Terkediş
Terkediş, modern dünya edebiyatında sömürgecilik sonrası dönemde yazılmış en parlak romanlardan biri.
On İki Sandalye
On İki Sandalye, Sovyet Edebiyatı’nı mizah, taşlama ve ironi unsuruyla tanıştıran İlya İlf ve Yevgeni Petrov’un beraber yazdıkları ilk roman.
Mavi ListeDengler’in İlk Vakası
Devlet, büyük sermaye, gizli servisler ve onların düzen karşıtı silahlı örgütleri bile manipüle edebilen komploları hakkında, ürkütücü biçimde gerçekçi bir siyasi polisiye.
Özgür İnsanlar
Nobel edebiyat ödüllü İzlandalı şair ve romancı Halldór Laxness, Özgür İnsanlar’da, bağımsızlığına düşkün bir halkı, bir çiftçinin destansı hayat mücadelesi üzerinden anlatıyor.
Tatar Çölü
İtalyan edebiyatının köşe taşlarından Dino Buzzati’nin ilk romanı olan Tatar Çölü, modernist edebiyata yapılmış en önemli katkılardan biri.
Gün Ortasında Karanlık
Macar asıllı İngiliz romancı Arthur Koestler Gün Ortasında Karanlık’ta Stalin diktası altındaki 1930’lar Sovyetleri’ni anlatıyor.
Vladimir NabokovYazarın Gizli Tarihi
Gazeteci yazar Andrea Pitzer, Vladimir Nabokov: Yazarın Gizli Tarihi’nde, mektuplaşmaları ve yakın dönemde ortaya çıkan belgeleri kullanarak Nabokov’un kişisel tarihinin resmini çizerken, eserlerinin satır aralarına gizlenmiş tarihî kalıntıların da izini sürüyor ve okura yepyeni bir pencere açıyor.
Beyaz Diş
Beyaz Diş Alaska’nın sert doğa koşullarında geçen, nefes kesici bir macera hikâyesi anlatıyor. Yarı köpek bir anne ile kurt bir babanın yavrusu olarak dünyaya gelen Beyaz Diş, doğduğu günden itibaren farklılığının gölgesinde bir hayat sürmeye başlar. Zekâsıyla ve görüntüsüyle hayranlık uyandıran bu muhteşem yaratık, hem insanların hem de hayvanların eziyetiyle karşılaşır ve her an bedel öder.
Uçurum İnsanları
Jack London 1902 yılında, birkaç aylığına şehrin yoksul semtlerinden Doğu Yakası’nda yaşamak üzere Londra’ya gelir ve halktan biri gibi zaman geçirir. Burada, işçi hareketinin büyük bedeller pahasına kazandığı hakların hiçe sayıldığı bir ortamla, insan onuruna yakışmayan büyük bir fakirlik ve sefaletle karşılaşır. Karnını doyurmak için kaldırımda bulduğu meyve çöplerini yiyen aç insanlar, hastalıkların ve pisliğin kol gezdiği sokaklarda uyuyan evsizler, başıboş bırakılmış bitkin ve sahipsiz çocuklar, hepsi dehşet verici bir çukurun içine düşmüş gibidir.
Son YarışSpor Öyküleri
Son Yarış’ta, kâh son maçına çıkan bir boksörün çaresizliğine, kâh centilmenliği yüzünden spor kariyerine devam edemeyen bir futbolcunun hazin öyküsüne, kâh tesadüfen yolu bir futbol maçına düşen kahramanın şahit olduğu beklenmedik seyirci profillerine tanık olacaksınız.
Solgun Ateş
"Nabokov dilimizi kullanmayı ve dönüştürmeyi seçmekle, hepimize şeref bahşetmiştir."
ANTHONY BURGESS
Delikanlı
Dostoyevski’nin son romanı olan Karamazov Kardeşler’den önce kaleme aldığı Delikanlı, yazarın diğer eserlerindeki felsefi ve politik sorunlardan uzak olmakla birlikte, odağındaki insanlar arası ilişkilerle ve psikolojik incelemelerle öne çıkıyor.
Boris Vian'ın Paralel Hayatları
Romancı, şair, oyun yazarı, mühendis, trompetçi, besteci, bale ve operalara imza atan bir sanatçı, senarist, müzik direktörü… Ölümün erken geleceğini hissetmişçesine dur durak bilmeden üreten Vian, kıyasıya eleştirilmesine, anlaşılmamasına rağmen vazgeçmedi; çünkü yaşadığı zaman ve yerle sınırlı değildi sözü.
Hayatta Kalanın ÖyküsüMaus
“Sessiz bir zafer, sürükleyici ve sade - tam olarak anlatmak imkânsız, çizgi roman dışında herhangi bir ortamda yakalanması imkânsız.”
Washington Post
André Malraux20. Yüzyılda Politik Angajman
“20. yüzyılın son ahlakçısı, 21. yüzyılın ilk filozofu” André Malraux, bugün hâlâ bu denli ilgimizi çekiyorsa, bunun nedeni yalnızca büyük tarihsel olayların birçoğuna aktif olarak katılmış ya da yakından tanık olmuş olması, dönemin siyasi kahramanlarının, edebiyat yelpazesinde Victor Hugo’yla Sartre’ın yanında bulunmuş olması değil, aynı zamanda, bizi yaratan asrın yüzüne ve belirsizliklerine bürünmesidir.
Laura'nın Aslı
"Kocam da, diye cevapladı kız, yazardır- yani, bir bakıma. Şişman adamlar karılarını döver denir, adam da karısını kâğıtlarını karıştırırken yakalayınca adamakıllı kızgın görünmüştü. Mermer bir kağıt ağırlığını indirdiği gibi bu narin beyaz eli (çırpınır gibi bir hareketle küçük elini gösteriyor) ezecek gibi yapmıştı. Aslında aptal bir iş mektubunu arıyordu kız, adamın esrarengiz müsveddesinin sırrını çözmeye."
LAURA’NIN ASLI
HabermasEntelektüel Bir Biyografi
Avrupa’nın en önemli felsefecilerinden biri olan Jürgen Habermas’ın hayatı, bir yandan Eleştirel Teori’nin gelişme seyri bağlamında, diğer yandan Almanya’daki liberal demokrasinin işleyişine dair yarım asırdır süren siyasal ve anayasal mücadele ekseninde izlenebilir.
Virginia WoolfBloomsbury ve Ötesi
“Düşünmek istiyorum sessizce, sakince, kesilmeden, sandalyemden kalkmak zorunda kalmadan, bir şeyden diğerine kolayca süzülerek, husumet ya da engel duygusu olmadan. Derinlere dalmak istiyorum, yüzeyin ötesine; kaskatı gerçeklerden kurtulmak istiyorum. Kendimi sabitlemek için, akıp giden ilk düşünceyi yakalamalıyım…”
Maşenka
“Pansiyon hem Ruslara özgüydü hem de berbat bir yerdi. Berbattı, çünkü bütün gün ve neredeyse bütün gece Stadtbahn trenlerinin sesi duyulurdu, bu da sanki bütün bina hafifçe sallanıyormuş duygusunu uyandırırdı insanda. Eldivenleri koymak için bir çıkıntısı olan bulanık bir aynanın asıldığı ve meşeden bir konsolun, insanların geçerken kaçınılmaz olarak çarpacağı şekilde yerleştirildiği hol, çıplak ve sıkışık bir koridora açılıyordu. Koridorun her iki yanında da kapılarına siyah kocaman numaralar yapıştırılmış üçer oda bulunuyordu.”
Hannah ArendtDünya Aşkıyla
Hannah Arendt hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük felsefecilerinden biri. Dahası, felsefecinin aynı zamanda bir kamusal entelektüel ve politik şahsiyet olarak önem taşımasının en güçlü örneklerinden. “Çağının tanığı” sıfatını, müdahil bir tanık olarak hak eden bir şahsiyet... Ölümünden sonra, kendi eserlerinin yanında onun düşüncesi üzerine yazılanlar başlıbaşına bir literatür oluşturdu.
CamusBir Ahlakçının Portresi
20. yüzyılın en önemli entelektüel figürlerinden biri olan Albert Camus (1913-1960) felsefi duruşunu yaşamına ve kişiliğine yansıtmasıyla da özel bir yere sahiptir. Camus’nün düşünsel ve sanatsal üretimini bir arada inceleyen S.E. Bronner, bir “ahlakçı” olarak nitelediği yazarın eserlerini yaşamöyküsüyle birlikte ele alarak bu önemli noktayı yakalıyor.
Büyük Petro
Hakkında daima çelişkili yorumlar yapılan, delilikle dahilik, despotlukla hoşgörü, dinsizlikle sofuluk, avamilikle entelektüellik, askerlikle salon adamlığa arasında hayranlıkla ve kahırla anlatılan biriydi Petro. Güvenliği polis gücüyle sağlanan, çöpleri toplanan, cadde üstündeki binaları restore edilen, bugünkü anlamıyla belediye hizmetlerinin yapıldığı, yolların ve köprülerin sürekli onarıldığı, ulaşımın kolaylaştırıldığı, kadınların ve her sınıftan insanların sosyal hayata katıldığı bir şehir hayatı düşünmüştü, bunu yollarını açtı, uyguladı.
Simon BolivarLatin Amerika’yı Özgürlüğe Kavuşturan Adamın Hayat Hikayesi
Güney Amerika’da üç yüz yıl kadar mutlak egemen olan İspanyol kolonyalizmine karşı giriştiği mücadeleyi zaferle taçlandırmış muzaffer bir general... Güney Amerika’nın yarısının “kurtarıcısı” ve siyasi mimarı, birkaç ülkenin devlet başkanı… Sayısız siyasi risale, cüretkâr anayasalar, zekice denemeler yazan, parlak bir üsluba sahip, eşsiz bir konuşmacı…
Belirsizlikler Aynası Karşı Anılar
Karşı Anılar 20. yüzyılı şekillendiren büyük tarihsel olayların birçoğuna ya aktif olarak katılmış ya da yakından tanık olmuş bir büyük yazarın, André Malraux’nun bu arka plan eşliğinde yaptığı bir çağ muhasebesi olarak okunmalıdır öncelikle. Son derece renkli, derinlikli bir politik pratik ve entelektüel hayatın kazandırdığı bilgi, deneyim zenginliği ve olgunlukla, çarpıcı anılarla harmanlanmış bir sorunun, “20. yüzyıl neydi?” sorusunun cevabını arıyor burada.