Yavaş Tren
Sıdıka, Sıkılhan, Lezzet Lalesi, Sarı Dobra, Bilim Güncesi ve Yavaş Tren öyküleri...
“Yavaş trenin penceresinden son kareler bunlar: Demir tozuyla işlenmiş sarı istasyon binaları, camları çiçekli, ufak bahçeli demiryolcu lojmanları, ahşaptan dev banklar... Tren süzülürken adeta ağır ağır içlerinde dolaştığın Kumkapı meyhaneleri, balıkçılar, hat boyu, henüz King Kong kakası-insan konservesine dönüşmemiş rengârenk küçük şehir evleri, içinde ışıklar oynaşan son insan yuvaları...”
Müptezeller
Müptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak. Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor.
Berber
Berber, bir katilin hikâyesi, uzun bir kıyametin, karanlık bir kuytunun... Tayfun Pirselimoğlu’ndan ustaca yazılmış bir muamma, bir kara roman.
Mavinin Reddi
Ahmet Karcılılar, tuhaf bir ölümü anlatırken okuyucuya bir resmin monografisini sunuyor. Mavinin Reddi uzun bir sessizliğin ardından gelen derin, akıntılı, sert bir polisiye.
Sağ Elim Doluydu
Sağ Elim Doluydu kısa, iyimser hikâyeler. Güneş her gün doğuyor, gerisini âşıklara sorun.
En Eski Yüz
Pelin Buzluk, şehrin en koyu gecesinin öykülerini yazıyor En Eski Yüz’de. Kuruyan, gelip geçen. Doğan güne karşı. Hayat, izbe bir meyhanede tek başına bir kadın…
Valizdeki Mektup
Menekşe Toprak, Türkiye’den Berlin’e, oradan Viyana’ya uzanan tozlu yolları, bu yollarda savrulan hayatları anlatıyor. Arafta nefes nefese.
Eksik Bir Şey
Sami Özbil, aşkın yavaşlığı ve yumuşaklığıyla politikanın hızı ve şiddetini aynı tuvalde resmediyor.
Karahindiba
Sinan Sülün, işsizliği, çeyrek biletleri, bir pelikanın ürperen tüylerini, uzun yolu, eski tanışları, inmeyen şişlikleri anlatıyor.
Ne Yapabilirim?Geleceğe Kartpostallar
“Düş gücünün avukatı” Gündüz Vassaf’tan barışa, özgürlüğe, haksızlıkları vurgulamaya, düşlemeye, değişime, birlikteliğe, geleceğe dair şiirsel bir kitap…
Edebi Aforizmalar
Edebi Aforizmalar, Eroğlu ile yapılmış uzun bir söyleşiyi ve on dört romanından alıntılanan cümleleri içeriyor. Aşkla, edebiyatla, hayatla ilgili, olup biteni sorgulayan ve huzursuz eden sözler... Yazarın dünyasını, meseleler karşısındaki direncini, öfke ve heyecanını, edebi yalnızlığını, çalışma tutkusunu gösteren bir Eroğlu kitabı.
4 Hane 1 Teslim
4 Hane 1 Teslim babalar ve oğullarının, anneler ve kızlarının, sersefillerin, arafta kalanların, hayallerinden uzağa düşenlerin romanı… Haneler, aileler… Dualar ve beddualar…
Al da At DercesineFutbol Öyküleri
Futbolu halkın afyonu olarak görmeyenlerin, endüstriyel futbola karşı çıkanların, ufak ufak takılanların, sıradan insanların ve figüranların anlatıldığı öyküler. Al da At Dercesine, edebiyatçı gözüyle futbol. Neşeli, oyunbaz ve âşık.
Tuhaf hikâyeleri sever misiniz?
Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz? gençliğin ve deliliğin tuhaf renkleriyle dolu. Tek mekânda çığlık çığlığa, kurmaca içinde kurmaca… Roman içinde roman… Barlar, hastaneler, Kadıköy’de sokaklar, daracık evler…
Cemiyet Kaçkını
Cemiyet Kaçkını edebiyatı hayatın ta kendisi olarak gören karakterlerin romanı…
Gözyaşı KonağıAda, 1876
Şebnem İşigüzel, neşeli, aşk dolu, hayat dolu bir romanla yeni bir ses katıyor, sesine… edebiyata…
DünyalılarBilimkurgu Öyküleri
Dünyalılar, TBD Bilimkurgu Yarışması’nda 2011-2015 yılları arasında derece alan öykülerden yapılmış hararetli bir seçki.
Jar
Jar, masalsı, büyülü ve yalın bir roman… Bir Arkanya romanı… Kemal Varol’un ilk romanı.
Vur Ulan VurLinç Öyküleri
Vur Ulan Vur’da linç saldırılarının neredeyse yarı-resmî kurbanı olan Kürtlerle ilgili öyküler de var, mağduru “müphem” öyküler de..
Çanlar
Gün Zileli, Bolşevik Devrimi’nden Gezi Parkı’na, şimdiki zaman direnişlerine, isyanla ve yaşam iştahıyla geçen bir ömrü anlatıyor. Dirençli, sokağı çağıran, gencecik.
Varoş
Mustafa Yurthan, yeni yazar. Varoş ilk roman… Dünya dönüyor, ay usul usul yükseliyor, kitaplar böyle yazıyor.
Öyle miymiş?
Ne yapacaksın bir düzen var, ilahî düzen, yaprak düşüyor, güzelim kuşlar huzurda el pençe bekliyor, insan kendisi tokken başkalarının da hep bir şekilde doyurulduğunu sanıyor, yemiştir bir şey diyor, doymuştur, içmiştir, içmez olur mu, yoksa ölür diyor, ama ertesi gün ölü mü diri mi bakmıyor.
Evlerimiz Poyraza Bakar
Evlerimiz Poyraza Bakar ince bir yaz hırkasıyla gidilen çay bahçelerinin, bozkırda tek tük yükselen kavak ağaçlarının, öğle ezanı okunurken durgunlaşan kasabaların hikâyeleri. Ethem Baran, usul usul anlattığı taşrasını özenle istifliyor. Ustaca ve bozkır kokan.
Devrim Bize Güldü Geçti
Devrim Bize Güldü Geçti, Akpınar köylüsünün “darbe” ve “komünizm” ile imtihanının neşe yüklü buruk hikâyesi.