e-Kitaplar - 23. sayfa

Edebiyat Üstüne Yazılar

Ede­bi­yat Üs­tü­ne Ya­zı­lar, “ha­ya­ta bir ede­bi­yat­çı ola­rak baş­la­ya­n” Mu­rat Bel­ge­’nin 1960’­ lar­dan gü­nü­mü­ze dek yaz­dı­ğı ede­bi­yat ya­zı­lar­ın­dan olu­şu­yor.

Babamın Arkadaşları

Ziya Gökalp... Ömer Naci... Tunalı Hilmi... Doktor Abdullah Cevdet... Profesör Yusuf Akçura... Kara Kemal... Mehmed Emin Yurdakul... Profesör Fuad Köprülü... Bu liste uzayıp gidiyor. Demokrat Parti’nin önde gelen isimlerinden Samet Ağaoğlu’nun, babası Ahmet Ağaoğlu’nun arkadaşlarına ait anıları, döneme damgasını vuran önemli şahsiyetlerin portrelerinden oluşan ilginç bir panorama oluşturuyor.

Türk Sağının Üç Hali
Milliyetçilik, Muhafazakârlık, İslâmcılık

Milliyetçilik, Muhafazakârlık, İslâmcılık... Türk Sağının ana ‘malzemesi’ olan bu üç ideoloji, üç ayrı pozisyon olmanın ötesinde, beraberce bir yumak oluşturmuyorlar mı? Öyleyse, birbirine nasıl bağlanıyor, nerelerde kesişiyor, birbirleriyle nasıl içiçe geçiyorlar? Bu üç ideoloji, Türk Sağının üç hâli olarak düşünülemez mi? Milliyetçilik, katı hâli: sağın dilbilgisi/grameri... Muhafazakârlık, gaz hâli: bir üslûp ve ‘hava’... İslâmcılık, sıvı hâli: onsuz olunmaz bir imge ve değer kaynağı.

Tarihten Güncelliğe

Türkiye toplumunun 1970’li yıllarda yaşadığı çalkantı içinde gündelik hayat ve “küçük şeyler”, “ayrıntı”lar üzerine düşünmek çok da gerekli görülmüyordu. Murat Belge’ye göre o yıllarda hayat sanki “tarih” ve “gündelik” olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Birinciye alabildiğine önem verilirken, ikinciye neredeyse hiç aldırılmıyordu.

Kalkınma İktisadı
Yükselişi ve Gerilemesi

Kalkınma İktisadı, 1940'lardan 80'lere kadar sadece iktisatçıların değil, "dünya meseleleri" üzerine düşünen hemen herkesin ilgi odağıydı. Özellikle "azgelişmiş" ülkelerde, yani Üçüncü Dünya'da 21. yüzyıla yaklaşırken bu konu kenara itilmiş görünüyor. Oysa Üçüncü Dünyalıların sorunları derinleşerek sürüyor. Dünya nüfusunun yüzde 75'ini oluşturan bu ülkelerin gelişme sorunlarını dert eden iktisatçıların da nesli tükenmiş değil, neyse ki...

Reklamcılık Kavramlar, Kararlar, Kurumlar

Reklamcılık günümüzde ister yaratıcısı ister müşterisi ister tüketicisi olsun, reklama “maruz” kalan herkesin el altında bulundurması gereken bir başvuru kitabıdır.

Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu

Önce İttifak-ı Hamiyyet adlı gizli örgüt aracılığıyla, ardından Jön Türk bayrağı altında biçimlenen modern aydın hareketi, “Batılı” bir görünüme sahipti. Ancak bu görünüm, geleneksel Osmanlı dünya görüşü üzerinde temellenen sorularla ve İslamî kavramlar-aydınlanmacılık arasındaki sentez arayışlarıyla birlikte değerlendirilmelidir.

Türkiye'de Çizgi Roman

Çizgi romanın sanatsal varlığı artık yüz yılı aşmış bir tarihe sahip. Çoğu Batı ülkesinde çizgi romanın sanat olarak kendine özgülüğü tartışılmıyor bile, ama ülkemizde bu sanat kolu ucuz, okunup atılan, “yoz” ürünlerin kaynağı, az okumanın göstergelerinden biri sayılıyor.

Devlet, Sistem ve Kimlik
Uluslararası İlişkilerde Temel Yaklaşımlar

Soğuk Savaş döneminin sona ermesi, klasik anlamıyla uluslararası ilişkileri altüst ederken, uluslararası ilişkiler kavramı üzerine de yeni tartışmalar başlattı. Devlet, Sistem ve Kimlik sözkonusu tartışmalara katkı niteliğindeki çalışmalardan oluşan önemli ve "yeni" bir derleme. Atila Eralp, İhsan Dağı, Fuat Keyman, Necati Polat, Oktay Tanrısever, Faruk Yalvaç ve Nuri Yurdusev'in makaleleriyle...

Türkiye Cumhuriyeti'nde Yahudiler

Cumhuriyet’in kuruluşundan 40’lı yılların sonuna uzanan dönemde Türkiye Yahudileri; onların Türk toplumu ve Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ilişkileri... Kulağa hoş geleni ya da duyulması istenenleri değil, olanı biteni, yaşananları anlatan bir araştırma.

Türkiye'de Tarihin Saptırılması Sürecinde
Türk Sufiliğine Bakışlar

Heterodoks Halk İslâmı’nın farklı kültürleri bağdaştırıcı özelliğini, tasavvufî-mistik karakterinin baskınlığını ve mehdîci niteliğini sergileyen Ahmet Yaşar Ocak, Türk İslâmı’nın dört önemli kişiliğini özellikle ele alıyor: Ahmed-i Yesevî, Mevlâna Celâleddin-î Rumî, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Velî.

İstanbul'a Bir Kent Kondu: Ümraniye

Sema Erder’in yönettiği ve yazıya döktüğü, Ümraniye’yi bir “konut alanı” olarak inceleyen, örneğine pek rastlanmayan değerdeki bu alan araştırması kitap olarak yayımlandığı yıl (1996), “Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü”nü kazandı. Gecekondulardan “aile apartmanları”na, muhtarlardan “belediyeciler”e, hemşehri derneklerinden arkadaşlık ilişkilerine, kısa sürede kendi işini kuranlardan işsizlere, memleketlerin buluştuğu yeni “memleket” Ümraniye...

Sıdıka

Bir “Atilla Atalay kitabı”, yani yalın, derinlikli, mizahî, hüzünlü, efendi ve fırlama bir kitap.

Devlet ve İşadamları

Cumhuriyet’in ilk yıllarından 90’lara, Türkiye’nin “girişimcilik” tarihi ve devletle işadamlarının bir türlü gevşemeyen ilişkileri... Holdingleşme eğiliminin köklerinden liberalizmin tanımına ve Türkiye’deki algılanış biçimine, girişimci derneklerinin işlevinden Türkiye’nin iktisat politikalarındaki dönüm noktalarına... Yetmiş küsur yıllık bir süreç üzerine derinlikli tezler...

İktisatçılar ve İnsanlar

İktisat kuramlarıyla gerçek hayat arasındaki kopukluk, gerçek hayatın bireylerini, “insanlar”ı nasıl etkiliyor? İktisatta yöntem ya da yöntemler ne olmalı ki, iktisat krizleriyle insanî krizlerin paralel seyri engellenebilsin? Ekonomik aklın çok şeye egemen olduğu, hayatın merkezine yerleştiği bir dönemde, iktisattaki yöntem tartışmalarına “insan”ı unutmadan gerçekleştirilen bir katılım, çok yönlü bir araştırma.

1908 Devrimi

Bu kitapta 1908 Devrimi'ne giden yolun hikâyesi anlatılıyor. Türk tarih yazımında kabullenilmiş "2. Meşrutiyet" tanımı, 1908'de yaşanan siyasal dönüşümün çapını yansıtmaktan uzaktır. Zira 1908'de "meşrutiyet" çerçevesini aşan bir siyasal rejim değişikliği olmuştur. Hükümet artık yalnızca halk tarafından seçilmiş bir meclise karşı sorumlu hale gelmiştir. ...

Birinci Meclis'te Muhalefet
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Basım

İlk yayımlanışından bu yana -çeyrek asırdır- başvuru kaynağı niteliğini kazanmış, ortaya koyduğu ayrıntılı ve kapsamlı araştırmayla önemini halen koruyan Birinci Meclis’te Muhalefet, gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bu basımıyla da, bizi “sahici” Cumhuriyet tarihimize yaklaştıracak çalışmalardan biri.

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3
Sevgi Soysal'dan Bilge Karasu'ya

12 Mart ve 12 Eylül romanlarının toplumsal bir sorunsal çerçevesinde incelenmesi. Moran, Sevgi Soysal, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin, Orhan Pamuk, Pınar Kür, Bilge Karasu’nun romanlarını örnek alıp, yeni anlatı arayışlarını, “fantastik”e, “polisiye”ye, “büyülü gerçekçilik”e, “üst kurmaca”ya dönük yeni eğilimleri yorumluyor.

Kambur

Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz, nefreti seçerim – kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki, her şey ve herkese kayıtsızım. Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır.

Bediüzzaman Said Nursi Olayı/Modern Türkiye'de Din ve Toplumsal Değişim

Yazarının “modern Türkiye’de din ve toplumun kaynaştığı yolları kavrama yönünde bir ön çalışmadır” diye nitelediği kitapta, Müslüman düşünür Said Nursi’nin hayatı, Türkiye toplumunun din, ideoloji, bilinç sorunları ve modernizm olgusu ele alınıyor. Bediüzzaman’ın, özellikle reformların yabancı kültürlerle birlikte gündelik hayatımıza girip yerleşik usullerimizi zorlayan pratiğine karşı mücadelesi inceleniyor.

İdeoloji

Herhalde son yirmi yılda Türkiye’nin entelektüel hayatında en fazla tartışılan, en fazla çeviriye konu olan kavramlardan biri, “ideoloji”. Şerif Mardin’in ilk kez 1976’da basılan eseri, bu konu ve kavram hakkında Türkiye’de yayımlanmış ilk telif eserdir. Mardin bu çalışmasında ideolojik düşünce tarzının yapısal özelliklerini, kavramın tarihsel gelişim süreci içinde tartışıyor.

Kiralık Konak

İmparatorluğun çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını sergileyen bir roman. Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Tedirgin, yerleşememiş insanlar topluluğunun ortak ruh halleri, aranan nedenler, bulunan farklı gerekçeler.

Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski

“Çok katlı” bir çalışma. Hem Gencebay’ın eserlerini salt “mesaj”ıyla, “imaj”ıyla değil müziğiyle, nağmesiyle, iç anlamıyla önümüze seriyor hem aydınların arabesk müziğe bakışını, sol teorideki popüler kültür tartışması çerçevesinde sorguluyor. Gencebay’la yapılmış uzun sohbet, Türkiye’nin toplumsal-kültürel yapısına “teşhis” koymakla ilgilenenlerden “Orhanseverlere” kadar geniş bir kesim için ilginç.

Türk Modernleşmesi

Türkiye’nin modernleşme/Batılılaşma eksenindeki müzmin tartışma konularına Mardin’in yaklaşımı, modernleşme sürecini “ileri”-“geri” kutuplaşmasına indirgemiyor. Derlemede, modernleşmeyi ve farklı düşünce akımlarının modernleşmeyi algılayışlarını ele alan makaleler yanında modernleşme sürecinin gençlik, kültür, kitle, demokrasi gibi kurumsal-kavramsal çerçevelerdeki özgül izdüşümlerini, dinamiklerini tartışan yazılar yeralıyor.