Ocak 2018 Tarihinde Tekrar Baskılar - 2. sayfa

Mendile, Simite, Boyaya, Çöpe...
Ankara Sokaklarında Çalışan Çocuklar

Sokaklarda çalışan çocuklar, son on yılda Türkiye’de kent hayatında gittikçe daha fazla görünür oldu. Güneydoğu’dan zorunlu kitlesel göçün bunda büyük etkisi var. Yerlerinden, varlıklarından koparılan, yeteneklerinin “işe yaramadığı” kentlerde tutunmaya çalışan yoksul ailelerin geçim yükünü çocuklar üstleniyor. Sokakta çalışmaya gidiyorlar. En ağır, en "pis" işlere giriyor, olmayan "iş"ler icat ediyorlar.

Türk Kültür Dünyasından Portreler

Kurtuluş Kayalı’nın bu kitabının arka planında, birçok çalışmasının ardındaki aynı kaygı yatıyor: Türkiye’nin düşünce hayatının ve entelektüellerinin aktüaliteye esir oluşu ve “yerli” duyarlılıktan uzaklığı... Önceki derlemelerde olduğu gibi ağırlıkla sosyal bilimcilerin portreleri üzerinden gözlemler yapıyor Kurtuluş Kayalı.

Sosyal Politika Yazıları

Küreselleşme, özellikle zengin ülke devletlerinin yerleşmiş sosyal güvenlik programlarını sürdürebilme kapasitesini tehdit ediyor. 1945 sonrası dönemde fabrikalar işlerken ve insanlar hayat boyu sürdürecekleri işlerde çalışırken, gerek patronlar gerekse refah devletleri cömert bir sosyal güvenlik platformunun oluşmasını kabullenmişlerdi.

99 Günlük Muhalefet
Serbest Cumhuriyet Fırkası

Serbest Cumhuriyet Fırkası, cumhuriyet dönemi siyasal alanının oluşumunda "iktidar"daki partiye karşı örgütlenmiş bir toplumsal muhalefeti ifade eder. Siyasal partiler literatüründe ağırlıklı olarak "gerici yığınlar"ın bir kalkışması olarak ele alınan, uygulanan modernleşme projesine karşı geleneksel-tutucu çizginin siyasal örgütü olarak yaftalanan bir partidir.

Tarih Sahneleri
Sanat Müzeleri - 1
Müze ve Modernlik

Modernliğin kuruluşunda müzenin rolü yaşamsaldır: Evrensellik ve bireysellik müzede canlandırılır; ulusa, devlete ve kamuya ait düşünceler müzede cisimleşir; yurttaş müzede terbiye edilir; akıl ve tarih müzede sahnelenir; sanat ve sanat tarihi burada 'icat' olunur.

Nöbetleşe Yoksulluk
Gecekondulaşma ve Kent Yoksulları: Sultanbeyli Örneği

Yoksulluk gerçeği, son yıllarda Türkiye’de derinleşiyor, boyutlanıyor, çeşitleniyor. Buna karşılık, görünmezleştiriliyor da... Yirmi otuz yıl öncesinde daha çok bir “acıma” nesnesi olan yoksulluk, şimdi daha çok bir dışlama, korku, hatta nefret nesnesi! Yoksul mahalleleri, yoksulluk imgesi, tekinsiz bir “varoş” terimiyle ürkünçleştiriliyor.

Işık Doğudan Gelir

Işık Doğudan Gelir, siyasî, felsefî, dogmatik herhangi bir inancın peşinde olmayan, başka milletlere, başka fikirlere, başka düşünce ve duyma tarzlarına sonsuz bir tecessüs besleyen bir Cemil Meriç klasiği, tüm diğer eserleri gibi.

Sürüne Sürüne Erkek Olmak

“Teslim olduğum ilk gece ağladım. Özlemden, endişeden… Ama askerlik gerçekten erkekliği pekiştiriyor. Çocukluk durumunu atıyorsun, kendine olan güveninin şey yapıyor. Silahtır milahtır, Allah'tır, vatandır; Allah, Allah nidalarıyla tatbikata çıkıyorsun, Allah Allah ile taarruz veriyorlar. Kendini yere atıyorsun sürünüyorsun.

Nar Taneleri
Gayriresmi Portreler

Dün ile bugün arasındaki örtüşmenin, çatışmanın ve yüzleşmenin anlamlı olabilmesi, sosyalistlerin yakın geçmişlerinin açığa çıkartılması ile mümkün. Geçmişin bilgisinin ve deneyiminin “sol resmî tarihler”in kavramlarına terk edildiği düşünüldüğünde, o tarihin hem nedeni hem sonucu olmuş binlerce militanda içerilen hayatların ve bilgilerin açığa çıkarılması önemli. Nar Taneleri kavramlara, siyasi saptamalara indirgenmiş sol tarihe, “İnsansız anı yoktur. Var mıdır?” diye itiraz ederek insanileştirilme çabası.

Kant’ın Dünyası

Immanuel Kant sadece 22 Nisan 1724’te Königsberg’te doğmuş, 12 Şubat 1804’te orada ölmüş ve geriye çok sayıda eser bırakmış herhangi bir düşünür değildir. O, “Ne bilebilirim?”, “Ne yapmalıyım?”, “Ne umabilirim?”, “İnsan nedir?” sorularının peşinde felsefeye ve insanlığa yeni ufuklar açmakla kalmamış, insanlık tarihinin seyri içinde tıpkı büyük bir coşkuyla desteklediği Fransız Devrimi gibi büyük bir ilerleme imkânına da işaret etmiştir.

Ordu ve Siyaset
27 Mayıs - 12 Mart

Ordu-Siyaset ilişkisi, Türkiye siyasetinin “ağırlıklı” bir özgül alanı. Kurtuluş Kayalı, bu alanda ve ilişkide Cumhuriyet’in kuruluşundan 12 Mart sonrasına dek yaşanan gelişmeleri, asker-sivil aydınlar ile halk arasındaki kopukluk açısından irdeliyor.

Hovarda Âlemi
Taşrada Eğlence ve Erkeklik

Taşrada gece hayatının bir panoraması… Ekonomi-politik dinamiğinden eğlence kültürüne, davranış kodlarına, raconlarına… Osman Özarslan, taşrada bir modernlik deneyiminin de mekânı olan gazino ortamının derin bir analizini yapıyor.

İşgal Altında İstanbul 1918 -1923

İstanbul’un 1. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiliz, Fransız ve İtalyan kuvvetlerinin işgali altında geçirdiği yılların toplumsal ve siyasi panoraması... Kitabın odağında, bütün yönleriyle, İstanbul’da yürütülen direniş hareketi var. Sadece Türkleri içermeyen çok odaklı ve çok eksenli güçlü yapısıyla bu direniş hareketi, zamanında işgal güçlerince küçümsendiği gibi, Cumhuriyet döneminde de resmî tarih yazımınca dikkate alınmamıştır.

Yetenek

"Müphemliği, şairaneliği, kelime oyunları ve yapısal özgünlüğüyle, Yetenek Nabokov’un diğer eserleri için bir yol haritası niteliğindedir." Roger Boylan

Görünmez Adam Smith

Adam Smith, sadece iktisat değil bütün sosyal bilimlerin halen tartıştığı, fikirlerine başvurduğu veya cevap yetiştirdiği, zihin açıcı düşünürlerden biri. Öte yandan oldukça basmakalıp yargılarla ve kendi çalışmalarıyla değil o çalışmaları yorumlayan isimler üzerinden hatırlanıyor.

Hüküm Gecesi

1908-1911 yılları arasındaki siyasî olaylar. İttihat ve Terakki Fırkası’nın egemen olduğu dönemin muhalif gazeteci gözüyle eleştirisi. Kişisel çıkarlar uğruna girişilen ve halkın yararına herhangi bir düşünceye, ülküye dayanmayan çatışmalar. Bir devrin çözülüşü.

Efendilik, Şarkiyatçılık, Kölelik

Jale Parla, 19. yüzyıl başı romantiklerinin yarattığı Doğu mitosunun süreç içinde geçirdiği evrimi araştırıyor. Bu mitosun sömürgeci politikalara ve bu politikaların geliştirdiği kamuoyu tepkisine paralel olarak nasıl değiştiğini anlatan özgün bir çalışma.

Edebiyat Kuramları ve Eleştiri

Bu kitapla Berna Moran’ın “Bütün Eserleri” bu kitabıyla tamamlanıyor. Alanında klasik sayılan Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, ülkemizde edebiyat eleştirisi alanında yaşanan kısırlığa bir cevap niteliği taşıyor. 1973 TDK Bilim Ödülü’nü kazanan bu temel eser edebiyat kuramlarını ve eleştiri yöntemlerini sistematik bir şekilde incelerken Türk edebiyatından verdiği örneklerle zenginleşiyor.

Çoban ve Kral
Siyasetnamelerde İdeal Yönetici İmgesi

Köklü tecrübelerden hareketle egemenlere öğüt ve akıl veren siyasetnameler, Ortaçağ’da Doğu ve İslam siyasal geleneğine ayna tutan metinlerdir. “İdeal bir hükümdar nasıl olmalı?” sorusuna cevap getirirken, aslında tümüyle bir iktidar anlayışının çerçevesini çizerler. Çoban-Hükümdar idealini oluştururken, sürü gibi güdülmesi gerektiğini düşündükleri ahaliye dair bir imge de kurarlar.

Büyük Petro

Hakkında daima çelişkili yorumlar yapılan, delilikle dahilik, despotlukla hoşgörü, dinsizlikle sofuluk, avamilikle entelektüellik, askerlikle salon adamlığa arasında hayranlıkla ve kahırla anlatılan biriydi Petro. Güvenliği polis gücüyle sağlanan, çöpleri toplanan, cadde üstündeki binaları restore edilen, bugünkü anlamıyla belediye hizmetlerinin yapıldığı, yolların ve köprülerin sürekli onarıldığı, ulaşımın kolaylaştırıldığı, kadınların ve her sınıftan insanların sosyal hayata katıldığı bir şehir hayatı düşünmüştü, bunu yollarını açtı, uyguladı.

Sultan Abdülhamid

Osmanlı İmparatorluğu tarihi ele alınırken üzerinde en çok tartışılan sultanlardan birisi kuşkusuz II. Abdülhamid’dir. “Ulu Hakan” ya da “Kızıl Sultan” olarak sıfatlandırılıp, tarihyazımı ekollerinin kahramanı ya da düşmanı sayılmıştır. François Georgeon bu kapsamlı eserinde, kendi döneminin ve imparatorlukların ulus-devletlere dönüştüğü sürecin bir aktörü olarak II. Abdülhamid’i anlatıyor.

Çağdaş Sanat ve Kültüralizm
Kimlik ve Estetik

“Demir Perde”nin yıkılıp Soğuk Savaş’ın son bulmasını izleyen küreselleşme döneminde, dünya bir “kültür dönemeci”ne girdi. Toplumsal, ekonomik, siyasal hayat ve düşünce giderek kültüre tercüme edildi. Modern zaman ve mekân, tarih ve coğrafya, ruh ve bilinç; bütün bunları kuran mitler ve metafizik geride kalıyor, modernlik sonrası bir çağa geçiliyordu: endüstri ve Fordizm sonrası; tarih ve ideoloji, komünizm ve kolonyalizm sonrası; hatta modern öznenin parçalanmasıyla birlikte, insan sonrası. İşte bu sonraki “post” zamanlar, artık kültürün biteviye şimdiki zamanını ya da çağdaşlığını ifade ediyor.

Kültürden İrfana

"Kültür, irfana göre, katı, fakir ve tek buutlu. İrfan, insanı insan yapan vasıfların bütünü. Batı, kültürün vatanıdır. Doğu, irfanın."

Emanet Gölgeler Defteri

"Gerçeği hayale çevirmek miydi derdim, hayalin büyüsünü gerçeğin içinde aramak mıydı? Bildiğim, bunun düşüncesi bile güzeldi."