Demeyin Anama, İçerideyim
“‘İçeride’ büyüdüm. Denilebilir ki, kişiliğim de ‘içeride’ şekillendi. Ama ben hiçbir zaman ‘içeriye’ alışmadım, ‘içeride’ olmayı benimsemedim. ‘İçerisini’ hep insan olmanın doğasına aykırı buldum. (…) ‘İçeride’ sayısız arkadaşım oldu. Her biri için cezaevi, kuşkusuz hayatlarında silinmez etkiler yaratan önemli bir deneyim idi. Bu arkadaşlarımın içerisinden ünlü-ünsüz gazeteciler, yazarlar, politikacılar da çıktı, işadamları veya mafyatik tipler de. Siyasetle, taraftarı oldukları örgütlerle ilişkilerini sürdürenler de oldu; sorulduğunda ‘ben o defterleri çoktan kapattım,’ diyenler de. Mahpus yatmışlığını adeta insanların başına kakanlar, bunu kendilerini yaşatmak için bir tür ‘sermaye’ olarak kullananlar da oldu; sadece yüreklerinde yaşattıkları bir acı tecrübe olarak hatırlayanlar ve lafını etmekten pek hoşlanmayanlar da.”
Tecrübeli bir mahpus, Cafer Solgun, yirmi yıla yakın süren hapishane deneyiminin aralıklarla 1978’den 1987’ye uzanan ilk faslını anlatıyor. Sinop, Davutpaşa, Metris, Sağmalcılar… 12 Eylül darbesinin “içeriden” görünüşü… Hapishanelerde ilk “özel tip hücre” uygulaması, açlık grevleri, ölüm oruçları… Direniş…
Hem olağanüstü günleri hem olağan rutini ve ilişkileri ile hapishanedeki hayat… Zulmün ve direnişin gündelik yordamları. Racon ve “iç” hukuk… Cafer Solgun, sadece “içerideki” hayatı anlatmakla kalmıyor, bizi Türkiye’nin yakın geçmişiyle yüzleşmeye davet ediyor. “Hayat akıyordu ve mahpushanelerinde Türkiye’nin, varlıkları ülkülerine karışmış hasretler birikiyordu…”
1962 yılında doğdu. Dersimli Kürt, Alevi bir ailenin çocuğudur. İlk ve orta öğrenimini Elazığ’da tamamladı. Katıldığı bir boykot eylemi nedeniyle lise öğrencisiyken ilk kez gözaltına alınıp işkence gördüğünde 16 yaşında bile değildi. Siyasi nedenlerle sıkıyönetim mahkemesi ve DGM’de yargılandı. Uzun süre hapis kaldı (toplam 17,5 yıl). Çeşitli medya kuruluşlarında çalıştı. Köşe yazarlığı yaptı. Dersim, Alevi ve Kürt sorunuyla ilgili görüşleri, çalışma ve kitapları tartışmalar yarattı. 2007 yılında kurulan Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği’nin (Yüzleşme Derneği) başkanı ve 2011 yılında doğan Zerya’nın babasıdır. Yayımlanmış kitapları: Cihangir’de Bir Ev (öyküler, 2003), Duvarlara İnat (karikatürler, 2005), Gitmek/Kırılma Öyküleri (öyküler, 2006), Alevilerin Kemalizmle İmtihanı (araştırma-inceleme, 2008), Dersim... Dersim... Yüzleşmezsek Hiçbir Şey Geçmiş Olmuyor (araştırma-inceleme, 2010), Gayrıresmi Cumhuriyet (araştırma-inceleme, 2012), Alevi Sorunu: Nereden Nereye (araştırma-inceleme, 2014). İletişim’den 2017’de 1980’lerin mahpusluk tecrübesini aktaran Demeyin Anama İçerideyim adlı kitabı yayımlandı.
Kitabın Adı | Demeyin Anama, İçerideyim |
ISBN | 9789750521973 |
Kapak Görseli | Cafer Solgun Albümü |
Yayın No | İletişim - 2480 |
Dizi | Anı - 78 |
Alan | Çağdaş Türkiye Edebiyatı |
Sayfa | 256 sayfa |
En | 130 mm |
Boy | 195 mm |
Ağırlık | 215 gr |
Perakende Satış Fiyatı | 8,00 TL |
Baskı | 1. baskı - Haziran 2017 |
Yazar | Cafer Solgun |
Editör | Tanıl Bora |
Yayına Hazırlayan | Dinçer Demirkent |
Dizi Kapak Tasarımı | Utku Lomlu |
Kapak | Suat Aysu |
Uygulama | Hüsnü Abbas |
Düzelti | Burçin Gönül |
Baskı | Ayhan Matbaası |
Cilt | Güven Mücellit |