Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 9 / Dönemler ve Zihniyetler
Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce dizisi Dönemler ve Zihniyetler cildi ile tamamlanıyor. 19. yüzyılda başlayan Osmanlı-Türk modernleşmesi ve bunun siyasal düşünce âlemi üzerindeki etkisi farklı kaynak tartışma, aktör ve hareketlerle ortaya konuyor. Dönemler ve Zihniyetler bu süreç içerisinde yaşanan farklı tartışmaları ve bu tartışmaların aktığı farklı mecraları bir araya getirirken, siyasal düşünce dünyamızın zenginlik, farklılık ve “araz”larının bir dökümünü sunuyor.
Ayıntab'tan Gaziantep'e Yeme İçme
Yarısı Akdeniz bölgesinde, yarısı Güneydoğu Anadolu'da; hem Akdenizli hem Doğulu... Gaziantep tarih boyunca büyük şehir olma özelliğini hep korumuş. Anadolu ile Arap dünyası arasındaki geçiş yollarının üzerinde olduğundan, bu yollardan geçen bütün kültürlerden etkilenmiş.
Belgelerin IşığındaErmeni Meselesi
II. Meşrutiyet döneminde mebus olan Krikor Zohrab’ın, Avrupa kamuoyunu harekete geçirmek üzere 1913’te Marcel Léart ismiyle kaleme aldığı bu kısa metin, imparatorluk tebaası olarak Ermenilerin sosyal, iktisadi, kültürel ve hukuki durumlarını da verilerle izah ederken, Ermeni meselesi konusunda yapılması istenenlerin de kapsamlı bir dökümünü sunuyor.
Türkiye Coğrafyası
Marcel Bazin ve Stéphane de Tapia’dan, Türkiye’yi çok geniş kapsamda ve detaylı bir şekilde incelerken, aynı zamanda zihinlerde yer etmiş coğrafya kavramını da değiştirebilecek nitelikte bir çalışma.
Türk MetinlerindeKonstantiniye ve Ayasofya Efsaneleri
Türkler “Kostantiniye”yi 1453’te fethettiler ve şehrin kuruluşuna ve o vakte kadar sembolik merkezi kabul edilen Ayasofya’ya ilişkin bir efsane geliştirdiler. Bu efsane, Bizans, Arap, hatta Helen yazılı metinlerindeki temalardan örülüydü. Araştırma literatürünün yıllardır tanıdığımız isimlerinden Stefanos Yerasimos, bu efsanenin imparatorluk tartışması ve ideolojisi ile ilişkisini araştırıyor. Osmanlı padişahları, Bizans başşehrinin temel sembolü Ayasofya’yı yeniden değerlendirerek, hatta anlamlandırarak, Bizans imparatorlarının projelerini sürdürme zorunluluğunu mu hissetmişlerdi? Yoksa lanetli şehir Kostantiniye ebediyen yok mu edilmeliydi? Stefanos Yerasimos, efsanenin oluşumunu ve gelişme aşamalarını inceleyerek, metinleri tahlil ederek ve tarihî bağlamla çelişkilerini araştırarak, bu efsaneyi yeniden ayakları üstüne oturtuyor.
Kısa Osmanlı-Türkiye TarihiPadişahlık Kültürü ve Demokrasi Ülküsü
Tarihe devlet zaviyesinden değil “aşağıdakilerin” hizasından bakan tarihçi Kudret Emiroğlu, Demokrasi Ülküsü peşinde, neredeyse ezel-ebed bir Padişahlık Kültürü’nün tahlilini yapıyor.
Modern Türkiye'nin İnşasıDoğu Anadolu’da Ulus, Devlet ve Şiddet (1913-1950)
Uğur Ümit Üngör, farklı etnik kimliklerin yıllarca beraber yaşadığı bir sosyal hayatın merkezi olan doğu vilayetlerinin, milliyetçi seçkinlerce nasıl nüfus politikalarının odağı ve kitlesel şiddetin sahnesine dönüştürüldüğünü gösteriyor.
İzmir 1830-1930 Unutulmuş Bir Kent mi?Bir Osmanlı Limanından Hatıralar
1922’deki büyük yangın, İzmir’in tarihinde önemli bir kırılma noktası oluşturur. Bu olay, 19. yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun en ihtişamlı şehirlerinden biri sayılan İzmir’i karanlık bir unutulma dönemine hapseder. Yine de, bu parlak liman şehri kendi küllerinden yeniden inşa olmayı başardı.
Elinizdeki kitap, daha çok bu yangından önceki İzmir’i, yani Osmanlı İzmir’ini inceliyor.
Parçalanan Devrim DüşleriOsmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Hürriyetten Şiddete
Farklı etnik-dinî grupları barındıran Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş coğrafyasında, dünyada yükselen devrim dalgalarından ve meşrutiyet hareketlerinden de etkilenilerek, 1908’de meşrutiyet ilan edildi. 1789 Fransız Devrimi’nin sembollerinden “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganını öne çıkararak Osmanlı yurttaşlığı yaratmayı amaçlayan bu devrim, Parçalanan Devrim Düşleri’nde, ülkedeki baskın olmayan gruplar açısından inceleniyor.
Devlet Olma ZanaatıOsmanlı’dan Bugüne Kamu İcraatı
Tarih, siyaset bilimi, sosyoloji, antropoloji ve coğrafya alanlarında çalışan birçok ismi bir araya getiren bu çalışma, Osmanlı’nın son dönemlerinden günümüze Türkiye’de devlet erkinin pratikte nasıl kullanıldığını farklı açılardan inceliyor.
Büyük Felaket'ten SonraSoykırım'ın Gölgesinde Ermeni-Türk İlişkileri
Thomas de Waal, 1915-1916 sonrası Ermenistan-Türkiye ilişkilerini ortaya koyuyor. Soykırımın yaşandığı yıllardan günümüze, bu iki ülkenin kurmaya çalıştığı ancak bir türlü başaramadığı ilişkinin gidişatını ele alıyor. Tarafsız bir gözlemle, hem Ermenilerin Soykırım’ı neden bir türlü aşamadığını, hem de Türklerin direndikleri inkâr politikasını inceliyor. Sınırın kapanmasından “futbol diplomasisi”ne, Zürih’te yapılan protokollerden Hrant Dink katliamına, Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nin ibadete açılmasından Azerbaycan’ın bu iki ülkenin girişimlerine balta vurmasına dek uzanan çok farklı süreçleri, bu iki ülkenin geçmişi nasıl geride bırakarak sağlıklı bir ilişki kurabileceklerine dair sunduğu öneriler eşliğinde tartışıyor.
Osmanlı İstanbulu'nda Asayiş 1879 - 1909
Fransız tarihçi Noémi Lévy-Aksu, Osmanlı İstanbulu’nun asayiş meselesini, II. Abdülhamid’in Zaptiye Nezareti’ni kurduğu tarih olan 1879’la, bu nezaretin yerine Dahiliye Nezareti’ne bağlı Emniyet-i Umûmiye Müdüriyeti’nin oluşturulduğu 1909 arasındaki dönemi esas alarak anlatıyor ve Osmanlı’nın son döneminde sarayla tebaa arasındaki ilişkinin çeşitli veçhelerine ışık tutuyor.
Osmanlı’da Kürt MilliyetçiliğiKimlik, Evrim, Sadakat
Osmanlı’da Kürt Milliyetçiliği, 19. yüzyılın sonunda tüm dünyayı ve imparatorluk coğrafyasını etkisi altına alan milliyetçiliğin Ortadoğu’nun en önemli bileşenlerinden birini, Kürt kimliğini, nasıl biçimlendirdiğini imparatorluk, âyan, aileler/aşiretler, kişiler ve sosyal-siyasal değişim üzerinden tartışıyor.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 4 / Milliyetçilik (Ciltli)
Milliyetçilik, Türkiye’de siyasal ideolojiler zemininde neredeyse siyaset-ötesi ve ideolojiler-üstü bir temel ilke konumunda. Farklı ideolojik donanımlarla ve referanslarla eklemlenebilmesinin ona kazandırdığı bu yaygınlık, hegemonik bir gücü ifade eder mi?
Selânik 1850-1918
Bu kitapta Selânik’in “altınçağı” olan dönem ve bu dönemin sona erişiyle ilgili farklı bakış açıları, değişik kesitler bulacaksınız.
Osmanlı MüzeciliğiMüzeler, Arkeoloji ve Tarihin Görselleştirilmesi
Müze kurumu, Osmanlı İmparatorluğu’na Avrupa’dan ithal edilmiş olmakla birlikte, kendisine özgün bir yol çizmiş. Osmanlı müzeleri, Batıcılık-Doğuculuk çatışmasından uzaklaşarak, hatta Batıcılığı kullanıp emperyalizme karşı koyarak, oluşum halindeki bir ulusal kimliği simgeleyebilmiş.
Osmanlı Devleti'nde Avrupa İktisadi Yayılımı ve Direniş 1881-1908
Quataert özellikle madencilik, tren yolu, tütün rejisi ve liman işletmelerinde şekillenen, Osmanlıların Avrupa iktisadi yayılımı karşısındaki etkileşim biçimlerini, tutumlarını ve karşı koyma pratiklerini ele aldığı bu eserinde, Osmanlı toplumsal hayatının daha önce incelenmemiş yönlerine odaklanıyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Hoşgörü Söylemi (1545-1566)
Türkiye’de hâkim siyasal söylemde “Osmanlı hoşgörüsü” muteber bir motif, sevilen bir mit. Devrim Burcu Eğilmez, zengin bir teorik ve birincil kaynak birikimine dayanarak bu miti incelemeye alıyor.
Kutsal Roma İmparatorluğu ve OsmanlıKüresel Emperyal İktidardan Mutlakıyetçi Devletlere
Titiz araştırmacılığını özcü yaklaşımlara mahsus kavram ve kategorilerden kaçınan bir nesnel bakışla takviye eden Birdal’ın bu çalışması Türkçede Kutsal Roma İmparatorluğu’yla ilgili yapılmış ilk karşılaştırmalı analizlerden biri olma özelliğini taşıyor.
Türkiye Sol Tarihine NotlarTarih ve Toplum Yazıları
Türkiye Sol Tarihine Notlar, 1984-1993 arasında yazarın Tarih ve Toplum’da yayımlanan sol üzerine araştırmalarına dair yazılarını bir araya getiriyor.
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 5 / Muhafazakârlık (Ciltli)
Muhafazakârlık bir duruş, düşünüş olarak muhafazakârlık evrensel bir fenomen midir; dolayısıyla bireysel psikolojilere ya da kolektif tasarımlara indirgenebilir mi, yoksa tarihsel ve toplumsal göreliliklere bağımlı mıdır? Öte yandan, muhafazakârlık gelenekselcilik ya da reaksiyonerlikle özdeş midir yoksa farklı bir eşiğe mi işaret eder?
19. Yüzyıl Osmanlı Devleti’ndeİhtida ve İrtidad
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ihtida ve irtidad politikalarına odaklanan bu araştırma, 19. yüzyıl Osmanlı bağlamında ihtida ve irtidadı farklı kılan noktaları inceleyerek, etnik milliyetçilik, vatandaşlık, hayalî cemaate dahil olmak, hayalî cemaatten dışlanmak ve kimlik inşasının sosyal politikası kavramları aracılığıyla kapsamlı bir tartışma yürütüyor.
150. Yılında Das KapitalOsmanlı’dan Günümüze Türkiye’deki Serencâmı
Mehmet Ö. Alkan, 150. Yılında Das Kapital’de, hem çevirilerin hem de sosyalist hareketin Türkiye tarihindeki macerasını anlatıyor.
Adalet, Ahlâk ve NizamOsmanlı Siyasetnameleri
Orhan Keskintaş, Osmanlı öncesi islâm siyasi düşüncesinin temel ayrımlarından birini, “istikrar teolojisi” ile “nizam ontolojisi” arasında koyuyor. Bu ayrışma, belki onun modern islâmcı düşüncenin siyasal alanı merkeze alan açıklama çerçevesine getirdiği eleştiriyle de birlikte düşünülmeli. Yazar, Osmanlı siyasi düşünce deneyiminin mirasını, birlikte yaşam imkânının bilgisi için değerlendirmeyi öneriyor. Zengin bir malzemeyi esnek bir analitik çerçeve içinde kullanan bir düşünce tarihi seyahati.