Politika/Siyaset - 20. sayfa

Kurban
Arnavutluk'un Kalbinde, Siyasetin Dikenli Yollarında

2005’ten beri Arnavutluk Sosyalist Partisi’nin liderliğini de yürüten Rama, Kurban’da her ne kadar belediye başkanlığı döneminde yaşadıklarını, Arnavutluk siyasetinin iç yüzünü anlatıyorsa da aslında dünyanın her yerindeki “siyasi arenalarda” yaşanan entrikaları, yozlaşmaları, çarpıklıkları, vizyonsuzluğu cesurca ele alıyor.

Kültürden İrfana

"Kültür, irfana göre, katı, fakir ve tek buutlu. İrfan, insanı insan yapan vasıfların bütünü. Batı, kültürün vatanıdır. Doğu, irfanın."

Toambapiklerde Ekonomi
Gerçekçi Bir Masal

İktisat bilimi ille her zaman asık suratlı olacak diye bir kural yok ya! Laurent Cordonnier, Toambapiklerde Ekonomi adlı kitabında, iktisadın belli başlı fenomenlerini kurgusal bir ada topluluğu üzerinden hikâye ederek anlatmayı deniyor.

CHP, Sosyal Demokrasi ve Sol
Türkiye’de Sosyal Demokrasinin Kuruluş Yılları (1960- 1966)

CHP’nin arayışları ile dönem solunun (TİP, Yön ve sürgündeki TKP) siyasal talepleri kesişti mi? Toprak reformu, anti-Amerikancılık, anti-emperyalizm ve planlı ekonominin CHP politikalarının belirlenmesinde nasıl bir etkisi oldu? CHP’nin örgütü, ideolojisi ve siyaseti böylesi bir dönüşüme ne kadar hazırdı?

Direnmenin Estetiği

Almanya’da politik tiyatronun bir altbaşlığı olarak alınabilecek “belgesel tiyatro”nun öncülerinden ve teorisyenlerinden biri olan Peter Weiss, Direnmenin Estetiği’nde, 1937-1944 yılları arasındaki anti-faşist direnişi ve bu direnişin içinde yer alan gerçek kişilerin öykülerini/yaşantılarını merkez alarak, isimsiz bir Ben Anlatıcı’nın (sınıf bilincine sahip aydın bir işçinin) bakış açısıyla, tarihi, Antik Yunan’dan bu yana sanat ve siyaset düzlemlerinde yeniden kuruyor.

Diyarbakır 5 No.lu

"İnsanların bütün beklediği bir lokma ekmek, bir bardak su ve ölmeden akşamı getirmekti. Aynı ranzada yattığımız kişiyle bile bazen günlerce bir şey konuşamazdık. Bunun için fırsat olmazdı"

Biyopolitika

Biyopolitika, 11 Eylül’den sonraki teröre karşı savaş, neo-liberalizmin doğuşu, ırkçı ideolojiler ve soykırım politikaları, çevre meselelerinin idaresi, kök hücre araştırmaları, insanı kopyalama ve insan genom projesi türünden biyotıbbi ve biyoteknolojik yenilikler gibi oldukça farklı konular üzerine düşünmek için bir araç oldu.

Türk Dış Politikası - Cilt 3: 2001-2012
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 3: 2001-2012

Türk dış politikasını, bir resmî görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.

Sosyal Forum'dan Öfkeliler'e
Yeni Toplumsal Hareketlerin Kurucu Gücü

Yavuz Yıldırım, ’68 hareketinin mirasıyla da ilişkilendirerek, son yirmi yılın bu çarpıcı olgusunun analitik bir tasvirini sunuyor. Bir küresel kamusal alan kurmaya yönelen Dünya ve Avrupa Sosyal forumlarından, “Öfkeliler” ve “İşgal Et” eylemliliklerine yönelen süreç, toplamda geleceğin politikasına dair önemli ipuçları veriyor bize.

AKP Devri
Türkiye Siyaseti, İslâmcılık, Arap Baharı

Yüksel Taşkın, AKP Devri’nde bir araya getirilen yazılarında Türkiye’deki sağ ve İslâmcı gelenek içinde bu siyasal partinin özgünlüğü meselesini tartışırken, bir yandan da İslâmcılık düşüncesinin geçirdiği dönüşüme odaklanıyor.

Tek Partinin İktidarı
Türkiye’de Seçimler ve Siyaset (1923-1946)

Ahmet Demirel, Tek Partinin İktidarı’nda 1923-1946 arasındaki tek parti döneminin tarihini seçimler ve milletvekilleri üzerinden ele alıyor. İsim isim, bölge bölge milletvekillerini inceliyor, seçim süreçlerini analiz ediyor, Cumhuriyeti kuran siyasi elitin portresini kapsamlı sorularla çiziyor:

Zaman ve Uzam Kültürü (1880-1918)

Titanic neden hatırlanıyor? Bu büyük facia, tarihte benzeri yaşanmamış biçimde, üstelik eşzamanlı olarak tüm dünyada duyulmuştu. Telsizler, telgraf operatörleri, gazeteler an be an bu dramdan haberdar olabilmişlerdi. Gemiyi batarken izleyen yüzlerce kazazede tanıklıklarını anlatacak, Titanic’in hikâyesi yine eşzamanlı bir ivmeyle her yerde bilinir olacaktı.

Anadoluculuk ve Tek Parti CHP'de Sağ Kanat

Turancılığa da Osmanlı’ya da sırt çeviren, milletin ve vatanın özü olarak sadece ve sadece Anadolu’yu gören Anadoluculuk, erken Cumhuriyet döneminin biraz kenarda köşede kalan bir düşünce akımıydı. Siyasette yer tutamadılar, buna karşılık entelektüel alanda küçümsenmeyecek bir mesaileri oldu, kadrolaştılar.

Moskova-Ankara-Londra Üçgeninde
İştirakiyuncular, Komünistler ve Paşa Hazretleri

Topu topu bir yıllık bir zaman dilimi: 1920 ilkbaharından, 1921 ilkbaharına kadar... Bu kısa sürede, bu dar zamanda, “Yeni Türkiye”nin iç politik sahnesi, Londra’nın ve Moskova’nın etkileri altında nasıl biçimlendi? Emel Akal’ın kılı kırk yaran araştırması bu soruya ışık tutuyor.

Türkiye'de Anarşizm
Yüz Yıllık Gecikme

Kökleri iki asır öncesine uzanan anarşizm, Türkiye’de ancak 1986’da yayımlanan Kara dergisiyle ve peşi sıra şekillenen anarşist hareketle varlık kazanabildi. Neden? Anarşizm Türkiye’de neden bu kadar geç tanındı, yayıldı? Cumhuriyet tarihi boyunca, nasıl oldu da bir tane bile anarşist aydın çıkmadı?

Entelektüellerle Söyleşiler
Eleştirel Bakış

Radical Philosophy dergisi 20. yüzyılın son düzlüğünde radikal filozoflarla çeşitli söyleşiler yaptı. Marksizm, feminizm, post-kolonyal teori, edebiyat teorisi, eleştirel teori, radikal siyaset, queer teorisi ve psikanaliz bu “sert” tartışmaların çerçevesini oluşturuyordu...

Alevi Kürtler
Dinsel, Etnik ve Politik Sorunlar Bağlamında

Alevi Kürt kimliği üzerine yaptığı kapsamlı araştırmada Erdal Gezik, konuya çok geniş bir bakış açısıyla yaklaşıyor: Etnik ve dinsel tanımlamanın sorunlarını, dilsel ayrışmanın boyutlarını, Alevi-Sünni ilişkilerini, Şeyh Sait İsyanı ve Dersim 38 olaylarının kolektif hafızada yarattığı yarılmaları kültürel ve tarihsel boyutlarıyla ele alıyor.

Devrim Üzerine

Fransız ve Amerikan devrimlerini karşılaştırarak devrim olgusunu modern perspektifte değerlendiren Hannah Arendt, devrim hareketlerinin amaçlarıyla vardıkları nokta arasındaki uçurumda bugünün yakıcı sorunlarının köklerini ortaya koyarken, devrimler tarihini başka bir gözle görmemizi sağlamakla kalmıyor,gerçek bir devrim ihtimaline uzanan yollara da ışık tutuyor.

Yıkılsın Bu Düzen! / Fel Yaskut Ennizam!
Arap Ayaklanmaları ve Sonrası

Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi, 17 Aralık 2010 tarihinde Sidi Bouzid valiliği önünde kendini ateşe verdi. Amacı kendisini hırpalayan ve meyvelerine el koyan zabıtaları protesto etmekti. Ancak Buazizi’nin kendi bedeninde yaktığı ateş kısa sürede büyüdü ve önce ülkesini, sonra bütün Arap coğrafyasını kaplayacak kitlesel bir harekete dönüştü.

Polisin Eline Düşünce
Sıfır Tolerans

“Polisin Türkiye’nin genelinde cinayet işlediği zaman nasıl ifade verdiğini araştırdık. Baktık ki, Antalya’da Çağdaş Gemik’i öldüren polis de aynı şekilde ifade veriyor. ‘Ayağım kaydı, silahım patladı, nasıl oldu, bilmiyorum.’ Sivas’a geçtik. Turan Özdemir’i öldüren polislere baktık. Onlar da aynısı…

Büyük Erdemler Risalesi

Daha önce İletişim Yayınları’ndan Kapitalizm Ahlaki midir? adlı kitabı çıkan André Comte-Sponville Fransa’da çok satanlar listesine giren bu kitabında erdem konusunu ele alıyor: “Erdem nedir? Harekete geçen ya da geçebilen bir güçtür. Örneğin, bir bitkinin ya da ilacın erdemi iyileştirmektir, bıçağınki kesmek, insanınki insanca istemek ya da davranmaktır.

Avrupa'da Müslüman Öznenin Üretimi
Fikirler, Bilinçler, Örnekler

Avrupa’daki Müslümanlar teorik ve uygulamalı İslami bilgiyi nasıl ediniyorlar? Müslümanların bu konularda takip ettikleriotoriteler kimler? Avrupa bağlamında yeni Müslüman diskurları nasıl ortaya çıkıyor? Müslüman kimlikleri kimler tarafından ve hangi şartlarda üretiliyor?

Küreselleşme Çağında Göç
Kavramlar, Tartışmalar

İnsanlar, ezelden beri dünya üzerinde göç halindeler. İçinde bulunduğumuz küreselleşme çağında göçün hem boyutları olağanüstü arttı hem karmaşıklaştı. Açık, döner ve mühürlü kapılar var; herkes her yere göçemiyor... Çok farklı göç deneyimleri var. Göçmenler, umutları ve mağduriyetleri ile, bütün yerleşik düzenleri değişime zorluyorlar.

Umut İlkesi - Cilt 2

Geçtiğimiz yüzyılın en önemli özgürleşme kuramlarından birini sunan Umut İlkesi, hem Frankfurt Okulu ile bağıntısında hem de Sartre’ın da içinde yer aldığı Marksist Hümanizm akımı içinde tanımlanagelen ama her zaman “aykırı” olan bir filozofun, Bloch’un ana eseridir.