Ben Anlatıcı’nın (sınıf bilincine sahip aydın bir işçinin) bakış açısıyla, tarihi, Antik Yunan’dan bu yana sanat ve siyaset düzlemlerinde yeniden kuruyor.
Diyarbakır 5 No.lu
"İnsanların bütün beklediği bir lokma ekmek, bir bardak su ve ölmeden akşamı getirmekti. Aynı ranzada yattığımız kişiyle bile bazen günlerce bir şey konuşamazdık. Bunun için fırsat olmazdı"
Biyopolitika
Biyopolitika, 11 Eylül’den sonraki teröre karşı savaş, neo-liberalizmin doğuşu, ırkçı ideolojiler ve soykırım politikaları, çevre meselelerinin idaresi, kök hücre araştırmaları, insanı kopyalama ve insan genom projesi türünden biyotıbbi ve biyoteknolojik yenilikler gibi oldukça farklı konular üzerine düşünmek için bir araç oldu.
Türk Dış Politikası - Cilt 3: 2001-2012Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 3: 2001-2012
Türk dış politikasını, bir resmî görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.
Sosyal Forum'dan Öfkeliler'eYeni Toplumsal Hareketlerin Kurucu Gücü
Yavuz Yıldırım, ’68 hareketinin mirasıyla da ilişkilendirerek, son yirmi yılın bu çarpıcı olgusunun analitik bir tasvirini sunuyor. Bir küresel kamusal alan kurmaya yönelen Dünya ve Avrupa Sosyal forumlarından, “Öfkeliler” ve “İşgal Et” eylemliliklerine yönelen süreç, toplamda geleceğin politikasına dair önemli ipuçları veriyor bize.
AKP DevriTürkiye Siyaseti, İslâmcılık, Arap Baharı
Yüksel Taşkın, AKP Devri’nde bir araya getirilen yazılarında Türkiye’deki sağ ve İslâmcı gelenek içinde bu siyasal partinin özgünlüğü meselesini tartışırken, bir yandan da İslâmcılık düşüncesinin geçirdiği dönüşüme odaklanıyor.
Tek Partinin İktidarıTürkiye’de Seçimler ve Siyaset (1923-1946)
Ahmet Demirel, Tek Partinin İktidarı’nda 1923-1946 arasındaki tek parti döneminin tarihini seçimler ve milletvekilleri üzerinden ele alıyor. İsim isim, bölge bölge milletvekillerini inceliyor, seçim süreçlerini analiz ediyor, Cumhuriyeti kuran siyasi elitin portresini kapsamlı sorularla çiziyor:
Anadoluculuk ve Tek Parti CHP'de Sağ Kanat
Turancılığa da Osmanlı’ya da sırt çeviren, milletin ve vatanın özü olarak sadece ve sadece Anadolu’yu gören Anadoluculuk, erken Cumhuriyet döneminin biraz kenarda köşede kalan bir düşünce akımıydı. Siyasette yer tutamadılar, buna karşılık entelektüel alanda küçümsenmeyecek bir mesaileri oldu, kadrolaştılar.
Zaman ve Uzam Kültürü (1880-1918)
Titanic neden hatırlanıyor? Bu büyük facia, tarihte benzeri yaşanmamış biçimde, üstelik eşzamanlı olarak tüm dünyada duyulmuştu. Telsizler, telgraf operatörleri, gazeteler an be an bu dramdan haberdar olabilmişlerdi. Gemiyi batarken izleyen yüzlerce kazazede tanıklıklarını anlatacak, Titanic’in hikâyesi yine eşzamanlı bir ivmeyle her yerde bilinir olacaktı.
Türkiye'de AnarşizmYüz Yıllık Gecikme
Kökleri iki asır öncesine uzanan anarşizm, Türkiye’de ancak 1986’da yayımlanan Kara dergisiyle ve peşi sıra şekillenen anarşist hareketle varlık kazanabildi. Neden? Anarşizm Türkiye’de neden bu kadar geç tanındı, yayıldı? Cumhuriyet tarihi boyunca, nasıl oldu da bir tane bile anarşist aydın çıkmadı?
Entelektüellerle SöyleşilerEleştirel Bakış
Radical Philosophy dergisi 20. yüzyılın son düzlüğünde radikal filozoflarla çeşitli söyleşiler yaptı. Marksizm, feminizm, post-kolonyal teori, edebiyat teorisi, eleştirel teori, radikal siyaset, queer teorisi ve psikanaliz bu “sert” tartışmaların çerçevesini oluşturuyordu...
Moskova-Ankara-Londra Üçgenindeİştirakiyuncular, Komünistler ve Paşa Hazretleri
Topu topu bir yıllık bir zaman dilimi: 1920 ilkbaharından, 1921 ilkbaharına kadar... Bu kısa sürede, bu dar zamanda, “Yeni Türkiye”nin iç politik sahnesi, Londra’nın ve Moskova’nın etkileri altında nasıl biçimlendi? Emel Akal’ın kılı kırk yaran araştırması bu soruya ışık tutuyor.
Devrim Üzerine
Fransız ve Amerikan devrimlerini karşılaştırarak devrim olgusunu modern perspektifte değerlendiren Hannah Arendt, devrim hareketlerinin amaçlarıyla vardıkları nokta arasındaki uçurumda bugünün yakıcı sorunlarının köklerini ortaya koyarken, devrimler tarihini başka bir gözle görmemizi sağlamakla kalmıyor,gerçek bir devrim ihtimaline uzanan yollara da ışık tutuyor.
Alevi KürtlerDinsel, Etnik ve Politik Sorunlar Bağlamında
Alevi Kürt kimliği üzerine yaptığı kapsamlı araştırmada Erdal Gezik, konuya çok geniş bir bakış açısıyla yaklaşıyor: Etnik ve dinsel tanımlamanın sorunlarını, dilsel ayrışmanın boyutlarını, Alevi-Sünni ilişkilerini, Şeyh Sait İsyanı ve Dersim 38 olaylarının kolektif hafızada yarattığı yarılmaları kültürel ve tarihsel boyutlarıyla ele alıyor.
Yıkılsın Bu Düzen! / Fel Yaskut Ennizam!Arap Ayaklanmaları ve Sonrası
Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi, 17 Aralık 2010 tarihinde Sidi Bouzid valiliği önünde kendini ateşe verdi. Amacı kendisini hırpalayan ve meyvelerine el koyan zabıtaları protesto etmekti. Ancak Buazizi’nin kendi bedeninde yaktığı ateş kısa sürede büyüdü ve önce ülkesini, sonra bütün Arap coğrafyasını kaplayacak kitlesel bir harekete dönüştü.