Tarih - 18. sayfa

Devlet'in Yahudileri ve "Öteki" Yahudi

Rıfat N. Bali’nin, Türkiye Yahudilerinin yakın dönem tarihine ilişkin ayrıntılı araştırmaları, aynı zamanda Cumhuriyet döneminin sosyal ve siyasal yapısına ışık tutuyor. Elinizdeki kitapta, bu tarihten değişik kesitler yer almakta. Bunlardan siyasal açıdan en dikkate değer olanı, Cumhuriyet’in ilk döneminden beş Yahudi seçkininin biyografisidir.

İlkçağ'da İzmir
Kentin, En Eski Çağlardan İ.S. 324'e Kadar Tarihi

Kuruluşlarından, coğrafi konumlarından ve asıl olarak tarihî serüvenlerinden ötürü önemli ve şanslı sayılan bazı kentler vardır. Bu değerlendirmeler ölçeğinde bu şansı en fazla yüklenmiş şehirlerden biridir İzmir. Nitekim kent sadece bu unsurları barındırmakla kalmamış, hem tarihî özellikleri hem de doğal güzellikleri bakımından da ayrıca ve önemle anılmayı hak etmiştir.

"Yaban"lar ve Yerliler
Başkent Olma Sürecinde Ankara

Ankara’nın, Cumhuriyet Türkiyesi’nin başkenti olarak yeniden kuruluşu, tutkularla ve sancılarla yüklü bir süreçti. Yeni Türk ulusunun inşasının söylemsel modeli ve bir nevi sergi mekânı idi, Ankara. Halkı vatandaşa dönüştürme projesinin, Batılılaşma, modernleşme, medenileşme ülkülerinin sosyal şantiyesi idi…

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Siyasal Muhalefet
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
(1924-1925)

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın siyasal sürecini anlatan bu kitapta, usta tarihçi Erik Jan Zürcher, okurlara, bu partinin kökenleri ve eylemlerinden yola çıkan bir inceleme sunuyor. Cumhuriyet tarihinin bu ilk çok partili yaşam denemesinde, savaştaki rolü nedeniyle önemi ve saygınlığı tartışılamayacak olan bir lidere karşı ve ona rağmen muhalefet olmaya çalışmanın ve daha sonra iktidar için verilen mücadelenin detaylarını bulacaksınız.

Matematik Tarihi

Matematiğin temel kavramlarını ve matematiğin tarihsel gelişimini kolay anlaşılır bir şekilde okuyucuya ulaştırmayı amaçlayan Marcel Boll, kitabını şöyle tanıtıyor: “Okuyucu, bu sayfalarda kendisine bir şey öğretilmesi çabasıyla karşılaşmayacaktır. Asıl amacımız sezgisel, uyarıcı ve anlaşılır olmak olduğundan, zamandizinsel bir anlatımdan, bir seçkiden vazgeçtik."

Jöntürk Modernizmi ve "Alman Ruhu"
1908-1918 Dönemi Türk-Alman İlişkileri ve Eğitim

Jöntürk modernizmi, İttihatçılık döneminde, ‘âcilci’ diyebileceğimiz bir yönelime girmişti. Bununla beraber, çok etnili Osmanlı İmparatorluğu’nu millî devlete dönüştürme yönelimi vardı. Her iki yönelim, “gecikmiş emperyalist” Almanya’nın Türkiye’ye dönük “barışçı nüfuz” siyasetiyle buluştu. Almanya, bu nüfuzunu, Türkiye’nin modernleşmesine ve millîleşmesine "rehberlik" etme misyonuyla ilerletmeye çalıştı.

Nüfus Mübadelesi
Kayıp Bir Kuşağın Hikâyesi

Osmanlı devleti, Balkan Savaşı sonrasında Avrupa’daki topraklarının neredeyse tamamına yakınını kaybederek çekilirken, geride sayıları yüzbinlerle ifade edilen bir insan kitlesini bırakmak durumunda kalmıştı. Söz konusu yüzbinlerse, Osmanlı tebaasıyken bir anda bambaşka bir devletin, hem de azınlık statüsündeki vatandaşları oluvermiş Müslümanlardı.... İşte elinizdeki bu kitap, mübadillerin Balkan Savaşı’nın sebep olduğu yıkımla başlayan hikâyelerini, mübadelenin öncesi, mübadele süreci ve hepsinden önemlisi Türkiye’ye geldikten sonraki bölümde yaşananlarla birlikte ele alıyor; tarihin yeniden yazıldığı bir sürecin bizzat öznesi olmuş insanların hikâyesini anlatıyor.

Batı'da ve Türkiye'de Kaynakça Tarihi

Geçmişin metinlerini kaybolmaktan ya da unutulmaktan kurtaran kaynakça çalışmaları, 19. yüzyılda amaçlarını belirlemiş, kurallarını bulmuş ve araçlarını düzenleyerek, 20. yüzyılın ortalarından başlayarak bir atılımı gerçekleştirmiş, bilimsel araştırmalarla bütünleşerek yapısal bir değişime uğramıştır. Artık söz konusu olan bir “bilgi devrimi”dir.

Yeniçağ İtalya'sında Müslüman Köleler

Avrupalı araştırmacılar, -yakın zamana kadar- Batı uygarlığının hiçbir olumsuz özelliği bulunmadığı iddiasını tekrarlamanın alışkanlığı ile, “talancı, soyguncu korsanların Akdeniz’de, yalnızca Cezayir, Tunus, Trablus ve Fas’tan çıktığını” ileri sürüyorlardı. Bu tezi çürütecek -‘özkaynaklarımıza’ dayanan sınırlı araştırmalar dışında- çok fazla sayıda ve yeterli yerli bilimsel çalışma da yok maalesef.

Geçmişten Bugüne Yunanlılar
Dil, Din ve Kimlikleri

Hep tekrar edilen bir konudur: Türkler komşularıyla gerçek anlamda ilgilenmezler. Bütün merak “milli güvenlik” konusu etrafında yoğunlaşır. Komşunun tarihi, kültürü, dini hakkında kalıp yargılar yeterli kabul edilir. Herkül Millas, Geçmişten Bugüne Yunanlılar’da dilleri, dinleri ve kimlikleriyle Yunanlıları, dilin oluşum sürecini, antik Yunan’dan Hıristiyanlığa uzanan dinsel tarihi, Yunan milliyetçiliğinin doğuşunu anlatıyor.

İletişim Anadolu Uygarlıkları
Eski Anadolu ve Trakya Cilt 1
Başlangıcından Pers Egemenliğine Kadar

66 harita, 600 resim, 262 çizim, 10 tablo Anadolu, uygarlığın ilk adımlarının atıldığı, insanlık adına övgüye değer başarılarla dolu bir yarımadadır. Asya ve Avrupa arasındaki köprü konumuyla Mısır, Mezopotamya, Karadeniz havzası, Ege adaları, Suriye, Filistin, İran ve Girit’le sürekli bir siyaset, ekonomi, kültür ve sanat alışverişine olanak sağlamış ve uygarlığın ilk ışıkları bu topraktan saçılmaya başlamıştır.

Bak Bir Varmış Bir Yokmuş
Hafif Türk Pop Tarihi

Bak Bir Varmış Bir Yokmuş, ‘60’lardan bugüne “Türkçe sözlü hafif müzik”, “pop müzik” tarihi... Besteciler, sözler, yorumcular, albümler ve hikâyeleri... Tülay German, Ayten Alpman, Erol Büyükburç, Ayla Dikmen, Gönül Turgut, Ay-Feri, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Tarkan... Dergiler... Popüler Melodi, Müzik Kulübü, Diskotek, Hey, BoomMüzik, Blue Jean... Yarışmalar... Apollonia Festivali, Eurovision, Balkan Melodileri Festivali...

Doğu Karadeniz'de Devlet, Piyasa, Kimlik
İki Buçuk Yaprak Çay

Doğu Karadeniz ve Lazlar -belli kalıp tiplemeler ve medya eğlencesi dışında- kendi başına bir “konu” değildir pek. İki Buçuk Yaprak Çay, bu bölgeyi ve insanları, ayrı bir “dünya” olarak ele alıyor. Kapsamlı bir saha araştırmasına dayanan kitap, öncelikle Doğu Karadeniz’in son yüz yıllık tarihinde çayın oynadığı olağanüstü büyük rolü ortaya koyuyor.

Sovyet Sonrası Karmaşa
Kazakistan´da Şiddet ve Mülksüzleşme

Doksanlı yıllar boyunca insanlara, hayatlarını devam ettirebilmek için tek ve alternatifsiz bir sisteme mecbur oldukları anlatıldı. Kapitalizm ve onun iktisadî-siyasî mekanizmaları en akılcı, insan tabiatına en uygun seçenek olarak sunuldu; piyasanın hayatı en adilane bir şekilde düzenleyen mübadele biçimi olduğu tartışmasız kabul edilsin istendi.

İkinci Meşrutiyet Basınında
İmge ve Emperyalizm
1908-1911

Palmira Brummett, İkinci Meşrutiyet Basınında İmge ve Emperyalizm, 1908-1911’de mizah dergilerinde yayımlanan karikatürlerden yola çıkarak Osmanlı zihniyet dünyasına ışık tutuyor. Bu dönem üzerine daha önce akademik çalışmalara konu olmamış kaynakları inceleme nesnesi olarak seçen yazar, okuması son derece keyifli bir kitap ortaya koymayı başardığı gibi, gerçekten yeni bir açıdan tarihe bakmamızı da sağlıyor.

İçimizdeki Hapishane
Labirentin Sonu

Hapishaneler toplumların zuladaki resimleridir. Hapishaneler, arada sırada ceplerden çıkarıp bakmaya bile cesaret edilemeyen, duvarlar arasına hapsedilmiş dünyalardır. Türkiye’de siyasî mahkûmların varlığının devam etmesi, hapishanelerin zuladan sık sık çıkarılmasını gerektirir. Özellikle sol/sosyalist hareketlerin tarihlerinde hapishanede geçirilen dönemler üzerine devasa bir ‘güzelleme’ külliyatı oluşturulmuştur.

Umûmî Müfettişlikler (1927-1952)

Umûmî Müfettişlikler, Osmanlı siyâsî/idârî zihniyetinin ve uygulamasının Cumhuriyete devreden mirası olarak kabul edilebilir. Cemil Koçak bu eserinde Umûmî Müfettişlikler’in siyâsî, idârî, sosyal, iktisâdî ve kültürel misyonlarını ortaya çıkarmaya çalışarak, İçişleri Bakanlığı’na sürekli raporlar düzenleyen, memleketin “geri kalmış” bölgelerindeki “ıslah” çalışmalarını denetleyen, Kürt sorunu ile yakından ilgili, memleket sathında örgütlü bir bürokratik ağın gözden ırak bırakılmış/bıraktırılmış varlığına dikkat çekiyor.

Ağa, Şeyh, Devlet

Martin van Bruinessen'in bu kitabı Kürtler üzerine yapılmış ilk ve en kapsamlı saha araştırmasına dayanmaktadır. Kürt coğrafyası üzerine antropolojik ve sosyolojik verileriyle öne çıkan Ağa, Şeyh, Devlet, ilk baskısının yayımlanmasından bu zamana kadar, bölgedeki ardı arkası kesilmeyen köklü sarsıntılarla ve altüst oluşlara rağmen, klasik bir referans eser olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir.

Millî Mücadelede İttihatçılık

Erik Jan Zürcher’in Millî Mücadelede İttihatçılık adlı kitabı, millî mücadelede İttihatçıların rolünün resmî tarihte yansıtıldığından çok daha önemli olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmasına İzmir suikasti davalarını çıkış noktası olarak alan Zürcher, 1926’da, yani İttihat ve Terakki Fırkası kendini feshettikten tam sekiz yıl sonra İttihatçıların neden hâlâ tehlikeli sayılarak siyasal bir temizlik hareketine girişildiğini sorguluyor.

Kaos İmparatorluğu
Soğuk savaş sonrası dönemde Amerikan tahakkümü karşısında cumhuriyetler

Alain Joxe bu kitabında Hobbes, Makyavelli ve Clausewitz’in devlet anlayışlarından yola çıkarak Amerika Birleşik Devletleri’nin bütün dünya üzerindeki egemenliğini sorguluyor. Bu egemenliğin ne kadar askerî, ne kadar ekonomik olduğunu tartışıyor. Amerika Birleşik Devletleri terör karşısında, kesintiye uğrayan barış süreçleri karşısında cezalandırıcı gücünü kullanırken bu süreçlerin kesilme sebeplerini yeteri kadar değerlendiriyor mu?

İktidar ve Tarih
Türkiye'de "Resmî Tarih" Tezinin Oluşumu (1929-1937)

Geçmişin ihyası ya da tarihin ‘şimdi’ keşfi... Türk Tarih Tezi’nin iktidarın siyasî tasarruflarına bağlı olarak yaratıldığı ve geliştirildiği ‘altın çağ’ı ele alan İktidar ve Tarih; Türkiye’de “Resmî Tarih” Tezinin Oluşumu (1929-1937), Birinci ve İkinci Tarih Kongreleri’nden başlayarak hem tarih tartışmalarını hem de bu tartışmaların ders kitaplarına nasıl yansıdığını inceliyor.

Evliya Çelebi Diyarbekir'de

Farklı uzmanlık alanlarından beş yazarın ortak çalışmasıyla hazırlanan bu kitap, Evliya Çelebi’nin Diyarbekir üzerine yazdıklarını inceleyerek yepyeni bulgular ortaya koyuyor. Kitapta, her şeyden önce, Evliya Çelebi hakkında öteden beri tekrarlanan önyargıların nasıl oluştuğu üzerinde duruluyor. Evliya Çelebi Diyarbekir’de, Evliya Çelebi’nin yalnızca hoş ve eğlenceli hikâyeler anlatan, eseri abartılarla dolu, güvenilmez bir yazar olduğu yolundaki efsaneyi yıkıyor.

İşte Eseriniz!..
100 Göstergede Kuruluştan Çöküşe Türkiye Ekonomisi

Türkiye, 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde, inişli çıkışlı bir süreç yaşadı. Belli anları, durakları, dönemleri, alt-dönemleri, kırılma noktaları ve kavşakları var bu sürecin. Ama kabaca, bu 80 yılı, “1980 öncesi / 1980 sonrası” diye ayırmak gerekli. Milâdın 1980 olması, başta ekonomik, ama onunla beraber politik ve kültürel gerekçelere dayanıyor. Toplumsal alanımızın hangi ögesini araştırırsanız araştırın, 1980 öncesi ile 1980 sonrası arasındaki fark kendini belli eder.

Kalküta 1905-1971

Bu kitapta, 20. yüzyıl başındaki Svadeşi İsyanı ile 1971’deki Naksalit hareket arasında kalan zaman diliminde Kalküta’nın siyasi ve sosyal tarihi anlatılıyor: Manifestocuların ve terörist grupların, grevcilerin ve militanların, kadınların ve şairlerin Kalkütası; İngilizleri kovmak isteyen savaşçı Kalküta; Gandhi’nin önlemeye çalıştığı katliamlarla ve açlıkla dolu Kalküta; Montparnasse âşığı ressamların, Cannes’ın, Berlin’in ünlü sinemacılarının Kalkütası; Küba’daki, Pekin’deki, Cezayir’deki, Vietnam’daki gelişmelerle sarsılan Kalküta…