Ağustos 2023 Tarihinde Tekrar Baskılar

Benim Rüyalarım Hep Çıkar

Umay’dan nefes isteyenler, büyü yazılı bez bebekler, musibetlere karşı yakılan tütsüler, gerçeğe karışan rüyalar, dünyayı daha güzel bir yere dönüştüren kehribarlar, adaklar, muskalar, dualar, beddualar… Benim Rüyalarım Hep Çıkar, kendinden efsunlu öykülerin kitabı.

Budala

Elif Batuman’ın Budala’sı ergenlik ile yetişkinlik, aşk ile cinsellik ve konuşmak ile yazmak arasında duran bir güneş saati adeta; gölgenin ne yana düşeceği ise muazzam bir muamma.

Kötü Adamın On Günü

Kötü Adamın On Günü, iyilik ve kötülük arasındaki ince çizgiyi mesele edinen; yaşamın en steril alanlarından, küf kokulu en izbe köşelerine uzanan bir günümüz tragedyası... Soluk soluğa okunacak, cehennemî bir polisiye...

Cennetin Dibi

Cehenneme Övgü’de “bu dünya”yı sorgulayan Gündüz Vassaf ikinci kitabında “cennet”e, hem de cennetin ta dibine el atıyor. Mizahla bilimkurgunun, düzyazıyla bilimsel makale üslûbunun harmanlandığı kitapta, ‘yanlışla doğru’, ‘yalanla dolan’ sırt sırta duruyor.

Oyunlarla Yaşayanlar

Tanzimat’tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü.

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 2
Sabahattin Ali'den Yusuf Atılgan'a

İncelemesinin 2. cildinde 1950-75 döneminin onbeş eserini ele alan Moran, bu dönemde düzen eleştirisi sorunsalının merkeze oturduğunu tespit ediyor. Bu etkenin geleneksel halk edebiyatına dönüşle ilişkisi ve Anadolu romanının özelliklerinin bu süreç içinde belirlenişi üzerinde duruyor. Berna Moran, Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı ile Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli'ni özel olarak ele alıp inceliyor.

Yedinci Gün

Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayâllere dönüştüğü bir hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü, zaafların asîlleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez daha bilinebilir olacak.

Milliyetçilik ve Sonrası

Milliyetçilik 1980’lerde hortladı mı, yoksa zaten hiç ölmemiş miydi? Carr yarım yüzyıla yakın bir süre önce yazdığı küçük kitabında bir Yeniçağ olgusu olarak milliyetçiliği, Fransız Devrimi öncesi, Napoléon’dan 1. Dünya Savaşı’na kadar, iki dünya savaşı arası ve 1965’de eklediği son bölümüyle 2. Dünya Savaşı sonrası olmak üzere dört bölümde inceliyor.

Amat

Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti.

Suskunlar

Eflâtun rengi hayaller kuran bir “suskun”un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin “gerçekliği”nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek.

Uygarlık Süreci / Cilt 2
Sosyo-Oluşumsal ve Psiko-Oluşumsal İncelemeler

Norbert Elias’ın, modernleşme sürecine ilişkin literatürün klasiklerinden olan Uygarlık Süreci’nin ikinci cildi, konusunun daha genel düzeyde bir tarihsel yorumuna yoğunlaşmaktadır. Elias, başyapıtının bu cildinde, uygarlık sürecinin Ortaçağ boyunca sosyo-oluşumunu, yani, uygar davranış kalıplarının oluşumuna zemin hazırlayan siyasal, iktisadî ve toplumsal dönüşümleri ele alıyor.

Al Midilli

Steinbeck’in doğaya ve insana on yaşındaki bir çocuğun gözünden baktığı Al Midilli kendi edebi kariyerinde olduğu kadar Amerikan edebiyatında da bir dönüm noktası.

Uçurum İnsanları

Jack London 1902 yılında, birkaç aylığına şehrin yoksul semtlerinden Doğu Yakası’nda yaşamak üzere Londra’ya gelir ve halktan biri gibi zaman geçirir. Burada, işçi hareketinin büyük bedeller pahasına kazandığı hakların hiçe sayıldığı bir ortamla, insan onuruna yakışmayan büyük bir fakirlik ve sefaletle karşılaşır. Karnını doyurmak için kaldırımda bulduğu meyve çöplerini yiyen aç insanlar, hastalıkların ve pisliğin kol gezdiği sokaklarda uyuyan evsizler, başıboş bırakılmış bitkin ve sahipsiz çocuklar, hepsi dehşet verici bir çukurun içine düşmüş gibidir.

Düz Dünyacılar

Üç köpeğin, arafta bir merhumun, bir düz dünyacı meleğin, bir de apartman sakinlerinin hikâyesi bu.

Ay Tutulması

Gün ile Gece, kaybolan Ay’ı bulup gökyüzündeki yerine koymak için bir araya gelirler. Tadına doyulmaz bir beraberliğin başlangıcıdır bu. Ama ne yazık ki, birbirlerine zıt doğaları onları ayırmak için pusudadır. Ne de olsa biri varken diğeri olmuyordur, beriki varken de öteki... Gün ile Gece bir arada kalmanın yolunu bulmayı başarabilecekler mi?

Alp Dağları'ndan ve Miss Chalfrin’in Albümünden

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Batı ve Batılılaşmaya dair yazılarından oluşan eserde, “şarklı gözüyle” Avrupa’nın, “garplı gözüyle” şarkın resmini görebiliyoruz.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 5 / Muhafazakârlık (Ciltli)

Muhafazakârlık bir duruş, düşünüş olarak muhafazakârlık evrensel bir fenomen midir; dolayısıyla bireysel psikolojilere ya da kolektif tasarımlara indirgenebilir mi, yoksa tarihsel ve toplumsal göreliliklere bağımlı mıdır? Öte yandan, muhafazakârlık gelenekselcilik ya da reaksiyonerlikle özdeş midir yoksa farklı bir eşiğe mi işaret eder?

Çağdaş Sanatın Örgütlenmesi
Estetik Modernizmin Tasfiyesi

1990’lardan başlayarak sanat dünyasını bir “çağdaş sanat” humması sardı. Birbiri ardına faaliyete geçen çağdaş sanat müzeleri, çağdaş sanat galerileri, çağdaş sanat müzayedeleri vb. aracılığıyla dev bir küresel sanat piyasası inşa edildi.

Jurnal 1. Cilt

Cemil Meriç’in düşünce ve duygu dünyasının “mahremi”... Yazarın kendi hayatıyla ilgili buhranları, arayışları, sorgulamaları ile içiçe, Türk düşünce hayatıyla ilgili tespitleri, sıkıntıları, isyanları. Yalnızlığa (ve marjinalliğe) itilen, ama belki de seçen bu insanın toplumla hesaplaşması. O itiliş ile o seçiş arasındaki bağlar ve gidip gelmeler... Jurnal biyografik değeriyle kalmıyor; o, içeriğiyle ve diliyle, aynı zamanda bir Cemil Meriç kitabı.

Düşünümsel Sosyolojiye Davet

Türkçedeki ilk basımı Düşünümsel Bir Antropoloji İçin Cevaplar adıyla yayımlanan kitabın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş versiyonu niteliğindeki Düşünümsel Sosyolojiye Davet, Bourdieu’nün eserlerine mükemmel bir giriş niteliği taşıyor.

İktidarın Ruhu
Osmanlı’dan Cumhuriyet'e Kişizade İmtiyazları (Beşik Uleması, Siyaseten Katl, Müsadere)

İlhami Yurdakul’un İktidarın Ruhu: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kişizade İmtiyazları kitabı, uzun dönemli bir “imtiyaz sürekliliğini” anlama çabasının ürünü.

Fareler ve İnsanlar

Fareler ve İnsanlar, Büyük Bunalım döneminin binbir zorluğuyla mücadele eden tarım işçilerine doğrultulan bir dürbün, uzakları göz önüne getiren çarpıcı bir novella.

Kürtlük, Türklük, Alevîlik
Etnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri

Kürt sosyopolitiği alanında bir klasik sayılan Ağa, Şeyh ve Devlet'in yazarı Martin van Bruinessen, ağırlıkla Kürtlerde din olgusuna yönelttiği araştırmaların ilk bölümünde Sünnîliği ele almıştı. (Kürdistan Üzerine Yazılar, 1992). Martin van Bruinessen, bu derlemesinde bu kez heterodoks uzanımlarıyla birlikte Kürt Alevîliği'ni inceliyor.

İslâm Felsefesi Tarihi Cilt 2
İbni Rüşd'ün Ölümünden Günümüze

İslam İrfanı’nın derinliğine nüfuz etmeye çalışan Corbin, İslam araştırmaları alanında saygın bir isimdir. İbn Rüşd’e kadarki dönemi kapsayan incelemesinde, akılcılık-nakilcilik ayrışmasının oluşumunu konu ediyor ve daha sonraki dönemlerde meydana gelen gelişmelere de ana çizgileri ile değiniyor.