#tarih Etiketindeki Kitaplar - 7. sayfa

Sultan Abdülhamid

Osmanlı İmparatorluğu tarihi ele alınırken üzerinde en çok tartışılan sultanlardan birisi kuşkusuz II. Abdülhamid’dir. “Ulu Hakan” ya da “Kızıl Sultan” olarak sıfatlandırılıp, tarihyazımı ekollerinin kahramanı ya da düşmanı sayılmıştır. François Georgeon bu kapsamlı eserinde, kendi döneminin ve imparatorlukların ulus-devletlere dönüştüğü sürecin bir aktörü olarak II. Abdülhamid’i anlatıyor.

Avrupalı Seyyahların Gözünden
Osmanlı Dünyası ve İnsanları (1530-1699)

Seyahatnameler, tarih araştırmalarında önemli kaynaklar arasında yer alırlar. Arşiv belgeleri, günlükler, yazışmalar ve mektuplar gibi seyahatnameler de tarihçinin algılama gücünü artıran, ikincil kaynaklardaki bilgileri karşılaştırma imkânı sunan eserlerdir. Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili araştırmalarda geniş bir coğrafya üzerine yayılmış siyasi, kültürel ve iktisadi yapıların ele alınması, bunlarla ilgili bilgilerdeki pusun dağıtılması için kimi önyargılı ya da oryantalist bakış açılarının varlığının da farkında olarak seyahatnamelere müracaat etmek kuşkusuz önemlidir

Türkiye, İslam ve Sekülarizm

Dinin toplumsal hayatta oynadığı rol, dinî kurumların Cumhuriyet döneminin modernleşme perspektifiyle yaşadığı gerilimli ilişki, toplumbilimleri açısından çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Şerif Mardin’in bu kitapta bir araya getirilen makaleleri, 19. yüzyıldaki siyasal tartışmalardan AKP’ye uzanan gerilim hatlarının siyasal düşüncede ve siyaset sahnesinde nasıl bir rol oynadığını inceliyor.

Bolşevik İhtilâli ve Osmanlılar

Uygur Kocabaşoğlu ve Metin Berke’nin olağanüstü emekleriyle hazırlanan bu eserde, sosyalizm algısının ve genel anlamda ihtilâllerin Osmanlı toplumunda nasıl karşılandığı ve algılandığı yalnızca Rusya’daki devrimle değil, 1840’larda başlayan, Komün günlerine geri giden, 1917 ile canlanan ve 1920’lerde politik stratejiler gerekçesiyle güncellenen bir süreçte ele alınıyor.

Devlet Aklı ve 1915
Türkiye’de “Ermeni Meselesi” Anlatısının İnşası

Devlet Aklı ve 1915, Mütareke, erken Cumhuriyet, Soğuk Savaş dönemlerinden geçerek, günümüze aktarılan inkârda ortaklaşma tavrının titiz bir incelemesini sunuyor.

Ameleden İşçiye
Erken Cumhuriyet Dönemi Emek Tarihi Çalışmaları

Erken Cumhuriyet döneminin emek tarihine ilişkin gelişmelerini çeşitli yanlarıyla ele alan bu kitap, genel olarak sözkonusu dönemin politik ve sosyal tahliline dönük çalışmalara katkıda bulunduğu gibi, Türkiye’de işçileşme süreçlerinin tarihindeki bir merhaleyi de aydınlatıyor.

Avrupalı Seyyahların Gözüyle
Osmanlı Ordusu (1530-1699)

Osmanlı İmparatorluğu’nda silahlı gücün örgütlenmesi, şekillenmesi ve kendine has bir bürokrasi yaratması, devletin yapılanışıyla paralel bir seyir izler. Askerî gücün tasnifi, giderlerinin karşılanması, silahlandırılması, iaşesi, sefer hazırlıkları, savaş halindeki ordunun düzeni, ayrı ayrı ele almayı gerektirecek kadar kapsamlıdır.

Tek Partinin İktidarı
Türkiye’de Seçimler ve Siyaset (1923-1946)

Ahmet Demirel, Tek Partinin İktidarı’nda 1923-1946 arasındaki tek parti döneminin tarihini seçimler ve milletvekilleri üzerinden ele alıyor. İsim isim, bölge bölge milletvekillerini inceliyor, seçim süreçlerini analiz ediyor, Cumhuriyeti kuran siyasi elitin portresini kapsamlı sorularla çiziyor:

İstanbul Gezi Rehberi

Dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olan İstanbul, tarih boyunca içinden çeşitli medeniyetler geçen; Bizans, Osmanlı gibi büyük imparatorluklara başkentlik yapmış olağanüstü tarihî dokuya sahip bir kent.

Tarz-ı Hayat'tan Life Style'a
Yeni Seçkinler, Yeni Mekânlar, Yeni Yaşamlar

Türkiye toplumu 1980’den bu yana çok hızlı bir dönüşüm geçirdi. Serbest piyasa ekonomisinin hâkimiyetiyle birlikte tüketim, insanların kimliklerini belirleyen en önemli unsur haline geldi. Gündelik yaşam renklendi ve Amerikanlaştı. Eskiden görünmez olmaya çalışan işadamları imaj restorasyonuna giderek her gün gazetelerde boy göstermeye ve “entelektüel” muamelesi görmeye başladılar.

12 Yıl Sonra 12 Eylül

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük “katastrof”u 12 Eylül’dür. Peki, 12 Eylül’ü hak ettik mi? Önce, Türkiye toplumu böyle bir darbeyi daha kolay sindirebilecek bir ruh haline girmişti. Bunun altında, tohumları yetmişlerin politik ortamında atılmış derin bir siyasî hayal kırıklığı yatıyor. Sıradan yurttaş, Kenan Evren’in şahsında nihayet kendi gibi düşünen bir önder bulmuştu.

İngiliz İşçi Sınıfının Oluşumu

Thompson, İngiliz İşçi Sınıfı’nın Oluşumu’nda sınıfın nasıl kendisini oluşturan bir süreç olduğunu tartışır. Sınıfın, kültürel olarak değişen çevre, insan ilişkileri, kültürel yeniden yapılanmalar, inanç dünyası içinden zaman zaman kopan, ama yine tekrar ona dönen bir süreçte kendi kendisini “yapışı”nı anlatır. Sınıfı durgun bir kategori olarak algılayan, sadece “ajan”ların seyyaliyeti ve güç mücadelesinin güdümlü bir parçası olduğunu vazeden anlayışa karşı Thompson şarkılar, ilahiler, şiirler, yeminler, günlükler ve gazeteler vasıtasıyla tarihi canlandırır.

Ortadoğu: Bir Şiddet Tarihi
Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonundan El Kaide’ye

Ortadoğu: Bir Şiddet Tarihi önce baskıcı rejimin, ardından bu rejime karşı isyanın ve nihayet isyanın bastırılmasının aracı olan şiddeti, dinamikleri ve kökenleriyle; insanları silahlı mücadeleye ya da kendilerini feda etmeye iten sosyo-ekonomik nedenleriyle birlikte çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

İktidar ve Tarih
Türkiye'de "Resmî Tarih" Tezinin Oluşumu (1929-1937)

Geçmişin ihyası ya da tarihin ‘şimdi’ keşfi... Türk Tarih Tezi’nin iktidarın siyasî tasarruflarına bağlı olarak yaratıldığı ve geliştirildiği ‘altın çağ’ı ele alan İktidar ve Tarih; Türkiye’de “Resmî Tarih” Tezinin Oluşumu (1929-1937), Birinci ve İkinci Tarih Kongreleri’nden başlayarak hem tarih tartışmalarını hem de bu tartışmaların ders kitaplarına nasıl yansıdığını inceliyor.

Taşraya Bakmak

Taşra: Darlık, boğuntu, kasvet, tekdüzelik, kenarda kalmışlık, gerilik, bağnazlık, kavrukluk, güdüklük... Taşra: Saflık, samimiyet, sıcaklık, sahicilik-otantiklik, sükûnet, asûdelik... Buna benzer olumlu-olumsuz klişelerle anılır taşra. Peki o klişelerin ötesinde ne var?

Tarih Boyunca Yemek Kültürü

Yemek yemek de başlı başına bir kültür, bir yaşam biçimi aslında. Hani “Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” denecek kadar belirgin farklılıklar var her toplumun yemek kültüründe. İnsanoğlu var olmaya başladığından itibaren doğada gördüğü her canlıyı nasıl yiyeceğe dönüştürebileceğinin hesabını yapmış sanki.

İktidar ve Demokratlar
Türkiye’de İki Partili Siyasi Sistemin Kuruluş Yılları (1945-1950) Cilt 2

Türkiye’de tek-parti rejiminin sona ermesi, genellikle demokrasiye ya da çok-partili hayata geçiş dönemi olarak adlandırılır. Cemil Koçak, “Türkiye’de İki Partili Siyâsî Sistemin Kuruluş Yılları (1945-1950)” adlı kitap dizisinde, yerleşik sayılan tarihsel kabulleri tartışmaya açıyor ve bu adlandırmayı sorguluyor. Rejimin değişmesi, fakat dönüşememesi, bu sürecin temel özelliğidir.

Türkiye 1643
Goşa'nın Gözleri

1641 yılında Rûm Vilayeti Defterdarı Mehemmed Murad Efendi vilâyetinin vergi nüfusunu saymakla görevlendirilir. Yapılacak sayıma göre bölgeden ne kadar vergi toplayabileceğine karar verecektir Osmanlı devleti. Bu kitap işte bu defterden yola çıkarak yapılan uzun bir soruşturmanın, içine girilen karmaşık bir yolculuğun hikâyesi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Yaşamak
Toplumsallık Biçimleri ve Cemaatlerarası İlişkiler

Balkanlar’dan Magrip’e, Kafkaslar’dan Arabistan’a kadar uzanan bir imparatorlukta yaşamak, mezheplerle dinlerin; şivelerle dillerin; kökenlerle halkların ve törelerle yaşam biçimlerinin olağanüstü farklılık gösterdiği karmakarışık bir dünyada yaşamaktır. Ve tabii, dinin ağırlığıyla; aile, tarikat, lonca, cemaat gibi gruplaşmaların kaçınılmaz önemiyle; mübadele, oyun, tören, bayram gibi yoğun toplumsallık biçimleriyle belirlenmiş bir toplumun içinde yaşamaktır.

Memalik-i Şahane'den Vatan'a

Toprak, mekân, coğrafya nasıl “vatan” olur ve kutsallaşır? Sezgi Durgun, modern ulus-devlet inşa sürecinin önemli bir bileşeni olan vatan inşası deneyimini Türkiye örneğinde inceliyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne giden süreçte, vatan kavramının nasıl oluştuğunu, vatanın harita üzerinde ve muhayyilelerde nasıl şekillendiğini ele alıyor.

Savaşın İçinden Geleceğine Yönelen
İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi - 3. Cilt

İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi çalışmalarının üçüncü cildinde İlhan Tekeli ve Selim İlkin, Türkiye’nin savaş sonrası için yaptığı hazırlıkları inceliyorlar.

Türkiye Tarihi
İmparatorluktan Günümüze

Tarihçi ve siyaset uzmanı Hamit Bozarslan, 13. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun ve Selçuklu Devleti’nin kalıntıları üzerine kurulan ve yedi yüzyıla yakın hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi üzerinden günümüz Türkiyesi’ni anlamaya çalışıyor.