Düğün Birahanesi
Behçet Çelik, Düğün Birahanesi’nde arkadaş olmanın, ferah anların, durup sorguladığımız zamanların, ailenin, şehirlerin kuşatıcılığının ve aşkların; etrafımızda dönüp duran, sıra kendilerine geldiğinde az çok benzer biçimlerde hayatlarımızı yoklayan durumlar olduğunu hatırlatırken, bazen göstermekte zorlandığımız, bazen de bile isteye gizlediğimiz, fakat her zaman var olan farklı ve canlı renklerimize dikkat çekiyor.
Sarhoşların Perşembesi
Jaklin Çelik, arafta kalmanın çaresizliğini, yoksulların işaret dilini, yaşamın ortasında sınır çizgisi gibi duran saklı şarap mahzenlerini insanın yüreğine dokunan, sokulgan ve ince bir üslupla anlatıyor.
Diken Ucu
2011 Haldun Taner Öykü Ödülü’ne değer görülen Diken Ucu’nda, mayası tutacak gibiyken kesilenler, bitiştikleri yerden kopanlar, gecenin sonunda iki yana düşen kollar, huzurlu tablolarda huzursuz ayrıntılar çıkıyor karşımıza.
Hayâlî'nin Tesadüfleri
Hayâlî’nin Tesadüfleri, yaşam ve ölüm, aşk ve nefret arasındaki ince çizgide çetrefil bir kurguyla anlatılmış sıra dışı öyküler.
Sabitâlem Mahallesi
Eyüp Aygün Tayşir, çok sevilen romanları 4 Hane 1 Teslim ve Tuhaflıklar Fabrikası’ndan sonra ilk kez bir öykü kitabıyla karşımıza çıkıyor. Kendine özgü efsunlu üslubuyla, neşe ve hüznü harmanlayan hikâyeler anlatıyor.
Kötü Kalp
Kötü Kalp, adaleti hak edip de alamamışların, intikam isteyenlerin muamma yüklü romanı.
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On Günü, iyilik ve kötülük arasındaki ince çizgiyi mesele edinen; yaşamın en steril alanlarından, küf kokulu en izbe köşelerine uzanan bir günümüz tragedyası... Soluk soluğa okunacak, cehennemî bir polisiye...
Gün Ortasında Arzu
Behçet Çelik’in 2008 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen kitabı Gün Ortasında Arzu, hem anlatılanların özgünlüğü, hem de anlatış biçimi ve dilin dönüşümüne sağladığı katkıyla çağdaş öykücülüğümüzün dikkat çeken kitaplarından biri.
Söyle Zilan
Söyle Zilan, Ağrı Dağı eteklerindeki isyan günlerinin, ölüme meydan okuyan âşıkların, yarası kabuk bağlamayan bir coğrafyanın romanı.
Soluk Bir An
Behçet Çelik, incelikli ve duru anlatımıyla bir erkeğin iç dünyasına çekiyor bizi, oradaki karmaşayı, zaafları, hesapları, duyarlıkları gözlerimizin önüne seriyor. Bu, aynı zamanda aşkın bir solukta zamanı nasıl genleştirdiğinin de hikâyesi.
Maruzatım Var
Nurhan Suerdem, sokağın, caddelerin ve evlerin gümbürtüsü arasında kalan sesleri duyuruyor. Bazen duymamak için kulağımızı kapadığımız, bazen hayatımızın arızalı bir parçasından geldiğine inanmak istemediğimiz, bazen de tüm gücümüzle bizim olduğunu haykırmak için çabaladığımız sesleri…
Bir Kadını Öldürmeye Nereden Başlamalı?
Hatice Meryem felaketten bir çığlık yaratıyor. Güya kınansa da, “olağan” sayılanın korkunçluğunu, “olağanlığın” vahametini hepimizin yüzüne vuruyor. O “olağanlığın” karanlığına bakma cesaretiyle...
Dünyanın Uğultusu
Dünyanın Uğultusu, hayatın dili ile edebiyatın dilini harmanlıyor. Behçet Çelik, kuvvetli anlatımı ve dilin imkânlarını çoğaltan kalemiyle uğultunun sesini satırlar arasından yükseltiyor.
Velhasıl
Ercan Kesal’ın yirmi yılı aşan yazı serüveninden, renkli bir seçki… Bellek üzerine ve hatıralar üzerine çok şey var bu metinlerde… Ercan Kesal’ın sinema ve yazma deneyimine dair ve yaşama deneyimine dair, hayatında (bazıları, birçoğumuzun hayatında) iz bırakmış insanlarla ilgili küçük hikâyeler, anekdotlar, ayrıntılar var.
Normal Nefes Almaya Devam Edin
Normal Nefes Almaya Devam Edin, gittikçe karmaşıklaşan öykülerin kitabı. Çarpıp kaçan, derin tesirli, paranoyakça gerçekçi.
Hep Sondan Başlar
Hep Sondan Başlar, 1970’lerin Büyükada’sından Milano’ya, 1980’lerin Londra’sına ve günümüz İstanbul’una uzanan yaşamların, yaşamdaki sonların ve başların romanı.
Budala
Elif Batuman’ın Budala’sı ergenlik ile yetişkinlik, aşk ile cinsellik ve konuşmak ile yazmak arasında duran bir güneş saati adeta; gölgenin ne yana düşeceği ise muazzam bir muamma.
Şeytan Geçti
Şeytan Geçti, rahatsız edecek, üzecek, yeri gelecek “dişil” bir mizahla gülümsetecek öykülerin kitabı.
Parçalar ve Zerreler
Parçalar ve Zerreler, umutsuz bekleyişlerin, tatsız ayrılıkların, anne ve babalarla evlatlar arasındaki tatlı sürtüşmelerin, zamansız karşılaşmaların, sıcak ama çok sıcak yaz günlerinin, kız kardeşler arasındaki nedensiz çekişmelerin, bir pazar günü kadın olma halinin, deniz kenarındaki otellerin, işlevsiz müzelerin kitabı.
Bazen Bahar
Melisa Kesmez kadın-erkek ilişkilerine, arkadaşlığa, aileye, şehre, doğaya, eşyaya yine farklı gözlerle bakıyor: İncinmişlikleri, kırılmışlıkları, yarım kalmışlıkları ama beri yandan toparlanmaları, hayata tekrar sarılmayı insanın içine işleyen kalemiyle anlatıyor.
Kompartıman
Kompartıman, ayazına ve gri devlet binalarına rağmen Ankara’yı sevenlerin hikâyesi. Seksenlerin kaotik atmosferiyle örülü, muamma yüklü bir ilk roman.
Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz
Melisa Kesmez ilk kitabı Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz’deki öykülerinde derin yaşanmışlıkların, büyük hayal kırıklıklarının, küçük mutlulukların, irili ufaklı şaşkınlıkların, yenilgilerin, tatlı sarhoşlukların, anların, olasılıkların fotoğraflarını çekiyor usul usul.
Döngel Dünya
Döngel Dünya, Türkan Şoray’lı, Ediz Hun’lu Yeşilçam melodramlarının sıcaklığına sığınan gariplerin öyküleri. Ethem Baran, dünyanın gürültüsünden kaçıp bozkırın ortasında bir parça deniz arayanları anlatıyor.
Nohut Oda
Melisa Kesmez evlerin içinde, odaların arasında usul usul dolaşırken, bir ayna tutuyor hayata: Hayatın kuytularını, o kuytularda yan yana yeşeren neşe ve kederi gösteren bir ayna. Nohut Oda, incecik sızıların, tatlı gülümseyişlerin kitabı…