Kasım 2021 Tarihinde Tekrar Baskılar

İmtiyaz, yahut Cici Kızlara Bir Roman

İç sıkıntılarını, güvensiz arayışları kat eden yolun neşeyle döşendiği bir roman.

Haw

Onun adı Mikasa. Melsa’nın âşığı, uzun ince gövdesi, siyah benekleri var, güzel de bir burnu. Makam Dağı’nın, Papaz Gölü’nün adını biliyor. Güneylilerle Kuzeyliler savaşıyorlar, onu da duyuyor. Zamanı söyleyen hikâyeler, kaderi temize çeken melekler, ölmüşlere dualar ve sokakların tarihi...

Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri

Çok uzak zamanlarda değil, günümüzün otuz, bilemediniz elli yıl öncesinde, üstelik hep “ülkemizde” geçiyor Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri. Ancak... Sanki o zamanlardan ve o mekânlardan değil de, başka zaman ve mekânlardan, hatta başka dillerden aşina olduğumuz hikâyeler...

Kırk Ambar | Cilt 2
Lehçe-t-ül Hakayık

Rümuz-ül Edeb'in bir tür edebiyat tarihi olmasına karşın Lehçe-t-ül Hakayık bir tür düşünceler tarihi. Kırk Ambar'ın bu yeni 2. cildi, 1980'de yayımlanan ve tek bir baskı yapan Kırk Ambar'ın ikinci bölümünde ele alınan konuların yeni konularla zenginleştiği, 1981 yılında Ankara'da bir kez basılan Bir Facianın Hikâyesi adlı kitabın içeriğinin de bu konulara eklendiği çok daha kapsamlı ve tamamen gözden geçirilmiş bir hali.

Okuyucu

Okuyucu, İkinci Dünya Savaşı ertesinde, on beşindeki lise öğrencisi Michael Berg ile otuz altı yaşındaki Hanna Schmitz arasındaki tutkulu aşk üzerine kurulu bir hikâye anlatıyor.

Sokaknâme
Bir Sokak Müzisyeninin Kaleminden

Sedat Anar’ın Urfa-Halfeti’de çobanlık yaparken cura çalarak başlayan müzisyenlik macerası üniversite öğrencisi olarak geldiği Ankara’da karnını doyurabilmek için sokaklarda darbuka, gitar, cura çalarak, sonra santura geçerek devam ediyor…“Resmî” konserlere, festivallere albümlere varıyor. Bugün Sedat Anar, ülkenin saygın, usta müzisyenlerinden biri.

Devran

Selahattin Demirtaş, yaralıların, umarsızların, kalbi hızla çarpanların hikâyecisi. Sofrasında konuk ağırlayan, durup durup konuşan…

Terkediş

Terkediş, modern dünya edebiyatında sömürgecilik sonrası dönemde yazılmış en parlak romanlardan biri.

Zor Bir Ailede Büyümek
Geçmişi Onarmanın ve Hayatını Geri Kazanmanın Yolları

Her birimiz küçükken anne-babalarımızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı ve bağımsızlık kaynağı olurken, ne yazık ki birçok ailede tohumların arasında korku, yaptırım ve suçluluk duyguları da bulunuyor.

Son Hediye

Son Hediye, etnik kimlik, köken ve aile temaları etrafında dokunmuş bir kültürel sentezin romanı.

LTI
Nasyonel Sosyalizmin Dili

Nasyonal sosyalizm kendisini Roma İmparatorluğu mirasını sürdüren Üçüncü İmparatorluk olarak tanımlıyordu. Latincesiyle Tertia Imperii. Üçüncü İmparatorluğun Dili (Lingua Tertii Imperii, LTI) adını taşıyan bu kitap, Nazi rejimi ve ideolojisiyle ilgili literatürde bir klasik kabul ediliyor.

İktidar ve Tarih
Türkiye'de "Resmî Tarih" Tezinin Oluşumu (1929-1937)

Geçmişin ihyası ya da tarihin ‘şimdi’ keşfi... Türk Tarih Tezi’nin iktidarın siyasî tasarruflarına bağlı olarak yaratıldığı ve geliştirildiği ‘altın çağ’ı ele alan İktidar ve Tarih; Türkiye’de “Resmî Tarih” Tezinin Oluşumu (1929-1937), Birinci ve İkinci Tarih Kongreleri’nden başlayarak hem tarih tartışmalarını hem de bu tartışmaların ders kitaplarına nasıl yansıdığını inceliyor.

Rus Edebiyatı Dersleri

Amerika’da çeşitli okullarda verdiği Rus edebiyatı derslerinin bir dökümü niteliğindeki bu kitapta Nabokov, 19. yüzyılın en büyük addedilen Rus yazarları –Çehov, Dostoyevski, Tolstoy, Turgenyev, Gorki, Gogol– üzerine konuşurken, romanlarındaki sıra dışı üslubundan yine ödün vermiyor. Nabokov, parlak zihin oyunlarını bu defa da Rus romanlarını didiklemek için kullanıyor.

Miguel

Miguel evsizlere, yalnızlara, ailesinden uzak olanlara, yani kısaca “herkes kadar şanslı olmayanlar”a odaklanıyor. Yazar Alfredo Gómez Cerdá, okuru başkalarını anlamaya ve hayatı onların gözünden görmeye çağırıyor.

Sessizliğe Hayranlık

Sessizliğe Hayranlık, etnisite, ırk, cinsiyet ve ulus meselelerini çokkatmanlı bir anlatıyla ele alan bir başyapıt.

Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme

Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme, Barış Bıçakçı’nın barışması zor, idaresi zor, çünkü idraki zor duyguları usulca yokladığı bir öykü demeti.

Komünist Manifesto

Dünyayı değiştirme azmiyle, bu azmin bir parçası olan dünyayı anlama tutkusuyla yazılmış olan Komünist Parti Manifestosu, bizzat o azmin ve o tutkunun tarihî timsallerindendir. Bu, onun ufkunu, münferit komünist parti ve hareketlerin de ötesine taşır.

Kumdan Yürek

Kumdan Yürek, Shakespeareyen bir sırrın etrafında örülmüş unutulmaz bir roman.

Yeni Bir Hayat Kurmak
Kadınlar Anlatıyor: Babalık,Evlilik ve Boşanma

M. Esra Yıldırım, Türkiye’nin çeşitli illerinden kadınlarla yaptığı bire bir görüşmelerle boşanma deneyiminin kadınlar üzerindeki etkilerini teorik ve pratik olarak sergilemeye girişiyor.

Belki Bir Gün Uçarız

Belki Bir Gün Uçarız, yeknesaklığa celalleniyor, huzursuz, şedit ve enerjik... Yeni bir yazarın ilk kitabı... Aylin Balboa, deşeliyor, haykırıyor, söyleniyor... Şah damarı atıyor tıp tıp, sokak taşıyor yanında.

Türk Dış Politikası - Cilt 3: 2001-2012
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 3: 2001-2012

Türk dış politikasını, bir resmî görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.

Satranç

Stefan Zweig’dan eşsiz bir uzun öykü, ustalıkla işlenmiş bir kurmaca, insana dair duyguların evrenselliği...

Kiraz Ağacı

Gökçer Tahincioğlu, ikinci romanı Kiraz Ağacı’nda yakın tarihimizde açılmış, kapanmayan ağır bir yaranın izlerini sürüyor. Genç yaşta ölenlerin ruhlarını taşıyan kiraz ağacının altında daha adil bir dünya düzeni hayali kuran iki dava insanının, her şeye rağmen tükenmeyen aşkını ve mücadelesini bir belgesel romancı titizliğiyle anlatıyor.

Soğuk Yakınlıklar
Duygusal Kapitalizmin Şekillenmesi

Hepimiz farkındayız, sayısız imge ve mesajın bombardımanı altındayız. Öyle ki, yarın, geriye dönüp baktığımızda bugünleri naif bir iyimserlikle de hatırlayabiliriz. Nasıl direniyoruz ya da sürükleniyoruz? Internet, televizyon, sosyal medya, endişeli modernlik, rasyonel ahmaklık, duygusuzluk, kaba menfaatçilik, fantezi ve paranoya ile içiçe yaşıyoruz.