e-Kitaplar - 11. sayfa

İnsan Hakları

Fransız Devrimi’nin cumhuriyetçi ve demokrat dalgasının İngiliz parlamenter monarşi düzenini yıkmasından korkan Edmund Burke’ün 1789 devrimini itibarsızlaştırmak için yazdığı kitaba verilmiş güçlü bir yanıttır Paine’in İnsan Hakları.

Türkiye'nin 1960'lı Yılları
Ciltli

Bir askerî darbeyle başlayıp bir başka askerî darbeyle sona erdiği söylenebilecek Türkiye’nin 1960’lı yıllarının panoramik bir fotoğrafı...

Deli Bal - Kanatları Ölü Açıklığında

Pelin Buzluk’un biri Yaşar Nabi Nayır diğeri Selçuk Baran Öykü Ödülü almış iki kitabı bir arada…

Frankenstein

Sinemadan tiyatroya, popüler diziden karikatüre birçok modern sanat dalında bir arketip haline gelen Frankenstein 1818 tarihli ilk basımıyla Türkçede.

Çay Güzeli

İsmail Saymaz, Ovit Dağı’nı aşmaya çalışanların, aşıp da hayata iyi kötü tutunanların izini sürmeye çağırıyor bizi. Çay Güzeli, siyah beyaz fotoğraflarda başka renklerin de olduğunu gösteren hikâyeler.

Yengeler Cumhuriyeti

Yenge… Ne kadar sık duyduğumuz bir hitap, bir ad. Kadını evlilik ilişkisi üzerinden tanımlayışıyla, onun “sahipli” olduğunu vurgulayarak “korumaya” almasıyla, ataerkilliğin bir alâmeti. “Yengelik realitesi” üzerine zevkli denemeler…

Kırgınlığın Kuytusunda

Kırgınlığın Kuytusunda, başka başka hayatların ürpertisinin, aşktan ve hoyratlıktan yükselen kalp seslerinin hikâyeleri. Sedef Betil, kımıltıları, serinliği, küçük ve büyük kara bulutları anlatıyor. Hepimiz bir kozanın içinde yaşayabiliriz.

Mümkün Olmayan Müze
Müzeler Ne Gösteriyor?

Mümkün Olmayan Müze derlemesi, müzeciliğin hem farklı tarihsel dönemlerini, hem de farklı türlerini kıyaslıyor. Müzelerin ne gösterdikleriyle ilgileniyor. Temsil ettikleri ve donattıkları bilgi ve iktidar rejimlerini irdeliyor.

Ah Mercimeğim

Ah Mercimeğim, en olmayacağı olur eden sebatkârlığın hikâyeleri. Aşkın ve tutunmanın halleri… Mustafa Çiftci’nin yeryüzüne iyilikle bakan masalsı dünyasından… Taşranın ağrıları, heves ve rüyaları…

Kıymetli Şeylerin Tanzimi

Alışılmış bıkkınlıklar, küçük ve sıradan kıyıcılıklar, avuntular, fısıltılara kananlar… Kıymetli Şeylerin Tanzimi, bir aile tarihi, soluk ve pırpır eden bir ışığın altında geçen hayat muhasebesi… Sezen Ünlüönen duman gibi hafif, merakla ve sessizce geziniyor evin içinde...

Koçgiri İsyanı
Sosyo-tarihsel Bir Analiz

Dilek Kızıldağ Soileau tarihe “Koçgiri İsyanı” olarak geçen, gerek resmî tarihin gerek Kürt milliyetçi tarih yazımının önemli duraklarından biri olan Koçgiri İsyanı’nı birçok boyutuyla, kapsamlı bir biçimde ele alıyor: “Kürt devleti kurmak için girişilen bir Kürt isyanı” olup olmadığını, Alevi Kürtlerin olaylara dahlini, olayların “isyan” niteliği taşıyıp taşımadığını inceliyor. Bunu yaparken tarihsel, sosyal ve kültürel arka plana olduğu kadar resmî belgelere de bakıyor.

Cereyanlar
Türkiye’de Siyasî İdeolojiler

Cereyanlar, Türkiye’de siyasî ideolojilerin özelliklerini; birbirlerini etkileme ve birbirlerinden etkilenme süreçlerini; cereyanlar içindeki figürlerin ideolojik seyahatlerini; muarız bellediklerine dair kurguladıkları dili; ideolojileri popülerleştirme tekniklerini ve siyasî ideolojilerin gündelik hayatta nasıl karşımıza çıktıklarını ustalıkla işlenmiş bir biçimde gözler önüne seriyor. Tanıl Bora, “cereyanlar”ı şu başlıklar altında tartışıyor: Geç Osmanlı Zihniyet Dünyası, Batıcılık, Kemalizm, Milliyetçilik, Türkçülük ve Ülkücülük, Muhafazakârlık, İslâmcılık, Liberalizm, Sol, Feminizm ve Kürt Siyasal Hareketi. Sadece başı sonu belli metinlere değil, sözlere ve jestlere de bakıyor, “kimin söylediği”ne değil “ne söylediği”ne odaklanıyor. Böylece, siyasî düşünceleri sarmalayan ideolojik muhtevayı ve “iklim”i de ortaya koyuyor.

Aşkın Yedi Menzili

13. yüzyılda, Diyarı Rum’da Tebrizli Arif’in, Taşbek Baba’nın, Porine’nin, Mahperi Sultan’ın iç içe geçen yolculuğu… Başka türlü Müslümanlarla, ruhban sınıfını kabullenmeyen Hıristiyanların yol arkadaşlığı… İsa’nın çocukları, Ali’nin çocukları için yas tutuyor, mumlar yakıyor… Aşkın Yedi Menzili, ezber bozanların hikâyesi… Aşkın ve adaletin romanı… Haluk İnanıcı, çitlembik ağacının gölgesinde gördüğü düşleri anlatıyor… Fısıltıları dillendiriyor…

Sinemayı Seven Adam

Sinemayı Seven Adam sadece bir insanın hikâyesini anlatmıyor; insanların yaptıkları “iyi” işlerle kendi hayatlarını olduğu kadar başkalarının hayatlarını da nasıl zenginleştirdiğini gösteriyor…

Yavaş Tren

Sıdıka, Sıkılhan, Lezzet Lalesi, Sarı Dobra, Bilim Güncesi ve Yavaş Tren öyküleri... “Yavaş trenin penceresinden son kareler bunlar: Demir tozuyla işlenmiş sarı istasyon binaları, camları çiçekli, ufak bahçeli demiryolcu lojmanları, ahşaptan dev banklar... Tren süzülürken adeta ağır ağır içlerinde dolaştığın Kumkapı meyhaneleri, balıkçılar, hat boyu, henüz King Kong kakası-insan konservesine dönüşmemiş rengârenk küçük şehir evleri, içinde ışıklar oynaşan son insan yuvaları...”

Fıtrat
İş Kazası Değil, Cinayet

Türkiye’nin son otuz yıldır geçirdiği iktisadi dönüşüm, tüm çıplaklığıyla işçi ölümlerinde çıkar karşımıza. Başarılı gazeteci İsmail Saymaz, bu cinayet mahallerine dönüp bir kez daha bakıyor, cinayetin delillerinin izini sürüyor Fıtrat’ta…

Müptezeller

Müptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak. Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor.

Berber

Berber, bir katilin hikâyesi, uzun bir kıyametin, karanlık bir kuytunun... Tayfun Pirselimoğlu’ndan ustaca yazılmış bir muamma, bir kara roman.

Bülent Ecevit
Karaoğlan

Karaoğlan, Türkiye’nin yarım asrında izi olan Bülent Ecevit’in fikir, siyaset ve hayat hikâyesini anlatıyor.

Yoldan Çıkmış Simalar

Yoldan Çıkmış Simalar okuru kenarda köşede kalmış gözüken ama özellikle bir döneme, birçok insanın hayatına damga vurmuş, müzik zevki aşılamış, toplumun kendilerine biçtiği rolü kabul etmeyen, “nevi şahsına münhasır” bu insanların arasında dolaştırıyor. Öte yandan alttan alta da memleket müzik tarihinin, bilhassa rock ve türlerinin seyrine de ışık tutuyor.

Fakihler ve Sofuların Kavgası
17. Yüzyılda Kadızâdeliler ve Sivâsîler

Osmanlı İmparatorluğu’nun 17. yüzyıldaki fikir ve zihniyet dünyasını resmeden bir kitap… Ali Fuat Bilkan, iki ulemâ “hizbini” oluşturan Kadızâdeliler ile Sivâsîler arasındaki kavganın, nasıl bir kargaşaya ve aynı zamanda nasıl bir taassup hâkimiyetine yol açtığını anlatıyor.

Komünizmle Mücadele Dernekleri
Türk Sağında Antikomünizmin İnşası

Ertuğrul Meşe, sebatla ve titizlikle, hem antikomünist tahayyülü hem de bunun ete kemiğe bürünmüş halini ele aldığı Komünizmle Mücadele Dernekleri: Türk Sağında Antikomünizmin İnşası adlı bu kitabında, bir yandan antikomünizmin Türk sağı içerisinde nasıl kavrandığı ve inşa edildiğini ülke dışındaki gelişmeleri de göz ardı etmeden, tarihselleştirerek incelerken, öte yandan antikomünizmi başlı başına bir ideoloji olarak “din, vatan, millet, aile ve namus” gibi aslında “fetişleştirilen” kavramlar ve motivasyonlar etrafında tetkik ediyor.

Canların Cinsiyeti
Alevilik ve Kadın

Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul… Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor.

Naim Efendi'nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları
Krikor Gergeryan Arşivi

Taner Akçam, bu kitapta Osmanlı belgelerine dayanarak Naim Efendi adında bir Osmanlı bürokratının var olduğunu gösteriyor ve ilgili belgeleri yayımlıyor. Yine bunun gibi Naim Efendi tarafından yazılmış bir Hatırat’ın var olduğunu ilk defa açığa çıkartıyor ve bu Hatırat’ın daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış bölümlerini okuyucular ile buluşturuyor.