Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme, Barış Bıçakçı’nın barışması zor, idaresi zor, çünkü idraki zor duyguları usulca yokladığı bir öykü demeti.
Arzunun Serbest Dolaşımı
Ahmet Tulgar, Arzunun Serbest Dolaşımı’nda bir araya gelen öykülerinde aşkları, ihanetleri, utangaç beğenileri, insanın kendine karşı duyduğu hayranlığı ve husumeti anlatıyor.
Kadastrocu
Tayfun Pirselimoğlu Kadastrocu’da tuhaf bir rüzgârın -yoksa kaderin mi demeli?- önünde sürüklenen Cemal Kara’nın hikâyesini anlatıyor.
Bugün Bize Kim Geldi?
En sıra dışı insanların sıradan insanlar arasından bulunabileceğini gösteren, sıradan anların içinde sıra dışılığın madenini keşfeden hikâyeler... Zorbalık, dar kafalılık, fesatlık, müzevirlik, “kokan” tipler ve tabii köpekler de eksik değil - her zamanki gibi. Saflıkla, şefkatle, bokta bile hikmet görmeyi bilenlerle ve tabii köpeklerle beraber - her zamanki gibi.
Savaş ve Kadın
Tecelli Sercan Sırma, Savaş ve Kadın’da, kötülüğün ve şiddetin gölgesinde kalan bir coğrafyanın hikâyesini belgesel tadında bir anlatımla paylaşıyor. Bu aynı zamanda dönüşümün, insanın savaş dansından çıkıp yaşama dansına dönüşünün romanı.
Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor
Ethem Baran, Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor’da sevip de kavuşamayanları, ağzı bozuk telaşlı anaları, çocuk kalmış babaları, hayallerini çekiştirip durmaktan bıkmış evlatları anlatıyor.
Daha İyi misin?
Daha İyi misin?, bir savaştan kaçanların, yalnız kalmış ve tüm zamanını sıkıntıyla geçirenlerin, gidenlerin ardından çaresizce bakanların, mücadeleye omuz verenlerin, plazalarının tekdüzeliği içinde kendini var etmeye çalışanların derdine ortak olan öykülere ev sahipliği yapıyor…
Hisli Kirpi
İlhami Algör, Hisli Kirpi'de katman katman yükselen anlatımı ve kendine özgü muzip diliyle duyguların ve gerçeklerin, var olmanın ve yok oluşun, anın ve geçmişin iç içe geçtiği bir hikâye kuruyor
Kalfa Uykusu
Kalfa Uykusu, okuyanların yüreğini ısıtacak, yüzünü gülümsetecek, içini ferahlatacak dostane bir kitap. Kederden sıkıntıya şifa niyetine... İçten, iyimser ve insancıl.
Karınca Yuvasını Dağıtmamak
Yaşadığı tüm hukuki mağduriyete rağmen yüzünü her zaman yaşamaya, umuda, sevgiye çeviren Çomak, Karınca Yuvasını Dağıtmamak’ta çocukluğunu, tutuklanma hikâyesini, şiirinin arkasında yatanları, hayata bakışını ve adalet arayışını sahici bir şair duyarlılığıyla, yalın ve bir o kadar da sarsıcı biçimde anlatıyor.
İmtiyaz, yahut Cici Kızlara Bir Roman
İç sıkıntılarını, güvensiz arayışları kat eden yolun neşeyle döşendiği bir roman.
Dünyanın Kasım'a Görünüşü
Sema Aslan, kimselerin duymadığı “ah”lara, yangılı yüreklere ses oluyor; tepesinde kara bulutların toplandığı bir hikâyeyi ipek gibi incecik bir üslupla anlatıyor.
Patikaların İyi Yanı
Patikaların İyi Yanı, zamana atılmış edebî bir çıpa, hem sabit hem değil, öncesiyle sonrasını da sezdiğimiz, uzayıp kısalan bir şimdiden öyküler.
İstanbullu Amazonlar 1809
İstanbullu Amazonlar, erkekler üzerinden anlatılan tarihi ters yüz etmeye yeminli; incelikle kurgulanmış, isyankâr ve oyunbaz bir roman.
Porselen Bir Mevzu
Porselen Bir Mevzu, özenli kurgusu, katman katman açılan hikâyesiyle, edebiyata ve yazma deneyimine dair yönelttiği zekice sorularla hafızalarda yer edecek bir ilk roman.
MostariBir Köprü Bekçisinin Günlüğü
UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” ilan edilmiş, Evliya Çelebi’nin “16 imparatorluk dolaştım, böyle köprü görmedim!” dediği Mostar Köprüsü’nün bu gönüllü bekçisinden şiir tadında, renkli ve bir o kadar da hüzünlü bir günlük...
Hallerin Esiri
Sedat Anar, Hallerin Esiri’nde geçmişiyle yüzleşmeye çalışan bir adamın yolculuklarla, ölümlerle ve en önemlisi şiirle kesişen hüzünlü hikâyesini anlatıyor. Ne yaşanırsa yaşansın hep var olan muzip anları da göz ardı etmeyen sürükleyici bir roman…
İpekten Örer Zırhını
Dilek Türker’in öykülerinde karakterler kendilerine birer zırh örüyorlar, ne yaşarlarsa yaşasınlar, neyle sınanırlarsa sınansınlar dış dünyanın özlerini değiştirmesine müsaade etmiyorlar. Ama çelik zırhlara bürünen katı ve soğuk insanlardan da olamıyorlar, hep hayattan yana ve umutlular.
Yerin Dibinden Geliyorum
Ayşe Özlem İnci, ilk kitabı Yerin Dibinden Geliyorum’da yer alan öykülerinde, her sokak başında karşımıza çıkan, her soluk alışımızda hissettiğimiz hayatların, hayatlarımızın izini sürüyor. Bunu yaparken de gerçek ile rüyayı iç içe geçiriyor ve okurunun aklına soru işaretleri düşürüyor: “Sahi, yaşadıklarımızın ne kadarı gerçek, ne kadarı rüya? Gördüklerimizin ne kadarı bir başkası, ne kadarı biz?”
Hoş Bulduk Hayat
Attilâ Şenkon, merhum bir şairin çalışma odasında bulunan yayımlanmamış bir metinle başlayan, genç ve azimli bir editörün dedektif titizliğiyle birleştirdiği parçalarla açıklığa kavuşan özgün bir hikâye anlatıyor.
Alâmetler Kitabı
Alâmetler Kitabı, alacakaranlık bir dünyanın kaotik ilişkilerinin, absürt hallerinin ve ürkütücü sıradanlığının anlatısı.
Taş ve Gölge
Burhan Sönmez, varoluşa ve hakikate dair bilinmezlere, asırlardır yanıt aranan sorulara, atmosferiyle büyüleyen, kurgusuyla merak uyandıran güçlü bir anlatı içinde yer veriyor.
Son ŞûrâSevinç Kuşları - 3
İyilikle kötülüğün bazen birbirine de karışarak, bazen ayırt edilmez hale gelerek, hep kılık ve suret değiştirerek, boğuşup durmasının ve yenişememesinin romanı, Son Şûrâ. Bir hesaplaşmanın romanı.
Taş Uykusu
Taş Uykusu, görmezden gelinen, unutulan, unutturulmaya çalışılan gerçeklerle bizi yüzleştirecek ve biraz da paranoyaklaştıracak bir yolculuğun romanı...