e-Kitaplar - 19. sayfa

Erken Kaybedenler

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz... Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafazakârlığın kalesi...İşçiler, yoksullar, teyzeler, abiler.

Toplumsal Tarih Çalışmaları

Kapitalizme geçiş, azgelişmişlik ve emperyalizm tartışmaları uzun bir süre Türkiye’deki sosyal bilimlerin gündemini belirlemişti. Bu tartışmalar, nereden gelip nereye gittiğimizi, devlet-toplum ilişkilerini, siyasal ittifakların niteliğini anlamaya yönelikti. Çağlar Keyder’in Toplumsal Tarih Çalışmaları başlığı altında toplanan makaleleri bu sorulara cevap ararken, 16. yüzyıldan itibaren kapitalist dünya sisteminin kuruluşunu, farklı tarih ve kültürlerin ürünü olan Fransız ve İngiliz modellerini, Osmanlı İmparatorluğu ve değişme/modernleşme/gelişme sorunlarını ele alıyor.

Geçmişiniz İtinayla Temizlenir

Yirminci yüzyıl boyunca kurulmuş ulus-devletler, tarih yazmak konusunda kendilerinden önce hüküm sürmüş devletlerden daha zor görevler biçtiler. Türkiye Cumhuriyeti de bu geç ulus-devletlerden biri olarak, benzer bir yol tuttu kendine.

Sanatçı: Eleştirmen, Yalancı, Katil
Estetik Ve Etik Üzerine

Oscar Wilde modernist edebiyatın Baudelaire ve Mallarmé gibi öncüleriyle birlikte anılır. Ama o yalnızca edebiyatıyla değil, sanat ve edebiyat üzerine eleştirileriyle de 20. yüzyıl avangardı üzerinde etkili olur. Ayrıca, onun en önde gelen eseri kuşkusuz hayatıdır. Zaten dehasını hayatına kattığını, eserlerine ise sadece yeteneğini koyduğunu söyler.

Türkiye'nin Linç Rejimi

“Linç, en aşikâr medeniyet kaybıdır. Linçin sıradanlaştığı, kolektif bir utanç yaratmadığı, infiâl uyandırmadığı bir toplum, toplum olma vasfını yitirir.” Kitabın bu yeni baskısında, 6-7 Eylül olayları, popüler linç söylemi ve “Gezi” eylemleri dönemindeki linçlerle ilgili ilave yazılar yer alıyor.

Sürüne Sürüne Erkek Olmak

“Teslim olduğum ilk gece ağladım. Özlemden, endişeden… Ama askerlik gerçekten erkekliği pekiştiriyor. Çocukluk durumunu atıyorsun, kendine olan güveninin şey yapıyor. Silahtır milahtır, Allah'tır, vatandır; Allah, Allah nidalarıyla tatbikata çıkıyorsun, Allah Allah ile taarruz veriyorlar. Kendini yere atıyorsun sürünüyorsun.

Genesis
'Büyük Ulusal Anlatı' ve Türklerin Kökeni

Edebiyat, hem “Büyük Ulusal Anlatı”nın kurgusunu, biçimini, ahengini geliştirme hem de popüler alıcılarına ulaştığında, işlevini layıkıyla yerine getirebilmek için hamaset edebiyatından bol bol yararlanmış, daha doğrusu, bunun yeterli bir geleneği bulunmadığı için, kendileri büyük ölçüde yaratmışlardır. Murat Belge, Genesis’te edebiyatın bu “vitrini”ni ele alırken, milliyetçi, muhafazakâr, İslâmcı yazarların “Türk tarihî romanı”nı nasıl tefriş ettiklerini inceliyor.

Modern Türkiye’nin Şifresi
İttihat Ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918)

Yirminci yüzyılın başı, Osmanlı İmparatorluğu’nun etnik haritasının çizildiği, tebaanın etnik kökenlerine göre hesaplandığı, yerleşim alanlarının nasıl yeniden biçimlendirileceğinin sorgulandığı bir dönemeçtir. İttihat ve Terakki, Osmanlı Devleti’nin dinsel cemaatlere yönelik olarak kullandığı takibat metotlarını geliştirip “modernleştirerek” etnik kimlik temelli araştırmalar haline getirdi.

İnsan Kısım Kısım, Yer Damar Damar

İnsan Kısım Kısım, Yer Damar Damar’la, Hatice Meryem bizi, Kozluklu sıradan bir ailenin evine misafirliğe çağırıyor. Bu; dilli güllü Zümrüt’le dilini yutmayı düşleyen Elmas’ın, pikabına çocukları doldurduğu gibi ailesini pikniğe götüren Cavit’le bir türlü bir baltaya sap olamayan Coşkun’un ve diğerlerinin hikâyesidir.

Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş

Eski Yunan ve Roma dünyası; siyaset, hukuk, askerlik, mimarlık, sanat, düşünce ve tarih yazıcılığı alanlarında günümüz Batı uygarlığı üzerinde çok önemli etkiler bırakmıştır. Batı dünyası –Girit’teki Minos uygarlığı ve Yunanistan’daki Miken uygarlığını da kapsayacak şekilde– Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının bıraktığı miras üzerine kurulmuştur. Bu kitapta yaklaşık 3500 yıllık bir dönemin tarihi ele alınmaktadır.

Türkiye Sen Kimsin?
Uçmakdere Yazıları 1

Türkiye, Batı’ya bağımlılığında, edilgenliğinde, aşağılık kompleksinde, başka birçok ülkeden farklı değil. Farkı, iç çekişmelerinden kurtulup evrensel değerlerin benimsenmesinde dünyaya öncülük etmesi olabilir. Yeni oluşan dengeler açısından kritik ve belirsiz bir noktadayız. Türkiye’yi Rusya, Çin ya da İslâm cephesinde görmek isteyenler de var, Vatikan’ın yoldaşlık yaptığı Avrupa-ABD cephesinde görmek isteyen de.

Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra

“Bir şey sunulmuştu bana, bir hediye, bir meyve. Ama ben o meyveden tadamadım, gök erik gibi kaldı avcumda dünya. Şimdi ben uykusuzum, yalınayağım, kendimle meşgulüm. Kapımın önünde boş peynir tenekeleri, yağmur suyu biriktiriyorum. Kendi kendime, sanatçı tecrübe edinemeyen insandır, diyorum, bu dünyada hiçbir tecrübesi olmayan insandır ama şimdi sen karala bunun üstünü, yırt sen bunu, olmadı çünkü, olmadı işte. Nafile.”

Kapitalizm, Yoksulluk ve Türkiye'de Sosyal Politika

Ayşe Buğra bu kitapta, Türkiye’deki sosyal politika tarihinin ve tartışmalarının eleştirel bir analizine yöneliyor.

Toplumsal Hareketler
Tarih, Teori ve Deneyim

Toplumsal Hareketler: Tarih, Teori ve Deneyim, önemini küçümsemeden ya da abartmadan toplumsal hareketleri tarihsel bir deneyimler bütünü olarak ele alıyor. İlla teorinin aynasında sınanıp başarılı olmuş örnekleri ile değil, insanların her gün itiraz ve yaratma azimleri ile yeniden biçimlendirdikleri örnekler olarak toplumsal hareketleri tartışıyor.

Son Hafriyat
BEHZAT Ç. - Bir AnKara Polisiyesi

Behzat Ç. ve ekibi, kötü bir Renault Toros’la Sakarya Caddesi’nden Ayaş’a kadar altını üstüne getiriyor Ankara’nın.

‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’
Osmanlı Belgelerine Göre Savaş Yıllarında Ermenilere Yönelik Politikalar

İttihat ve Terakki, Balkan Savaşları ertesinde içine düşülen ve adım adım bütün ülkeye yayılan köşeye sıkışmış olma duygusuna, Anadolu topraklarının, gayrimüslim unsurlardan arındırılarak Türkleştirilmesi ile cevap verdi. Sadece iktisadi hayatın değil, sosyal ilişkilerin ve giderek ülkenin etnik bileşiminin de “homojenleştirilmesi” anlayışı, sistemli bir politika olarak hayata geçirildi.

Geçmişle Hesaplaşma
Unutma Kültüründen Hatırlama Kültürüne

“Her insanın ve her toplumun bir geçmişi vardır; bunun yanında bir de geçmişle bir ilişkisi. Bireyler ve toplumlar ya geçmişlerini hesaba katarak onunla ilişkilerini karşılıklı etkileşim içinde kendileri biçimlendirirler ya da geçmiş kendisi harekete geçer, takip eder, bugünü işgal etmeye çalışır. Geçmişi görmezden gelme tutumunda diretildikçe, geçmişin bugün üzerindeki etkisi artar; bir süre sonra bugün, korkulan ve kaçılan geçmişin bir ürünü haline gelir.

Anti-Komünizmden Küreselleşme Karşıtlığına
Milliyetçi Muhafazakâr Entelijansiya

Türkiye’nin modernleşme sürecini, çatışmacı projelere sahip toplumsal kesimlerin “farklılıklarını” öne çıkararak okumak son derece yaygın bir eğilimdir. Bu çatışmanın ana ekseni müphem bir çağdaşlık vurgusuna dayandırılan “modernlik” ve onun karşısında konumlanan “değişmez gelenek” olarak belirir. Muhafazakârlık ve milliyetçiliğin diğer siyasal ideolojilerle kesişmeleri, onlarla hemhâl olmaları bu analizlerde ihmal edilir.

Başka Kentler, Başka Denizler 2

Murat Belge, Başka Kentler, Başka Denizler’in 2. cildinde, “seyahatname”sine devam ediyor. Bu “seyahatname”de de kültür, tarih, yemek, insanlar, edebiyat ve sanat; ülkelerin, şehirlerin içlerinde yaşadıkları şekliyle, dönemler arası farklılaşan zenginlik ve fakirlikleriyle anlatılıyor.

Tarihi Yargılıyorum

Dünyanın neresinde, ne zaman doğmuşsak doğalım, annelerimiz, babalarımız, dinlerimiz, devletlerimiz bize bir geçmiş giydiriyor. Onlar giydirdikçe biz de ha babam giyiniyoruz. Çoğumuz, geçmişin elbiselerini günümüz terzilerinin dikmesini yadırgamadan kabullenmekle kalmayıp, elbiselerimizi bedenimizden ayırt bile edemiyoruz. Tarihimize nasıl baktığımızı gözden geçirdiğim bu kitapta kendimizi yargılamamızı yargılıyorum. Tarihimize bakıp “Biz buyuz,” diye sunulanları sorguluyorum.

Analar, Yoldaşlar, Tanrıçalar
Kürt Hareketinde Kadınlar ve Kadın Kimliğinin Oluşumu

“Kadın siyasette özne mi nesne mi? Kadınların siyasete girmesi siyaseti değiştirir mi, kadınları değiştirir mi? Elinizdeki kitap, kadınların siyasette özne olup olmadıklarının tartışıldığı bu dönemde çok önemli bulgularla bu sorulara etraflı bir yanıt verme niteliği taşıyor. Kürt kadınlarının 1980’li yıllardan itibaren önce geleneksel kadınlık rolleri çerçevesinde, ardından siyasal söylemin mümkün kıldığı biçimde, en nihayet de kendi sorunlarına da çare arayıp siyasetin kendisini dönüştürmeye varan siyasete katılım süreçlerini bu kitap detaylı bir şekilde inceliyor.

İstanbul Gezi Rehberi

Dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olan İstanbul, tarih boyunca içinden çeşitli medeniyetler geçen; Bizans, Osmanlı gibi büyük imparatorluklara başkentlik yapmış olağanüstü tarihî dokuya sahip bir kent.

Gurbet Pastası
Hemşinliler, Göç ve Pastacılık

Hemşinliler, geçtiğimiz yüzyıl dönümünde ekmek parası kazanmak için Rusya gurbetine gittiler. Orada, ekmek ve pasta yapmayı öğrendiler. Hem de çok iyi öğrendiler. Bizzat Rusya’da nam salacak, İran’da, Polonya’da muteber pastaneler açacak kadar. Sonra, Hemşinliler fırıncılığı, pastacılığı bütün Türkiye’ye taşıdılar. Memleketin hem büyük kentlerinde hem taşrasında pastaneler açtılar; pek çok yerde, oranın ilk pastanesiydi bunlar…

Yoksulluk Halleri
Türkiye'de Kent Yoksulluğun Toplumsal Görünümleri

Açlar sınıfı konuşuyor bu kitapta... Ekonomik krizlerden önce de sonra da yoksul olan, hep yoksul kalacak olan, yoksulluğu kader gibi yaşayanlar, “en alttakiler”... Mülâkat resmiyetine girmeden, grameri düzeltilmeden, ‘langır lungur’... Kendi hallerini, gördükleri muameleyi, dünyayı, memleketi, zenginleri, kadınları-erkekleri, dini-maneviyatı, milleti-milliyeti nasıl algıladıklarını anlatıyorlar.