Türkiye'de Milli Şef Dönemi Cilt 1Dönemin iç ve dış politikası üzerine bir araştırma
Koçak’ın iki ciltlik araştırması, Atatürk döneminin son siyasal tecrübelerinden Savaş’ın bitimine dek uzanıyor: Türkiye, dış politika açısından “netameli” ve bir dönemi geride bırakmış; iç siyasal gelişmeler, bugün bile izleri silinmemiş karar, uygulamalarla biçimlenmiş, iktisadî alanda önemli değişimler yaşanmıştır.
İstanbul'a Bir Kent Kondu: Ümraniye
Sema Erder’in yönettiği ve yazıya döktüğü, Ümraniye’yi bir “konut alanı” olarak inceleyen, örneğine pek rastlanmayan değerdeki bu alan araştırması kitap olarak yayımlandığı yıl (1996), “Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü”nü kazandı. Gecekondulardan “aile apartmanları”na, muhtarlardan “belediyeciler”e, hemşehri derneklerinden arkadaşlık ilişkilerine, kısa sürede kendi işini kuranlardan işsizlere, memleketlerin buluştuğu yeni “memleket” Ümraniye...
Türk-Yunan İmparatorluğuArabölge Gerçeği Işığında Osmanlı Tarihine Bakış
Kitsikis’in Türk-Yunan İmparatorluğu üzerinden yansıtmaya çalıştığı temel tez, Yunan milliyetçilerini öfkelendirmiş, tarihçiler arasında tartışma yaratmıştı. Yazarın kendi sözleriyle: “Osmanlı İmparatorluğu, Yunanlılar için ‘400 yıllık bir kölelik’ dönemi değil, tam tersine, Yunan kültürünün kesin surette katkıda bulunduğu ve Yunanlıların öğünç duymaları gereken, evrensel tarihin görkemli bir yapıtıdır.”
İstanbul Haneleri
1880-1940 döneminin İstanbul’u ve İstanbullu’su evlilik, aile ve doğurganlık ilişkileri açısından ele alındığında, tahmine ve kanıya dayalı çizgilerin çok dışında bir tablo çıkıyor ortaya. İstanbul, başka bir Müslüman kentinde ya da Ortadoğu kentinde rastlanmamış özgün bir modelin sahnesi olarak gösteriyor kendini.
TekinalpBir Türk Yurtseveri
Moiz Kohen ya da Türkleşmiş adıyla Munis Tekinalp: Yahudi kökenini hep ikinci plana itmiş; dindaşlarını da bu yola çekmeye, Sela- nik’ten İstanbul’a kadar tüm Yahudileri “Türkleştirme”ye çalışırken işi onlara yeni bir “On Emir” önermeye kadar bir Türk milliyetçisi... Saygın araştırmacı Prof. Jacob M. Landau’nun hazırladığı kitapta, Tekinalp’in Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan düşünsel serüveni, hem kendi yazılarından örneklerle hem Landau’nun değerlendirmeleriyle akıyor.
Mezopotamya ve Eski Yakındoğu
53 harita; 342’si renkli 468 resim Mezopotamya haklı olarak “uygarlığın beşiği” diye adlandırılmıştır. Toplumsal kalkınma ve insanlığın ilerlemesi için gerekli temeller, antik dünyanın Dicle ile Fırat ırmakları arasında uzanan (Mezopotamya, Yunanca Mesopotamia “ırmaklar arasındaki ülke” anlamına gelir) ve bugün Irak ve Suriye olan toprakların bir bölümünü kapsayan bu bölgesinde atılmıştır.
Aleviler, Sünniler ve... Öteki Sivas
Sivas: Bir “ateş” şehri; 16. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan kesintisiz göçün, “kaçış”ın çıkış noktası; bir dönem Birlik Partisi’nin, Aleviler’in kalesi; madımak bitkisinin, Madımak türküsünün ve Madımak Oteli’nin toprağı... Yüzyıllar öncesinden bugüne Sivas’ın ve “Sivaslı”nın hikayesi.
Devlet ve İşadamları
Cumhuriyet’in ilk yıllarından 90’lara, Türkiye’nin “girişimcilik” tarihi ve devletle işadamlarının bir türlü gevşemeyen ilişkileri... Holdingleşme eğiliminin köklerinden liberalizmin tanımına ve Türkiye’deki algılanış biçimine, girişimci derneklerinin işlevinden Türkiye’nin iktisat politikalarındaki dönüm noktalarına... Yetmiş küsur yıllık bir süreç üzerine derinlikli tezler...
Sokak Savaşı Yılları
68 kuşağının önemli isimlerinden, hem Doğulu hem Batılı, aileden solcu, bugün hala solcu, 68’de çok gezinmiş çok dolaşmış bir eylemcinin, Tarık Ali’nin tam anlamıyla “uluslararası” anıları, değerlendirmeleri: İngiltere, Fransa, ABD, Vietnam, Bolivya, Kamboçya, Almanya, SSCB, Küba, Prag... Che, John Lennon, Mick Jagger, Castro, Pol Pot, Regis Debray... Ve bugüne ait bir final, Yeni Sağ’ın rüzgarına kapılan 68’lilerin “manevî akıbetleri”.
İstanbul'da Gündelik Hayat
Nüfus, cemaatler, tarikat faaliyetleri, esnaf gelenekleri, eğlence kültürüyle Osmanlı dünyasının merkezi İstanbul ve İstanbul’da yaşayanların, İstanbullu olanların kimlik arayışları... Yeniçeriler’in, Mevlevî dervişlerinin, Beyoğlu levantenlerinin ve diğerlerinin kültürle, şehirlerle, mekanlarla alışverişleri; hayatlarına çizdikleri çizgilerle paylaşım alanı dışında bıraktıkları.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyalizm ve Milliyetçilik (1876-1923)
Lozan Antlaşması’na kadar “azınlık” olarak tanımlanmayan etnik ve dinî unsurlar; çerçeveyi biraz daraltırsak gayrı-müslim Osmanlılar hemen hemen bütün Batılılaşma akımlarında olduğu gibi sol fikir ve hareketlerin yayılmasında da öncülük etmişlerdi: Bugüne kadar ışıkla ve yazıyla gerektiğince buluşamamış, önemli bir tarih kesiti. Zürcher, Feroz Ahmad, Adanır, Dumont, Noutsos, Yalımov ve Ter Minassian'ın makaleleriyle...
İstanbul Kazan Ben Kepçe
Tamamlandığında İstanbul’u temel alan bir gündelik hayat ve sosyal tarih ansiklopedisi niteliği kazanacak Sermet Muhtar Alus Kitapları’nın ilki... Alus’un 1938-39 yıllarında Akşam gazetesinde tefrika edilmiş yazılarından derlenen bu kitap, eski İstanbul’un semtlerini ve insanlarını anlatıyor.
İşini bilen bir memur: Engin CivanBir Prensin Hisseli Hikayesi
Engin Civan’ın vurulmasıyla görüntüye giren hem çok şaşırtıcı hem çok “sıradan” olaylar zinciri üzerine bir araştırmacı gazetecilik çalışması. Civan’a sıkılan kurşunlar, sımsıkı kapalı bir kara perdede delikler açmıştı. Bir Prensin Hisseli Hikayesi, perdedeki delikleri genişletmeye hatta perdenin arkasına sızmaya çalışan bir gazetecilik ruhunun bol belgeli ürünü işte.
Türkler ve Tatarlar Arasında 1394-1427
Tarihi hem de 600 yıl öncesini bir esirin kaleminden okuyabilmek... Niğbolu Savaşı’nda Türklerin, altı yıl sonra da Timur’un ordusunun eline esir düşen Schiltberger’in Bavyera’da başlayıp Anadolu’ya, Asya’nın ortalarına hatta Sibirya’ya kadar uzanan ve yine Bavyera’da biten macerası; geniş bir coğrafyadan gündelik hayat gözlemleri.
1908 Devrimi
Bu kitapta 1908 Devrimi'ne giden yolun hikâyesi anlatılıyor. Türk tarih yazımında kabullenilmiş "2. Meşrutiyet" tanımı, 1908'de yaşanan siyasal dönüşümün çapını yansıtmaktan uzaktır. Zira 1908'de "meşrutiyet" çerçevesini aşan bir siyasal rejim değişikliği olmuştur. Hükümet artık yalnızca halk tarafından seçilmiş bir meclise karşı sorumlu hale gelmiştir.
...
Eski Yunan Tarihi
Günümüz Batı uygarlığını anlayabilmenin yolu, öncelikle eski Yunan tarihini ve uygarlığını bilmekten geçer. Fakat şu da bir gerçektir ki, eski yunan uygarlığının filizlenmeye başladığı yer Batı Anadolu, özellikle lonia’dır. Kent-devlet-lerinin ortaya çıkışı, sikkenin icadı, ilk doğa filozoflarının yurdu ve biilmsel düşüncenin temeli lonia’dadır. Bu kitapta, eski Yunan tarihi kronolojik bir düzen içinde ana çizgileriyle ele alınıyor.
İstanbul'dan Sayfalar
İstanbul’u, kenar mahallelerinden surlarına, kahvelerinden kütüphanelerine, mezarlıklarından meyhanelerine gezmiş, tanımış bir “İstanbulsever”den hem araştırma hem sohbet... Babıali’den aydın portreleri, Beyoğlu’nda Venedik Sarayı, Fransız Devrimi’yle İstanbul’un ilişkisi, Gümüşsuyu-Taksim hattından son yüzyılın panoraması; İlber Ortaylı’nın gözünden, az bilinen bir İstanbul.
Galata Köprüsü
Galata Köprüsü, altıyla üstüyle Köprü’yü ama “eski ve hakîki” Köprü’yü özleyenlerin kitabı. Necdet Sakaoğlu’ndan “Haliç Köprülerinin Kısa Tarihi”, Refik Durbaş’ın Köprü üzerine yazıları ve Köprü’yü yazarken kentin de tarihine renk savuranlar: Sait Faik’ten Orhan Veli’ye, Fazıl Hüsnü’den Can Yücel’e, Yaşar Kemal’den Nazım Hikmet, Mehmed Kemal ve Refik Halid’e lokma lokma Köprü tarihi...
Şirket -i Hayriye
Nerede Şirket-i Hayriye’nin o güzelim Boğaz vapurları? Nerede o vapurların usta kaptanları, saygılı yolcuları? O ahşap yalılar, tenteli kayıklar, çilekeş çatanalar, burnu havada alamanalar? O kocaman yelkenliler, çektiriler nerede? Hepsi de otomobillerin, hantal otobüslerin, dev köprülerin kurbanı oldu. Hem de birdenbire.
Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği
Japon araştırmacı Arai, Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliğinin önünü açan Meşrutiyet dönemi milliyetçilik akımını inceliyor. Türk milliyetçiliğinin hep laikleşme-Batılılaşma çizgisinde olmadığını, başlangıçta İslamlaşma-‘muasırlaşma’ çizgisinin baskın olduğunu saptıyor. Batılı olmayan ülkelerin çağdaşlaşma tarihine Batı standartlarıyla yaklaşmanın uygunsuzluğunu savunan Arai, bu savına bir özgün kuramsal yaklaşım örneği sunuyor.
Milliyetler ve Sınırlar
Barış ve demokrasiye dayalı bir “yeni dünya düzeni”nin kurulacağı beklentileri, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’daki savaş meydanlarında imha olmak üzere. Kendiyle barışık, çok-kültürlü demokratik toplumların henüz çok uzağındayız. Batılıların “Doğu Sorunu” diye adlandırdığı sorunlar yumağı dirildi. Yerasimos, ’80’lerin ortalarından başlayarak kaleme aldığı jeopolitika yazılarında bu ürkütücü gelişmenin nedenlerini arıyor; Birinci Dünya Savaşı ile birlikte tarihe karışan Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Rus imparatorluklarının dağılmasıyla gündeme gelen uluslaşma ve ulus-devlet sınırlarının çizilme süreçlerini inceliyor.
İslâm Felsefesi Tarihi Cilt 1Başlangıçtan İbni Rüşd’ün Ölümüne
İslâm İrfanı’nın derinliğine nüfuz etmeye çalışan Corbin, İslam araştırmaları alanında saygın bir isimdir. İbn Rüşd’e kadarki dönemi kapsayan incelemesinde, akılcılık-nakilcilik ayrışmasının oluşumunu konu ediyor ve daha sonraki dönemlerde meydana gelen gelişmelere de ana çizgileri ile değiniyor.
Bir Yaşam Öyküsü: Vanessa Redgrave
3 Ocak 1937 günü bir kar fırtınasının ortasında doğmuş. Doğumunu Laurence Olivier sahneden müjdelemiş. Dört kuşak tiyatrocu bir ailenin kızı, İngiliz tiyatrosunun en önemli oyuncularından biri, Julia gibi filmlerde unutulmaz oyunlarını seyrettiğimiz bir sinema yıldızı. Vanessa Redgrave bütün bunlar, ama aynı zamanda mücadeleci politik kimliğiyle de tanınan bir sanatçı.
1782 Yılı Yangınları
1782 yazında İstanbul’u kasıp kavuran iki büyük yangının hikayesi. Yolaçtığı can kaybıyla, yok ediverdiği eserlerle, söndürme mücadelesiyle, padişahın yangın mahallini ziyaretiyle, yeniden iskan faaliyetiyle... İstanbul’un tarihî dokusunun bir parçası olarak yangın ‘yaşantısı’.