Tarih - 15. sayfa

Hurafeler ve Mitler
Halk İslamında Senkretizm

Farklı dinlere mensup insanlar, yüzyıllardır bir arada yaşadılar, yaşamaya devam ediyorlar. Bu inançlar arasında sürekli geçişler, birbirini etkilemeler söz konusu. Her dinin şehitleri, azizleri, evliyaları, kutsal mekânları; ibadet özellikleri etrafındaki diğer inançları etkiledi ve onlardan etkilendi.

Geçmişiniz İtinayla Temizlenir

Yirminci yüzyıl boyunca kurulmuş ulus-devletler, tarih yazmak konusunda kendilerinden önce hüküm sürmüş devletlerden daha zor görevler biçtiler. Türkiye Cumhuriyeti de bu geç ulus-devletlerden biri olarak, benzer bir yol tuttu kendine.

Bekâretin "El Değmemiş" Tarihi

Bekâret nedir? Koruyup saklamak mı gerekir, yoksa hemen kurtulmak mı? Kaç çeşit bekâret vardır? Birinin bakire olup olmadığını anlayabilir miyiz? Bekâretin kanıtı yalnızca himen denilen küçücük bir doku parçası mıdır? Kaç çeşit himen vardır

Sovyet Yüzyılı

SSCB tarihin karanlığına karışmış gibi görünse de, geçtiğimiz yüzyıla vurduğu damga ve günümüzde süren etkisiyle, hâlâ önemli bir araştırma alanı. Fakat bu tarih, uzun bir süre boyunca, hem gerekli bilgi ve belgelere ulaşmanın güçlüğünden hem de Sovyet rejiminin gerçeklerini örten ideolojik perdenin varlığı nedeniyle yazılamadı.

İzmir 1830-1930 Unutulmuş Bir Kent mi?
Bir Osmanlı Limanından Hatıralar

1922’deki büyük yangın, İzmir’in tarihinde önemli bir kırılma noktası oluşturur. Bu olay, 19. yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun en ihtişamlı şehirlerinden biri sayılan İzmir’i karanlık bir unutulma dönemine hapseder. Yine de, bu parlak liman şehri kendi küllerinden yeniden inşa olmayı başardı. Elinizdeki kitap, daha çok bu yangından önceki İzmir’i, yani Osmanlı İzmir’ini inceliyor.

Modern Türkiye’nin Şifresi
İttihat Ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918)

Yirminci yüzyılın başı, Osmanlı İmparatorluğu’nun etnik haritasının çizildiği, tebaanın etnik kökenlerine göre hesaplandığı, yerleşim alanlarının nasıl yeniden biçimlendirileceğinin sorgulandığı bir dönemeçtir. İttihat ve Terakki, Osmanlı Devleti’nin dinsel cemaatlere yönelik olarak kullandığı takibat metotlarını geliştirip “modernleştirerek” etnik kimlik temelli araştırmalar haline getirdi.

Acı Çikolata
Çikolatanın "Tatsız" Öyküsü

Her türlü etnik, dinî, politik ve ulusal ayrılığı aşan, evrensel bir lezzet... Sütlü, karamelli, fındıklı, fıstıklı, bademli çikolatalar... Çikolatalı pastalar, kurabiyeler, dondurmalar, sütler, renk renk paket paket bonbonlar... Küçük büyük demeden milyarlarca insanı peşinden sürükleyen bu büyüleyici tat, çoğu kişi için “mutluluk” kelimesinin de içini dolduruyor.

Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş

Eski Yunan ve Roma dünyası; siyaset, hukuk, askerlik, mimarlık, sanat, düşünce ve tarih yazıcılığı alanlarında günümüz Batı uygarlığı üzerinde çok önemli etkiler bırakmıştır. Batı dünyası –Girit’teki Minos uygarlığı ve Yunanistan’daki Miken uygarlığını da kapsayacak şekilde– Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının bıraktığı miras üzerine kurulmuştur. Bu kitapta yaklaşık 3500 yıllık bir dönemin tarihi ele alınmaktadır.

Türklüğe İhtida
1870-1939 İsviçre’sinde Yeni Türkiye’nin Öncüleri

Kıyametvârî bir “çağ dönümü” ikliminde, ancak en güçlülerin hayatta kalmaya imkânı ve hakkı olacağına inanıyorlardı. Devleti ve milleti yok olmaktan kurtarmak için, “hastalıklı uzuvları” kesip atmak, “mikropları” topyekûn temizlemek gerekliydi. Ve tabii milleti, milletin öncülerini bu gerekliliğin kesin inancıyla donatmak.

Osmanlı İlmiye Merkez Teşkilâtı'nda Reform
(1826-1876)

Osmanlı İmparatorluğu’nun III. Selim ile başlayıp II. Mahmud ile devam eden reform devrinde, şeyhülislâmın yetki ve sorumluluk alanı genişledi. İlmiye teşkilâtı, ilk kez tüm birimleriyle hiyerarşik olarak şeyhülislâmın başında bulunduğu bir teşkilât yapısına kavuştu. Böylece şeyhülislâm, başlı başına bir nezaret olan vakıfların idaresi hariç, tüm şerî işlerin ve kurumların nazırı oldu.

Cumhuriyetin Büluğ Çağı

Türkiye’nin çokpartili hayata adım attığı 1945-1950 döneminde “açılıp saçılan”, sadece politika değildi. Cumhuriyetin kuruluş sürecinin, Tek Parti döneminin ve İkinci Dünya Savaşı’nın endişeli günlerinin biriktirdiği basınç azaldı, gündelik hayatta, toplumsal ilişkilerde bir canlanma yaşandı. Dünya biraz daha yakına geldi, “mevzular” çeşitlendi, popüler kültür olanca cazibesiyle serpilmeye başladı.

Sosyalizmi Yeniden Düşünmek: 1
Sosyalizmin Bunalımı: Ne Yapmalıydık?

Uluslararası sosyalist hareket 1970’ler boyunca ağır bir bunalım döneminden geçti. Sovyetler Birliği - Çin arasındaki kutuplaşmalar Vietnam’da olduğu gibi çatışmalara vardı; Afganistan’da olduğu gibi askerî darbe yoluyla “sosyalist devrim”ler yapıldı! Bu “sosyalist” ülkelerde ciddi halk muhalefetleri ortaya çıktı... Tüm bunlara rağmen hâkim “geleneksel sosyalizm” düşüncesini savunanlar, her şey yolundaymış gibi yollarına devam ettiler.

Türkiye Rumları
Ulus-Devlet Çağından Küreselleşme Çağına Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci

Türkiye Rumları, bugün sayıları iyice azalmış bir cemaatin üyeleri. Azınlık statüsünün karşılığı olarak kullanılan, varlıkları ancak eski mahallelerdeki bir “renk” olarak hatırlanan bir cemaat. Şehirlerin havasında etkileri belli olmadan, kendilerine sağlanan haklara minnet duyup, sessiz sakin ve fazla göze batmayacak şekilde bir kenarda “muhafaza olmaları” yeterli görülüyor.

Yemek İçin Yaşamak
Yiyeceklerle Dünya Tarihi

“Büyük basın patronu Lord Northcliffe, muhabirlerine kamuoyunun ilgisini çekecek dört konu olduğunu söylemişti: suç, aşk, para ve yemek. Bunların yalnızca sonuncusu temel ve evrenseldir. Suç, en kötü düzenlenmiş toplumlarda bile, azınlığın ilgi alanıdır. Parasız bir ekonomiyi yahut aşksız üremeyi hayal edebiliriz ama yiyeceksiz hayatı edemeyiz.

İletişim Anadolu Uygarlıkları
Eski Anadolu ve Trakya Cilt 2
Ege Göçlerinden Roma İmparatorluğu'nun İkiye Ayrılmasına Kadar (MÖ 12. - MS 4. yüzyıllar arası)

30 harita, 500 resim, 42 çizim, 10 tablo Her ülkenin tarihi, geçmişte topraklarında yaşayan insanların, toplulukların ya da devletlerin oluşturduğu kültür ve uygarlık izleriyle doludur. Anadolu, böyle ülkelere en güzel örnektir. Bu kitap, bir zamanlar Ege ve Akdeniz dünyasına damgasını vuran Eski Yunan uygarlığı ile Roma İmparatorluğu dönemlerinde Anadolu ve Türkiye Trakyası’nın siyasal ve kültürel panoramasını anahatlarıyla sunmak üzere Prof. Dr. Oğuz Tekin tarafından kaleme alındı.

Ameleden İşçiye
Erken Cumhuriyet Dönemi Emek Tarihi Çalışmaları

Erken Cumhuriyet döneminin emek tarihine ilişkin gelişmelerini çeşitli yanlarıyla ele alan bu kitap, genel olarak sözkonusu dönemin politik ve sosyal tahliline dönük çalışmalara katkıda bulunduğu gibi, Türkiye’de işçileşme süreçlerinin tarihindeki bir merhaleyi de aydınlatıyor.

Glafkos Klerides
Tarihten Güncelliğe Bir Kıbrıs Yolculuğu

On yıllardır uluslararası siyasetin çözülemeyen meselelerinden birisi olan “Kıbrıs sorunu” sahnesinden birçok aktör geldi geçti. Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi’nin ilk başkanı, uzun yıllar Kıbrıs Rum toplumunu görüşmelerde temsil eden “Baş Görüşmeci” ve nihayet Kıbrıs Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak on yıl görev yapan Glafkos Klerides de bu sorunun en yakın tanıklarından birisi.

Gurbet Pastası
Hemşinliler, Göç ve Pastacılık

Hemşinliler, geçtiğimiz yüzyıl dönümünde ekmek parası kazanmak için Rusya gurbetine gittiler. Orada, ekmek ve pasta yapmayı öğrendiler. Hem de çok iyi öğrendiler. Bizzat Rusya’da nam salacak, İran’da, Polonya’da muteber pastaneler açacak kadar. Sonra, Hemşinliler fırıncılığı, pastacılığı bütün Türkiye’ye taşıdılar. Memleketin hem büyük kentlerinde hem taşrasında pastaneler açtılar; pek çok yerde, oranın ilk pastanesiydi bunlar…

Osmanlılar ve Ölüm
Süreklilikler ve Değişimler

"Ölüyü getirip olduğu gibi, apaçık kalmış gözleriyle yatağa yatırdılar, üstüne de gene işlemeli sakız gibi apak, yoğun bir sabun kokusuyla, yabanelması kokusu yayılan geniş bir çarşaf örttüler. Ölünün başı, açık gözleriyle dışarda kaldı. Yöreye kaygısız bakar gibiydi. Önce Telli Hatun geldi ölünün sağına geçip oturdu, arkadan Yeşil Anşa Hatun geldi, onun yanına çöktü..."

Simgeden Millete
II. Abdülhamid'den Mustafa Kemal'e Devlet ve Millet

Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı, bir yandan devletin uluslararası arenada kendisini söz sahibi bir aktör olarak tanımlamaya çalıştığı, diğer yandan bu söz sahibi aktörün artık törenlere sıkışmış ihtişamını, devletlik vasfını simgeler yoluyla yeniden öne çıkarmaya gayret ettiği bir dönemdir.

Yoksulluk Halleri
Türkiye'de Kent Yoksulluğun Toplumsal Görünümleri

Açlar sınıfı konuşuyor bu kitapta... Ekonomik krizlerden önce de sonra da yoksul olan, hep yoksul kalacak olan, yoksulluğu kader gibi yaşayanlar, “en alttakiler”... Mülâkat resmiyetine girmeden, grameri düzeltilmeden, ‘langır lungur’... Kendi hallerini, gördükleri muameleyi, dünyayı, memleketi, zenginleri, kadınları-erkekleri, dini-maneviyatı, milleti-milliyeti nasıl algıladıklarını anlatıyorlar.

Tarih Ders Kitaplarında(1931-1993)
Türk Tarih Tezinden Türk-İslâm Sentezine

Tarihin, ulus-devletler çağında milli hissiyatı muhasara altında tutmak, eğitimi biçimlendirmek, kuşakları "yetiştirmek" konusunda nasıl işe koşulduğunu biliyoruz. Etienne Copeaux, Türkiye'de 1931-1993 arasında kullanılan tarih ders kitaplarındaki güzergâhı takip ederek milli "eğitimimiz"deki tarih "tez"lerine eğilip; Türk Tarih Tezi'nin inşa edilişinden başlayarak siyasi dönem ve iktidarlara, oralarda hâkim zihniyetlere, eğitimi milli güvenlik siyasetlerinin uzantısı olarak kurgulayan ve beka paradokslarını eğitimin bir parçası haline getiren eğilime dikkat çekiyor.

Philipine Helene de Sassenage'ın Âşığı
Osmanlı Şehzadesi Cem Sultan
Dauphine Tarihi

Cem Sultan, gerek kişiliği gerekse aktörü olduğu olaylar itibariyle döneminin ilginç bir şahsiyeti olarak Doğu'nun ve Batı'nın tarihyazımında yerini almıştır. Zeki, entelektüel, sevilen bir kişilik olan Cem, babası II. Mehmed'in ölümünün ardından ağabeyi II. Bayezid'e karşı giriştiği taht mücadelesini kaybedince Batı'ya sığınmıştı.

Geçici Bir Hoşgörü Modeli: Cemaatler ve Kozmopolit Kimlik
İskenderiye 1860-1960

Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır.