DemokrasiKavram, Kurum, Süreç
Düyada demokrasinin güç ve itibarının sarsıldığı, demokratik rejimlerin sayısının azaldığı bir otoriterleşme dönemindeyiz. Demokrasi -Kavram, Kurum ve Süreç- başlıklı bu kitap, demokrasinin düşünsel kökenlerini, inişli çıkışlı gelişimini, kurumlarını, içinde taşıdığı gerilimleri ele alırken, aynı zamanda, içinde Türkiye’nin de yer aldığı, günümüz demokrasisizleşme eğilimlerini aydınlatıyor. Türkiye’den otuz bir bilim insanının katkısıyla gerçekleşen ve bir referans kitabı olarak tasarlanan bu kapsamlı çalışma, ülkemizde bütün zorluk ve engellere rağmen demokrasiye adanmış bilgi birikimi ve akademik kapasiteyi sergiliyor.
Kürt-Ermeni Coğrafyasının Sosyopolitik Dönüşümü (1908-1914)Halidîler, Hamidiyeliler, Bedirhaniler ve Taşnaklar
Sedat Ulugana’nın çalışması merkezine Kürt ve Ermeni coğrafyasının önemli bölgelerinden biri olan Bitlis’i alıyor. Tanzimat’la birlikte resmî ve gayriresmî idari biçimlerin değiştiği bu coğrafyada Osmanlı’nın aşiretlerle olan ilişkilerini inceliyor. Jön Türklerden başlayarak ele alınan “şiddet”, bölgedeki gayrimüslimlerin, Sünni olmayan unsurların kaderini gözler önüne seriyor.
Beyaz KölelerSon Sesler
Elbruz Aksoy’un kitabı, her şeyden önce büyük bir yüzleşme calışması: Türkiye’deki kölelik “geleneği” ile, kitaba adını veren Beyaz Köleler olgusu ile yüzleşme... Genellikle unutulan, unutulmak istenen veya “bir tür hizmetçilikti” diye yumuşatılan kölelik, nasıl bir sınıfsal-toplumsal ilişki ağı içinde ortaya çıkmış, kurumlaşmıştı? Nasıl bir anlatıyla meşrulaştırılıyordu? Başta “cariyeler,” köleler nasıl bir toplumsal cinsiyet rejimine ve cinsel sömürüye tâbi idiler?
Dinin İktidarı İktidarın DiniHilafet, Siyaset ve İslâm (750-833)
Nagihan Doğan, Dinin İktidarı İktidarın Dini kitabında, İslâm tarihinde din-siyaset ilişkisinin bu etkileşim içinde belirlenişini tarihsel bir analizle ortaya koyuyor. Dört halife dönemine uzanan dinî-siyasi ayrışmalara, Sünni-Şii hizipleşmesine ve bu hizipleşme içinde Abbasilerin Emevi geçmişini Sünni geleneğe oturtma stratejisine eğilen analiz, sonra Abbasilerin Sünni hilafet doktrinini kendi yönetimlerini meşrulaştıran bir kaynak olarak geliştirmelerine odaklanıyor.
Sokağın SesleriOsmanlı'dan Günümüze Sokak Müziği
Sedat Anar, Sokağın Sesleri’nde sokak müzisyenliğinin Osmanlı’daki yerini kısaca ele aldıktan sonra 1990’lı yıllardan itibaren sokak müzisyenliği yapmış ve halen yapmakta olan isimlerin hikâyelerine aracılık ediyor, sokak müzisyenliğinin gerçeğini sergiliyor. Belediyelerin çıkardığı engeller, zabıtalar, polisler... Sokak müzisyenlerinin çalmaya başlamasıyla canlanan, hayat bulan sokaklar... Dinleyicilerle yaşanan gergin anlar... Müziğin büyüsüne kapılan bir çocuğun yanağa kondurduğu bir öpücük... Tam teçhizatlı konserlerle sokağın yalınlığı arasındaki farklar... Sokaklardan albüm çalışmalarına uzanan yollar... Sokakta olmanın verdiği özgürlüğün yaratıcılığa katkıları... Kadın sokak müzisyeni olmanın zorlukları... Avrupa’da sokak müziği...
Tarihin Hakikatleri
Ferdan Ergut, Tarihin Hakikatleri’nde tarih tartışmasını edebiyat ve felsefeyi de yardıma çağırarak “yöntem” üzerinden kurguluyor. Hakikati bir mutlaklık olarak değil, “kolektif bir diyalog zemini” olarak kavrayan eser, böylelikle tarihin sosyal bilimselleşmesine, aynı zamanda sosyal bilimlerin de tarihselleşmesine katkı sunuyor ve böylece, hem tarih öğrencileri hem de sosyal bilimler ile meşgul olanlar için “başka bir tarih”in mümkün olduğunu göstererek yurttaşlık bilincinin ortak yaşamımıza yapacağı katkı üzerine de düşünmeyi öneriyor.
Osmanlı İmparatorluk İdeolojisiKlasik Dönemde Din, Toplum ve Kültür (1451-1603)
Osmanlı İmparatorluk İdeolojisi, 1451-1603 yılları arasındaki eserlerden hareketle dönemin ayırt edici özelliklerini tespit etmeyi hedefleyerek edebiyat eserlerinin sosyal bilimler alanındaki çalışmalarda dikkate alınmasının önemine işaret ediyor.
Serteller
Serteller bir ülkenin, bir toplumun doğuş, yükseliş ve tökezleme anlarını müdahil ve mağdur olarak bizzat yaşayan Sabiha ve Zekeriya Sertel’in mücadele dolu buruk yaşam öyküsü paralelinde ele alıyor.
Osmanlılarda Esrar ve EsrarkeşlerHayaller Sancağının Kuru Sarhoşları
Hayaller Sancağının Kuru Sarhoşları: Osmanlılarda Esrar ve Esrarkeşler, kimileri için bela olan, kimileri içinse başka dünyaların kapılarını aralayan eşsiz bir sırrın Anadolu’daki ilginç serüvenini ele alıyor.
Müslüman KomünistlerPetrograd-Kazan (1917-1918)
Emel Akal’ın Müslüman Komünistler: Petrograd-Kazan (1917-1918) adlı bu kitabı, Ekim Devrimi’nin öncesi ve sonrasında, Rusya’daki Müslüman toplulukların faaliyetlerine ağırlık vererek Yusuf Akçura, Şerif Manatof, Ahmetzaki Validov, Sultan Galiyef, Mustafa Suphi ve Mollanur Vahidof gibi etkili figürler üzerinden “hem Moskova’dan Kazan, Orenburg ve Ufa’ya”, “hem de Kazan, Orenburg ve Ufa’dan Moskova’ya” bakıyor.
Ulus Kaçağı
Niyazi Kızılyürek, Ulus Kaçağı’nda, ülkesi milliyetçiliğin bölücü çağrısının peşinden sancılar içinde sürüklendiğinde, bu çağrıya uymayan, bu nedenle iki yanda hep öteki, başka, yabancı kalan bir bölünmüş kimliğin hikâyesini anlatıyor.
“Kimdir Bu Lazlar?”Laz Kimliği ve Sanal Mekânda Lazca
Laz, bazen bütün Doğu Karadenizlileri hatta Karadenizlilerin hepsini kapsayan bir ad olarak kullanılıyor – en azından Laz fıkralarından bilindiği gibi! Oysa kendini Laz olarak tanımlayanlar ve “etnik Laz” sayılanlar, daha küçük topluluklardır. Özlem Şendeniz, bu “karışıklığı” da hesaba katarak, Laz kimliğinin yaşanma ve algılanma deneyimlerini inceliyor.
Kanatlanmış KadınlarOsmanlı ve Avrupalı kadın yazarların dostluğu
Senem Timuroğlu, geç Osmanlı döneminde oluşmuş bu heyecanlı, incelikli ilişki ve iletişim ağı içinde, Avrupa feminizmi ile “aydınlanmış dindar” kadın hakları söylemi arasındaki etkileşimin bir portresini çiziyor.
GiderayakAnılarımdaki Nâzım Hikmet
Giderayak, ülkelerin, şehirlerin, türlü yasakların ve anlaşmazlıkların zarar veremediği büyük bir dostluğun hikâyesini anlatırken, aynı zamanda Nâzım Hikmet’in sürekli göz ardı edilen, büyük mitlerin arkasında kalan birey yönünü öne çıkartıyor.
Sultanın KızılbaşlarıII. Abdülhamid Dönemi Alevi Algısı ve Siyaseti
Yalçın Çakmak, Sultanın Kızılbaşları’nda, II. Abdülhamid döneminin ve rejiminin kendi siyaset anlayışı ve araçları ile devletin genel Alevi politikası arasındaki paralelliklerle değişimlere yoğunlaşıyor.
Müzecilik YazılarıModern Sanat Müzesinin Tasarımı
İstanbul Resim Heykel Müzesi’ni, o zamanki adıyla “Müze-i Hümayun”u, 19. yüzyılda Avrupa’da kurulan büyük müzeleri örnek alarak, modern ve ulusal bir müze modelinde düzenleyen ve kuran Halil Edhem’dir. Onun Müzecilik Yazıları Türkiye’de müzeciliğin kurucu metinleridir ve aynı zamanda sanat tarihinin temel kaynakları arasındadır.
Pertev Naili BoratavBir Akademisyen ve Düşünce Adamı
Mete Çetik, son derece titiz araştırmasında, Pertev Naili Boratav’ın yaşam öyküsünü anlatıyor. Milliyetçi heyecanlar içinde olduğu gençlik döneminden sola yönelişi; İkinci Dünya Savaşı dönemindeki antifaşist neşriyat girişimleri; Soğuk Savaş’ın anti-komünist cadı avının ilk kurbanlarından biri oluşu; kendi tabiriyle “gurbet acısı” ve Fransa yılları… Batı/Batılılaşma/Batıcılık, milliyetçilik, milli kimlik ile ilgili anlayışı ve tabii halk edebiyatına, halk kültürüne ilişkin görüşleri…
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve HatırlamakOsmanlı Askerlerinin Cephe Hatıraları ve Türkiye'de Birinci Dünya Savaşı Hafızası
Mehmet Beşikçi, Cihan Harbi’ni Yaşamak ve Hatırlamak’ta Birinci Dünya Savaşı tecrübesini askerlere ait otobiyografik kaynaklar üzerinden inceliyor. Cihan Harbi tecrübesi ve askerlerin bu tecrübeyi hatırlama biçimiyle, Türkiye’deki sorunlu resmî ve kolektif Birinci Dünya Savaşı hafızası arasında organik bir ilişki olduğu tespitini yapan kitap, bu ilişkinin analizi için askerî tarihle hafıza çalışmaları alanlarını harmanlayan bir perspektif sunuyor.
MevlidDeğerden Ritüele
Kitap, Süleyman Çelebi’nin eserinin, zaman içinde anonim bir metin niteliği taşıyan “Yeni Mevlid”e dönüşmesinin hikâyesini anlatıyor. Bilkan’ın “değerden ritüele…” diye özetlediği bir dönüşüm bu. Bu süreç, modern zamanlarda hızlanıyor. Mevlid’in, kısaltılıp sadeleştirilerek yeniden düzenlenirken, sosyal ve siyasî bir ritüel olarak oynadığı işlevin aldığı yeni biçimleri de görüyoruz. Cumhuriyet dönemine kadar uzanan bir süreç bu.
Süleyman Demirel
Süleyman Demirel kitabı, zaman zaman kusursuz bir pragmatizmle “meselelerin” kenarından dolaşan, onları zorlayan, zaman zaman da devlet aklıyla uzlaşma arayarak destek gördüğü kesimlerin sorunlarını çözmekten ziyade sorunun kaynağı haline gelen, defalarca hükümet kurmuş ve dağıtmış bir antikomünist “baba” figürünü resmediyor.
Rüyaların Öldüğü Ada
Rüyaların Öldüğü Ada, Kuzey Ege’nin şahsiyetli adasının, İmroz/ Gökçeada’nın aşağı yukarı yüz yıllık macerasını anlatıyor. Adanın yerlisi bir Rum ailesinin ferdi olan Madam Maria’nın hayatına ve kederine tanıklık ederek…
İstanbullu Rumlar ve 1964 SürgünleriTürk Toplumunun Homojenleşmesinde Bir Dönüm Noktası
1964 yılında İstanbullu Rumlar büyük bir felaket yaşadılar. Evlerini terk etmek zorunda bırakıldılar ve bilmedikleri bir dünyaya sürgün edildiler. Yabancı statüsüne alınmaları, bir bavulla vatanı terk etmeleri, hukukla korunan tüm haklarının bir anda ellerinden kayıp gitmesi gibi, bu trajik olayda yaşanan travmalar ve zorluklar bugüne dek birkaç araştırmanın ve filmin konusu oldu. İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri, konunun derinlemesine incelenmesi için sözü bu acının muhataplarına bırakıyor.
Türkiye Toplumunun Bunalımı
Türkiye toplumunun son yıllarda yoğunlaşmış olarak yaşadığı derin bunalımın hem tarihî köklerini hem güncel nedenlerini aydınlatmada ilk adımın, bütün projektörleri ve gözleri devlete doğru çevirmek olduğunu ileri süren yazar, temel sorunsalı açısından ö-nem taşıyan, İslâm karşısında devlet, laiklik, milliyetçilik, Türk siyasî partileri... konularını ele alıyor, yakın tarihe dair somut analizler yapıyor.
Kayıp Bir Devrimin HikâyesiBir Zamanlar Hasköy'de
Faruk Eren, Haliç’in kıyı semti Hasköy’ün 70’li yıllarını adımlıyor, gözaltında “kaybedilen” abisinin, Hayrettin Eren’in hikâyesini anlatıyor bize. Bu dönemde komşuluğun, ahbaplığın, gündeliğin nasıl deneyimlendiğinden, semtin siyasi-toplumsal tarihine, insanların nasıl devrimcileştiğine dair eşsiz izlenimler sunuyor.