Tarih - 13. sayfa

Memleket Garları

Haydarpaşa, Sirkeci, Basmane… Memleketin namlı garları. Hele Haydarpaşa: 2008’de yüz yaşını doldurduğu günden beri akıbeti konuşuluyor, hayatına bir gar olarak devam edip etmeyeceği kaygıyla bekleniyor. Hiç şüphesiz, Türkiye’nin belli başlı manzaralarından, tipik şehir peyzajlarından biri o: Haydarpaşa.

Japon Modernleşmesi ve Osmanlı
Japonya’nın Türk Dünyası ve İslam Politikaları

Japonya ve Türkiye genellikle modernleşme/kalkınma tartışmalarının iki kutbu olarak ele alınır. 1960’lardan günümüze uzanan bu kısır tartışmanın, genel geçer bakışların dışına çıkabildiğini söylemek çok zor. Selçuk Esenbel Japon Modernleşmesi ve Osmanlı’da, konuyu Japonya tarihi bağlamına yerleştirerek bambaşka bir perspektif sunuyor.

İslâm Uygarlıkları Tarihi Cilt 2

Lübnanlı Ortodoks bir aileden gelen Corcî Zeydân 19. yüzyılın en önemli İslâm tarihi, dil ve kültürü araştırmacılarından biriydi. İngilizce, Latince, Fransızca, Almanca, İbranice ve Süryanice bilen Zeydân, tarihin yanı sıra Arap dili ve edebiyatı konusunda da birçok eser verdi. İslâm tarihinin, ağırlıklı olarak da Osmanlı öncesi dönemin ele alındığı bu ünlü eserinde Corcî Zeydân, İslâm uygarlığı ve Arap halkları konusunda hayli zengin bir kaynak sunuyor.

Milli Mücadelenin Başlangıcında
Mustafa Kemal, İttihat Terakki ve Bolşevizm

Emel Akal, Milli Mücadele’nin “sevk ve idaresi”ni gerçekleştiren kadroları ele aldığı bu araştırmasında, sürecin büyük ölçüde İttihatçıların örgütlenmesine dayandığını ortaya koyuyor. Bu örgütlenmenin de büyük ölçüde İttihatçıların ‘komitacı’ tecrübesinden yararlanarak, yukarıdan aşağıya gerçekleştirildiğini gösteriyor.

Manga
Bir Kültürel Direniş Aracı

Japon çizgi romanı Manga, global ölçekli popüler kültürün yeni fenomenlerinden biri. Mangalar, dinamik çizgileri ve güçlü anlatı evreniyle bütün dünyada şaşırtıcı genişlikte bir okur kitlesine sahip. Manga dendiğinde, hâkim çizgi roman anlayışından farklı bir şey kastedildiği hemen anlaşılıyor.

Militarist Modernleşme
Almanya, Japonya ve Türkiye

Murat Belge, Militarist Modernleşme’de Almanya, Türkiye ve Japonya’da yaşanan militarist modernleşme sürecini karşılaştırmalı örneklerle ele alıyor: Almanya örneğini İtalya, Japonya örneğini Hindistan ve Türkiye örneğini Yunanistan ile karşılaştırıyor.

Alman Belgelerinde
Alman-Türk Silah Arkadaşlığı ve Ermeniler

Serdar Dinçer, Alman Belgelerinde Alman-Türk Silah Arkadaşlığı ve Ermeniler’de bugüne kadar az bilinen ya da hiç bilinmeyen tarihi gerçeklere ışık tutuyor. Alman militarizminin Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşı’na nasıl sürüklediğini, Ermeni tehciri ve soykırımındaki büyük rolünü, emperyal planlarını; Osmanlı’nın bunlara yaklaşımını ve çapsız politikalarını Alman belgeleri üzerinden çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.

Rusya ve Ruslar
Erken Dönemden 21. Yüzyıla

Rusya, kıta büyüklüğünde bir coğrafi alana yayılmıştır; tarih üzerinde kapladığı alan da bir o kadar geniştir. Geoffrey Hosking Rusya’nın ve Rusların kapsamlı bir tarihini anlattığı bu eserinde, coğrafya ve tarih arasındaki ilişkinin altını kalın hatlarla çizer. Toplumsal yaşamdan iktidar odaklarının oluşmasına, siyasetin biçimlenmesinden ortak bir kültürün biçimlenmesine kadar geniş bir ufku tarayarak Rusya’nın geçmişini ve bugününü ele alır.

II. Meşrutiyet Döneminin Demokratları
Osmanlı Demokrat Fırkası (Fırka-i İbad)

Kahvehaneden akademiye hemen her yerde, Türkiye’de demokrasi fikrinin ve kültürünün zayıflığından, köksüzlüğünden çok yakınılır. Bu köksüzlüğün kökü de, ülkenin belli başlı siyasal akımlarının ortaya çıktığı II. Meşrutiyet döneminde aranır. Gökhan Kaya, tam da o dönemde demokrasiyi şiar edinmiş bir partiye dikkatimizi çekiyor: Fırka-i İbad, Osmanlı Demokrat Fırkası.

Mülkten Ülkeye
Türkiye’de Taşra İdaresinin Dönüşümü (1839-1929)

Türkiye’nin devlet yapısında merkeziyetçilik meselesi uzun süredir tartışma gündeminde. Bu merkeziyetçi yönetim yapısı nasıl biçimlendi? Bu bir “gelenek” midir? Yukarıdan aşağı bir modernizm hamlesinin “yapay” bir sonucu mudur? Cenk Reyhan ve Nizam Önen, 1839’dan 1929’a uzanan kritik geçiş döneminde Türkiye’de taşra idaresinin dönüşümünü ele alan çalışmalarında, bu soruların yüzeysel ve kolaycı olmayan cevaplarını arıyorlar.

Osmanlı ve Balkanlar
Bir Tarihyazımı Tartışması

Fikret Adanır ve Suraiya Faroqhi’nin derlediği Osmanlı ve Balkanlar kitabı kendi alanlarında uzman on ayrı tarihçinin incelemelerinden oluşuyor. Her bir makale, farklı dillere dayalı arşivlere ve tarih yazımına bakarak Osmanlı tarihini ve Balkanların geçmişini irdeliyor.

Modern Devleti Yeniden Düşünmek
Osmanlı Ancien Régime'i

Sultan Ahmed Camii’nden yükselen ezan Divan Yolu’nda yankılanırken, bu sesle dikkati dağılmış kapı görevlisi, ancien régime tarihçisi ve modern devlet uzmanı Alexis de Tocqueville’in sessizce yanından geçip Başbakanlık Arşivi’ne girdiğini fark etmedi. Tocqueville koridor boyunca hızlı ve uzun adımlarla yürüdü ve merdivenlerden bir kat yukarı çıkıp sola, okuma salonuna doğru ilerledi. Gidip odanın arka tarafındaki masaların en son sırasına oturdu. Bir önceki araştırmacı, masanın üzerinde bir yığın kırmızı ciltli defter bırakmıştı. Tocqueville merakla en üstte duran evrakı açtı.

"Ta Ezelden Taşkındır..."
Antep

Büyük yazar Orhan Kemal, “Antep” denince aklına her şeyden önce kırmızı ve yeşilin geldiğini yazmış: “Toprağı kıpkırmızı, üstündeki bitki yemyeşil…” Onunla beraber tabii fıstık gelirmiş aklına… siyah üzüm… cartlak kebabı, sarımsak kebabı… rakı, şarap… Ve tabii “Gazi” adını getiren “kahramanlık”… Çağrışımları, imgeleri, mitleri bol, renkli bir yer Antep. Mehmet Nuri Gültekin’in hazırladığı elinizdeki derleme, Antep’in çok renkli, çok cepheli kimliğinin hakkını veriyor.

Avrupa ve Batı Miti
Bir Tarihin İnşası

Sıradan bir coğrafi kavram olan Batı, zamanla tüm dünya görüşlerini etkileyen bir güce nasıl dönüştü? Yunan ve Roma dönemlerinden itibaren tek bir bütün halinde yaşanmış gibi gösterilen Avrupa tarihi aslında kaç farklı koldan ilerledi?

Tarihi, Siyasi, Dini ve Hukuki Açıdan
Ekümenik Patrikhane

6. yüzyılda ekümenik sıfatı, Konstantinopolis Patriği’ne, Roma İmparatorluğu başkentinin episkoposu olduğu için verilmişti. Fethin ardından Fatih Sultan Mehmed, Bizans’tan Osmanlı’ya hiçbir değişime uğramadan devrolan tek meşru kurum olan Büyük Kilise’yi ihdas ederken, söz konusu makamın temsil ettiği evrenselliği siyasetine dahil etme niyetini ilan ediyordu.

Son Kürt İsyanı

"Kürt meselesi: Niye var?” Mesut Yeğen’in elinizdeki kitaptaki sorgulaması, bu basit ve temel soruyla başlıyor. Yıllarca etrafında dönülüp durulan ve bir türlü içinden çıkılamayan bir meseleyi ilk defa karşılaşıyormuşçasına yalın, açık seçik ortaya koymak zihin açıcıdır.

Tek-Parti Döneminde
Muhalif Sesler

Cemil Koçak Muhalif Sesler’de, tarihte duymakta güçlük çektiğimiz muhalefetin sesine kulak veriyor. İktidara belli şekillerde direnen, kendince tepkisini gösteren ve elbette iktidar tarafından faaliyetleri sıkıca takip edilen muhaliflerin izini sürüyor.

Komintern’in Alacakaranlığı
1930-1935

Komünist Enternasyonal (Komintern) 1919 ile 1943 arasında faaliyet yürütmüş komünist dayanışma ağının en geniş katılımlı cephesini teşkil eder. Birinci Enternasyonal’in olumlu mirasına sahip çıkarken, Birinci Dünya Savaşı sırasında kendi hükümetlerinin yanında saf tutan sosyal demokrat partilerin İkinci Enternasyonali’nden de kendisini ayırmıştır.

Dağların Kayıp Anahtarı
Dersim 1938 Anlatıları

Dersim’de 1938 yılında yaşananlar uzun yıllar boyunca Cumhuriyet tarihinin açılmamış “kara kutu”larından biri olarak kaldı, üzerine neredeyse sessizlik perdesi çekildi. Türkiye tarihinin bu karanlık noktası son yıllarda ortaya çıkan bilgi ve belgelerle gittikçe aydınlanıyor. Dağların Kayıp Anahtarı’yla Cemal Taş da 1938’de Dersim’de yaşananlar üzerindeki toz bulutunun iyice aralanmasına yardımcı oluyor.

Vesayetten Siyasete Türkiye'de Sendikacılık (1946-1967)

Emek Tarihi yazını, erken cumhuriyet dönemine yönelik çalışmalar istisna tutulursa, genellikle 1960 sonrasından başlatılır. 27 Mayıs öncesindeki emek tarihi ekseriyetle birkaç satırla geçiştirilerek önemsizleştirilir. Her şey, 61’ Anayasasının teminatıyla gelişmiş gibi gösterilir.

Ortadoğu: Bir Şiddet Tarihi
Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonundan El Kaide’ye

Ortadoğu: Bir Şiddet Tarihi önce baskıcı rejimin, ardından bu rejime karşı isyanın ve nihayet isyanın bastırılmasının aracı olan şiddeti, dinamikleri ve kökenleriyle; insanları silahlı mücadeleye ya da kendilerini feda etmeye iten sosyo-ekonomik nedenleriyle birlikte çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

Avrupalı Seyyahların Gözüyle
Osmanlı Ordusu (1530-1699)

Osmanlı İmparatorluğu’nda silahlı gücün örgütlenmesi, şekillenmesi ve kendine has bir bürokrasi yaratması, devletin yapılanışıyla paralel bir seyir izler. Askerî gücün tasnifi, giderlerinin karşılanması, silahlandırılması, iaşesi, sefer hazırlıkları, savaş halindeki ordunun düzeni, ayrı ayrı ele almayı gerektirecek kadar kapsamlıdır.

Marksizm ve Tarih

Matt Perry Marksizm ve Tarih’te, tarihsel materyalist yöntemin ne olduğunu, hangi kavram ve araçların kullanıldığını ve bunların hangi sorunların tahlili ve analizinde nasıl işe yarayacağını anlatıyor. Karl Marx ve Friedrich Engels’in, onların ardından gelen ilk dönem Marksistlerin, 20. yüzyılda çeşitli eserler sunan Marksist yazarların ve tarihsel materyalist yöntemi kullanan tarihçilerin eserlerini inceliyor.

Sınıftan Sınıfa
Fabrika Dışında Çalışma Manzaraları

İşçi/emekçi kavramı, hâlâ öncelikle fabrikayı, atölyeyi, kısacası modern endüstriye özgü üretim ve çalışma ilişkilerini çağrıştırıyor. Büyük sanayi üretiminin yerini yeni teknolojilere bırakıyor olmasının, işçi sınıfını önemsizleştirdiği hatta sona erdirdiği yanılsaması, biraz da bu çağrışımdan destek alıyor. Oysa, tek varlığı emek gücü olanların sayısı artmakta.