Arzu MimarlığıMimarlığı Düşünmek ve Düşlemek
Bu derlemede, hayalle hakikatin arasında gidip gelerek, kurulmuş yapıları bozan, yeni dünyalar kuran Piranesi var. Bir gezginin düşsel kentlere pusulasız yolculuklarını anlatan Italo Calvino ile göçebeler için geçici, değişken, kurmaca kent temsilleri üreten Constant var. Onların kurguladığı sonsuz labirentler var.
Estetiğin HuzursuzluğuSanat Rejimi ve Politika
Rancière, günümüzün en özgün siyaset ve sanat kuramcılarından. Her iki alanda da ufuk açıcı ve ezber bozucu kuramlar geliştirmesinin yanı sıra, bu iki alanı daima birbirleriyle ilişkileri içinde ele alıyor. Çünkü ona göre sanat ve siyaset, birbirleriyle “arızî” olarak temas eden, iki sabit ve ayrı gerçeklik değil.
Sanat Ütopya: Mutluluk HayalleriSosyal Sanat ve Fransız Solu (1830-1850)
Fransa’da 1830-1850 arası döneme iki devrim damgasını vurur: Krallığa son veren 1830 Devrimi ve İkinci Cumhuriyet’in ilan edildiği 1848 Devrimi. Her iki devrimin de ilk anda başarıyla sonuçlanması, bu dönemde insanlığın kurtuluşuna ilişkin umutları canlandırır ve bir ütopyalar çağına yol açar. Saint-Simon ve Charles Fourier'nin “sosyalist ütopya”larıyla Marx ve Engels’in komünizmi hep bu çağın eserleridir.
Çağdaş Sanatın ÖrgütlenmesiEstetik Modernizmin Tasfiyesi
1990’lardan başlayarak sanat dünyasını bir “çağdaş sanat” humması sardı. Birbiri ardına faaliyete geçen çağdaş sanat müzeleri, çağdaş sanat galerileri, çağdaş sanat müzayedeleri vb. aracılığıyla dev bir küresel sanat piyasası inşa edildi.
12 Milyon Dolarlık KöpekbalığıSanat MezatÇağdaş Sanatın ve Müzayede Evlerinin Tuhaf Ekonomisi
Küreselleşmeyle birlikte, kültürün özelleştirilmesi ve finansın ekonomide egemen olması sonucu, sanat da önemli bir finans aracına dönüştü. Finans dünyasını yöneten spekülasyon giderek sanatı da teslim aldı. Bu süreçte müzayede, sanatın değerlendirildiği bütün diğer ortamların önüne geçti
Sanat KomplosuYeni Sanat Düzeni ve Çağdaş Estetik 1
Jean Baudrillard, 1996’da Sanat Komplosu’nu yayınladığında, artık çağdaş sanatın varlık nedeni kalmadığını ilan ederek sanat çevrelerinde büyük bir skandala yol açtı. “Sanat, bayağılığa, atıklara, vasatlığa, değer ve ideoloji diye el koyuyor,” diye yazmış, çağdaş sanatın hükümsüz olduğunu, bir hiç olduğunu belirtmişti.
Atatürk HeykelleriKült, Estetik, Siyaset
Türkiye’de heykel dendiği zaman, en azından “halk arasında”, esasen Atatürk heykeli anlaşılır. Atatürk heykelleri, ülkede heykel estetiğini belirleyen baskın unsur niteliğini taşıyor. Bu heykeller, aynı zamanda kamusal mekânlara nizam veriyor, kentin merkezini belirliyorlar.
Sanatta ve Edebiyatta EleştiriAlman Romantizminde Sanat Eleştirisi Kavramı
Alman Romantizminde Sanat Eleştirisi Kavramı”, Benjamin’in 1919’da Bern Üniversitesi’ne sunduğu doktora tezidir. Erken romantiklerin sanat eleştirisi konusundaki görüşlerine odaklanan bu eser, eleştirel kuramın temel metinlerinden biridir ve günümüzde de pek çok çalışmaya konu olmaya devam etmektedir.
Sanat ve Edebiyat Yazıları
Sanat ve Edebiyat Yazıları, Murat Belge’nin dil, edebiyat ve sanat üzerine yazdığı yazıların bir derlemesi. Murat Belge bu yazılarında, Türkçe’nin dil tartışmalarıyla klasik Türk müziğinin, Türkçe edebiyat eserleriyle dünya edebiyatı kahramanlarının tarihsel ve kültürel bir tartışmada bir araya gelmelerini sağlıyor.
Sanat A.Ş.Çağdaş Sanat ve Bienaller
Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından devreye giren yeni dünya düzeni, sınır tanımayan bir serbest ticaret rejimini uygulamaya koyarken, çağdaş sanatı da derinden etkiler. Sermaye ile birlikte dolaşımı serbestleşen sanat, giderek dev küresel şirketlerin, korporasyonların denetimine açılır.
Sanatçı: Eleştirmen, Yalancı, KatilEstetik Ve Etik Üzerine
Oscar Wilde modernist edebiyatın Baudelaire ve Mallarmé gibi öncüleriyle birlikte anılır. Ama o yalnızca edebiyatıyla değil, sanat ve edebiyat üzerine eleştirileriyle de 20. yüzyıl avangardı üzerinde etkili olur. Ayrıca, onun en önde gelen eseri kuşkusuz hayatıdır. Zaten dehasını hayatına kattığını, eserlerine ise sadece yeteneğini koyduğunu söyler.
Sanat / CinsiyetSanat Tarihi Ve Feminist Eleştiri
Yakın geçmişe kadar müze koleksiyonlarına ve sanat tarihi kitaplarına baktığımızda, tarih boyunca hemen hiç kadın sanatçının yaşamamış olduğu, yaşamışsa da herhangi önemli bir sanatsal katkıda bulunmadığı kanısına varabilirdik. Bugün durum pek de öyle değil.
Sanat / SiyasetKültür Çağında Sanat Ve Kültürel Politika
Sanat siyaseti içerir mi, dışında mı bırakır? Yoksa sanatınki büsbütün başka bir siyaset midir? Ya da... sanatın, hayatı; hayalgücünün de gerçekliği dönüştürebilme kudreti genelgeçer siyaseti tehdit mi eder? Plato bu yüzden mi şairleri ideal kentinden kovmuştur?
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Adorno'nun düşüncelerinin ufkunda, kültür ve sanat yönetiminin zamanımızdaki baş döndürücü yükselişini izleriz. Adorno kültür endüstrisinin gidişatını da, yol açtığı tehdidi de açıkça görmüştür.
Paris’ten Modernlik TercümeleriAcadémie Julian'da İmparatorluk ve Cumhuriyet Öğrencileri
Sarayın ve kilisenin kalesi Fransız Akademisi, 19. yüzyılda yaşanan modernleşme karşısında sarsılmaya başlar. Bu süreçte ortaya çıkan, dünyaya açık, liberal zihniyetli özel akademiler, millî ve resmî Paris Güzel Sanatlar Okulu’nun katı lonca disiplinine ve dogmalara dayalı eğitimine meydan okur.
Tarih SahneleriSanat Müzeleri - 1Müze ve Modernlik
Modernliğin kuruluşunda müzenin rolü yaşamsaldır: Evrensellik ve bireysellik müzede canlandırılır; ulusa, devlete ve kamuya ait düşünceler müzede cisimleşir; yurttaş müzede terbiye edilir; akıl ve tarih müzede sahnelenir; sanat ve sanat tarihi burada 'icat' olunur.
Tarih SahneleriSanat Müzeleri - 2Müze ve Eleştirel Düşünce
Günümüzde müzeyle ilgili kuramlar en az müzelerin kendisi kadar canlı. Eleştirel düşüncenin etkin bir damarını oluşturuyorlar. Müze ve Eleştirel Düşünce, çağdaş müzeciliğin tekrar tekrar başvurduğu kimi metinlerden oluşan bir seçki sunuyor.
Kültürün Özelleştirilmesi1980'ler Sonrasında Şirketlerin Sanata Müdahalesi
Chin-tao Wu, Kültürün Özelleştirilmesi'nde sanatın 1980'lerden sonra tırmanan "işletmeleşme" sürecini araştırıyor. Küresel şirketlerin denetimine giren sanat, bu şirketlerin tanıtım, yayılma ve iktidar stratejilerinde kullanılan bir araca indirgeniyor. Chin-tao Wu, bu indirgemenin altında yatan toplumsal, hukukî, örgütsel süreçleri inceliyor.
Kentsel Değişim ve Festivalizm:Küreselleşen İstanbul'da Bienal
Otuz yılı aşkın bir süredir İstanbul, festivalleri aracılığıyla dünyanın kültürel coğrafyasında kendisine bir yer arıyor. Ancak, festivallerin ve sanat bienalinin amacı, başka ülkelerin kültürlerini/sanatlarını geniş kitlelere tanıtıp kültürlerarası etkileşimi geliştirmekten ibaret değil.
Sanatçı Müzeleri
Sanatçıların müzelerle arası hiç olmadı. İçlerinden müzeleri yerle bir etmeye kalkanlar dahi çıktı. Çünkü onlara göre müzeler sanatı hayattan mahrum ediyorlardı. Oysa onların davası sanatla hayatı kaynaştırmaktı. Müzelerle baş edemeyince, Schwitters, Lissitski, Duchamp, Haacke gibi sanatçılar kendi alternatif müzelerini kurdular.
Tasarım ve Suçmüze - mimarlık - tasarım
Hal Foster Tasarım ve Suç’ta mimarlık ile tasarımın, sanat ile eleştirinin çağdaş kültür içindeki yerini tartışıyor.
İlk bölümde, piyasa ile kültürün giderek nasıl kaynaştığını inceliyor. Gündelik hayatın her anına sızan tasarım kültürünün, kimlikleri markalara endekslemesi üzerinde duruyor.
Osmanlı MüzeciliğiMüzeler, Arkeoloji ve Tarihin Görselleştirilmesi
Müze kurumu, Osmanlı İmparatorluğu’na Avrupa’dan ithal edilmiş olmakla birlikte, kendisine özgün bir yol çizmiş. Osmanlı müzeleri, Batıcılık-Doğuculuk çatışmasından uzaklaşarak, hatta Batıcılığı kullanıp emperyalizme karşı koyarak, oluşum halindeki bir ulusal kimliği simgeleyebilmiş.
Başlangıcından 1983'eTürk Tiyatro Tarihi
Metin And bu yapıtında Türk tiyatrosunun tarihini mercek altına alırken, zamanda ve mekânda birtakım sınırlamalara gittiğini ve yalnız Anadolu’ya yerleşen Türklerin tiyatrosunu ele aldığını özellikle belirtir.
Modern Hayatın Ressamı
İster hayatta, ister sanatta olsun, modernliği keşfe çıkanların pusulası ne zamandır Baudelaire. Modern kentle ve kültürle ilgili incelemelerde yer eden pek çok tema onun edebiyatında beliriyor. “Modern mitoloji”yle haşır neşir olanların antikitesi haline gelen 19. yüzyıl Paris’ine bizi o uyandırıyor. Adeta onun imgeleriyle hatırlıyoruz.