Sosyoloji - 2. sayfa

Kültür Üretimi
Sembolik Ürünler / Sembolik Sermaye

Avrupa toplumlarında sanatın kurumsallaşmasının tarihi, sanatın özerkliğini kazanmasının tarihidir. Rönesans’ta tohumları atılan bu özerkleşme süreci boyunca sanat, Kilise ile Saray’ın himayesinden ve vesayetinden koparak bağımsızlaşır. Aynı süreçte kapitalizmin yükselişine koşut bir sanat piyasası örgütlenir. Bir yandan da sanat tarihi ve sanat eleştirisi başlı başına birer yazın türü olarak gelişir. 19. yüzyıla gelindiğinde, kendi bilgisini ve estetiğini kendi içinde belirleyen, otoriteyi ve meşruiyeti kendi mercilerinden devşiren bir sanat alanı teşekkül etmiştir. Ne var ki, bu alan bir yandan da piyasaya tâbidir; oysa varlığını “ekonomi”nin inkârı üzerine tesis etmiş, kendini “ticari” kaygıların reddiyle tanımlamıştır.

Taşra Üniversiteleri
AK Parti'nin Arka Kampüsü

Tuğba Tekerek, taşra üniversitelerinin akademik ve sosyal hayatını, amfilerden kampüs camilerine, kafelerden yurtlara, ayrıntılı bir şekilde resmediyor. Taşra Üniversiteleri kitabı, ülke sathına yayılan üniversitelerin, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının “arka kampüsü” olarak işlediğini gösteriyor.

Eğlencesiz Eğlence
Erken Cumhuriyet Türkiyesi'nde Eğlence ve Siyasal iktidar

Mehmet Kendirci, Eğlencesiz Eğlence’de erken cumhuriyet döneminin eğlence politikasını analiz ediyor. Sefahat içinde yozlaşmış, Bizans kalıntısı olarak görülen İstanbul’a karşı, temiz ruhlu ve yozlaşmamış “Türk” sayılan Anadolu’yu (ve Ankara’yı) yücelten bir anlayış var bu politikanın arkasında. Eğlence hayatını, kurulmakta olan “yeni Türkiye”ye uygun ve “modern” bir şekilde “disiplinli ve düzenli” kılma arayışı var.

"Suriyeliler Her Yerde!"
Yerliler ve Göçmenler

“Suriyeliler Her Yerde!”, Suriyeli göçmenler hakkında doğru bilinen yanlışların son derece canlı örneklerini ortaya koyuyor. Göçmenler ve “yerliler” arasındaki karşılaşmaların, etkileşimlerin çok yönlü dinamiğine ışık tutuyor.

Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar

Zor Bir Ailede Büyümek ve Zor Anneler kitaplarından tanıdığımız Susan Forward, Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar’da, mizojinizmin damga vurduğu yıkıcı ilişkilere sıkışmış kadınları ve erkekleri ele alıyor. Örnek vakalar eşliğinde istismar kısırdöngüsünü kırmanın ve yaraları iyileştirmenin yollarını gösterirken, okurlarına yeniden sağlıklı ve sevgi dolu birliktelikler yaşamak için cesaret aşılıyor.

Sermayenin Yaşayan Ölüleri
Siyasi Canavarlar ve Yeşil Bir Sosyalizm Üzerine

Sermayenin Yaşayan Ölüleri’nde Raul Zelik, siyaset teorisine ve ekonomi-politik analize tamamen vakıf olarak, aynı zamanda bütün dünyaya gözü açık bir ilgiyle ve politik öfkeyle, kapitalizmin insanlığı sürüklediği felaketi mesele ediyor. Yoksulluğun, eşitsizliklerin, aşağılamaların nasıl derinleştiğinin ve ekolojik krizin canlı bir resmini çiziyor.

Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (16.-18. Yüzyıllar)

Osmanlı İmparatorluğu’nun çokdinli, çokdilli ve çokuluslu yapısından bahsedilirken genellikle “hoşgörü,” “toplumsal huzur” ya da “uyum içinde birlikte yaşayabilme” gibi olumlu kavramlar kullanılır. Peki sahiden de durum bu kadar tozpembe miydi? Gerçekten Osmanlı toplumunun önemli belirleyici bir özelliği hoşgörü ve uyum içinde olması mıydı? Hakan T. Karateke, H. Erdem Çıpa ve Helga Anetshofer’in derlediği ve birçok tarihçinin katkı sunduğu, Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (16.-18. Yüzyıllar), bu romantik bakış açısına daha realist yaklaşımlar geliştiriyor.

Faydacılık

Modern siyasi ve iktisadi düşüncenin temel eserlerinden biri olan Faydacılık’ta John Stuart Mill, klasik faydacılığın mutluluk, haz, güvenlik ve adalet anlayışını esaslı bir revizyondan geçirip faydacılığı bir ahlâki epistemoloji rehberliğinde yeniden yorumlar.

Cumhuriyet ve Hissiyat
Falih Rıfkı Atay'da Modernlik, Ulus ve Duygular

Çağrı Yardımcı, Cumhuriyet ve Hisssiyat’ta, Türkiye’de Cumhuriyet’in kuruluş döneminde duygu siyasetinin nasıl tasavvur edildiğine bakıyor.

Çalışma Acısı
Emek ve Eziyet Deneyimleri

Aç kalmamak, ailesini geçindirmek için hem fizikî hem manevi olarak zorluklarla mücadele etmek zorunda kalan çalışanların hikâyelerini bir araya getiren Çalışma Acısı - Emek ve Eziyet Deneyimleri hem “sınıf mücadelesi”nin bugününü daha iyi analiz edebilmek hem kapitalizmin çarpık yüzünü net biçimde görmek için sahici insan hikâyeleriyle dopdolu bir çalışma.

Sünniler ve Şiiler
Bir İhtilafın Siyasi Tarihi

Ortadoğu üzerine çalışmalarıyla tanınan siyaset bilimci Laurence Louër, uluslararası camiada başvuru kaynağı olarak kabul gören kitabında Irak, Pakistan, Suudi Arabistan, İran, Yemen ve Lübnan gibi farklı ülkelerin kendilerine has siyasi koşullarını ve toplumsal yapılarını göz ardı etmeden, serinkanlı bir Ortadoğu panoraması ortaya koyuyor.

Kürt Sekülerleşmesi
Kürt Solu ve Kuşakların Dönüşümü

Türkiye toplumu muhafazakârlaşıyor mu, yoksa aksine aslında sekülerleşiyor mu veya “dinden soğuma” mı var? Kürt Sekülerleşmesi, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde çok tartışılan bu konuya yeni Kürt kuşakları örneğinde mercek tutuyor.

İzmir Duvarı
Laik Mahallede İktidar ve Kültür Savaşı

İzmir Duvarı, “hayat tarzı” klişelerinin berisindeki gündelik zihniyet dünyasına dair canlı bir sosyolojik fotoğraf albümü sunuyor.

Eşitsizlikler Kitabı
2000'ler Türkiyesi'nde Gelir, Tüketim ve Değişim

Eşitsizlikler Kitabı, AKP iktidarının başladığı 2002’den 2020’lere uzanan seyri içinde, Türkiye’de toplumsal eşitsizliğin değişik boyutlarıyla olağanüstü ayrıntılı bir analizini yapıyor.

Freelance Emek
Ofissiz Çalışmanın Sınıfsallığı

Freelance Emek, “ofissizleşen” emeği anlatıyor. İnsanları evinden veya istediği yerden, istediği zaman, istediği kişilerle, istediği gibi çalışarak geçimini kazanabileceği fantezisiyle ayartarak, onlara güya özgürlük vaat eden bir emek rejimi bu. Bu sözüm ona özgürlük, 7 gün 24 saat işe koşulabilmek anlamına geliyor; üstelik “evde” olduğu için hem işveren hem hane halkının gözünde kolaylıkla görünmez hale gelen bir çalışma söz konusu. Freelance’in tasfiye ettiği iş güvencesinin yerine konan “network” (ilişki ağı) bağlantılarının da, faydacı-çıkarcı yapısıyla nasıl yalnızlaştırıcı bir evren kurduğunu görüyoruz.

Büyük Madenci Yürüyüşü
Zonguldak'ın Büyük Grevi (1990-1991)

Akın Bakioğlu, Türkiye işçi sınıfı hareketinin tarihindeki şüphesiz en “büyük” olaylardan biri olan 1991 madenci grevini ve Ankara’ya doğru çıkılan uzun yürüyüşü anlatıyor. Büyük Madenci Yürüyüşü, trajik bir cephesi de olan bu büyük direnişi, işçi sınıfının kendini inşa etme deneyiminin kurucu bir anı olarak resmediyor.

Michel Foucault

Michel Foucault, dışlanan delilikten kapatma mekânı olarak hapishaneye, cinselliğin tarihinden öznelleştirme pratiklerine, biyopolitikadan yönetimselliğe kadar Foucaultcu “arkeoloji”nin temel izleklerini, kavramlarının gelişimini ve geçirdiği değişimleri aktarıyor. Düşünürü tanımak ve eserlerini anlamak için açık ve anlaşılır bir rehber...

Türkiye'de Spiritüel Arayışlar
Deizm, Yoga, Budizm, Meditasyon, Reiki vb.

Türkiye’de Spiritüel Arayışlar kitabında Kurtuluş Cengiz, Önder Küçükural, Hande Gür, kapsamlı bir saha ve gözlem birikimine dayanarak alternatif manevi arayışların rengârenk haritasını çıkartıyorlar.

Türkiye'de Ermeni Okulları ve Ermeni Kimliği

Türkleştirme politikaları çerçevesinde dönüştürülen Ermeni okullarında uygulanan eğitim sistemi ve müfredat, Ermeni kimliğinin biçimlenmesini nasıl etkiledi? Ne gibi kimlik karmaşaları yarattı? Ermeni okullarında hüküm süren sıkı denetim havası, ortamı ve öğrencileri nasıl etkiledi? Buradaki Ermenice dil öğretimindeki kısıtlamalar, Ermenicenin zayıflamasında veya yitiminde nasıl bir rol oynadı? Türkiye’de Ermeni Okulları ve Ermeni Kimliği kitabı, bu sorulara etraflı cevaplar getiriyor.

Kimliği Terennüm Etmek
Erivan Radyosu Kürtçe Yayını

Kamran Elend, Kimliği Terennüm Etmek - Erivan Radyosu Kürtçe Yayını’nda Kürt kimliğiyle Erivan Radyosu arasındaki güçlü ilişkiyi ele alıyor. Sovyetler’de yaşayan ve azınlık olan Kürtlerin Erivan Radyosu Kürtçe Servisi aracılığıyla Sovyetler dışındaki Kürtlere, özellikle de Türkiye’deki Kürtlere nasıl ulaştıklarını, Türkiye’deki Kürtlerin kendi sınırları dışında ama yine kendi dillerindeki bir dünyayla nasıl tanıştıklarını anlatıyor.

"Bayağı Kalabalığız"
Üniversiteli İşsizliği

İşsizlik 21. yüzyılın ilk çeyreğinde istikrarlı biçimde artarken, “diplomalı işsizliği” de kitlesel bir olgu olarak yerleşik hale geldi. Esra Kaya, diplomalı işsizliğini bir toplumsal deneyim olarak bütün yönleriyle mercek altına alıyor. Bu deneyimin yaşa ve toplumsal cinsiyete göre nasıl yapılandığına da bakarak, geçim sorununun ötesinde çok yönlü bir tahribata yol açtığını gösteriyor.

Bir Ahir Zaman Babil'i
Urfa

Bir Âhir Zaman Babil’i: Urfa, bu kadim şehrin sadece etnik çoğulluğuyla (Araplar, Kürtler, Türkler…) değil, ayrı dünyalar içinde yaşayan aşiretleri, farklı hayat tarzları, kültürleri vs. ile de bir Babil olduğunu gösteriyor. Rengârenk bir kaosun canlı ritmi, kitapta da hissediliyor. Yoksulluktan kurtulma mücadelesi ve kalkınma; “ağa-şeyh-devlet” üçlü dinamiğinin basıncı altındaki siyasi mücadeleler; zengin aşiret coğrafyası; “peygamberler şehri payesi” ve dindarlığın yaşayan görünümleri; kadınlar ve  kadın hareketi; sıra geceleri ve güvercin yetiştiriciliğinde gözlenen “erkeklik” algısı; Yılmaz Güney’den İbrahim Tatlıses’e Urfa’nın kültür ikonları; müzik ve özellikle Halfeti yerel müziği ve tabii, “izzet-ikram terbiyesi”yle mutfak…

Sesini Biraz Açabilir miyim?
Küreselleşme Öncesi Dünyanın Müzikal Hikâyesi

Sesini Biraz Açabilir miyim? sadece çocukluğun ve ergenliğin renkli, neşeli, yer yer hüzünlü dünyasını aktarmakla kalmıyor okuru keyifli bir dünya tarihi yolculuğuna da davet ediyor

Parlak Yıldızlardık O Zaman
Kültür Çalışmaları - MERAL ÖZBEK'E ARMAĞAN - I

Türkiye’de kültür incelemelerinin gelişmesinde, özellikle popüler kültürün sosyal teorinin “muteber” bir konusu haline gelmesinde öncü rol oynayan Meral Özbek’e armağan olarak hazırlanan bir derleme Parlak Yıldızlardık O Zaman. Sinemadan edebiyata uzanan yazılar, gündelik hayatın içindeki sınıf mücadelelerinin, toplumsal cinsiyet meselelerinin, insan varoluşunun canlı görünümlerini sunuyor.