Türk Romanında Postmodernist Açılımlar
`Geçmişinde çok uzun yıllar yalnızca `gerçekçi` olmuş, romantizmi neredeyse hiç yaşamamış Türk romanı, modernist/postmodernist biçimcilikte ilk kez `romantizm`le tanışmaktadır ve bu bana göre estetik düzlemde gerçekleşen bir devrimdir ve her devrim gibi de heyecan vericidir.`
Taşra Epiği“Türk” İdeolojileri ve İslâmcılık
“... Türkleştirme ameliyesi, eklemlendiği her ideolojik yönlenimin tarihselliğinde verili bulunan pozitif işlevi ortadan kaldırıyor ve gerçeğinin sadece kötü bir kopyası olarak varkalmasını sağlıyor. İkincisi de, bu ‘ millileştirme’ çabasının sonucunda ortaya çıkan ‘ürün’, hem kastedilen millî oluşa hem de millileştirilen ögeye uzak kalıp, sadece adıyla varolabildiğinden Türkiye’deki hegemonik bütünün takviyesine katkıda bulunuyor…
Feminist Tarihyazımında Sınıf ve Cinsiyet
Leonore Davidoff´un makalelerini biraraya getiren bu kitapta, geleneksel tarihyazımında marjinalleştirilip dışlanan faaliyetler ve kesimler inceleniyor. Bu konuların fazla `özel` sayılıp göz ardı edilmesine yol açan iktidar dinamikleri araştırılırken, iktidar ilişkileri basit ve mekanik ilişkiler olarak değil, olanca karmaşıklığı ve çokboyutluluğu içinde ele alınıyor.
Başkent Üzerine Mekân-Politik TezlerAnkara'nın Kamusal Yüzleri
Ankara´nın `başkent` kimliğini ve ondan öte Cumhuriyet´i, ulus-devleti simgeleyen üç meydanı: Kızılay-Ulus-Sıhhıye... 1950´lere dek, Cumhuriyet´in kamusal mekânları idi bu meydanlar... Sonra, gitgide, bir yandan trafik kavşağına dönüştürülerek depolitize edildiler, bir yandan da `öngörülmemiş`, ya da `istenmeyen` bir çoğulculuğa alan açtılar.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, 1976 yılında Politika gazetesinde tefrika olarak yayımlandığında, gerçekçiliği ile Sevgi Soysal'ı 12 Mart'ın simge yazarı yapmıştı.
Barış Adlı Çocuk
Sevgi Soysal'ın 1968-1976 yılları arasında yazdığı öyküleri arasından kendi seçtiği on üç tanesini topladığı kitaptır Barış Adlı Çocuk.
Dönemeçte
Tarık Buğra bu romanında Türkiye’nin tek parti egemenliğindeki cumhuriyetten çok partili rejime, “demokrasi”ye geçiş aşamasını, Cumhuriyet döneminin kavşaklarını ele alan öteki romanlarında olduğu gibi, yine Anadolu taşrasından, oraya özgü insanların dünyasından ele alıyor. Ancak bu kez, daha önce mağduriyet hallerinde, hırpalanan, bastırılan yanları ile tipleştirilen bu insanların, DP’nin harekete geçirdiği bireysel kâr, kazanç, girişim, hırs ve saikleri ile sarmalanmış portreleri ön plandadır.
Felaket Henry'nin Bitleri
Bir çocuk düşünün; hayatının en korkunç dönemi olarak gördüğü çocukluğunu yaptığı yaramazlıklarla süsleyen, bu yaramazlıklarla “Felaket” lakabını sonuna kadar hak eden bir çocuk. Felaket Henry, kardeşi Mükemmel Peter ve arkadaşlarıyla her kitabında yaramazlık ve muziplikle dolu dört macera yaşıyor.
Başlangıcından 1983'eTürk Tiyatro Tarihi
Metin And bu yapıtında Türk tiyatrosunun tarihini mercek altına alırken, zamanda ve mekânda birtakım sınırlamalara gittiğini ve yalnız Anadolu’ya yerleşen Türklerin tiyatrosunu ele aldığını özellikle belirtir.
Kriz YönetimiHalkla İlişkiler Açısından Bir Değerlendirme
Ulusal ve uluslararası ekonomik, siyasal ve hukuksal yapı; bireyin farklılaşan beklentileri, yeni toplumsal alanlar, sosyal sorumluluk anlayışındaki gelişmeler, insan kaynağının yapısı, teknolojiye bağımlı çalışma, yönetsel başarısızlık, yoğun ve acımasız rekabet gibi pek çok öge, örgütlerin er ya da geç bir kriz ile karşılaşacaklarının garantisi gibidir.
Tasarım ve Suçmüze - mimarlık - tasarım
Hal Foster Tasarım ve Suç’ta mimarlık ile tasarımın, sanat ile eleştirinin çağdaş kültür içindeki yerini tartışıyor.
İlk bölümde, piyasa ile kültürün giderek nasıl kaynaştığını inceliyor. Gündelik hayatın her anına sızan tasarım kültürünün, kimlikleri markalara endekslemesi üzerinde duruyor.
Devlet ve ÖtesiUluslararası İlişkilerde Temel Kavramlar
Elinizdeki derleme, Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanındaki kuramsal boşluğu doldurmaya dönük önemli bir adımdır. Atila Eralp, E. Fuat Keyman, Oktay F. Tanrısever, M. Fatih Tayfur, Faruk Yalvaç'ın oluşturduğu çalışma grubu, uluslararası ilişkiler "müfredatının", çoğunlukla "güncel sorunlara" ve jeostratejik "etütlere" sıkışan yerleşik çerçevesini genişletmeyi amaçlıyor.
Eski Mezopotamya TarihiBaşlangıcından Perslere Kadar
"Irmaklar arasındaki ülke" anlamına gelen Mezopotamya'da yaratılan kültür, doğduğu toprakların dışında özellikle Doğu Akdeniz, Suriye, Filistin, Arabistan Yarımadası, İran ve Anadolu'yu etkilemiş ve bölge haklı olarak "uygarlığın beşiği" olarak nitelendirilmiştir. Eski Mezopotamya Tarihi, uygarlığımızı borçlu olduğumuz kadim bir tarihi tüm ayrıntılarıyla önümüze seriyor.
Sosyoloji Dersleri
Sosyoloji Dersleri, sosyolojinin kurucusu ünlü Fransız sosyolog Emile Durkheim'ın 1890'dan itibaren Fransa'nın çeşitli üniversitelerinde verdiği derslerin, konferansların notları. Durkheim hayattayken bir araya getirilip yayımlanmayan bu notlar, ölümünden yıllar sonra dönemin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Hüseyin Nail Kubalı tarafından ilk kez kitap haline getirildi.
Her Temas İz BırakırBEHZAT Ç. - Bir AnKara Polisiyesi
Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri... ve Emniyet...
Cinayet Masası. Behzat Ç., "yeni müktesebata" uyum sağlayamamış, lambur lumbur, "dişli" bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlar. Herhangi bir siyasi görüşü yok. "İçimizden birinin" üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile tam değil.
Türkiye RumlarıUlus-Devlet Çağından Küreselleşme Çağına Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci
Türkiye Rumları, bugün sayıları iyice azalmış bir cemaatin üyeleri. Azınlık statüsünün karşılığı olarak kullanılan, varlıkları ancak eski mahallelerdeki bir “renk” olarak hatırlanan bir cemaat. Şehirlerin havasında etkileri belli olmadan, kendilerine sağlanan haklara minnet duyup, sessiz sakin ve fazla göze batmayacak şekilde bir kenarda “muhafaza olmaları” yeterli görülüyor.
Son HafriyatBEHZAT Ç. - Bir AnKara Polisiyesi
Behzat Ç. ve ekibi, kötü bir Renault Toros’la Sakarya Caddesi’nden Ayaş’a kadar altını üstüne getiriyor Ankara’nın.
Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş
Eski Yunan ve Roma dünyası; siyaset, hukuk, askerlik, mimarlık, sanat, düşünce ve tarih yazıcılığı alanlarında günümüz Batı uygarlığı üzerinde çok önemli etkiler bırakmıştır. Batı dünyası –Girit’teki Minos uygarlığı ve Yunanistan’daki Miken uygarlığını da kapsayacak şekilde– Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının bıraktığı miras üzerine kurulmuştur. Bu kitapta yaklaşık 3500 yıllık bir dönemin tarihi ele alınmaktadır.
Dil, Edebiyat ve İletişim
Dilin, edebiyatın, sanatın, imgenin sunduğu iletişim olanakları üzerine bir kitap bu. Kullanabildiğimiz, kullanabileceğimiz - ve ıskaladığımız olanaklar üzerine… Dilin tarihi… Destandan düz yazıya, Orhon yazıtlarından günümüzün edebiyatına ve söylemlerine dek, Türkçenin dönüşümü… Spor, haber-manşet söylemleri, magazin, ekonomi söylemleri, gündelik söylem, mitolojik söylem-nesnel söylem, hedonist söylem, şiir söylemi, felsefî söylem, aforizma söylemi, seri ilan söylemi, internet söylemi…
Gizliajans
Özgün üslubuyla, ilk kitabı Tatlı Rüyalar’dan itibaren geniş bir hayran kitlesi edinen Alper Canıgüz’den yine eğlenceli, heyecanlı ve kışkırtıcı bir absürd macera…
SamsunsporKırmızı Beyaz Siyah: Samsunspor
Samsunspor, “herhangi” bir Anadolu takımı değil. Birinci Lig’e tırmanan ilk Karadenizli oluşuyla… Yetiştirdiği yıldızlarla… Zirveye oynadığı sezonların hatırasıyla… Defalarca düşüp defalarca çıkmayı başarmasıyla, direngenliğiyle, dokuz canlılığıyla…
Kapitalizm ve Modern Sosyal TeoriMarx, Durkheim ve Max Weber’in
Çalışmalarının Bir Analizi
Çalışmalarının Bir Analizi
Yaşayan en etkili toplumsal kuramcılardan Anthony Giddens, Kapitalizm ve Modern Sosyal Teori’de sosyolojinin seyrini temelinden etkilemiş üç büyük ismi etraflı bir inceleme altına alıyor. Marx, Durkheim ve Weber’in sosyolojik düşüncelerinin titiz ve kapsamlı bir analizini yapan Giddens, özellikle Marx’ın karakteristik görüşleri ile diğer iki yazarın görüşleri arasındaki bazı temel farklılıkları inceliyor.
Her Dağın Gölgesi Deniz’e Düşer
“Büyüyordum… Nenem Xacê’nin eteğinin altında, jandarma baskınları arasında, radyonun dibinde, duydukları haberlerle asılan yüzleri izleyerek, asılanların isimlerini duyarak, toprak yiyip, köpek kovalayarak, telden arabalarla ıı-ınnn yaparak büyüyordum. Arada bir annemden mektuplar geliyordu. "
Sonsuzluğa Nokta
Sonsuzluğa Nokta, merhametsiz zamanı, uyumsuzları, kayıpları, geçip gidenleri, unutulmayanı, uçurumu, elleri, bıyıkları, tuhaf belirsizlikleri, küfürbazları, kısılıp kalmayı anlatıyor.