Türkçe Edebiyat - 9. sayfa

Taşikardi

Hakan Karakaşoğlu, Safiye’yi kaybeden İstanbul sokaklarında, kaderin ve azabın kuytularında pulp bir serüven anlatıyor. Taşikardi, zamanı döndürmek isteyen büyük arzunun romanı...

Dünyadan Aşağı

Gaye Boralıoğlu, su gibi akan berrak bir dille, seneler sonra dahi konuşulacak yeni bir roman karakteri resmediyor, sıradışı ve yanıbaşımızda.

O Sızı Hep Yoklar

İlyas Barut, ağır akan bir nehir gibi taşrayı, alaturkayı, suç ve cezayı anlatıyor. “Geçmiş, belli belirsiz hatırladığımız, bazen kafamıza göre tamamladığımız bir rüya galiba.”

Gozo ve Sagre

Gozo ve Sagre, gün ışığını arayan fantastik bir grafik roman, trajik bir “dünya tarihi”. Yaklaşan karanlık, kaosun arifesi.

Emine'nin Yanında Konuşulmayacak Şeyler

Emine’nin Yanında Konuşulmayacak Şeyler eski geceleri, çocuk aklında kalan yaraları, mahalle kokusunu anlatıyor. Üstümüzde gökyüzü, ufuklara karşı…

1951

Levent Cantek’in senaryosu ve Sefa Sofuoğlu’nun sakin çizgileriyle 1951, usul usul koyulaşan bir yenilginin grafik romanı.

Kıyıdan Uzakta

Mehmet Eroğlu, tarzının çok ama çok dışında, başka türlü bir hikâye anlatıyor, yalana dolana, sürüsüyle yeknesaklığa, bulutlu hayata meydan okuyan bir kadını konuşturuyor.

2018 Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi

Artık bir klasik haline gelen Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi, 2018'de de masanızda...

Noktalı Virgülle Biten Bir Kitap

Batıkan Köse, muktedirlerin izahına mizahla karşılık vermek lazım diyerek başlıyor işe ve ustaca biçimlendirdiği taşlarla duvarlar örüyor, takılar tasarlıyor, yollar döşüyor. Noktalı Virgülle Biten Bir Kitap, noktaya mecbur olmadığımızı, çağrışım denen şeyin bize bin bir seçenek sunduğunu gösteren öyküler.

Rüyadaki Kadın

Abi ile kardeş, âşık ile maşuka, veyahut iki sıkı dost arasında salınıp duran bir sarkacı anlatıyor Kemal Selçuk. Rüyadaki Kadın tek başınalıktan baş başalığa, oradan da kalabalıklara geçişin romanı.

Avuntular

Ömer Arslan, sessizce geçip giden insanları anlatıyor, her gün bir şeylerle avunan insanları… Günün yorgunluğunu. Avuntular, taze bir iç dökme öykümüze, tutsaklık parçaları, unufak.

"Aslında..."

“Sinemanın atına binmiş, edebiyatı kırbaç yapmış” bir yazarla söyleşiler… Hekim sıfatıyla hastalarının, yazarlığıyla Anadolu’nun sır kâtibi olan Ercan Kesal, edebiyatla ilgili, eserleriyle ilgili, memleketle ilgili, hal-i pürmelâlimizle ilgili, taşrayla ilgili, insan halleriyle ilgili, umut ve direnişle ilgili, ahlâkla ve vicdanla ilgili, sinemayla ilgili sohbet ediyor bizimle.

Uyku Sersemi

Hakan Bıçakcı, kaybolan maziyi, vinçleri, kamyonları, sahte ay ışığını, uykusuzluğu, kötü rüyaları anlatıyor. Görünmez elin hırsla yırttığı sayfalar...

Kolpa

Kolpa, oradan oraya savrulan bir delikanlının romanı. Uçurumun ve zamanın kıyısında… Ece Erdoğuş, tel tel dokunuyor ergen iştahına ve ruhuna. Sokakları ve yavanlığı anlatıyor, fısıldayan ve bağıran bir sesle.

Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?

Figen Şakacı, Bitirgen’le başlayan Pala Hayriye ile süren üçlemesini Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı? ile tamamlıyor. Bir ömrü anlatıyor, bir kadının varlığını, yokluğunu, izlerini, cümlelerini, gürültüsünü...

Gündönümü

Kerim Özcan, cami avlusuna inen kaybolmuşluğu anlatıyor, yok sayılanı, yıllar yıllar öncesinden kalan sızıyı. Tek tek acılı sözcüklerle geliyor Gündönümü.

Deniz Gülümsüyordu Uzaktan

Deniz Gülümsüyordu Uzaktan, erken gitmenin ve geç kalmanın, bir türlü yakalayamamanın romanı. Serhan Ergin, ustalıkla deniz kenarlarını anlatıyor. Usul usul çöreklenen yavaşlığı, yarım kalmışlığı...

Bulut Bulut Üstüne

Ethem Baran gündelik hayattan yalın kesitler aktarmadaki, herhangi bir insanın başına gelebilecek herhangi bir olayı anlatmadaki ustalığına sağlam bir halka ekliyor Bulut Bulut Üstüne’yle.

Her Şey Dahil

Kerem Aslan, yarı karanlıkta bir zamanı anlatıyor; eve sığınan, evi bulan ve özleyen ince bir hüznü.

Uğultular

Gönül Kıvılcım; Kader’in, Dolunay’ın, Melek’in ve ormandaki diğerlerinin hikâyesini anlatıyor… Tarihi olmayan zamanın, kadınların…

Soğuk ve Temiz

Soğuk ve Temiz, yokluğun, merhametsizliğin ve hesaplaşmanın romanı. Bir kâbus tortusu… Melike Uzun, acının içinden geçerek yazıyor. Dünya dönüyormuş!

Deli Bal - Kanatları Ölü Açıklığında

Pelin Buzluk’un biri Yaşar Nabi Nayır diğeri Selçuk Baran Öykü Ödülü almış iki kitabı bir arada…

Telef

Telef, zifiri karanlığın ağıt romanı. Hep hatırlanan, her cumartesi hatırlatılan genç ölümler… Attilâ Şenkon, ayrı ayrı zamanlarda, yan yana duruyor yangınlarla. Gecenin ortasında kelebek yumuşaklığı…

Çay Güzeli

İsmail Saymaz, Ovit Dağı’nı aşmaya çalışanların, aşıp da hayata iyi kötü tutunanların izini sürmeye çağırıyor bizi. Çay Güzeli, siyah beyaz fotoğraflarda başka renklerin de olduğunu gösteren hikâyeler.