Tarih - 27. sayfa

Althusser İçin Yazılar

Yakın arkadaşı ve yoldaşı Etienne Balibar’ın, 1990’da ölen Marksist filozof Louis Althusser’in teorik uğraşına ilişkin olarak değişik dönem ve bağlamlarda yazdığı dört makale. Balibar, bu makaleleri derleyip yayımlamasını “Althusser’e yüksek sesle ve herkesin önünde veda etmek gerektiğini düşündüm” diye açıklıyor.

İstanbul'da Bir Sene

19. yüzyılın ikinci yarısında sözlü halk kültürü ve halk mizahı üzerine pek çok eser vermiş olan Mehmed Tevfik’in yazıları, o dönemin İstanbul’unda halkın gündelik hayat tarzına ışık tutuyor. Bir folklorbilimci bakışıyla, “Tandırbaşı”ndan, “Helva Sohbeti”nden, “Kağıthane”den, “Ramazan Geceleri”nden, “İstanbul Akşamcıları”ndan manzaralar.

Arif Oruç'un Yarın'ı

Çok partili sisteme geçildiğinde Müstakil Türk Sosyalist Partisi’ni kuracak olan bir “maceraperest gazeteci”: Arif Oruç... Ve Arif Oruç’un, her tür muhalifliğin yasak olduğu tek parti döneminde, T. C. yönetimine yönelik eleştirilerini ifade etmek için Bulgaristan’da eski yazıyla yayımladığı Yarın broşürleri... Arif Oruç’la ilgili bazı başka belgelerle birlikte.

Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları Cilt 2
Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri

Taha Parla, Atatürk’ün görece az kontrollü ve bütünsellikten uzak metinleri olduğunu saptadığı söylev ve demeçlerini inceliyor. Değişik düzeylerde, siyasîden gündeliğe değişik konulara değinen bu metinler yığınını tarayarak seçtiği örneklerle, Atatürk’ün siyasî felsefesini tahlil ediyor.

Zaharoff-Esrarengiz Avrupalı

Lewinsohn’un çalışması, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde pek çok ülke halkıyla birlikte Anadolu’da da çok insanın ölümünde, sıkıntısında pay sahibi olan bir uluslararası silah tüccarının serüvenli hayatını anlatıyor. Türkiyeli bir Rum olan Sir Basil Zaharoff’un veya gerçek adıyla Vasil Zakharias’ın hikayesi, 1. Dünya Savaşı’nın arefesinde Batı Avrupa emperyalist merkezlerinin “karanlık çevre”lerine ve modern silah tüccarlığı mesleğinin doğuş evresine ışık tutuyor.

Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları Cilt 1
Atatürk'ün Nutuk'u

Resmî ideoloji olarak Kemalizmin kutsal kitabı niteliğindeki Nutuk üzerine bir “metin incelemesi”. Nutuk, Atatürk’ün dünya görüşünün ana hatlarını, siyaset anlayışını, siyaset icra yöntemini değerlendirmeye dönük bir “deşifre etme” çalışması ile okunuyor. Metinler kendi mantığı ve erekselliği içinde açıklanıyor, siyasal söylemi ve ele verdiği siyasal felsefe tahlil ediliyor.

Stalin'e Mektuplar

Stalinizm’in edebiyat alanındaki tezahürü olan “Sosyalist Gerçekçilik”in baskısına maruz kalan iki usta Sovyet yazarının Stalin’e yazdıkları, hayatî birtakım taleplerini dile getirirken rejimi acı bir ironiyle eleştiren mektuplar. Yıllarca karartılan bir tarih kesitiyle ilgili belge donanımını zenginleştiren mektuplar, içerdikleri siyasî eleştiren mektuplar.

Ben Frankfurt'ta Şöförken

Türkiye’deki başarılı tiyatroculuk ve gazetecilik kariyerine, 12 Eylül’den sonra siyasi mülteci olarak yaşamını sürdürmek zorunda kaldığı Almanya’da geçim uğruna taksi şoförlüğünü ekleyen Aydın Engin’in taksicilik anıları. Otuz yılı bulmasına rağmen hala tamamıyla kurumlaşmayan, dolayısıyla “macera” boyutu bitmeyen “Almancılığa”, Doğulu insana ve ve Batılı insana dair, hicivle yüklü gözlemler.

Devlet Ocak Dergâh
12 Eylül'den 1990'lara Ülkücü Hareket

Türkiye sol literatüründe hayatî bir ilgi odağı olmasına karşın, kontrgerilla v.b. karanlık güçlerin faaliyetlerine indirgenen veya faşizmle ilgili standart kuramsal metinlerden uyarlanan açıklamalarla geçiştirilen ülkücü hareket üzerine bir tahlil çabası. Kitapta ülkücü hareketin 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasındaki iç süreçleri, kamplaşmaları, ideolojik dönüşümleri, söylemi inceleniyor.

Kadın Bakış Açısından 1980'ler Türkiye'sinde Kadın

Türkiye’den yirmi kadın araştırmacının, 1989 Nisan’ında Almanya’da düzenlenen bir sempozyuma sunduğu bildiriler. 1980’lerde Türkiye’nin toplumsal-siyasî hayatında etkin bir odak haline gelen kadın hareketinin açtığı canlı, özgüvenli tartışma zemininin ürünü sayılabilecek olan metinler.

Gündelik Hayatta Perestroyka

Perestroyka’nın kurumlarla, bürokrasiyle, iktisadî işleyişle ilgili bir resmî yüzü var. Bir de gündelik hayatta, “sıradan” insan ilişkilerinde yansıyan yüzü... Yorumlanması, sonuç çıkarılması belki henüz zor. Fakat çok canlı bir gözlem kaynağı. Alman gazeteci Geiges, Perestroyka’nın bu yüzünü hayatın içine karışarak izlemiş.

Avare Gençlik-Gardenbar Geceleri

Yüzyıl başlarında İstanbul’un gece hayatında bir mekan, Gardenbar. Beyaz Ruslar... Polyakova’nın siyah odasında bir hafta... Charles Boyer ve Marie Bell Gardenbar’da... Kadın kılığında Barbet... Erkek kılığında cambaz kadınlar... İstanbul’a gelen ilk cazband: “7, Palm Beach”... 1930’lu yılların İstanbul’u...

İkinci Meşrutiyet Dönemi Öğrenci Olayları
(1908-1918)

Dr. Yücel Aktar, “öğrenci olayları”nın günümüze özgü olmadığını belgeliyor, bu “olay”ların ülkelerin ekonomik ve siyasî düzeyde problemli dönemleriyle orantılı geliştiğini ortaya koyuyor. Aktar’ın konu aldığı dönem, Türkiye’de 1940’lardaki yeni kıpırdanmalara kadar öğrenci hareketlerinin en yaygın ve kitlesel biçimde ortaya çıktığı yılları kapsıyor.

Türkiye Köy İktisadiyatı

Yaklaşık 50 yıl önce Kadro dergisi yayınları arasında çıkan bu kitap, Türkiye’de köy ve tarım sorunları üstüne ilk Marksist analiz sayılır. Korkut Boratav’ın sunuş yazısıyla yayımladığımız kitapta toprak ağalığı sisteminin Ortaçağ feodalizmiyle benzeşen ve farklılaşan yönleri inceleniyor, sistemde meydana gelen değişimler Doğu’dan Batı’ya farklılaşan toprak mülkiyeti düzeni çerçevesinde ele alınıyor.

Bir Kuşağın Son Temsilcileri
"Eski Tüfek" Sosyalistler

Bir dönemin yükünü omuzlarında taşımış “eski kuşak” sosyalistler artık hepsi birer anı olan sırlarıyla birlikte günışığına çıkıyor. Türkiye sosyalist hareketinin tarihi, eski kuşağın yaşayan temsilcileriyle birlikte tartışılıyor, anlatılıyor. Yazarın amacı, iddialı bir “tarih eseri” meydana getirmek değil, tarih araştırıcılarına başlangıç noktaları sunmak.

Asmalımescit 74 / Intermezzo

Bir zamanlar İstanbul’da, özellikle Pera’da, resmî tarihin gizlediği, sefih ve düşkün ama yine de kendine göre lezzeti olan bir bohem hayatı yaşanıyordu. Fikret Adil kaybolan bu hayatı paylaşmış ve dile getirmiş ender kişilerden biri.

Bir Zamanlar Kadıköy

Kadıköy eskiden bugün tanıdığımız cehennem değildi. İstanbul’un en çok değişen semti, bugün kaybolup gitmiş köşkleriyle, yitirdiğimiz yazarlarıyla, unutulmaya yüz tutmuş yaşantılarıyla “son Kadıköylülerden” Adnan Giz’in kaleminden.

Beyoğlu

Türkiye’de yaşayan hemen herkesin, görmese bile adını bildiği Beyoğlu, dünü, bugünü ve yarınıyla anlatılıyor. Kitap, kısa sürede tükenen ilk baskısına ilave olarak, “Beyoğlu argosu sözlüğü” ve 16 sayfalık özel albümle zenginleştirildi.

Bir Siyasal Örgüt Olarak
Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük

Araştırmalarında ilk elden kaynakları kullanmaya önem veren Şükrü Hanioğlu’nun titiz arşiv çalışmasıyla ortaya çıkardığı kapsamlı inceleme, Jön Türkler hakkında bilinenlerin dışında yepyeni bilgiler sunuyor. Hanioğlu, çalışmasının bu ilk cildini, en anlamlı bölünme anı olarak gördüğü, 1902 İttihat ve Terakki Kongresi’nde bitiriyor.

Yunan Ulusunun Doğuşu

Herkül Millas hem Türkiye hem Yunanistan’da tarihi “biz” ile “onlar”ın mücadelesi gibi gösteren sözde tarihçiliğin dışından bir uzman. Yazar, Yunan ulusunun doğuşunu özgün Yunan kaynaklarına başvurarak anlatırken Türkiye tarihçilerinin hatırı sayılır bölümüne egemen olan dar-kısıtlı tarih görüşü ve bu yaklaşımın kaynakları üzerinde de duruyor.

İstanbul Nasıl Eğleniyordu

Haliç kıyılarındaki ilk eğlence odakları, Sultan Süleyman devrindeki ünlü yosmalar, Kağıthane alemleri, şehevî raks, köçekler, kadın aşıklar... Kısaca, geçmiş yüzyıllar İstanbul’unun eğlence hayatında panoramik bir gezinti.

İnkılap Dersleri

Uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği ve İçişleri Bakanlığı yapmış, savaş sonrası başbakanlarından Recep Peker’in 1934 yılında üniversitede verdiği “devrim dersleri”. Tek parti döneminin ana savunucularından birinin dilinden tek parti ideolojisinin ana hatları.