Tarih - 26. sayfa

İstanbul'da Bir Ramazan

1920 Ramazan’ı, evet, Direklerarası, eski Ramazan eğlenceleri, Darülbedayi... Ama yalnızca bunlar değil, siyasî meseleler, 1. Dünya Savaşı’nın yolaçtığı ahlakî çöküntü, “mey’us gençlik”... Cenab Şahabeddin’in 20 Mayıs - 18 Haziran 1920 arasında Alemdar gazetesinde yayımlanmış yazılarından oluşan derlemede bir Ramazan, bir dönem ve “üslup lezzeti” var.

Birinci Meclis'te Muhalefet
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Basım

İlk yayımlanışından bu yana -çeyrek asırdır- başvuru kaynağı niteliğini kazanmış, ortaya koyduğu ayrıntılı ve kapsamlı araştırmayla önemini halen koruyan Birinci Meclis’te Muhalefet, gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bu basımıyla da, bizi “sahici” Cumhuriyet tarihimize yaklaştıracak çalışmalardan biri.

Türk Tarihinde İslâmiyet

Türklerin İslamiyet’i kabulüyle başlayan değişim, Türk toplumlarının yerleşik kültürlerini sarsmış, eski dinlerinin yaratmış olduğu sistemi, düşünceden toplumsal ilişkilere uzanan bir yelpazede yenilemiş, Türk toplumsal hayatına bambaşka özellikler kazandırmıştır. Akpınar, bu büyük değişimin ekonomi, hukuk, bilim, felsefe, edebiyat ve güzel sanatlar alanlarında ortaya çıkardığı yeni görünümleri inceliyor.

Kitap

İletişim Yayınları 10. Yıl Armağanı

Beyaz Yollar Mavi Deniz / Deli Saraylı

Fikret Adil, İstanbul dizimizde kendisine özel altbaşlık ayırdığımız bir yazar. Mavi Deniz Beyaz Yollar’ın, Fikret Adil’in kitapları arasında bile özel yeri var. İstanbul’dan başlayan bir Ege-Akdeniz yolculuğunun Fikret Adil üslubuyla anlatımı. Deli Saraylı, ise bir Fransız oyun yazarının, Jean Giradoux’nun Chaillot’lu Deli Kadın oyununun Fikret Adil tarafından İstanbul ve İstanbullulara uyarlanmış hali.

Romanos Diogenis
İstanbul'a Yollar Açılırken

Orta Anadolu’da doğmuş, orta ve lise öğrenimini İstanbul ve İzmir’de tamamlamış, Atina ve Almanya üniversitelerinde tarih eğitimi görmüş, Atina’da tarih hocalığı yapmış, 1900-1912 arasında Osmanlı Meclisi’nde milletvekili olarak bulunmuş, son derece ilginç bir bilim adamından, askerî, dinî, siyasî, sosyo-ekonomik yönleriyle Bizans devletinin bir dönemi; aslında İstanbul yolunun Türklere açılma süreci.

Osmanlı'da Ekonomik Yapı ve Dış Borçlar

Osmanlı borçlanması, dünya ekonomisiyle bütünleşme babında evrensel bir olgu; ancak tipik bir sömürgeleşme yapısı ortaya çıkarmayışıyla kendine özgülük kazanıyor. Kıray 16./17. yüzyılda Osmanlı’yı borçlanma zorunluluğuna sürükleyen gelişmeleri ve borçlanma dinamiğinin seyrini; borçlanmayla biçimlenen ekonomik yapı ve sınıf ilişkilerini; bu yapı ve ilişkilerin nasıl borçların ödenemeyişine yol açtığını ve bunalımı kronikleştirdiğini ortaya koyuyor.

Türkiye'nin Siyasal Rejimi 1980-1989

Parla’nın, Türkiye’nin siyasal rejiminin yeniden biçimlendirildiği 1980-86 döneminde bu sürece ilişkin tartışma yazılarının, 1980-89 dönemindeki güncel makaleleriyle zenginleştirilmiş yeni baskısı. Parla 12 Eylül sonrasının siyasal tartışma gündemine ışık tutmakla ve “yeni rejim”i demokrasi açısından bütünlüklü bir tarzda eleştirmekle kalmıyor; Türkiye’de devletin ve siyasetin yapısı, anayasal düzen ve gelenek gibi genel konularda önemli tesbitler yapıyor.

AP-Ordu İlişkileri
Bir İkilemin Anatomisi

AP ve önderi Demirel, Türkiye’de ordu-politika ilişkisinin en “canlı” yaşanıp tartışıldığı 1960-80 döneminin baş aktörleri arasında yeralıyor. Demirel’in orduyu bir yandan sınırlayıp hükümete tabi kılmaya, bir yandan “suyuna giderek” yatıştırmaya yönelen ikili söylemi, ordu-politika ilişkisinin cereyan ediş biçiminde başlıbaşına önemli bir etken.

Yuppieler, Prensler ve Bizim Kuşak

Dünyada ve Türkiye’de “başarı ve kazanma”nın, paranın, “business”in, statünün, kariyerin “yükselen değer” oluşuyla ortaya çıkan ve bu gidişatın simgesi olan Yup-pieler... Yuppieliğin, Yup- pielerden daha zenginleri de daha yoksulları da saran “havası”... Yuppielerin hası ve bürokrasideki koçbaşı olarak “Prensler”.

İşgal Altında İstanbul 1918 -1923

İstanbul’un 1. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz, Fransız ve İtalyan kuvvetlerinin işgali altında geçirdiği yılların toplumsal ve siyasi panoraması... Kitabın odağında, bütün yönleriyle, İstanbul’da yürütülen direniş hareketi var. Sadece Türkleri içermeyen çok odaklı ve çok eksenli güçlü yapısıyla bu direniş hareketi, zamanında işgal güçlerince küçümsendiği gibi, Cumhuriyet döneminde de resmî tarih yazımınca dikkate alınmamıştır.

Türk Metinlerinde
Konstantiniye ve Ayasofya Efsaneleri

Türkler “Kostantiniye”yi 1453’te fethettiler ve şehrin kuruluşuna ve o vakte kadar sembolik merkezi kabul edilen Ayasofya’ya ilişkin bir efsane geliştirdiler. Bu efsane, Bizans, Arap, hatta Helen yazılı metinlerindeki temalardan örülüydü. Araştırma literatürünün yıllardır tanıdığımız isimlerinden Stefanos Yerasimos, bu efsanenin imparatorluk tartışması ve ideolojisi ile ilişkisini araştırıyor. Osmanlı padişahları, Bizans başşehrinin temel sembolü Ayasofya’yı yeniden değerlendirerek, hatta anlamlandırarak, Bizans imparatorlarının projelerini sürdürme zorunluluğunu mu hissetmişlerdi? Yoksa lanetli şehir Kostantiniye ebediyen yok mu edilmeliydi? Stefanos Yerasimos, efsanenin oluşumunu ve gelişme aşamalarını inceleyerek, metinleri tahlil ederek ve tarihî bağlamla çelişkilerini araştırarak, bu efsaneyi yeniden ayakları üstüne oturtuyor.

Niçin Aztekler Avrupa'yı Keşfetmedi?
Avrupa ve Üçüncü Dünya

Amerika’nın keşfinin 500. yılında, Kuzey-Güney ilişkilerinin muhasebesini yapan; Avrupa’nın 3. Dünya’yı sömürmesinin tarihsel ve güncel boyutlarını ortaya koyan makaleler... Avrupa’nın “Güney” üzerinde sadece iktisadî değil kültürel yönden de uyguladığı baskının çeşitli vehçeleri yanında; Avrupa Topluluğu’nun Kuzey-Güney ilişkilerine getirdikleri, kitabın ağırlık merkezini oluşturuyor.

Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları Cilt 3
Kemalist Tek-Parti İdeolojisi ve CHP'nin Altı Ok'u

Türkiye’de Siyasal Kültürün Resmî Kaynakları’nın üçüncü cildinde Taha Parla, Tek-Parti döneminin kurumsal ideolojisini inceliyor. Parla, “Altı Ok” başta olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi programlarının ideolojik ilkelerini, Atatürk’ün ilgili görüşleriyle birlikte ele alıyor.

Şehir Düştü

Tarihsel bir dönüm önemindeki bir olayın, İstanbul’un fethinin, görgü tanığı bir tarihçinin kaleminden anlatımı. Kaçınılmaz olan, zaten başlı başına bilgi değeri de taşıyan öznellikleriyle, nesnel ve olgusal bir gözlem. Yüzyıllar ötesinden gelen bu kitap, aynı zamanda Ortaçağ’ın savaş ve enformasyon teknolojisi hakkında fikir edinmeyi sağlıyor.

Eski İstanbul Yaşayışı

Musahipzade Celal’in, İstanbul’daki geleneksel gündelik hayatı tasvir eden zengin bir folklor çalışması. Çocukluk yaşantısından ticaret ve alışveriş ilişkilerine, eğlencelere kadar, günlük hayatın çeşitli çehreleri hakkında, büyük tiyatro adamının canlı anlatımı. Yaklaşık 200 resim ve çizim bu dolgun kitabı süslüyor.

Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence

Şiddet ve zor kullanımını, işkenceyi kayıtsız şartsız reddeden bir siyasî-toplumsal kültür geliştiremediğimiz ortada. Kendini sağda veya solda tanımlayanlarımızın büyük çoğunluğu, işkenceye varan zor kullanımını belli gerekçelerle meşru görebiliyor. Bu ülke insanlarının yaklaşık yüz yıldır yaşadığı trajik tarih, "Cumhuriyet"e, "demokrasi"ye geçişler, yeniden geçişler...

Kürdistan Üzerine Yazılar

Tür­ki­ye, Kür­dis­tan, ­En­do­nez­ya ve İs­lâm ta­ri­hi ve top­lum­la­rıy­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rıy­la ta­nı­nan Hol­lan­da­lı araş­tır­ma­cı Mar­tin van Bruinessen'in Kür­dis­tan Üze­ri­ne Ya­zı­lar’ı, ge­niş bir za­man di­li­mi için­de Kürt­le­rin top­lum­sal ta­ri­hi­ni kap­sı­yor.

Arif Oruç'un Yarın'ı

Çok partili sisteme geçildiğinde Müstakil Türk Sosyalist Partisi’ni kuracak olan bir “maceraperest gazeteci”: Arif Oruç... Ve Arif Oruç’un, her tür muhalifliğin yasak olduğu tek parti döneminde, T. C. yönetimine yönelik eleştirilerini ifade etmek için Bulgaristan’da eski yazıyla yayımladığı Yarın broşürleri... Arif Oruç’la ilgili bazı başka belgelerle birlikte.

Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları Cilt 2
Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri

Taha Parla, Atatürk’ün görece az kontrollü ve bütünsellikten uzak metinleri olduğunu saptadığı söylev ve demeçlerini inceliyor. Değişik düzeylerde, siyasîden gündeliğe değişik konulara değinen bu metinler yığınını tarayarak seçtiği örneklerle, Atatürk’ün siyasî felsefesini tahlil ediyor.

Eski İstanbul'dan Hatıralar

Gazeteci Sadri Sema’nın (Aydoğdu) kaleminden, 20. yüzyılın ilk on yılının İstanbul’undan anılar, gözlemler, tasvirler. Sadri Sema’nın 1950’lerin başında bile “eski İstanbul” diye andığı bir İstanbul’dan, “birer taslak, üç beş çizgi halinde, silinmeye yüz tutmuş eski gelenekler, eski görenekler... eski tipler... eski sözler, eski sazlar...”

İstanbul'da Bir Sene

19. yüzyılın ikinci yarısında sözlü halk kültürü ve halk mizahı üzerine pek çok eser vermiş olan Mehmed Tevfik’in yazıları, o dönemin İstanbul’unda halkın gündelik hayat tarzına ışık tutuyor. Bir folklorbilimci bakışıyla, “Tandırbaşı”ndan, “Helva Sohbeti”nden, “Kağıthane”den, “Ramazan Geceleri”nden, “İstanbul Akşamcıları”ndan manzaralar.

Siyasî İdeoloji Olarak
İslâmcılığın Doğuşu

Batı etkisinin, Batıcılığın, modernliğin karşıtı sayılan, çoğu kez kendisini de öyle algılayıp sunan İslamcılık akımının tamamıyla Batılılaşma ve modernleşme sürecinin belirleyiciliği altında cereyan eden oluşumunu ele alan bir çalışma. İslamcılığın bir modern ideoloji olarak doğduğu koşullar ekseninde, 19.-20. yüzyıl dönümünde Osmanlı siyasî sahnesine çıkan ana fikir akımlarının İslam'a ve "geleneğe" bakışları...

Keşfedilmemiş Kıta
Gündelik Yaşam ve Zihniyet Kalıplarımız

“Anlaşılan 19. yüzyıla sıkı sıkıya bağlıyım. Ama yaptıklarına değil, umutlarına. 20. yüzyılı hep hayal gücü fukarası olarak kabul etmiş; 19. yüzyılın düşlediklerini, tasarladıklarını çoğu kez tersinden anlayarak uygulamaya geçirmekten öte bir beceri gösterdiğine inanmamıştım. Sığ mühendislik ve çiğ gerçekçilik yüzyılında yaşıyorum. O yüzden 21. yüzyılı özlüyorum...”