WansaIrak Öyküleri
Irak Öyküleri’nde kadim bir coğrafyanın gelenek ve göreneklerinden, dinî inanışlarından beslenerek bir halkın acı ve isyanla özdeşleşen hikâyelerini aktarıyor Tecelli. Wansa adlı Yezidi kızın imkânsız aşkını ve onurlu direnişini, Bağdat’taki kadınların parasızlık yüzünden başvurdukları yöntemleri, Halepçe katliamını, canlı bombaları, kimyasal silahları anlatırken gerçeğin edebiyat aracılığıyla aktarımının başarılı örneklerini sunuyor.
Ezidiler: 73. FermanKatliam ve Kurtuluş
Nurcan Baysal “Büyük Şey”i, 73. Ferman’ı steril bir tarafsızlıkla aktarmıyor, Ezidilere tercüman olmakla da yetinmiyor. Ezidilerin kalbi Laleş’e yolculuk ederek, onların içinden ve onlarla birlikte konuşuyor, anlatıyor. Ortadoğu uzmanlarının insanlığımızdan eksilten, “büyük resmi” görmeyi salık veren tutumlarına inat, sessiz kalınmaması gereken bir katliam için tükenmez bir sebatla çağrıda bulunuyor.
Komünizmle Mücadele DernekleriTürk Sağında Antikomünizmin İnşası
Ertuğrul Meşe, sebatla ve titizlikle, hem antikomünist tahayyülü hem de bunun ete kemiğe bürünmüş halini ele aldığı Komünizmle Mücadele Dernekleri: Türk Sağında Antikomünizmin İnşası adlı bu kitabında, bir yandan antikomünizmin Türk sağı içerisinde nasıl kavrandığı ve inşa edildiğini ülke dışındaki gelişmeleri de göz ardı etmeden, tarihselleştirerek incelerken, öte yandan antikomünizmi başlı başına bir ideoloji olarak “din, vatan, millet, aile ve namus” gibi aslında “fetişleştirilen” kavramlar ve motivasyonlar etrafında tetkik ediyor.
İsmiyle Yaşamak
Rita Ender, burada doğup büyüyen, burada yaşayan ama isimleri işitildiği anda “yabancı” muamelesi gören insanları anlatıyor.
Erken Cumhuriyet DönemindeEkonominin Türkleştirilmesi
Erken Cumhuriyet döneminde iktisadi alanın “milli” olana açılması, “yerli” sermaye birikiminin sağlanması ve iş yaşamının “homojenleştirilmesi” gibi uygulamalar bugüne kadar birbirinden ayrı süreçler olarak ele alındı. Murat Koraltürk, Ekonominin Türkleştirilmesi’nde “milli iktisat” başlığı altında ve yalnızca yeni ulus-devletin iktisaden güçlenmesine yönelik politikalar şeklinde tartışılan bu süreçleri bir bütün olarak inceliyor. Sermayenin, işgücünün ve mesleklerin Türkleştirilmesine yönelik girişim ve uygulamaları örneklerle ortaya koyarken, “ekonominin Türkleştirilmesi”ne giden yolun nasıl hazırladığını kapsamlı bir biçimde tartışıyor.
Türkiye'de Çizgi Roman
Çizgi romanın sanatsal varlığı artık yüz yılı aşmış bir tarihe sahip. Çoğu Batı ülkesinde çizgi romanın sanat olarak kendine özgülüğü tartışılmıyor bile, ama ülkemizde bu sanat kolu ucuz, okunup atılan, “yoz” ürünlerin kaynağı, az okumanın göstergelerinden biri sayılıyor.
Sokakta SiyasetTürkiye’de Protesto Eylemleri, Protestocular ve Polis
Elinizdeki kitap İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Mersin’den farklı saiklere ve taleplere dayanan deneyimleri gözleyerek, Türkiye’de sokak siyasetinin “doğasını” araştırıyor. Protestocuların toplumsal profili nasıl çizilebilir? Ne istiyorlar? Eylem repertuarı nasıl biçimleniyor, nasıl çeşitleniyor?
Polisin eylemlere ve eylemcilere bakışını, zihniyet ve davranış kalıplarını da göz ardı etmiyor çalışma. Karşılıklı geliştirilen stratejileri sokak siyasetinin bir dinamiği olarak ele alıyor. Ayşen Uysal bu kapsamlı incelemesiyle sokak gösterilerini ve protestolarını hem anlamaya katkıda bulunuyor hem de onları meşru ve “normal” bir siyasal-toplumsal faaliyet olarak kabul etmeye...
“Kimdir Bu Lazlar?”Laz Kimliği ve Sanal Mekânda Lazca
Laz, bazen bütün Doğu Karadenizlileri hatta Karadenizlilerin hepsini kapsayan bir ad olarak kullanılıyor – en azından Laz fıkralarından bilindiği gibi! Oysa kendini Laz olarak tanımlayanlar ve “etnik Laz” sayılanlar, daha küçük topluluklardır. Özlem Şendeniz, bu “karışıklığı” da hesaba katarak, Laz kimliğinin yaşanma ve algılanma deneyimlerini inceliyor.
Analar, Yoldaşlar, TanrıçalarKürt Hareketinde Kadınlar ve Kadın Kimliğinin Oluşumu
“Kadın siyasette özne mi nesne mi? Kadınların siyasete girmesi siyaseti değiştirir mi, kadınları değiştirir mi? Elinizdeki kitap, kadınların siyasette özne olup olmadıklarının tartışıldığı bu dönemde çok önemli bulgularla bu sorulara etraflı bir yanıt verme niteliği taşıyor. Kürt kadınlarının 1980’li yıllardan itibaren önce geleneksel kadınlık rolleri çerçevesinde, ardından siyasal söylemin mümkün kıldığı biçimde, en nihayet de kendi sorunlarına da çare arayıp siyasetin kendisini dönüştürmeye varan siyasete katılım süreçlerini bu kitap detaylı bir şekilde inceliyor.
Cumhuriyetin Büluğ Çağı
Türkiye’nin çokpartili hayata adım attığı 1945-1950 döneminde “açılıp saçılan”, sadece politika değildi. Cumhuriyetin kuruluş sürecinin, Tek Parti döneminin ve İkinci Dünya Savaşı’nın endişeli günlerinin biriktirdiği basınç azaldı, gündelik hayatta, toplumsal ilişkilerde bir canlanma yaşandı. Dünya biraz daha yakına geldi, “mevzular” çeşitlendi, popüler kültür olanca cazibesiyle serpilmeye başladı.
Osmanlı İlmiye Merkez Teşkilâtı'nda Reform(1826-1876)
Osmanlı İmparatorluğu’nun III. Selim ile başlayıp II. Mahmud ile devam eden reform devrinde, şeyhülislâmın yetki ve sorumluluk alanı genişledi. İlmiye teşkilâtı, ilk kez tüm birimleriyle hiyerarşik olarak şeyhülislâmın başında bulunduğu bir teşkilât yapısına kavuştu. Böylece şeyhülislâm, başlı başına bir nezaret olan vakıfların idaresi hariç, tüm şerî işlerin ve kurumların nazırı oldu.
GırgırBir Mizah Dergisinde Gündelik Hayatın Dönüşümü (1972-1989)
Gökhan Demirkol, Gırgır'ı bir dergi, bir fenomen ve gündelik hayatla doğrudan ilişkili bir yayın mecrası olarak inceliyor. Başta yayın yönetmeni Oğuz Aral olmak üzere üreticilerini, aktüel siyaset ve magazinle ilişkisini, derginin yıllar içindeki dönüşümünü irdeliyor.
Türkiye'de Yahudi OlmakBir Deneyim Sözlüğü
Türkiye’de Yahudi Olmak: Bir Deneyim Sözlüğü Türkiye’de Yahudi olmanın yerleşik ve egemen anlamlarını sorgularken bir yandan da kelimeler, kavramlar, anlar, anılar ve anekdotlarla bu hali anlamlandırmayı amaçlıyor.
Tatar Çölü
İtalyan edebiyatının köşe taşlarından Dino Buzzati’nin ilk romanı olan Tatar Çölü, modernist edebiyata yapılmış en önemli katkılardan biri.
Şafak
Sevgi Soysal’ın Şafak’ı yazmasını mümkün kılan koşullar, bu romanına yansıttığı tanıklıkları, biliyoruz ki ülkenin sırf 12 Mart dönemi diye geçiştiremeyeceğimiz, bir türlü geride bırakılamayan gerçekleri. Yine de bunlara karşı yüreği dayandırıp, hâlâ okumak gerek bu başyapıtı. Karşılıklı güven duygusu ilmek ilmek çözülen bir toplumda, slogan kolaycılığına sapmadan farklı kesimleri anlamaya çalışan, en koyu bağlılıkların bile barındırabildiği çelişkilere cesaretle bakabilen, beden, ben ve öteki üçgeninde özgürlüğün imkânına dair çok samimi bir sorgulamanın romanı çünkü Şafak.
Gereksiz Bir Adamın GüncesiÖyküler • Cilt 1
Gereksiz Bir Adamın Güncesi, Turgenyev’in dünya edebiyatında kalıcı bir iz bırakarak birçok yazara esin veren “Gereksiz Adam” tiplemesine kaynaklık eden unutulmaz öyküsünü de içeren bir derleme.
Türkiye’de "Gençlik Miti"1980 Sonrası Türkiye Gençliği
Gençliğin dinamizmi, her zaman siyasal bir aktör olmaısındaki en önemli etken sayılagelmiştir. 19. yüzyılda Osmanlı toplumunu modernleştirme girişimlerinin de, Cumhuriyet’in inşa döneminin de en gözde siyasal aktörlerinden birisi kabul edilmiştir. 1980’e kadar da bir toplumsal aktör olarak gençlik, kendisine yüklenen sorumluluğun, onun için tarif edilen ve “kurtarma”dan “koruma”ya uzanan tarihsel rolünün çerçevesinde, verili bir durumun tamamlayıcısıdır.
Hayır Demeyi BilmekSağlıklı sosyal ilişkiler için reddetmeyi öğrenmek
“Hayır” demek hepimize neden bu kadar zor gelir? Onaylamadığımız düşünceleri onaylar görünmek pahasına, bizi başkalarına uyum sağlamaya iten nedir? İlişkilerimizde sevilmeme ya da reddedilme tehdidi bizi nasıl yönlendirir? Haklı bir “hayır”ı ifade etmek, gerçek bir bireyin oluşmasına ve güçlemesine nasıl katkıda bulunur? Kalıplardan kurtularak düşüncelerimizi özgürce ifade edebilmek mümkün müdür?
İmparatorluktan CumhuriyeteTürkiye'de Etnik Çatışma
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında nüfus kompozisyonunda değişikliklere yol açan gelişmeler, 1850-1950 arasında Avrupa’da görülen genel tabloya uygun düşmektedir. Milliyetçilik bu dönem boyunca demografi mühendisliğini biçimlendiren temel faktör olmuştur. Erik Jan Zürcher’in hazırladığı bu derleme, ulus inşası sürecinde etnik politikaların mantığını ve işleyişini gösteren makalelerden oluşuyor.
Şehre Göçen EşekPopüler Kültür, Mizah ve Tarih
Türkiye’de popüler kültürün erken çağına, kültür endüstrisinin palazlanmasından önceki zamanlarına eğiliyor bu kitapta Levent Cantek. Geleneksel mizah öğelerinin, köklü hiciv klişelerinin modernleşme sürecini yaşadığı bir dönem bu: Nasrettin Hoca’nın eşeğiyle beraber şehre göçtüğü bir dönem…
"Kolay Gelsin"Meslekler ve Mekânlar
Bazısı hep geçer akçe, bazısı yok olmaya yüz tutmuş, bazısı bambaşka bir şekil alarak devam eden meslekler... Bazı meslek ve zanaatların yok oluşu, doğrudan doğruya Türkiye’deki Rum, Ermeni, Yahudi nüfusun azalmasıyla ilgili bir kayıp, bir eksilme. Rita Ender’in söyleşileri, bu meslekleri tutkuyla, özenle yapan ustaların dünyalarını açıyor bize.
"Bu soyadı alınmamış ise..."Ulus İnşası ve Soyadları
Soyadı “siyaseti”, milli kimlik inşasının bir aracı. Meltem Türköz, kitabında öncelikle “soyadlandırmanın” bu yönüne odaklanıyor. Türk kimliğinin inşasında ve asimilasyon stratejilerinde Soyadı Kanunu’nun işlevini inceliyor. Gayrimüslim ve “yabancı” sayılan isim-soyadların durumuna ve Kürtçe isim meselesine değiniyor.
Telekız
Telekız patriyarkanın ve politik bir gücün karşısında, “rıza” denen şeyin nasıl aşınabileceğini anlatan cesur bir roman.
Çiftlerde TükenmişlikSebepleri ve Çözümleri
Klinik psikolog Ayala Malach Pines, Çiftlerde Tükenmişlik’te uzun yıllara yayılan akademik araştırmalarının sonuçları ışığında çift terapisine dair deneyimini aktarıyor. Çiftleri tükenmeye götüren nedenleri, tükenmişliğin tehlike sinyallerini ve belirtilerini derinlemesine irdelerken bu kaçınılmaz gibi görünen olgunun önüne geçmenin etkin yollarını gösteriyor. Hem terapistler hem de ilişkilerinde sıkıntı yaşayıp bunları aşmak isteyenler için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı.