Dünün DünyasıBir Avrupalı'nın Anıları
Dünün Dünyası Stefan Zweig’ın otobiyografisi: Zweig içinde doğup yetiştiği Habsburg İmparatorluğu’nun çöküşünü, Birinci Dünya Savaşı’na kadar her bakımdan coşku dolu olan Avrupa’yı, savaştan sonra Avrupa’nın bütün düzeninin altüst oluşunu, Hitler’in usul usul ama göz göre göre Avrupa’yı esir alışını, dostların birbirine düşman oluşunu içten, trajik, melankolik ve hasret dolu bir bakışla anlatıyor.
Kibritçi KızSeçme Masallar
Yazdıklarıyla küçük büyük herkesin dünyasını renklendiren Hans Christian Andersen’den tüm sınırları aşarak dünyaya açılan büyülü masallar...
Pollyanna
Eleanor H. Porter, karşılaştığı binbir zorluğa inanılmaz yöntemlerle karşı koyan bir çocuğun ilham veren hikâyesini anlatıyor Pollyanna’da.
Gereksiz Bir Adamın GüncesiÖyküler • Cilt 1
Gereksiz Bir Adamın Güncesi, Turgenyev’in dünya edebiyatında kalıcı bir iz bırakarak birçok yazara esin veren “Gereksiz Adam” tiplemesine kaynaklık eden unutulmaz öyküsünü de içeren bir derleme.
İlkbahar Selleri
İlkbahar Selleri, Rus edebiyatının büyük yazarı Turgenyev’in keskin gözlem gücünü dönemin Avrupa toplumlarından özgün insan portreleriyle yansıtan bir başyapıt.
Gurur ve Önyargı
Jane Austen’ın yirmi bir yaşındayken yazdığı Gurur ve Önyargı, nesillerdir özgün kalan, aşka ve değişen izlenimlere dair keyifli bir hikâye.
Kırlarda Bir GünÖyküler • Cilt 3
Çehov’un Rus okurunun hafızasında edindiği yeri hiç kaybetmemiş bu esprili ve dokunaklı hikâyeleri, her modern öykücünün borçlu olduğu eşsiz bakışının birer örneğidir.
Şato
Kafka’nın ölümünden sonra yayımlanan son romanı Şato, iktidarın gizemli etkisini inceleyen kehanet dolu bir modernist başyapıt.
Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet
Karanlık bir mizah duygusuyla donattığı dehşet dolu yazılarında Thomas de Quincey cinayeti estetik bir mercekten ele alıyor.
Usta ile Margarita
Stalinizmin en karanlık günlerinde kaleme alınmış Usta ile Margarita, sihirbaz kılığında 1930’lar Moskovası’na gelen şeytanın şehri birkaç gün içinde sersem etmesini, rejimin ardındaki korkaklık ve ikiyüzlülüğü ortaya çıkarmasını anlatıyor.
Ölü Bir Evden Hatıralar
Ölü Bir Evden Hatıralar, Dostoyevski’nin Omsk’taki bir çalışma kampında yaşadığı dört yıllık kürek mahkûmiyetinin buruk bir hediyesi…
Cranford
Cranford, 19. yüzyıl İngiliz edebiyatının dev yazarı Elizabeth Gaskell’ın İngiliz taşrasına kadınlar arasındaki dostluklar üzerinden bakan başyapıtı.
Albion'un KızıÖyküler • Cilt 1
Çehov’un bir tıp öğrencisiyken yazdığı ilk öykülerin yer aldığı Albion’un Kızı, yazarın özgün dünyasının ve imgeleminin oluşma sürecini izliyor.
Sivastopol Öyküleri
Sivastopol Öyküleri, Tolstoy’un Kırım Harbi’nde gördükleri ve yaşadıklarını hikâyeleştirdiği bir gençlik dönemi eseri.
Öyküler
Tolstoy’un sekiz öyküsünden oluşan bu derlemede okur, dünya edebiyatının başyapıtlarının çıktığı atölyeyi ziyaret etme fırsatı bulacak.
Gençlik Eserleri
Gençlik Eserleri, Jane Austen’ın on bir yaşındayken kaleme almaya başladığı, aşırılık ve şamatayla dolu eskizlerini bir araya getiriyor.
Kroyçer Sonat
Tolstoy’un ihtiyarlık yıllarında, bir ruhsal krizle boğuştuğu sırada kaleme aldığı Kroyçer Sonat, yazarın evlilik kurumuna yönelttiği şiddetli bir itirazdır.
Kedi Murr’un Dünya Görüşü
Her bir sayfasında Hoffmann’ın ustalığını ve öngörüsünü sezdiğimiz bu roman, şüphesiz yayımlandığı yüzyılın en tuhaf kitaplarından bir tanesi.
Asilzade Yuvası
Eski bir Rus kır evinde ve etrafında gelişen olaylar ekseninde Rusya’nın soylu ve aydın kesiminin o topraklara özgü hayat tarzını ele alan Asilzade Yuvası, bireysel mutluluğun sınırlarını ve bu mutluluğun geçiciliğini masaya yatırıyor.
Cinler
19. yüzyıl sonu Rusyası’nı kasıp kavuran şiddet çığırtkanlığına karşı bir haykırış niteliğinde olan bu başyapıt en iyi siyasi romanlardan biri olarak kabul edilmektedir.
Kazaklar
Tolstoy’un yarı otobiyografik kitaplarından biri olan Kazaklar, bir aşk hikâyesi olduğu kadar, yazarın hayatı boyunca medeniyetle yaşayacağı gelgitli ilişkinin de öyküsü.
Oblomov
Tembelliği bir sanat haline getiren Oblomov, Rus romanında “lüzumsuz adam” tiplemesinin ölümsüz örneklerinden biridir.
Karanlığın Yüreğive Kongo Günlüğü
Modern edebiyat için muazzam bir dönemeci temsil eden Karanlığın Yüreği, “medeniyet”i bir arada tutan ipliğin aslında ne kadar ince olduğunu gözler önüne seriyor.
Bel-Ami
Maupassant’ın “gizleyerek söylediği” ya da “söylemeyerek açık ettiği” kent hayatının değişmezleri; para, cinsellik ve iktidar üçgeninde gelişen, dönemin Fransası’ndaki siyaset-basın ilişkilerini anlatırken bugünkü durumu da tespit eden, gerçekliğiyle çarpan bir eser…