Jean Baudrillard (1929-2007) Fransa’nın Reims kentinde doğdu. Sorbonne Üniversitesi’nde Alman dili ve edebiyatı okudu. Eğitimine 1968 Mayıs’ındaki ayaklanmaların odağı olan Nanterre Üniversitesi’nde, sosyolojiyle devam etti. Doktora tezini, Sitüasyonist Enternasyonal’in başta gelen teorisyenlerinden Henri Lefebvre’in danışmanlığında yaptı. Sitüasyonistler ve önderleri Guy Debord’la yakınlaşarak, onun “gösteri toplumu” üzerine tezlerinden etkilendi ve onlarla birlikte 1968’e katıldı. İlerde, “her zaman koruduğu radikalliğini” sitüasyonizme borçlu olduğunu söyleyecektir.Baudrillard, eserlerinde gelişmiş kapitalist ülkelerdeki tüketim olgusunu, kitle iletişiminin ve teknolojik ilerlemenin yol açtığı toplumsal değişimleri analiz etti. Medyanın, reklamların ve ileri teknolojinin yarattığı anlam ve gösterge fazlalığının, kopyalardan ibaret bir “simülasyon” evrenine, gerçekliğin yok olduğu bir “hipergerçeklik” dünyasına yol açtığını savundu. Nesneler Sistemi (1968) ve Tüketim Toplumu (1970) adlı eserlerinde, Marx’ın “meta fetişizmi” kavramı ile Marcel Mauss’un “armağan” kuramından yararlanarak, tüketimin ekonomik işlevinin ötesinde sembolik bir işlev kazandığını; tüketicilerin, somut ihtiyaçlarını karşılamaktan çok “grup kimliği” edindiklerini öne sürdü. Amerika (1986) kitabında, “hipergerçekliğin” dev sahnesi Amerika’yı, gerçek ile gerçekdışının iç içe geçtiği ve ikisi arasındaki sınırların yok olduğu bir “çöl” olarak tarif etti. Le Monde ve Libération gibi gazetelerde güncel meseleler üzerine yayınlanan yazılarıyla daima tartışma yarattı: Körfez Savaşı’nın gerçek bir savaş değil, bir televizyon olayı olduğunu iddia ettiğinde, Fransız medyasının star filozofu oldu. 11 Eylül saldırılarını, medeniyetler veya dinler çatışması olarak değil, kapitalist küreselleşmeye gösterilen “sembolik” bir tepki olarak tanımladığı için terörizmi olumladığı gerekçesiyle bazı eleştirmenlerin hedefi haline geldi. ABD’de simülasyon kuramını sanatlarının ilkesi haline getiren simülasyonistlere, yazdıklarını anlamayıp saptırmaları nedeniyle tepki gösterdi. Ve nihayet, sanatın bir “komplo”, bütün sanat dünyasının da, müzeleri, galerileri, küratörleri, sanatçıları ve sanat izleyicileriyle birlikte komplonun suç ortağı olduğunu ilan etti. Jean Baudrillard’ın Türkçe’de yayınlanan eserleri: Tüketim Toplumu; Üretimin Aynası; Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm; Foucault’yu Unutmak; Sessiz Yığınların Gölgesinde; Baştan Çıkarma Üzerine; Simülakrlar ve Simülasyon; Çaresiz Stratejiler; Amerika; Kötülüğün Şeffaflığı; Siyah Anlar; Kusursuz Cinayet; Cool Anılar; Tam Ekran; İmkânsız Takas.