Sünniler ve ŞiilerBir İhtilafın Siyasi Tarihi
Ortadoğu üzerine çalışmalarıyla tanınan siyaset bilimci Laurence Louër, uluslararası camiada başvuru kaynağı olarak kabul gören kitabında Irak, Pakistan, Suudi Arabistan, İran, Yemen ve Lübnan gibi farklı ülkelerin kendilerine has siyasi koşullarını ve toplumsal yapılarını göz ardı etmeden, serinkanlı bir Ortadoğu panoraması ortaya koyuyor.
Uzun YolculuğumBir Yanımız Hep Çocuk Kaldı
Türkiye solunun bir döneminin önde gelen isimlerinden M. Halim Spatar’ın ölümünden sonra bilgisayarında bulunan ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış anılarını içeren Bir Yanımız Hep Çocuk Kaldı, Spatar’ın çocukluk günlerinden yürüttüğü siyasal mücadeleye zengin bir tanıklık sunuyor.
İktidarın RuhuOsmanlı’dan Cumhuriyet'e Kişizade İmtiyazları (Beşik Uleması, Siyaseten Katl, Müsadere)
İlhami Yurdakul’un İktidarın Ruhu: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kişizade İmtiyazları kitabı, uzun dönemli bir “imtiyaz sürekliliğini” anlama çabasının ürünü.
Canavarların ZamanıOrtadoğu, 2011-2021
Bozarslan, otokratik rejimlerin güçlenmesi tehlikesinin; Suriye, Libya, Yemen gibi ülkelerde yönetimlerin toplumu yok edecek derecede gaddarlaşmasının nedenlerini açıklarken, Batı ülkelerinin sessiz tanıklığını sorguluyor.
"Fesi Düşürmeden"Pakrat Estukyan Anlatısı
Estukyan, kendi deyimiyle “büyük insanların” tarihinden sıyrılıp, kendi tarihini anlatırken aslında bir topluluğun, bir şehrin, hatta bütün bir ülkenin tarihine de ışık tutuyor.
Karanlık Zamanlarda İnsanlar
Karanlık Zamanlarda İnsanlar’da, Arendt’in Walter Benjamin, Bertolt Brecht, Hermann Broch, Isak Dinesen (Karen Blixen), Waldemar Gurian, Randall Jarrell, Karl Jaspers, Gotthold Ephraim Lessing, Rosa Luxemburg ve Angelo Giuseppe Roncalli hakkında denemeleri yer alıyor.
Göçmen Figürü
Thomas Nail Göçmen Figürü adlı kitabında, bu toplumsal kimliği durağınlıkla değil, devinimle tarif ediyor. Kimsenin göçmen doğmadığını, göçmen olunduğunu belirterek bir siyasi özne olarak gördüğü göçmenin felsefi tarihini yazıyor. Ufuk açıcı bir kavramsal çerçeve çizerek cadı avlarından Zapatistalara, toprak parsellemeleri sonucu yersiz yurtsuz kalanlardan barbarlara ve göçmen proletaryaya uzanan bir yelpazede göçmen figürünü bölgesel, siyasi, hukuki ve iktisadi açıdan irdeliyor.
Politika ve Sorumluluk
Dünyanın gidişatına müdahil olma istemi anlamında politikanın irtifa kaybettiği zamanlardan geçiyoruz. Neoliberalizm “çağında” iktisadi akıl, politik olanı geriletiyor, sulandırıyor. Politik düşüncenin ve eylemin akışına ket vuran bu süreç, politikanın alâmetifarikası olan karşılıklı konuşmanın ve dinlemenin imkânsızlaştığı bir eşiği zorlamakta. İçine sürüklendiği bu darboğazdan çekip alabilmek için politikayı yeniden düşünmeye ihtiyaç var. Nilgün Toker Kılınç’ın bu kitapta bir araya gelen yazılarının amacı da tam olarak bu: Politikayı düşünmeye, politikayı dert etmeye davet!
Batı'yı Büyüleyen İslâm
Maxime Rodinson ilk olarak 1968’de İslâm’ın Mirası kitabının bir bölümü olarak kaleme aldığı ve 1980’de kitap olarak yayımlanan Batı’yı Büyüleyen İslâm’da önce Ortaçağ’dan 20. yüzyıla Batı’nın İslâm’a bakışını inceler, ardından da oryantalizmle ideolojiler arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Ne Geçmiş Tükendi Ne Yarınlar
Türkiye’de sol hareket içinde ’68’liler ve ’78’liler üzerine çok konuşuldu. Nabi Kımran ise ’87’lileri hatırlatıyor; yani siyasi sosyalleşmesini 12 Eylül rejiminden çıkış döneminde, 1980’lerin ikinci yarısında yaşayan kuşağı... Kitap, gri bir ara dönemin bahse değmez “nesnesi” gibi görülen, daha doğrusu genellikle pek görülmeyen bu kuşağın yaşam, eylem ve duygu dünyasını anlatıyor.
Brütalizm
Brütalizm, dünyanın kamplara bölündüğü, sınırların aşılması imkânsız duvarlara çevrildiği, insanın yersiz yurtsuz kaldığı, tüm canlılarla birlikte dünyanın da yağmaya teslim edildiği çağımızdan çıkış yollarını sorgulayan, bir onarım siyaseti öneren, sarsıcı bir eleştiri sunuyor. Tüm canlılarla dayanışma içinde, yıkılanı yeniden inşa etmenin mümkün olup olmadığı sorusunu canlı biçimde ortaya koyuyor.
KemalizmOsmanlı Sonrası Dünyada Ulusaşırı Siyaset
Modern Türkiye’nin kurucu ideolojisi Kemalizmin ancak ulusaşırı bir olgu olarak analiz edildiğinde anlaşılabileceğini öne süren Kemalizm – Osmanlı Sonrası Dünyada Ulusaşırı Siyaset, Kemalizmin iki savaş arası dönemde Türkiye, Arnavutluk, Bulgaristan, Kıbrıs, Mısır ve Yugoslavya’daki çok yönlü etkileşim ve alışverişlerle inşa edildiğini ortaya koyuyor.
Keskin Bir HayatEren Keskin
Eren Keskin’in “insanlık kahramanlığına” örnek hayat hikâyesini sunan Keskin Bir Hayat, aynı zamanda Türkiye insan
hakları hareketinin yaklaşık otuz yıllık bir döneminin muhasebesidir.
Batı İslâm'ı Çok SevmiştiBatı'nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık
Nuray Mert, Batı İslâm’ı Çok Sevmişti-Batı’nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık’ta, tarihsel-siyasal süreçleri göz ardı etmeden, yalnızca Müslümanların yaşadığı topraklarda değil, aksine ve özellikle Müslümanların yaşadığı topraklar dışında İslâm’ın nasıl İslâmcılığa dönüştüğünü soruyor, bunda Batı’nın rolüne odaklanıyor.
Osmanlı’da Marksizm ve SosyalizmYeni Kuşak Çalışmalar
Son dönem Osmanlı sosyalist ve işçi hareketi üzerine çalışan akademisyenlerin çabalarıyla biçimlenen Osmanlı’da Marksizm ve Sosyalizm, hem imparatorluk “tebaası”nın sosyalizm ve Marksizmle kurduğu ilişkilerin ayrıntılarına yöneliyor hem de tarihyazımı açısından alanın katettiği mesafeyi tartışıyor.
Devletin İşçisi OlmakNazilli Basma Fabrikası'nda İşçi Sınıfı Dinamikleri
Aslıhan Aykaç, Devletin İşçisi Olmak-Nazilli Basma Fabrikası’nda İşçi Sınıfı Dinamikleri’nde, kalkınma çabalarını içeren dönemi tüm dünyadaki gelişmelerle paralel biçimde inceliyor. Özellikle işçi sınıfı oluşumunu mercek altına alıyor; sınıf ilişkilerini devlet müdahaleleriyle birlikte düşünerek değerlendiriyor.
Dünya Tarihi ve Siyaset
Dünya tarihinin bütünlüğü, liberalizmin bitmek bilmeyen “devlet” meselesi, serbest piyasacı yaklaşımın açmazları, İslâmiyetin yaygın olduğu coğrafyayı dünya tarihi içinde konumlandırma çabaları, hukuk-mülkiyet-meşruiyet ilişkisi kitaptaki yazıların temel izlekleri. Çin, Osmanlı ve Babür imparatorlukları örneklerinin kapsamlı bir değerlendirmesini, Batı’yla karşılaştırılmasını da sunan İslamoğlu, Dünya Tarihi ve Siyaset’te paylaşılan bir dünya tarihi anlayışından yola çıkarak ortak bir gelecek tahayyülünün imkânlarını araştırıyor.
Türkiye’de Köylülüğün Sosyal Tarihi (1945-1960)
Geçiş diye tanımlanan dönemlere genellikle güçlü bir belirleyicilik atfedilir ve bir toplumun tarihi, ağırlıkla, söz konusu “geçiş” dönemlerine referansla düşünülür. 1945-1960 yılları arası da -çok partili siyasal hayata geçiş, Demokrat Parti’nin iktidara gelişi ve 1960 Darbesi- Türkiye tarihi için böyle bir dönemi ifade eder. Bazen “geçiş” momentlerinin belirgin nitelikleri, dönemin birtakım kritik gelişmelerini görmeyi zorlaştırabilir. Sinan Yıldırmaz, Türkiye’de Köylülüğün Sosyal Tarihi’nde “köylülük” üzerinden bu zorluğun üzerine gidiyor. Köylülerin siyasi bir güç haline gelmesini, siyasal alanda artan görünürlüklerini, siyasi tartışmalarda “hesaba katılmalarını” köy edebiyatından, köylülerin “karıştığı” olaylardan, kırsal alanın dönüşümü, kente göç, gecekondulaşma gibi gelişmelerden hareketle anlamaya çalışıyor.
Toplumcu Belediyecilik1970'lerden Günümüze Bir Yerel Yönetim Deneyimi
Bu kitap, İstanbul’da Ahmet İsvan, Ankara’da Vedat Dalokay ve Ali Dinçer, Adana’da Ege Bağatur, İzmit’te Erol Köse, Çanakkale’de Reşat Tabak yönetimleri örneklerine bakarak, toplumcu belediyecilik deneyimini enine boyuna inceliyor.
"Keşke"siz Bir Kadın
“Keşke”siz Bir Kadın bir “Yeşilçam yıldızı”nın çalışma koşullarını, yaşadığı zorlukları, eğlenceli anılarını, şarkıcılık macerasını, günün birinde o parıltılı hayattan nasıl vazgeçtiğini sergilerken bir yandan da neredeyse hiç merak edilmeyen, çoğu zaman önyargılara kurban giden Arzu Okay’ın “gerçekliğini” gösteriyor.
Çocuk DüşmanlığıÇocuklara Karşı Önyargıyla Yüzleşme
Elisabeth Young-Bruehl, Çocuk Düşmanlığı’nda ailedeki, okuldaki, arkadaş çevrelerindeki, ikili ilişkilerdeki ve siyasilerin dilindeki “çocuk düşmanlığı” biçimlerini anlamaya, görünür kılmaya, diğer ayrımcılık biçimleriyle ilişkisini göstermeye çalışıyor. En önemlisi de bunu çocukları önceleyerek, yetişkinliklerinde onlardan dinledikleriyle, çocuklara kulak vererek yapıyor.
Askıdaki EgemenlikKuzey Kıbrıs'ta De Facto Devletin İnşası
Askıdaki Egemenlik, KKTC’nin ortaya çıkış sürecini ve Kıbrıs Türklerinin bu süreçte sergiledikleri farklı direniş ve varoluş stratejilerini zengin bir etnografik ve tarihî bilgiyle mercek altına alırken, bir devletin ortaya çıkışı, oluşumu ve egemenlik konularıyla ilgilenenlere son derece değerli bir kaynak sunuyor.
Narsisistler İktidarda
Daha önce Manevi Taciz: Gündelik Hayatta Sapkın Şiddet kitabıyla geniş okur kitlesine ulaşan yazar, sosyoloji ile psikolojinin kesişim noktasında yeşeren çözüm ihtimaline işaret ediyor ve narsisizm kuşatmasından kurtulmayı sağlayacak çıkış yolları öneriyor. Ortak geleceğimiz üzerine kafa yoran herkes için vazgeçilmez bir kaynak.
Kurtuluş ParadoksuSeküler Devrimler ve Dinî Karşıdevrimler
Michael Walzer, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan üç bağımsız devleti, Hindistan, İsrail ve Cezayir’i ele aldığı Kurtuluş Paradoksu’nda ulusal kurtuluş hareketlerinin vaatlerini, kazanımlarını ve toplumları içerisindeki algılanma biçimleriyle birlikte paradokslarını, çıkmazlarını ve çelişkilerini de gösteriyor.