Özet: Bu çalışmada sağ-muhafazakâr siyasete mensup siyasetçilerin sağ, sağcılık, ideoloji, sol, sol siyaset ve solculuk kavram ve olgularına nasıl baktıkları, bunları nasıl tarif ettikleri, mensup oldukları siyasi gelenek içerisinde yer alan diğer parti ve siyasetleri nasıl değerlendirdikleri, aralarındaki farklılık ve benzerlikleri nasıl tanımladıkları ve algıladıkları ele alınacaktır. Alan çalışmasında, bu konuları ortaya koyabilmek için siyasetçilere sağ ve sol kavramlarını/olgularını nasıl tanımladıkları, bu kavramların neleri çağrıştırdığı, “sağ siyaset”in ve “sağcı olma”nın ne anlama geldiği, bu geleneği tanımlayan unsurların neler olduğu, sağda yer alan birinin temel olarak hangi siyasal, kültürel, ekonomik ve toplumsal değerleri savunduğu, bu gelenekteki benzerlik ve farklılıkları nasıl değerlendirdikleri soruşturuldu. Buna mukabil siyasetçilere, “sol”, “sol siyaset” ve “solcu olma”nın ne anlamlara geldiğine yönelik sorular yöneltildi. Modern siyasetteki ayrışma eksenlerini tanımlayan kavram ve adlandırmaların geçerliliğinin yoğun bir biçimde tartışmaya açıldığı, ‘sağ’ ve ‘sol’ kavramlarının ve giderek ‘ideolojilerin’ hükmünün ve meşruiyetinin sorgulandığı ‘yeni zamanlar’da yaşadığımız aşikâr. Ancak sağın, solun ve ideolojilerin hükmünün geçersiz kılındığı argümanı, görüşülen siyasetçilerin ilk elden onayladığı bir argüman olarak görünse de anlatılara yakından bakıldığında bunun pek de öyle olmadığını söylemek gerekli görünüyor; lafzen bu kavramların geçerliliğinin kalmadığı dile getirilse de siyasal farklılık ve ayrımın varlığını devam ettire geldiği söylenmelidir. Sözü edilen olgu, kavram ve terimlerin geçerlilik ve meşruiyetinin kalmadığı iddiasının bizatihi kendisinin ideolojik-politik bir konuma işaret ettiğini akılda tutmak gerekiyor.
Anahtar sözcükler: Sağ siyaset, sağcılık, Türk siyaseti, sol siyaset, siyasetçiler